Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/162 E. 2023/400 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2023/162
KARAR NO : 2023/400

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2022
NUMARASI : 2021/421 Esas – 2022/786 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacı şirketin dava dışı … Şirketi ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca sosyal ve mobil bulut teknolojisi hizmeti vermeyi üstlendiğini, davacının bu sözleşme uyarınca yüklendiği edimlerin ifası amacıyla, gerekli kurulumların yapılması ve entegrasyonların sağlanması amacı ile davlı ile 28/11/2014 tarihli sözleşme aktettiğini, sözleşmenin 5. maddesine göre ürünün en geç 19/02/2015 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, davalının süresinde işi teslim etmediğini, sözleşme kapsamında davalıya 10.000,00 USD peşin ödeme yapıldığını, davalının işi gereği gibi yapmaması sebebiyle dava dışı ….com … şirketine 7.740,00 USD ödeme yaptıklarını, sözleşmenin 5. maddesine göre teslimin 19/02/2015 tarihinde yapılmaması halinde müşterinin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğini, aynı şekilde 2. maddeye göre performans düşüklüğü ve üründen verim alınamamasının da haklı fesih nedeni olduğunu, Ankara 47 Noterliğinin 12/02/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek, üretimin sözleşmeye ve örnek formlara uygun olarak hazırlanması aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı ve 15.000,00 USD cezai şartın ödenmesi hususunun davalıya ihtar edildiğini, ihtarnamelere rağmen işin tamamlanarak teslim edilmemesi üzerine, Ankara 47. Noterliğinin 32069 16/10/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek sözleşmenin feshedildiği bildirilerek ödenen 10.000,00 USD, ürünün kullanılamamasından dolayı … şirketine ödenen 7.740,00 USD ile 15.000,00 USD cezai şart toplamı olan 32.740,00 USD’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını belirterek, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile, davalıya ödenen 10.000,00 USD, dava dışı şirkete ödenen-cezai şartın şimdilik 5.000,00 USD’lik kısmı olmak üzere toplam 15.000,00 USD’nin (dava tarihi itibari ile 1 USD karşılığı 2.9228 TL) TL karşılığı olarak 43.842,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 USD ‘lik peşin ödemenin,15.000,00 USD’lik cezai şart ödemesinin 1.780,00 USD dava dışı şirkete ödenen bedel olmak üzere 26.780,00 USD’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacı tarafın kusuru sebebiyle davalının işin sadece faz 1-1 ve faz 1-2 kısımlarını tamamlayabildiğini, bunun karşılığında da davacı tarafından 10.000,00 USD ödeme yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra, faz 1-2 aşamasında ilişkinin tıkandığını, davalı tarafın edimini yerine getirmesine rağmen davacının ilave talepleri nedeni ile tasarımın tamamlanmasının engellendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davacının ….com üyeliğinin dava tarihinden önce sona ermesi ve yeniden abonelik için ücret ödenmesi gerektiğinden, davalı tarafça da yapılan işe ilişkin zaman damgalı belge ve bilgi sunulmadığından bilgisayar ortamında işin ne kadarlık kısmının yapıldığının tespit edilmesi mümkün olmamıştır. Her ne kadar kaldırma ilamında davacının keşif esnasında ürüne ulaşılmasından kaçındığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiş ise de platform aboneliği 18/11/2014-17/11/2015 tarihleri arasında olup dava tarihinden önce davacının aboneliğinin sona erdiği gözetildiğinde tespitten kaçındığından söz etmenin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Sözleşme gereği iş ve ödemeler bölümlere ayrılmış, 15/12/2015 tarihli ödeme sözleşme gereği avans ödemesi olup faz 4 aşaması tamamlandıktan sonra bakiye ödemenin yapılacağı belirtilmiştir. Sözleşme gereği iş 19/02/2015 tarihinde teslim edilecektir. Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davacı süresinden sonra sunulan dilekçeye muvafakat etmemiştir. Bu hali ile davalı davayı inkar etmiştir. İstinaf aşamasında işin hangi aşamalarının tamamlandığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş olup sözleşme gereği ikinci ödeme yapılmakla bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir. Davacı 12/01/2015 tarihli ikinci ödemeyi edimin tamamlanması üzerine değil, davalının ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine iyi niyet kuralları çerçevesinde yaptığını iddia etmiştir. Davalının sunduğu mail içeriğinden de bu hususun anlaşıldığını bildirmiştir. Kaldırma ilamından önce bilirkişilerce iş aşamalarının tamamlanma tarihleri belirtilmiş olup faz 1-1 için 13/12/2015 tarihi itibari ile teslim edilmesi öngörülmüştür. Davalının ödeme talep ettiği mailin tarihi ise 06/01/2015 olduğu, mail içeriğinde işin tamamlanıp tamamlanmadığına dair açık bir ifadenin bulunmadığı, dinlenen davacı tanıklarının ödemenin iş tamamlanmadan yapıldığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı yanın bu aşamaya ilişkin düzenlenen bir fatura da sunamadığı, oysa tanıkların faz 2’ye ilişkin fatura düzenlendiği ancak davalıya iade edildiğine dair beyanları da gözetilerek faz 1-1 aşamasının süresinde davacıya teslim edilmediği değerlendirilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde de de tarafların faz süreleri arasında gün transferini ancak yazılı olarak yapabileceği belirtilmiştir, dosyada bu yönde bir delil de bulunmamaktadır. Davalının süresinden sonra sunduğu, şifre ve kullanıcı adı bilgilerinin davacıya bildirilmesine ilişkin 22/10/2015 tarihli mail tarihi de sözleşmede belirtilen teslim süresinden sonradır. Davalı süresinden sonra vermiş olduğu cevap dilekçesi ile işin davacının taleplerini değiştirmesi nedeni ile uzadığını ve bitiremediğini ileri sürmüş, davacı savunmanın genişletilmesine muvafakat etmemiş, davalı yanca da bu hususta ispata elverişli delil sunmamıştır. Bu hali ile sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshettiği değerlendirilmiştir.
Kaldırma ilamından önce ve sonra alınan bilirkişi raporlarında, işin niteliği gereği işin kısmen tamamlanması halinde davacının ürünü kullanımının mümkün olmadığı, faz 1 aşaması tamamlanmış ve teslim edilmiş olsa dahi davacının yapılan bu işten fayda sağlayamayacağı, davacının ürünü amacına uygun olarak kullanamayacağı da belirtilmiş olmakla davacının sözleşme gereği yapmış olduğu ödemenin tamamının iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Eser sözleşmelerinde sona erme üzerine, her iki tarafında talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, TBK’nın 125/III maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir.
Sözleşmenin feshi nedeni ile davacının ….com platform ücretini davalıdan talep edip edemeyeceği hususunun değerlendirilmesinde, 18/11/2014 tarihi itibari ile platform aboneliğinin başladığı, davalı ile 28/11/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığı, her ne kadar platform ücreti sözleşme tarihinden önce ödenmiş ise de davalı ile sözleşme imzalanmasının temel nedeninin platformun kullanılabilmesi olduğu, iş sahibi davacının sözleşmenin hüküm ifade edeceğine duyduğu güvenle yapmış olduğu ödemeyi menfi zarar kapsamında talep edebileceği değerlendirilmiştir. Ancak bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere işin tamamlanma süresi ile fesih tarihi arasındaki süre gözetildiğinde davacının yapmış olduğu ödemenin tamamının tahsili hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bilirkişiler tarafından dava konusu sözleşmenin teslim tarihi ile yeni bir sözleşme kurulması ve işin tesliminin sağlanması için geçecek makul süre gözetilerek yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının 1.780,00 USD talep edebileceği ve davacının 2.500,00 USD üzerinden açmış olduğu davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin 5. maddesi uyarınca “yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesi ve benzeri durumlarda yüklenici 15.000,00 USD bedeli cezai şart olarak ödemeyi gayri kabili rücu kabul beyan ve taahhüt eder” hükmünün bulunduğu, sözleşme gereği davalının teslim edimini yerine getirmediği kabul edildiğinden davacının cezai şart talebinin yerinde olduğu, yine davacı ihtarname ile davalıyı davadan önce temerrüte düşürdüğü, taraflar tacir olmakla avans faizi talebinin yerinde olduğu” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, 26.780,00 USD karşılığı 112.299,11 TL’nin 24/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin aktedilen sözleşmeden beklenen faydayı sağlayamadığının tespit edilmesine rağmen, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın ….com … şirketine yapılan ödeme tutarının tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekeçesinde; davacının talebini dayandırdığı vakaları ispat edemediğini, iddiasını ispat edemeyen davacının talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın daha önceden dosya kapsamında verilen İstinaf kararı ile çeliştiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı alt yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalının edimlerinin gereklerini yerine getirmediği hususunun sübut bulduğu, davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, bu nedenle davacını ödediği iş bedeli, 10.000,00 USD’nin iadesine yönelik hükümde bir hata bulunmadığı, uzman bilirkişi heyetince yöntemince hesaplanan 1.780,80 USD menfi zarardan kaynaklanan tazminata hükmedilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı, sözleşmenin 5. maddesinde öngörülen 15.000,00 USD cezai şartın seçimlik ceza mahiyetinde olduğu, anılan maddede fesih halinde de istenebileceği hususunun açıkça düzenlendiği bu nedenle cezai şarta hükmedilmesinde de bir hata olmadığı, yapılan açıklamalar çerçevesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraftan alınması gereken 7.671,15 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.917,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.753,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapılmakla vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 23/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır