Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/131 E. 2023/174 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/131 – 2023/174
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2023/131
KARAR NO : 2023/174

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2022
NUMARASI : 2021/571 Esas – 2022/719 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İstirdat
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkilinin restoran işleticisi davalının ise reçellik külah üreticisi olduğunu, tarafların Kasım 2019 da ambalaj kutusu imal edilmesi ve teslimini kararlaştırdıklarını, bu tarihte davacının davalıya üç adet avans çeki gönderildiğini, buna rağmen müvekkile teslim edilmesi gereken ürünün teslim edilmediğini, müvekkilinin çek bedellerini ödemek durumunda kaldığını, 31/03/2021 vade 25.000,00 TL bedelli ve 02/05/2021 vade 25.000,00 TL bedelli söz konusu çeklerin istirdatını talep ettiklerini, her ne kadar Ankara 7. ATM’nin 2020/75 sayılı D. İş dosyasında bu yönde tedbir talep edilmiş ise de olumlu karar tesis edilmediğini, pandemi nedeniyle kullanılması yasaklanan mallara ait çek bedellerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, uyarlama talebinin de davacı tarafça kabul edilmediğini ve malların hazır olduğu ve 31/03/2020 tarihine kadar teslim alınmasının bildirildiğini, pandeminin yok sayıldığını, coronavirüs ile mücadele çerçevesinde reçellik külahların açık büfe de kullanımının yasaklandığını, bu nedenle külahın kullanılmasının imkansız hale geldiği için çeklerin bedelsiz kaldığının kabulü gerektiğini ileri sürerek, müvekkili tarafından davalıya verilen 31/03/2020 vade tarihli ve 02/05/2020 vade tarihli 25.000,00’er TL bedelli iki adet çekin ödeme günlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikamet yerinin Bafra olduğunu, Bafra Asliye Hukuk (Ticaret) mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, davalının … İmalatı adlı iş yerini işlettiğini, davacıya özel imal edilen külah ve alınan çeklere karşılık 4862 koli üretim yapıldığını ve 31/03/2021 tarihine kadar teslimi konusunda anlaşıldığını, teslim edilen ürünler karşılığında davalı yanın ödemesi gereken 24.384,00 TL olup, ilk çek bedeli 29/02/2020 vadeli 20.000,00 TL’lik çek olup ürün bedellerine karşılık yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, davacının iddia ettiği parti mal için dahi 4.384,24 TL müvekkilinin davacıdan alacağı bulunduğunu, kaldı ki üretimin yapıldığı, çekin üçüncü kişi elinde bulunduğu, ürünlerin hazırlanıp depoda bekletildiğini, ürünlerin önceden sipariş ile verilmesi usul gereği olup, aksi halde ürünlerin çek tarihlerine ürünün yetiştirilmesinin mümkün bulunmadığını, davacı tarafça ürünlerin pandemi gerekçesi ile zamanında alınmayarak, çeklerin iadesinin istenilmesini kötüniyetli bir itiraz olduğunu savunarak, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte, taraflar arasında sipariş üzerine üretim yapılmasına dayalı olarak kurulan sözlü eser sözleşmesinin bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı iş sahibinin davacı tarafından 3 adet çek karşılığı ödenen toplam 70.000,00 TL iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı, davacının davalıdan istirdatı gereken bir iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiği, ya da iş sahibinin teslim almaktan kaçındığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır (Yargıtay 15. HD.’nin 12/01/2015 tarih ve 2014-5960/45 sayılı ilamı). Somut olayda, davalı yüklenici tarafından imalat tamamlandığından teslim alınması 19/03/2020 tarihli ihtarname ile ihtar edilmesine rağmen davacı iş sahibi tarafından teslim alınmasının reddedildiğine tereddüt bulunmamakta ise de, sipariş ve sözleşme konusu olduğu ileri sürülen imalatlar üzerinde taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığının tespiti bakımından davalı yüklenici tarafından davadan önce yaptırılmış bir delil tespiti bulunmadığı gibi mahkememizce mahalline yazılan talimat üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen 10/03/2022 tarihli tarihli tutanak ile dava konusu imalatın son kullanım tarihinin geçmesi sebebiyle 26/02/2022 tarihinde imha edildiği anlaşılmış olup mahkememizce de davalının yapıldığı belirtilen imalatlar karşılığında bedele hak kazanılıp kazanılmadığı hususlarında teknik yönden inceleme yaptırılması mümkün olmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre de davalı yüklenici, taraflar arasında uyuşmazlık olmakla beraber davacı tarafından sipariş edildiği kabul edilse dahi, dava konusu imalatı taraflar arasındaki anlaşma, fen ve tekniği ile davacı iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamladığını, ancak davacı iş sahibinin teslim almaktan kaçındığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı tarafından cevap dilekçesinde üretime ilişkin olarak sunulan fotoğrafların ise bu anlamda kesin bir oluşturmaya elverişli olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte tarafların bilirkişilerce incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 24.384,24 TL miktarlı imalat konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmayıp davacı tarafından davalıya önceden verilip davalı tarafından tahsil edilen 3 adet ve toplam 70.000,00 TL miktarlı çek bedelinden uyuşmazlık konusu olmayan 24.384,24 TL miktarlı iş bedeli düşüldüğünde, davacıya iadesi gereken tutarın 45.615,76 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Temerrüt tarihi bakımından ise, davacı tarafından davadan önce davalının TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve ödeme talebi içeren bir ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmadığı, davalının imalatın teslim alınmasına yönelik ihtarına davacı tarafından gönderilen 20/03/2020 tarihli ihtarnamenin ise açıklanan mahiyette olmadığı” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından ödenen 45.615,76 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu malların 2020 yılı Ocak ve Şubat ayları içerisinde üretimini tamamlayarak, teslime hazır hale getirdiğini ancak, davacının piyasa fiyatlarının çok üzerinden malları pazarlamaya çalıştığından, ürünlerin satışını gerçekleştiremediğini, bu nedenle de müvekkilinin malların teslimine ilişkin şifahi taleplerine rağmen ürünleri teslim almayı geciktirdiğini, müvekkilinin dava konusu çekleri taraflar arasında yapılan mutabakat sonucu aldığını ve bu çeklere karşılık gelen malları da teslime hazır hale getirdiğini ancak, davacının malları teslim almaktan imtina ettiğini, bunun üzerine Bafra 2. Noterliğinin 19/03/2020 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesinin çekildiğini ancak üretilen malların teslim alınmadığını, üretilen malların sipariş verilen ürünlere uygun olup olmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığını, müvekkilinin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalının davacının siparişi üzerine taraflar arasındaki anlaşma uyarınca ve anlaşmada belirtilen vasıflarda söz konusu ürünleri ürettiğini, ispatla yükümlü olduğu, davalının buna yönelik yazılı bir delil sunamadığı, dosya arasına sunulan whats up kayıtlarında da bu hususta, davacı tarafı bağlayan ve davalı iddiasını doğrulayan bir ifadenin yer almadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.116,01 TL istinaf karar harcından peşin alınan 779,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.336,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Katip
E-imzalıdır