Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/1153 E. 2023/1328 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Mad. Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulmasına)
ESAS NO : 2023/1153
KARAR NO : 2023/1328

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2023
NUMARASI : 2020/501 Esas – 2023/504 Karar

DAVACI
VEKİLLERİ :
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/12/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler kapsamında davalıya mal ve hizmet tedarikinde bulunulduğunu, bu sözleşmeler uyarınca düzenlenen faturaların davalı borçlu tarafından kabul edilerek kayıtlarına işlendiğini, davalının iş bedelinin bir kısmını ödemediğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazın iptaliyle %20 oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında düzenlenen 19/02/2010 tarihli sözleşmeye göre davacının yapımını üstlendiği işlerde eksik işlerin bulunduğunu, uyuşmazlığın bu eksik işlere dayandığını, tespit edilen eksik işler nedeniyle müvekkilince davacıya 11 adet yazılı bildirim yapılmasına rağmen eksik işlerin davacı tarafından ikmal edilmediğini, davacıya yapılan ödemelerde kesinti yapıldığını, uyuşmazlığın davacının yapımını taahhüt etmiş olduğu işleri eksik yapmış olmasından kaynaklandığını, yanlar arasında imzalanan sözleşmenin eki olan 15/02/2010 tarihli teklif mektubunun 9. sırasında … 154 KV Şalt Sahası ana barası çift bara sistemli ve 954 MCM ACSR iletkenliği yapılacaktır hükmünün bulunduğunu, oysa davacının sistemi tek baralı olarak yaptığını, davacı sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “sözleşme eki teklif mektubunda yer alan şalt sahasının “çift bara sistemi” yerine “tek bara+transfer barası+kuplaj barası” yer aldığının belirlendiği, 12.09.2014 tarihi itibariyle sözleşme ve teklif mektubunda belirtilen tüm işlerin malzeme temini dahil bir eksikliğin bulunmadığının tespit edildiği, “Murat II santral binası ile Murat I HES arasında 34,5 kV gerilimli E.İ.H. Tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, … 34,5/154 Trafo Merkezi tesisinin tamamlanarak geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, … … şalt sahası arasındaki 154 kV E.İ.Hattının tamamlandığı, geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, 154 kV Adıçim Merkezi Hat Fideri Tesisinin tamamlanarak geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, söz konusu 4 ayrı işin meri mevzuat ve TEİAŞ teknik kriterlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin eki olan davacının düzenlediği, teklif bedellerinin de geçerli olduğu teklif mektubunda “… 154 kV şalt sahası ana barası çift bara sistemli ve 954 MCM ACSR iletken ile yapılacağı” taahhüt edilmiştir. Sözleşme ile götürü bedelle çift bara sistemine göre kararlaştırıldığı halde, tek bara sistemi teslim eden davacının, tek bara ile çift bara sistemi imalat bedeli arasındaki fark kadar haksız zenginleşmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, davacı tarafından Euro para birimi yönünden yapılan sözleşme konusu işlerin toplam bedeli KDV dahil 2.281.812,52 Euro olarak hesaplanmıştır. … 154 kV şalt sahası ana barasının çift sistemli yapılmaması nedeniyle davacı alacağından KDV dahil 54.274,08 Euro yapılan malzeme ve işçilik bedelinden düşülmesi gerekmektedir. Buna göre davacının sözleşme konusu iş ile ilgili olarak toplam (2.281.812,52-54.274,08=)2.227.538,44 Euro alacağı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların ticari defterlerinden de tespit edildiği üzere, davacının 10.459,15 USD alacağı olduğu tespit edilmiştir. Bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacıya yapılan ödemeler toplamı 2.161.676,01 Euro düşüldüğünde, davacının (2.227.538,44-2.161.676,01=) 65.862,43 Euro davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı yanca takip dosyasında alacak TL. cinsinden talep edildiğinden, takip tarihi olan 03/07/2013 tarihi itibariyle geçerli TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının; (65.862,43 x 2,5324=) 166.790,01-TL. Euro cinsinden alacağı, (10.459,15 x 1,9541=) 20.438,22-TL. USD cinsinden alacağı olmak üzere toplam 187.228,23-TL. alacağı olduğu anlaşılmıştır. İcra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2. Maddesinde öngörülen ödeme zamanının “kesin vade” niteliğinde olmadığı ve dosya kapsamından temerrüt ihtarına rastlanılmadığı, takip öncesi işlemiş faize yönelik talebinin yerinde olmadığı, mahkememizce verilen ilk karar sadece davacı tarafça istinaf edildiğinden, ilk karardaki miktar yönünden davacı tarafın usulü kazanılmış hakkı olduğu” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2013/10529 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 212.485,37 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75’i aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebi ile alacağın varlığı bilirkişi incelemesi ile anlaşılabildiğinden davacının icra inkar tazminatı talebi ve reddedilen kısma yönelik, davacının kötü niyetle takip yaptığı ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu işlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak davalıya teslim edildiğini, geçici kabule esas teşkil eden tutanakların hiçbirisinde eksik ve ayıplı işlerden bahsedilmediğini, işin ana bara + transfer barası şeklinde yapılacağının 24/11/2011 tarihli, onaylı proje ve sistem bağlantı anlaşmasına belirtildiğini, davalı tarafın geçici kabulüne yapıldığı 13/02/2012 tarihine kadar işin iki ana bara şeklinde yapılması gerektiği yönünde bir itirazda bulunmadığını, 25/06/2012 tarihinde böyle bir iddiayı dile getirdiğini, bu tarihin eserin tesliminden dört buçuk ay sonrası olduğunu, ayıp ihbar süresinin geçtiğini, sözleşmenin 7. maddesinde teklif ile sözleşme arasında çelişki olması halinde sözleşme hükümlerine üstünlük tanınacağının belirtildiğini, teklifin birim fiyatlı, sözleşmenin ise götürü bedelli olduğunu, sözleşme hükmünün esas alınması gerektiğini, sözleşmeye göre de, işin ana bara + transfer barası şeklinde yapılması gerektiğini, davacının da işi buna uygun olarak yaptığını, davacının yaptığı işin bedelinin 2.361.675,44 TL Euro, davalı ödemesinin ise, 2.161.676,01 Euro, aradaki farkın 199.999,43 Euro olduğunu ve bu miktarın da takibe konu miktarı gösterdiğini, bara sistemindeki eksiklik bedelinin 45.994,98 TL Euro olarak belirlenmesine göre hükme esas alınan 25/12/2017 tarihli ek rapora göre dahi davacı alacağının 154.004,45 Euro olduğunu, yapılan işte % 7,2 oranında bir eksiklik bulunmadığını, eksik ve ayıplı ifa iddiasının da savunma olarak ileri sürülemeyeceğini, açılacak yeni bir dava ile gündeme getirilebileceğini, alacağın likit olduğunu, mahkemenin icra inkar tazminatına hükmetmemesinin de yanlış olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında aktedilen sözleşme haricinde iş kalemlerini içerir iki ayrı protokol düzenlendiğini, sözleşmenin birim fiyata tabi olmadığını, bu protokollerin ilk sözleşmede yer almayan yeni iş kalemlerine istinaden imzalandığını, protokollerin konusunun ana sözleşmede belirtilen proje ile bağımsız olduğundan protokollere ilişkin olarak ek ödemeler yapıldığını, yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında inceleme ve denetlemenin bu doğrultuda yapılmaması sonucunda davacı tarafın alacaklı çıktığını, sözleşmenin niteliği gereği hesaplama yapıldığında davacının bir alacağı olmadığının görüleceğini, davacının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği için müvekkilince iade faturası düzenlendiğini, bu iade faturalarının da dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, yine sözleşmede belirtilen çift bara sisteminin gerçekte imal edilmediğini, iade faturası ekinde belirtilen öğelerin anahtar teslim sözleşme sonucu ödenecek bedelden mahsup edilmesi gerektiğini, yerel mahkemece eksik inceleme ve denetleme sonucunda verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında, “Adıyaman İli Besni İlçesinde kurulacak Murat I ve Murat II HES Projelerinin 154 kV’luk Yüksek Gerilim Şalt Tesisi, 34,5 OG Şalt tesisi ile 34,5 kV İletim hattı dahilinde kullanılacak olan ve bu sözleşmenin ekindeki yüklenici teklifindeki (Ek-1) miktar, tip, özellik ve sair detayları bulunan malzemenin temin edilmesi, belirtilen şartlarda yerine TIR veya kamyon üzerinde teslimi, montaj süpervizörlüğü ve devreye alma çalışmasına ilişkin malzeme ve hizmet temini işlerinin yüklenici tarafından sağlanması işi ile ilgili 19.02.2010 tarihli sözleşmeye dayalı akdi ilişki bulunmaktadır. Davacı taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davalıya elektrik, elektrik tesisat işleri yaptığını, davalının iş bedelinin bir kısmını ödememesi üzerine icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, davalı işin eksik ve ayıplı yapıldığını, davacının hak ettiği iş bedelinin ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece 2013/522 Esas sırasında yapılan yargılama sonunda verilen 2018/9 sayılı ve 17/01/2018 tarihli ilk kararda; “davanın kısmen kabulüne, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2013/10529 sayılı takip dosyasında davalının 212.485,37 TL’ye vaki itirazının iptaline, alacağa yıllık takip tarihinden itibaren %13,75’i aşmamak üzere avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ve icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu sonucu Dairemizin 03.12.2020 tarihli ve 2020/163-217 sayılı kararında; “Mahkemece iki farklı heyetten bilirkişi raporları ve ek raporlar alınmış olup, düzenlenen bilirkişi raporları birbirleri ile uyuşmamaktadır. Taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına ayrıntılı ve gerekçeli itirazlarda bulundukları görülmektedir. Mahkemece de hangi rapordaki hangi tespitler esas alınarak ve bunlardan ne gibi sonuçlar çıkarılarak karar verildiği açıklanmamıştır. Bu itibarla mahkemece bir elektrik mühendisi, bir mali müşavir ve eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişiden oluşturulacak heyetten üçüncü ve uzlaştırıcı bir rapor alınarak taraf vekillerinin önceki bilirkişi heyetlerinin raporlarına itirazlarının incelettirilmesi ve tarafların dosya kapsamındaki tüm iddia ve savunmalarını değerlendirilip bunlardan çıkartılan sonuçlar da açıklanmak sureti ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması Dairemizce doğru bulunmamıştır.” gerekçesi ile Mahkeme kararı kaldırılmıştır.
Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece yapılan yargılamada, Dairemiz kararı doğrultusunda oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, raporun hüküm vermeye elverişli görülmemesi sebebi ile taraf vekillerinin itirazları da gözetilerek yeni bir heyetten rapor alınmıştır. Mahkemece alınan 13.04.2023 tarihli son bilirkişi raporunda; “Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe yapılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan olan alacağının 65.862,43 Euro ve 10.459,15 USD olarak tespit edildiği, icra dosyasında davacı yanca alacak TL cinsinden talep edildiğinden, takip tarihi itibariyle geçerli TCMB efektif satış kurları üzerinden yapılan hesaplama neticesinde, davacının toplam alacağının 187.228.23-TL. olarak hesaplandığı, icra dosyasında takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, sözleşmenin 9.2. Maddesinde öngörülen ödeme zamanının “kesin vade” niteliğinde olmadığı ve dosya kapsamında temerrüt ihtarına rastlanılmadığından, takip öncesi işlemiş faiz hesaplanmadığı” belirtilmiştir.
Somut olayda davacı, Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10529 Esas sayılı dosyası ile 08.07.2013 tarihinde davalı şirket aleyhine 521.893,86 TL asıl alacak, 115.654,25 TL faiz olmak üzere toplam 637.548,11 TL üzerinden takip başlatmış, davalının takibin tamamına itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesidir. Eser sözleşmesinde yüklenici yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle yükümlüdür.
Taraflar arasında imzalanan 19.02.2010 tarihli sözleşme, 02.03.2011 tarihli protokol, 20.09.2010 tarihli protokol, 01.06.2011 tarihli protokol ile sözleşme konusu işin tamamının yapılmasını, bu kapsamda “Murat I ve Murat II HES projelerinin 154 kV Yüksek Gerilim Şalt tesisi, 34,5 kV iletim hattı ve 154 kV iletim hattı dahilinde kullanılacak olan ve bu sözleşme ekindeki yüklenici teklifindeki miktar, tip, özellik ve sair detayları bulunan malzemelerin temin edilmesi, belirtilen şartlarda yerine TIR veya kamyon üzerinde teslimi, montaj süpervizörlüğü ve devreye alma çalışmasına ilişkin malzeme ve hizmet temini işlerini” davacı üstlenmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında mahallinde keşif yapılmak suretiyle yapılan incelemede; sözleşme eki teklif mektubunda yer alan şalt sahasının “çift bara sistemi” yerine “tek bara+transfer barası+kuplaj barası” yer aldığının belirlendiği, 12.09.2014 tarihi itibariyle sözleşme ve teklif mektubunda belirtilen tüm işlerin malzeme temini dahil bir eksikliğin bulunmadığının tespit edildiği, “Murat II santral binası ile Murat I HES arasında 34,5 kV gerilimli E.İ.H. Tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, … 34,5/154 Trafo Merkezi tesisinin tamamlanarak geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, … … şalt sahası arasındaki 154 kV E.İ.Hattının tamamlandığı, geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, 154 kV Adıçim Merkezi Hat Fideri Tesisinin tamamlanarak geçici kabulünün yapıldığı ve hizmet verdiği, söz konusu 4 ayrı işin meri mevzuat ve TEİAŞ teknik kriterlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin eki olan davacının düzenlediği, teklif bedellerinin de geçerli olduğu teklif mektubunda “… 154 kV şalt sahası ana barası çift bara sistemli ve 954 MCM ACSR iletken ile yapılacağı” taahhüt edilmiştir. Sözleşme ile götürü bedelle çift bara sistemine göre kararlaştırıldığı halde, tek bara sistemi teslim eden davacının, tek bara ile çift bara sistemi imalat bedeli arasındaki fark kadar haksız zenginleşmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, davacı tarafından Euro para birimi yönünden yapılan sözleşme konusu işlerin toplam bedeli KDV dahil 2.281.812,52 Euro olarak hesaplanmıştır. … 154 kV şalt sahası ana barasının çift sistemli yapılmaması nedeniyle nefaset uygulaması yapılarak, davacı alacağından KDV dahil 54.274,08 Euro yapılan malzeme ve işçilik bedelinden düşülmesi gerekmektedir. Buna göre davacının sözleşme konusu iş ile ilgili olarak toplam (2.281.812,52-54.274,08) yani 2.227.538,44 Euro alacağı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların ticari defterlerinden de tespit edildiği üzere, davacının 10.459,15 USD alacağı olduğu tespit edilmiştir. Bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacıya yapılan ödemeler toplamı 2.161.676,01 Euro düşüldüğünde, davacının (2.227.538,44-2.161.676,01=) 65.862,43 Euro davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça takip dosyasında alacak TL. cinsinden talep edildiğinden, takip tarihi olan 03/07/2013 tarihi itibariyle geçerli TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının; (65.862,43 x 2,5324=) 166.790,01-TL. Euro cinsinden alacağı, (10.459,15 x 1,9541=) 20.438,22-TL. USD cinsinden alacağı olmak üzere toplam 187.228,23-TL. alacağı olduğu anlaşılmıştır. İcra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2. maddesinde öngörülen ödeme zamanının “kesin vade” niteliğinde olmadığı ve dosya kapsamından temerrüt ihtarına rastlanılmadığından, takip öncesi işlemiş faize yönelik talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince mahkemece verilen ilk kararın sadece davacı tarafça istinaf edilmesi ve davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bahisle 212.485,37 TL üzerenden davalının itirazının iptaline karar verilmiş ise de, mahkemenin verdiği ilk kararın davalı tarafça da süresinde istinaf edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Dairemizce bu husus gözetilerek, uzlaştırıcı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli son bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 187.228,23 TL üzerinden davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmiş, davacı alacağı belirlenebilir ve hesaplanabilir nitelikte bulunmadığı için davacının icra inkar; sırf kötüniyetle fazla miktar üzerinden icra takibi başlatıldığı ispatlanamadığından da davalının kötüniyet tazminatı talepleri reddedilmiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/501 Esas, 2023/504 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2013/10529 Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 187.228,00 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75’i aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davacının icra inkar; davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
6-Harçlar kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 12.789,60 TL harçtan davacı tarafça peşin ödenen 7.700,05 TL’nin mahsubu ile, bakiye 5.089,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça peşin ödenen 7.700,05 TL peşin harç ve 24,30 TL başvurma harcı toplamı 7.724,35 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 29.956,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 69.044,80TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça ödenen 18.500,00 bilirkişi ücreti, 177,50 TL Keşif harcı, 3180,08 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 21.857,58 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 6.418,89 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-HMK. 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
12-Davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
13-Davalı tarafça yatırılan 3.628,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
14-Davacı tarafça yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafça yatırılan 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 170,00 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 908,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 21/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır