Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/1074 E. 2023/1198 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/1074 – Karar No:2023/1198
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

ESAS NO : 2023/1074
KARAR NO : 2023/1198
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2023
NUMARASI : 2022/804 E-2023/427 K

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2023

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, kurum ihtiyacı olan muhtelif depolama tesisi projesi kapsamında Viranşehir 30.000 ton çelik silo + mısır kurutma + ek tesisleri, Bismil 30.000 ton çelik silo + mısır kurutma + ek tesisleri, Besni 10.000 ton çelik silo + mısır kurutma + ek tesisleri, Nurdağı 20.000 ton çelik silo + mısır kurutma + ek tesisleri yapım işinin davalı iş ortaklığına ihale edildiğini, işin yapılması sırasında ortaya çıkan iş artışı ile toplam 37.080.399,33 TL bedel ile işin tamamlanıp siloların kullanıma alındığını, yüklenici firmanın dilekçesi doğrultusunda geçici kabulün yapıldığını, geçici kabulde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için süre verildiğini, eksikliklerin giderilmediğini, yüklenici firmanın eksikliklerini nam ve hesaplarına kurumca yaptırılmasının kabul edildiğini, yüklenici nam ve hesabına yapılan ödemelerin 18/09/2015 tarihine kadar ödenmesinin talep edildiğini, yüklenici firmanın 3.340.329,57 TL ana para ve faizini ödemediğini, hak edişlerden kesilen 19 adet 3.409.990,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrildiğini, yüklenici firmanın toplamda 572.481,67 TL ana para ve faizi bakiye borcunun kaldığını, borç miktarının 11/05/2016 tarihinde tebliğ edilen yazı ile bildirildiğini belirterek 355.149,23 TL ana paranın son mahsuplaşma tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren, 76.249,24 TL bakım onarım arıza bedelinin yapılan ödeme tarihlerinden itibaren, 141.083,20 TL gecikme cezasının kesin hak ediş tarihi olan 30/12/2015 tarihinden itibaren sözleşmede yer alan %17,75 faiz oranından hesaplanacak faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı idare ile müvekkili şirket ve iş ortağı arasında 28/06/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirildiğini, işin teslimi ve geçici kabul tutanağının düzenlenmesinin %5 oranında iş eksikliği ile gerçekleştiğini, eksikliklerin giderilmesi için verilen 2 aylık sürede ekonomik sıkıntılar nedeniyle eksikliklerin giderilemediğini, eksikliklerin nam ve hesabına yapılmasına onay verildiğini, işin %5 eksiklikle kabul edildiğini, idarenin eksik işler için %12 üzerinden hesap yaptığını, müvekkili şirketin taahhüdünde olmayan işlerin de katıldığını ve fahiş fiyatla ihale edildiğini, proje yanlışları nedeniyle müvekkili şirketin fazladan iş yaptığını ve bedelini alamadığını, davacı idarenin geçici kabul sonrası bakım – onarım arıza bedeli talep ettiğini, sözleşmede müvekkili şirketin sorumluluğuna dair bir madde olmadığını, davacı idarenin geç teslim nedeniyle gecikme cezası talebinin kabul edilemeyeceğini, eksikliklere dair imalatların idarece yaptırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2017/249 esas sayılı davada davacı vekili; müvekkili idarenin 2012 yılı Yatırım Programı 20011A020090 nolu Muhtelif Depolama Tesisleri Projesi kapsamında yer alan 300.000 ton kapasiteli hububat depoları 2. Grup iş yerlerinin 06/03/2012 tarihinde yapılan ihalede toplam 34.600.000,00 TL(KDV hariç) davalılar ….A.Ş.-….Şti. iş ortaklığına havale edilerek işin yapımı sırasında ortaya çıkan 2.480.399,33 TL’lik iş artışı ile toplam 37.080.399,33 TL bedelli tamamlanıp kullanıma alındığını, yüklenici firmanın taahhüdü altında yapımı tamamlanan 300.000 ton kapasiteli Hububat Depoları 2. Kısım yapım işi kapsamında Viranşehir 30.000 ton çelik silo+ mısır kurutma+ek tesisler yapımı, Besni 10.000 ton çelik silo-mısır kurutma+ek tesisler yapımı ve Nurdağı 20.000 ton çelik silo+ek tesisler yapımı işlerinin kesin kabul tutanaklarında kesin kabul eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini, yüklenici firmanın belirtilen süre içerisinde tamamlamadığını belirterek işbu dosyanın Ankara 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/743 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, kesin kabul eksikliklerinden kaynaklanan 492.994,53 TL ve reaktif ceza bedeli olarak 18.413,39 TL olmak üzere toplam 511.407,92 TL kurum alacağının temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek % 17,75 sözleşme faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacı tarafın geçici kabul aşamasında doğduğunu ileri sürdüğü alacaklarını asıl davaya konu ettiğini, işbu ek dava ile de kesin kabul aşamasında alacaklarının doğduğu iddiası ile alacak davası açtığını, açılan bu davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, bir kısım işlerin yasal süresi dolmadan bitirilip teslim edildiğini, geçici kabul tutanağının düzenlenmesinin %5 oranında olan iş eksikliği ile gerçekleştiğini, verilen 2 aylık süre içinde de şirketin içine düştüğü ekonomik sıkıntı nedeni ile bu eksikliğin giderilemediğini, bu nedenle de kendi nam ve hesabına bu eksik işlerin idarece yaptırılmasına onay verildiğini, ihale yapılırken maliyetler saptanırken, değerlendirmesi ve sonuçlandırması sırasında müvekkilinin hiçbir şekilde bilgilendirilmediğini, eksik imalatların iki katı fiyatlara yaptırılmış olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin nam ve hesabına ihaleye çıkarılan işin pek fahiş fiyatla ve daha da önemlisi müvekkilinin taahhüdü altında olan işlerin dışında işler de katılmak suretiyle yapıldığını, kesin kabullerde tespit edilen tüm maddelerin geçici kabullerdeki eksik ve kusurlu denilen imalatları da kapsadığını, bu durumda daha önce eksik ve kusurlu olarak tespiti yapılıp müvekkili nam ve hesabına başka bir firmaya ihale edilerek tamamlattırılan işlere ait müvekkilinin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmayacağını, ortaya çıkan cezaların tamamen kullanımla ilgili olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen 2018/707 esas sayılı davada; davacı vekili; müvekkili idare tarafından 2012 yılı yatırım programı kapsamında Viranşehir, Bismil, Besni, Nurdağı Çelik Silo Mısır Kurutma ve Ek Tesisleri Yapım İşini 06/03/2012 tarihinde yapılan ihalede toplam KDV hariç 34.600.000,00 TL bedel ile davalıların oluşturduğu iş ortaklığına ihale edilerek işin yapımı sırasında ortaya çıkan 2.480.399,33 TL’lik iş artışı ile toplam 37.080.399,33 TL bedel ile tamamlanıp kullanıma alındığını, söz konusu 4 iş yerinde geçici kabul işlemlerinin yapıldığını, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yüklenici firmaya ek çalışma süreleri verildiğini, ek süreler sonunda yüklenici firma tarafından giderilmeyen eksikliklerin kurumlarınca nam ve hesaplarına yaptırılmasının kabul edildiğini, tespit edilen eksikliklerin davalı tarafın nam ve hesabına yaptırılıp geçici hesaplardan yüklenici adına hak sahiplerine ödeme yapıldığını, yüklenici iş ortaklığı tarafından nam ve hesaplarına yapılan ödemenin müvekkiline ödenmediğini, Bismil iş yerinin eksik ve kusurlu işler için davalı tarafın nam ve hesabına 1.480.031,38 TL harcandığını, 136.000,00 TL mefaset bedeli söz konusu eksikliklerin zamanında giderilmemesi nedeniyle 158.052,37 TL gecikme cezası tahakkuk ettiğini, ayrıca yüklenici nam ve hesabına ödenen 42,01 TL sigorta primi olmak üzere toplam 1.774.125,76 TL kurum alacağının doğduğunu, Viranşehir, Besni ve Nurdağı Çelik Silo İnşaatı kesin kabul eksikliklerinin tahsili için Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/743 esasında dava açtıklarını, mahkememizdeki iş bu davanın bu davaya ek olarak açıldığını belirterek 1.774.125,76 TL’nin temerrüt tarihinde itibaren işleyecek %17,75 sözleşme faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacı idare ile müvekkili şirketler arasında 28/06/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, üstlenilen işlerin bir kısmının yasal süresi dolmadan bitirilip idareye teslim edildiğini, geçici kabul tutanağının düzenlenmesi %5 oranında olan iş eksikliği ile gerçekleştiğini, idare tarafından verilen 2 aylık süre içinde de şirketin içine düştüğü ekonomik sıkıntı nedeniyle bu eksikliğin giderilemediğini, bu nedenle de kendi nam ve hesabına bu eksik işlerin idarece yaptırılmasına onay verildiğini, davacı tarafın işbu dava ile müvekkili nam ve hesabına yaptırdığı Bismil iş yeri ile ilgili kesin kabul aşamasında eksik ve kusurlu olduğu ileri sürülen işler nedeniyle alacak talep ettiğini, müvekkilinin sorumluluğu kapsamında olmayan işlerde başka firmalara ihale edilmek suretiyle yaptırıldığını, davacı idarenin yanlış uygulamalarına karşı müvekkili şirketin yazılı itirazları bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Mahkemece yapılan inceleme, kaldırma kararı içeriği, alınan bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamına göre; YİGŞ 41. maddenin 4. bendindeki düzenlemenin idarece geçici kabul komisyonunun kurulma zamanının belirlenmesine yönelik bir düzenleme olup geçici kabul işlemlerine başlanılmış olmasının tek başına yüklenicinin imalat oranının %95’e ulaştığı sonucunu doğurmayacağı, işin yapıldığının ispatı davalı yükleniciye ait olup, ihtirazi kayıtsız imzaladığı geçici kabul eksikliklerinin işin %5’inden daha az bir orana tekabül ettiğine ilişkin kayıt bulunmadığı, nama ifa masraflarının sözleşme bedelinin %5’ini aşmasının mümkün olabileceği, enerji bedeli dahil nama ifa alacağının KDV dahil 3.305.222,88 TL olduğu, geçici kabul sonrası bakım onarım gideri talebinin irdelenmesinde; YİGŞ hükümleri de nazara alınarak teminat süresinin en az 12 ay olacağı, davacı tarafça onarımlardan dolayı 133.476,23 TL ödeme yapıldığı, bakım – onarım masrafı olarak 76.249,24 TL’nin istenildiği, KDV dahil bu tutar olduğu, davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesi ekinde yer alan belgelerin yeniden değerlendirilmesi sonucunda ödeme tarihlerinin 02/10/2015’ten sonraya ilişkin olduğu, bu miktar ödeme bedeli talebinin yerinde olduğu, gecikme cezasına ilişkin olarak üçüncü bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 25.6 maddesi uyarınca kısmi gecikme cezası uygulanması gerektiği, davalı nam ve hesabına yaptırılan işler bölümünde belirtilen geçici kabul eksiklikleri üzerinden günlük gecikme cezasının gecikilen süreye uygulandığında 128.388,39 TL olduğu, all-risk sigorta bedelinin 17.673,59 TL olup, davacı idarenin alacağı toplamının 3.527.534,10 TL olduğu, nakde dönüştürülen teminat mektup bedeli 3.409.990,00 TL’nin mahsubu sonrası davacı alacağının 117.544,10 TL olduğu anlaşılmakla asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, miktar da belirtilerek ödeme isteğini içerir 09/05/2016 tarihli davacı tarafça davalı tarafa yazı yazıldığı, tebliğ şerhi yok ise de; 11/05/2016 tarihinde cevap verildiği, bu tarih tebliğ tarihi sayılarak ihtarnamede belirtilen 15 günlük sürenin eklenmesi ile temerrüdün 27/05/2016 tarihinde oluştuğu anlaşılmakla alacağa 27/05/2016 tarihinden itibaren idari şartnamenin 46.2 maddesi uyarınca yıllık %17,75 oranında akdi faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2017/249 esas sayılı dava dosyasında davacı taraf; kesin kabul eksikliği ve gecikme cezası kaleminden 448.000,00 TL nefaset kesintisi ve 44.994,52 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 492.994,53 TL ile reaktif ceza bedeli olarak 18.413,39 TL olmak üzere toplam 511.407,92 TL’nin tahsili isteğinde bulunulmuş olup, kesin kabul eksikliğinden (nefaset kesintisi) kaynaklı alacakla ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre denetime ve hüküm kurmaya elverişli üçüncü bilirkişi heyeti raporunda da açıklandığı üzere; kesin kabul eksikliklerinin giderilmesi için verilen sürenin Viranşehir’de 20/03/2016 tarihinde Besni’de 21/03/2016 tarihinde, Nurdağı’nda 22/03/2016 tarihinde sona erdiği halde eksikliklerin giderilmediği, giderilmemesi halinde nam ve hesabına yapılacağının yükleniciye bildirildiği, davalı yüklenicinin 19/04/2016 tarihli dilekçesi ile kesin kabul tutanaklarında yer alan eksiklikleri giderme olanaklarının bulunmadığını davacı idareye bildirdiği, idare tarafından kesilen nefaset bedeli 448.000,00 TL’nin yerinde olduğu, gecikme cezasına yönelik alacakla ilgili olarak, Viranşehir, Besni ve Nurdağı ile ilgili olarak eksik imalatlarının tamamlanmasına ilişkin süre sonu da nazara alınarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere alacağın 3.921,90 TL olduğu, her iki alacak kalemi toplamının 451.921,90 TL olduğu, ayrıca bu davada reaktif ceza bedeli alacağı talebinde de bulunulmuş ise de; söz konusu eksikliklerin geçici kabul aşamasında da var olan eksiklikler de var olup gerekli onarımlar da yapılıp reaktif enerji harcanmasının önüne geçilmesi gerektiği anlaşılmakla bu kalem alacak talebi yerinde görülmemiş ve birleşen bu davanın 451.921,90 TL üzerinden kısmen kabulüne, davacı tarafça miktar da belirtilerek ödeme isteğini içerir ihtarın 19/10/2016 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen 15 günlük sürenin eklenmesi ile temerrüdün 04/11/2016 tarihinde oluştuğu anlaşılmakla, alacağa 04/11/2016 temerrüt tarihinden itibaren idari şartnamenin 46.2 maddesi uyarınca yıllık %17,75 oranında akdi faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesinin 2018/707 esas sayılı dosya ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; alınan üçüncü bilirkişi heyet raporu ve kaldırma kararı sonrası alınan 01/05/2023 tarihli ek rapor içeriği dosya kapsamı itibariyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup, raporda da açıklandığı üzere; bu dava konusuna ilişkin olarak, Bismil iş yeri ile ilgili olarak söz konusu kesimde meydana gelen eksikliklerin sonradan oluşan oturma nedeniyle meydana geldiği, bu kusurun gizli ayıp niteliğinde olduğu, bu kapsamda yükleniciden eksik ve kusurların tamamlatılmasının istenilmesine karşın giderilmediği, idarenin yüklenici nam ve hesabına yaptırdığı, toplam bedelinin KDV dahil 1.480.031,38 TL olup, bu kalem alacak talebinin bu miktar üzerinden yerinde olduğu, yine bu davada eksik ve kusurlu işler için kesilen nefaset bedeline konu alacak talebinde bulunulmuş olduğu; yüklenicinin nefaset bedelini uygun görmemesi durumunda eksiklikleri gidermesi gerektiği sözleşme hükmü olup bu şekilde bir talebinin olmadığı toplam nefaset bedelinin 117.800,00 TL olup, bu kalem alacak talebinin bu miktar üzerinden yerinde olduğu, davacının diğer talebi gecikme cezası alacağına ilişkin olup; söz konusu kesimde meydana gelen eksikliklerin sonradan oluşan oturma nedeniyle meydana geldiği, oturma sonucu meydana gelen hasarın özellikli olduğu, inceleme ve araştırma yapılarak çözüm üretilmesi gerektiği, bunun da zaman alacağı, kesin kabul komisyonu heyetinin söz konusu kusurun giderilmesi için 25/05/2016 tarihinde verdiği 25 günlük sürenin yeterli olmayacağı, yönetmeliktede gerekli sürenin verilmesi gerektiğinin belirtildiği, tutanakta yüklenicinin de imzasının olmadığı, kesin kabul heyetinin belirlediği süre sonu ile idarenin nam ve hesaba yapılacağına ilişkin olur tarihi arasında geçen sürenin gecikme cezası olarak verilmesi gerektiği, bu süre arası gecikme cezası 14.368,38 TL olmakla, bu kalem alacak talebinin bu miktar üzerinden yerinde olduğu, sigorta primi alacağı 42,01 TL olup, fazlaya ilişkin taleplerin yerinde olmadığı ve kanıtlanamadığı anlaşılmakla, bu davada toplam 1.612.241,77 TL üzerinden davanın kabulüne, davacı tarafça davalıya miktar da belirtilerek ödenme isteğini içerir ihtarnamenin 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen 15 günlük sürenin eklenmesi ile temerrüdün 21/06/2018 tarihinde oluştuğu anlaşılmakla alacağa 21/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren idari şartnamenin 46.2 maddesi uyarınca yıllık %17,75 oranında akdi faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı adına yapılan ödemeler ve onarım bedelleri için faiz başlangıcının ödeme tarihleri ve teminat mektuplarının nakde dönüştürüldüğü tarihler dikkate alınarak faiz hesaplanması gerektiğini, gecikme cezası için kesin hak ediş tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü ile 30/12/2015 tarihinden itibaren faiz hesabı yapılması gerektiğini, yeniden yapılan bilirkişi incelemesinde sadece bir itirazın dikkate alındığını, onarım ve arıza bedellerinin eksik hesaplandığını, geçici kabul eksiklikleri için gecikme cezası alacağının dikkate alınması gerektiğini, reaktif ceza bedelinden ve nefaset bedelinin tamamından davalının sorumlu olması gerektiğini, gecikme cezası için gecikilen gün sayısının eksik hesaplandığını, kesin kabul heyetinin belirlediği süre sonunun dikkate alınmasının hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve Dairemizin kaldırma kararına uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 809,55 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip