Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/1064 E. 2023/1152 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/1064 – Karar No:2023/1152
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine Gönderilmesi HMK 353/1-a.4 md)
ESAS NO : 2023/1064
KARAR NO : 2023/1152
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2014/1490 E-2021/784 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan))
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili …’ın … ünvanıyla davalı şirket ile iki türlü iş ilişkisine girdiklerini, taraflar arasında 01.02.2011 tarihli ‘… Yapı Kooperatifine Yapılacak Olan Konutların Betonarme İnşaat İşlerine Ait Taşeron Sözleşmesi’ imzalandığını, işbu sözleşme gereğince davalı şirketin … nezdinde üstlendiği birtakım işleri yazılı sözleşme dahilinde yaptıklarını, ancak yapılan işin karşılığında alınması gereken alacaklarını alamadıklarını, davalı şirketin bir kısım ödemeler dışında ödeme yapmadığını ve davalı şirketten alacaklı olduklarını, ayrıca sözleşmede yazılı işler dışında da davalı şirketin bir kısım ek işlerini (merdiven, duvar vs) dahi yaptıklarını ve bunların da bedellerinin ödenmediğini, sözleşme ve ek işler dışında davalı şirketten başka bir kalem alacaklarının daha bulunduğunu, bunun da; davalı şirkete tünel kalıplarının 7 adet fatura ile satıldığını ve karşılığında davalı tarafça muhtelif çekler verildiğini, fakat işbu çeklerin üçüncü şahıslara ciro edilmesi sonucu birçoğunun karşılıksız çıktığını, bu sebeple alınan çek bedellerinin de ödenmediğini, alacakların tahsili amacıyla müvekkilce davalı şirkete Osmaniye 2.Noterliği’nin 22.02.2012 tarih/2127 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve ihtarnameye rağmen müvekkilin alacağını tahsil edemediğini belirterek, taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan işler ile ek işler gereği fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin davalıya gönderilen 22.02.2012 tarihli ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davalı şirkete satılan tünel kalıplarından doğan bakiye alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin faturalarda yazılı tarihlerden itibaren kademeli olarak işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının müvekkili şirket aleyhine açmış olduğu Ankara 18 ATM’nin 2012/91 E. sayılı alacak davasını kaybedince icra inkâr tazminatına hükmedildiğini, müvekkili şirketin de bu alacağı Kırıkkale 4 İcra Dairesi 2014/195 E. sayılı dosya ile icraya koyduğunu ve davacının halen bu bedeli müvekkil şirkete ödemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sözleşmeler-ekleri, hakediş dosyası, getirtilen icra ve mahkeme dosyaları, bilirkişi heyet raporları-ek raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı …-… ile davalı şirket arasında 01.02.2011 tarihli ‘… Yapı Kooperatifine Yapılacak Olan Konutların Betonarme İnşaat İşlerine Ait Taşeron Sözleşmesi’ imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalı şirketin … nezdinde üstlendiği bir kısım işin sözleşme dahilinde alt taşeron olarak davacı tarafından üstlenildiğini, ayrıca ek iş yaptığını, ancak davalı tarafından yapılan iş karşılığında ödeme yapılmadığını, ayrıca bunların dışında davalı şirkete tünel kalıplarının 7 adet fatura ile satıldığını ve karşılığında davalı tarafça muhtelif çekler verildiğini, fakat işbu çeklerin üçüncü şahıslara ciro edilmesi sonucu birçoğunun karşılıksız çıktığını, bu sebeple alınan çek bedellerinin de ödenmediğini, alacakların tahsili amacıyla davalı şirkete Osmaniye 2.Noterliği’nin 22.02.2012 tarih/2127 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve ihtarnameye rağmen müvekkilin alacağını tahsil edemediğini belirterek, taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan işler ile ek işler gereği şimdilik 50.000,00 TL’nin davalıya gönderilen 22.02.2012 tarihli ihtarname tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davalı şirkete satılan tünel kalıpları nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin faturalarda yazılı tarihlerden ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile harcını yatırarak davayı-taşeronluk sözleşmesi nedeniyle-toplamda 430.566,99 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı yüklenici vekili ise, davalı vekili dosyaya sunduğu 23.11.2016 havale tarihli dilekçesi ile, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava eser sözleşmesinden ve faturadan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı alt taşeron konumundadır. Taraflar arasında, eser sözleşmesi akdedildiği ve bir işin davalı yüklenici tarafından tamamlandığı konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davacının sözleşme gereği yaptığı işler karşılığında ve sözleşme dışı sattığı tünel kalıpları nedeniyle düzenlediği faturalardan kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı, davalının ödemelerin tamamını yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan SMMM, inşaat mühendisi ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişilerden oluşturulan birbirini teyit eden, bilirkişi heyet raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.(Ancak istinabe yoluyla davacı defterlerini inceleyen bilirkişi raporu dikkate alınmamıştır. Bunun yerine kesinleşen 18 ATM 2012/91 E. 2013/350 K. dosyasında alınan SMMM bilirkişi raporu karar kesinleşmekle, bilirkişi raporundaki tespitler de kesinleştiğinden hükme esas alınmıştır).
Birbirini teyit eden bilirkişi heyet raporları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Dava dışı işveren … Yapı Koop. İle davalı ….Şti. arasında 20.01.2011 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığı, yüklenici davalı şirket ile taşeron davacı arasında ise 01.02.2011 tarihli ‘… Yapı Kooperatifine Yapılacak Olan Konutların Betonarme İnşaat İşlerine Ait Taşeron Sözleşmesi’ imzalandığı görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin; İşin Adı, Yapılma Yeri, Niteliği, Türü ve Miktarı başlıklı 4. Maddesinde, davacının … Kooperatifine yapılacak olan konutların betonarme işlerine ait her türlü beton, betonarme demiri, hasır çelik, su yalıtımı işçiliklerinin yapılması ve inşaatın bünyesindeki her türlü kalıp (Tünel kalıp, ahşap kalıp v.b), iskele malzemelerinin temin edilerek kalıp ve iskele işçiliklerinin yapılmasını” taşeron olarak üstlendiği, işin yapılacağı yerin … bloğun kalan katları ile hiç başlanmamış olan B ve C blok katları olduğu; Kesin Teminat başlıklı 5. Maddesinde, taşeronun taahhüdünü kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde nakde çevrilmek üzere kesin teminat olarak 40.000,00 TL’lik teminat senedi vereceği ve teminat senedinin idare tarafından kesin kabulün yapılmasından sonra iade edileceği; Sözleşmenin Türü ve Bedeli başlıklı 6. Maddesinde, taşeron tarafından yapılacak beton, kalıp, betonarme demiri, iskele, su izolasyonu, merdiven sahanlığı işlerinin karşılığı, kat planındaki kalıp gören tabiiye alanı üzerinden belirleneceği, sözleşme dâhilinde temelde yapılacak olan tüm işlerin karşılığı 1 normal kat alanı olarak dikkate alınacağı, taşeronun hak edişlerinde uygulanacak fiyatın 30,00 TL/m2 olduğu; İşe Başlama ve Bitirme Tarihi başlıklı 8. Maddesinde taşeronun (davacı), inşaat ruhsatının yenilendiğinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 gün içinde işe başlamaya mecbur olduğu, taahhüdün tümünün işe başladığı günden itibaren 90 takvim gününde tamamlayarak geçici kabule hazır duruma getireceği eksik ve kusurlu işlerin giderilmesinin taşerona ait olduğu; Ödemeler başlıklı 9. Maddesinde, taşeronun her ay yapmış olduğu işlerin karşılığında bir hak ediş düzenleneceği ve bu hak edişten %10 kesinti yapılarak fatura karşılığında ödeme yapılacağı, işin geçici kabulünün yapılmasını müteakip 5 gün içerisinde taşeronun kesin hak edişinin hazırlanacağı ve daha önceki hak edişlerden yapılan %10 kesinti tutarlarının da kesin hak edişle birlikte taşerona ödeneceği, KDV’nin sözleşme bedeline dâhil olmayıp, işveren (davalı) tarafından taşerona (davacı) ödeneceği, hükümlerinin yer aldığı görülmüştür.
Davacı tarafından davalı şirket adına “Tünel Kalıp” açıklamasıyla toplam 436.140,00 TL bedelli 7 adet fatura düzenlenmiştir. Ayrıca; taraflar arasında düzenlenen 01.02.2011 tarihli sözleşmenin 5.madde hükmü gereği, davacı tarafından davalı şirket lehine bilâ tarihli 40.000,00 TL bedelli senet düzenlendiği görülmüştür.
Yine davacı tarafından Osmaniye 4. Noterliği aracılığıyla davalı şirkete keşide edilen 22.02.2012 tarih/2127 yevmiye nolu ihtarnamede özetle “…davalı şirkete müvekkilce yapılan tünel kalıp satımından bakiye 91.000,00 TL alacakları ile bunun işlemiş ve işleyecek her türlü ticari faizlerinin ve taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinden müvekkilin yapmış olduğu 600.000,00 TL bedelli işten bakiye en az 541.000,00 TL anapara alacaklarının ve bunun işlemiş ve işleyecek faizlerinin ihtarın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde nakden ve defaten taraflarına havale edilmesini aksi takdirde her türlü yasal yollara başvurulacağı…” hususlarının bildirildiği ihtarnamenin 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından sunulan ibranamede “…22.09.2011 tarihinde düzenlenen ‘….Şti’nin …’a hiçbir borcu bulunmamaktadır, … şantiyedeki malzemelerini 26.09.2011 tarihine kadar tahliye edecektir’ açıklamalı ibranamenin… ve … tarafından imzalandığı…” belirtilmiştir.
İbranamede ismi ve imzası bulunan, davacının babası olan… tanık olarak dinlenmiş, beyanında ibranamedeki imzanın kendisine ait olmadığını, aksine davacının davalıdan alacağı olduğunu belirtmiştir. Davacının babasının davacı adına ibraname düzenlemeye yetkisi olmaması nedeniyle imza incelemesi yapılmasına gerek duyulmamış ve sunulan ibranamenin davacıyı bağlayıcı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı defterlerinde; Davacı tarafça “tünel kalıp” açıklamalı toplam 436.140,00 TL bedelli 7 adet fatura düzenlenmiştir. Davacı defterinde; davalıdan tahsil edilen 407.820,00 TL ödeme kaydı ile davacının bakiye (436.140,00 – 407.820,00) = 28.360,00 TL alacağının bulunduğu kayıtlıdır.
Davalı defterlerinde; Davacı tarafça düzenlenen toplam 407.820,00 TL bedelli 4 adet faturaya karşılık yapılan 574.000,00 TL’lik ödeme ile fazla ödemeden kaynaklanan bakiye (407.820,00 – 574.000,00) = 166.180,00 TL alacağın bulunduğu kayıtlıdır. Davacı tarafça düzenlenen toplam 28.360,00 TL bedelli 3 adet faturanın ise kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında, davacının davalıya tünel kalıp faturaları düzenlediği, davalının da bir kısmını kabul ederek kendi ticari defterlerine işlediği görülmektedir. Ayrıca, davacının, davalının … Yapı Koop. ile yaptığı 20.01.2011 tarihli “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ile üstlendiği işte taşeron olduğu ve bir kısım imalatlar gerçekleştirdiği, dosya kapsamına alınan raporlar ile sabittir.
Böylece; Davalının ticari defter kayıtlarına göre 407.820,00 TL bedelli 4 adet “tünel kalıp” içerikli faturaya karşılık yapılan 574.000,00 TL’lik ödeme ile fazla ödemeden kaynaklanan bakiye (407.820,00 – 574.000,00) = 166.180,00 TL alacak kaydının var olduğu, “tünel kalıp” içerikli faturalar davalı defterlerine işlendiğinden bu ilişkinin tünel kalıp satışından doğduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının taşeron olarak yaptığı imalat bedelinin ise (daha önce anılan raporlarda hesaplandığı üzere) 596.746,99 TL olduğu, bu ilişkinin taşeronluk sözleşmesinden doğduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalara göre tünel kalıp işi nedeniyle; Her iki tarafın ticari defterlerinin kapanış tasdiki olmadığından lehlerine delil kabul edilemeyeceği, ancak her iki tarafın birbirini teyit eden ticari defter kayıtlarına göre(tünel kalıp satımına ilişkin 4 adet faturaya dayalı) davalının davacıya 407.820,00 TL ödemesinin bulunduğu hususunun sabit olduğu, böylece tünel kalıp işi nedeniyle davalının borcunun kalmadığı anlaşılmakla bu yöndeki davanın reddine karar vermek gerekmiştir. (davacının defterinde olup, davalı defterinde olmayan 3 adet 28.360,00 TL’lik fatura yönünden ise davacı iddiasını ispat edememiş, açıkça da yemin deliline dayanmadığı görülmüştür).
Taşeronluk sözleşmesi nedeniyle; Davacının yaptığı imalatlardan kaynaklı 596.746,99 TL alacağının bulunduğu, davalı defterlerinin her ne kadar kapanış tasdiki yok ise de, davalı nın ödemelerini banka yoluyla yaptığı, davalının toplam ödemesinin 574.000,00 TL olduğu, bu ödemeden tünel kalıp işinden dolayı 407.820,00 TL davacının alacağı düşüldüğünde davalının tünel kalıp işinden 166.180,00 TL fazla ödemesinin bulunduğu, bu durumda taşeron sözleşmesinden kaynaklı 596.746,99 TL-166.180,00 TL = 430.566,99 TL davacının alacağının bulunduğu, bu alacağa ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 29/02/2012 tarihinden verilen 10 günlük sürenin bitimiyle 13/03/2012 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davanın kısmen kabulü ile; Taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan 430.566,99 TL alacağın (50.000,00 TL’si için 13/03/2012 tarihinden itibaren, kalan kısım için 12/12/2018 ıslah tarihinden itibaren işleyecek) ticari faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine;Tünel kalıp işinden kaynaklanan fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin defter kayıtlarında davacıdan 166.180,01 TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olan 574.000,00 TL’lik ödemenin davacının defterlerinde kayıtlı olmadığından dikkate alınmadığını, müvekkilinin, davacıyla ilgili tüm işlerden dolayı davacıya borcu bulunmadığını, davacının müvekkiline 436.140,00 TL’lik fatura kestiğinin tespit edildiğini, ancak bunun satış mı taşeronluk sözleşmesi mi olduğunun belirtilmediğini, bilirkişinin davacının kayıtlarına neden değer verdiğini açıklamadığını, taraflar defterleri arasındaki çelişkili durum çözülmeden müvekkilinin davacının borçlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, ibranamenin dikkate alınması gerektiğini, ibranamede müvekkilinin davacıya borçlu olmadığına dair açıklama bulunduğunu ve davacının babası tarafından imzalandığını, davacı ile babası arasındaki ortaklık ilişkisinin araştırılmadığını, takas talebinin bulunduğunu, Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/91 esas sayılı davada müvekkilinin icra inkar tazminatı alacağının oluştuğunu, davacının halen bu bedeli ödemediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Dava ehliyeti, davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dosyaya kazandırılan evraklardan, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün 02/11/2022 tarihli yazısı ve eklerinden, davalı şirketin tam bölünme nedeni ile 12/09/2019 tarihinde sicilinin terkin edildiği belirtilmiştir. Davalı şirketin tam bölünmeyle …. A.Ş şirketlerin oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu halde; yargılama sırasında davalı …. Ltd. Şti, sicilden terkin ile tüzel kişiliğini kaybetmiştir.
Bu durumda mahkemece, bölünmeyle oluşan tüm şirketlerin davada taraf olması sağlanarak, bu şirketlerin hak ve yükümlülüklerinin iddia ve savunma doğrultusunda saptanması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (Yargıtay 14. HD 2014/17361 E 20164710 K, 9. HD 2015/2857 E 2016/17724 K).
2-Kararın kaldırma nedenine göre; davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2021 gün ve 2014/1490 Esas 2021/784 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 7.353,01 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 26/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır