Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/1046 E. 2023/1218 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2023/1046 Esas
KARAR NO : 2023/1218

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2023
NUMARASI : 2021/429 Esas-2023/453 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023

Taraflar arasında yargılaması yapılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; … A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından davalıya ihale edilen “ÇEDAŞ-ll-YPM-02 Sivas Bölgesi Elektrik Tesisi İşleri” kapsamındaki işlerin yapılması konusunda davacı ile davalı arasında 30.11.2011 tarihli taşeron sözleşmesi akdedildiği, davacının edimini eksiksiz olarak ifa ettiği, işin geçici ve kesin hesaplarının ÇEDAŞ nezdinde yapılmasına rağmen, davalı firmanın sözleşme gereği yapması gereken ödemeden imtina ettiğini , hazırlanan hak ediş raporuna göre ödenmesi gereken bedelin toplam 4.146.463,35 TL ve davalı tarafın ödemediği yaklaşık 965.273,75 TL borçlu olduğunu, ancak bazı poz ve fiyatlarda taraflar arasında mutabakat sağlanamadığından kesin miktarın belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiğini, düzenlenen hak ediş raporu üzerinde mutabakat sağlanamadığından Kesin Hesabın Mahkeme marifetiyle yapılmasını , yargılamayı gerektiren poz ve fiyatlar bakımından yapılacak inceleme sonrası ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400.000,00 TL nin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; Müvekkili firmanın … A.Ş. ile 2011-2012 yılları AG-OG Elektrik Tesis işlerinin sözleşme ile üstlenildiği, daha sonrada davacı ile 30.11.2011 tarihli taşeron sözleşmesinin akdedildiğini , davacı tarafın yer tesliminden sonra işlerin devamında aksamaya sebebiyet verdiği ve kendisine sözlü uyarıda bulunulduğu, edimini ifa ettiği hususunda ispata davet edildiğini, İşin proje ve şartnamesine uygun şekilde bitirilmesi, geçici kabullerin yaptırılması, idareye onaylatılması, işin geçici kabule hazır olduğunu yükleniciye yazılı olarak bildirilmesinin sözleşme gereği taşeronun sorumluluğunda olduğu, ancak davacı taşeronun geçici kabullerin hazır olduğu yönünde yazılı bildirim yapmadığı gibi geçici kabule de iştirak etmediğini, İnşaat sahasında Elektrik Mühendisi bulundurulmasına ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve taahhütname vermesi gerektiğini, işin başında bulundurmadığı mühendis için gün başına 500 TL cezanın hak edişinden kesileceğini, taşeron tarafından İnşaat All Risk Sigortası yaptırılmadığını, bu sigortanın müvekkili tarafından bu yaptırılmak suretiyle davacının hesabına yazdırıldığını, sözleşmenin 8.maddesinin 32. fıkrasında bahsi geçen nihai projelerin taşeron tarafından hazırlanıp orjinalleri ve CD kayıtları ile birlikte idareye verilmesi gerekmesine rağmen, bu edimin yerine getirilmediği, sözleşmeye göre bu işlerin şirket tarafından yaptırılıp bedelinin %25 zamlı olarak taşerondan tahsil edileceğinin hüküm altına alındığını ve giderin taşerona yansıtıldığını, ayrıca, taşeronun Elektrik Dağıtım Şebekesinde etiketleme yapmadığı, geçici kabule katılmadığından eksikliklerin müvekkili tarafından tamamlandığı, halen yapılmayan uygulamalar bulunduğu, koordinatların bir kısmının taşeron tarafından yetkisi olmadan İdareye teslim edildiğini, ancak iş sahibinin eksiklik nedeniyle iade ettiğini, sözleşmenin 9. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenen hükme göre, eksik ve süresinde yapılmayan işler için özel bir düzenleme getirildiği, taşeronun namı hesabına yaptırılan son durum projesi, … İnşaat işlerinin bir kısmı, Şarkışla ve Kangal ilçelerinde bulunan beton trafo köşklerinin kum havuzu, davacı tarafından bir kısmı yapılan ancak ikazlara rağmen firmaya iletilmeyen koordinat bilgilerine ilişkin işlerin 3.şahıslara yaptırıldığını, davacı hesabına %25 zamlı olarak kesin hesaba geçirildiğini, sözleşme gereği, yüklenicinin taşerona %20 oranında eksik veya ilave iş yaptırma hakkı olduğunu, yine aynı hüküm gereği fiyat cetvelinde fiyatı bulunmayan yeni iş kalemlerinin bedellerine Yapım İşleri Genel Şartnamesindeki hükümler çerçevesinde İdare tarafından belirlenen fiyatlar üzerinden taşeronun aynı tenzilat oranı uygulanacağı, İdare tarafından yükleniciye getirilecek mükellefiyetlere taşeronun aynen uymak zorunda olduğunu, hiçbir kayıt ve şart getirilmeyeceğini, bu hüküm göz önüne alındığında bir kısım işlerin taşeron harici ve işin aciliyetine binaen 3. şahıslara yaptırıldığını, Sözleşme ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi 39. Maddesi uyarınca müteahhide ara hakedişler kapsamında hesaplamaların nasıl yapılacağının açıkça düzenlendiğini, birim fiyat analizlerine göre hesaplanmış fiyatların yapılan inşaat miktarı ile çarpılıp ödenecek miktarın hesaplandığını, sözleşmenin 5.maddesinde TEDAŞ birim fiyat kitapçığında belirlenen 2010 yılı 1.Bölge birim fiyatları üzerinden %52 indirimle sözleşme üstlenildiği, ayrıca sözleşmenin 8.maddesinin 2.fıkrası uyarınca imalatlar ile ilgili nakliye bedelinin de ayrıca taşerona ait olduğu hüküm altına alındığından, nakliyesi müvekkili tarafından gerçekleştirilen imalatlar bakımından kesin hesaba yansıyacak, kesin hak ediş bakımından belirlenen miktardan nakliye bedeli düşülmesi gerektiği, temel sorunlardan birisinin de bu noktada oluştuğu, Sözleşmenin 12.maddesinde ödemenin ne şekilde yapılacağının düzenlendiği, yüklenicinin hak edişinin idare tarafından onaylanması ve ödeme yapılmasına müteakip, taşeron tarafından yapılan hak edişin incelenip uygun bulunması ve onaylanması sonrası fatura karşılığı ödeme yapılacağı, davacının kendi başına düzenlediği hak edişin yeterli olmadığı, fatura düzenlemesinin işin yapıldığı ve alacağın doğduğu anlamına gelmediği, edimin yerine getirilmiş olup olmadığının incelenmesi sonrası belirleneceği, keşide ettikleri ihtarda kesin hesap yapılması için davet ettiklerini, ancak davacının reddettiğini, hesap kesim işlemlerinin ayrı ayrı hüküm altına alındığını, bu hükümler doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği, öncelikle edimin tam olarak yerine getirilmesini, cezai şartların uygulanmasını, başkalarına yaptırılan işlerin %25 zamlı olarak davacıdan talep edilme hakkının gözetilmesi halinde davacı alacağı bulunmadığının anlaşılacağını belirtilerek , haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Taraflar arasında 30.11.2022 tarihli taşeron sözleşmesi imza edildiği , davacının edimini yerine getirdiği ve işin asıl iş verene teslim edildiği geçici ve kesin kabullerinin asıl işverence yapıldığı, ancak davacı ile davalılar iş ortaklığı arasında geçici kabul tutanağı, kesin hak edişin yapılmadığı, taraflar arasında bir kısım ceza kesintileri, mahsuplar ve yapılan iş bedelleri yönünde ihtilaf çıktığı, davacı taşeronun; işin geçici ve kesin hesaplarının ÇEDAŞ nezdinde yapılmasına rağmen, davalı firmanın sözleşme gereği yapması gereken ödemeden imtina ettiğini, hazırlanan hak ediş raporuna göre ödenmesi gereken bedelin toplam 4.146.463,35 TL ve davalı tarafın ödemediği yaklaşık 965.273,75 TL borçlu olduğunu, bazı poz ve fiyatlarda taraflar arasında mutabakat sağlanamadığından kesin miktarın belirlenmesinin mahkemece yapılmasını talep etmesi üzerine, mahkemece alınan bilirkişi raporları ve davacının talebi nazara alınarak hazırlanan raporlara göre kesin hak edişte bakiye alacağının 965.273,75 TL olduğu yönünde hüküm kurulduğu, kararın istinafı üzerine Dairemizin kararı kaldırması nedeniyle oluşturulan son heyette teknik bilirkişinin, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, davacının yaptığı işin vasfı, davacı tarafında kabul ettiği asıl işveren ile davalılar arasındaki kesin kabule esas metrajlara ile taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan alacak kalemleri, mahsup ve cezai şart vs alacakla ilgili olarak sözleşme hükümleri ve dosya kapsımı deliler nazara alınarak yapılan inceleme ve hesaplamada, davacı tarafından yapılan iş bedeli ile davalıların davacı adına yaptıkları ödemler ve diğer mahsuplar neticesinde ödenmeyen bakiye alacağı KDV dahil 1.874.743,70 TL olduğunun hesap edildiği, ancak davacı vekilinin dilekçesinde, kendilerince hazırlanan hakedişe göre; 8 imalat kaleminden toplam 4.146.463,35 TL alacağı olduğunu, ödemelerin mahsubu ile bakiye alacağının 965.273,75 TL olduğunu ileri sürmesi ile dava dilekçesinde talebini sınırlandırmakla, talebiyle sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca dava açıldıktan ve alacaka ilama bağlandıktan sonra, takip konusu alacağın temliki ve sonrasında takip konusu ilamın Dairemizce kaldırılması nedeniyle yargılamaya devam sırasında temlik alacaklısı vekilince davanın takibi nedeniyle, davacı sıfatını temlik alan kazanmış ise de temlik eden şekli olarak karar başlığından gösterilmediği, ancak temlik eden leh yada aleyhinde hükme yer verilmediği belirtilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın sıfat yokluğundan reddinin gerektiğini, temlik yasağının mevcut olduğunu, alacağın 350.000,00 TL’lik kısmının …’ye devredildiğini, bu kişiye ait vekaletname sunulmadığını, temlik alan Mehmet Karabulut ve …’nin müteselsil alacaklı haline geldiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki kabul edildiğini, davacının 1 nolu hakediş dışında hakedişleri ihtirazi kayıt olmaksızın imzaladığını, hakediş bedellerine itiraz edilemeyeceğini, davacı tarafın tüm imalatları kendi dilekçesinde sınırlandırdığını, bilirkişilerin hükme esas alınan raporlarının çelişkili ve yetersiz olduğunu, mahsup alacaklarının dikkate alınması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 2014/557 Esas-2019/1114
Karar sayılı kararının Dairemizin 15/06/2021 tarih, 2020/957 Esas, 2021/641 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmiş ise de kaldırma kararının gereklerinin yerine getirilmediği; hangi işlerin davacı tarafından yerine getirildiği, hangi işlerin hakedişlere girdiği, hangilerinin girmediği; metrajların ne şekilde dikkate alındığı denetime elverişli bir şekilde tespit edilememiş ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınamamıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Nitekim; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, o sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/423 Esas, 2021/1860 Karar).
O halde Mahkemece yapılacak işlem; önceki kaldırma kararımız da dikkate alınarak öncelikle sözleşme konusu iş ve kamu ihalelerinde kapsamında uzman bir inşaat mühendisi, bir elektrik, bir hesap, bir mali müşavir, bir emekli Sayıştay denetçisi bilirkişiden heyet oluşturulması; taraflar arasındaki sözleşmenin hangi dönemde ayakta olup olmadığının karinelerle birlikte tartışılması; varsa aynı dönemdeki davalı ile dava dışı asıl iş sahibi arasındaki eksik hakediş ve metraj bilgileri de getirtildikten sonra bu belgelerle birlikte dosya kapsamında toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi ile imalat kalemlerinin değerlendirilmesi; taraflar arasında düzenlenen hakedişlere giren imalatlar yönünden davacının sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’ne göre usulüne uygun ihtirazi kaydının bulunup bulunmadığının tartışılması; hakedişlere girmeyen imalatlar yönünden şartnamenin 22 ve 23. Maddelerine göre değerlendirme yapılması; kabule göre her bir alacak kalemi yönünden dava dilekçesindeki sınırlama da dikkate alınarak hesap yapılması; kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra bakiye alacağın hesaplanması; bu şekilde denetime elverişli olarak alınacak raporla sonuca gidilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 18/07/2023 tarih ve 2021/429 Esas-2023/453 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
5-Davalılar tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır