Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/991 E. 2023/747 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2022/991
KARAR NO : 2023/747

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2014/626 Esas – 2021/450 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı …A.Ş’nin ihale yolu ile aldığı, diğer davalı ….ŞTi. ile sözleşme yaparak taahhhüt ettiği ” … … Projesi” işinde aliminyum giydirme, cephe montaj işleri, panel montaj işleri, cam montaj işleri, çelik montaj işlerinin yapılması konusunda davacı ile davalı ….Şti. Arasında sözleşme imzalandığını, davacı şirketin 20 kişilik işçi kadrosunu yurtdışına işin yapılacağı yere götürmek üzere hazır ettiğini, ancak ….Şti. Nin gerekli hazırlığı yapmadığı ve şantiye hazır olmadığı için Ekvator Ginesine 2 ay gecikmeli olarak haraket edildiğini, işçilerin iki aylık süredeki tüm giderlerinin davacı tarafça karşılandığını, işçilerin ücretlerinin davalı ….şti. tarafından ödeneceğini, ancak ödenen miktarların davacının hakedişinden kesileceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, işin yapılacağı yere varıldıktan sonra da şantiye hazır olmadığı için işçilerin yine 25 gün bekletildiğini, daha sonra işe başlandığını ve davacı tarafın işi % 95 seviyesine getirdiğini, buna karşılık davalı tarafça işçilerin maaş ve fazla mesailerinin ödenmemesi üzerine işverene yaptıkları itiraz üzerine işçilerin davalı tarafça şantiyeden polis zoru ile çıkartıldığını, davalı tarafça davacıya ödenmeyen hakediş bedelinin de bulunduğunu ileri sürerek, 71.245,00 USD hakediş alacağının davalı ….Şti.nden, 5 işçinin ödenmeyen aylık ücreti toplamı 10.000,00 USD’ nin davalılardan müştereken ve mütesselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Ltd. Şti. vekili; davacının alacağını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı yapılan iş ile ilgili fatura düzenlemediği için davalı şirketten bir alacak talep edemeyeceğini, ancak işin yapılması sırasında davacı tarafa ve işçilerine ödenen belgelerin sunulduğunu, bu belgelerde işçilere toplam olarak avanslar haricinde ödenen tutarın 353.292,99 Dolar olduğunu, ayrıca işçilere 49.951,00 Dolar da avans verildiğini, toplamda 403.243,99 Dolar ödenmiş olduğunu, davacı şirket yetkilisi …’nın banka hesabına ve elden olmak üzere 178.439,50 TL ödendiğini, davacı şirketin, davalının montaj taşeronluğunu yapmak üzere sözleşme akdettiğini, davacı işçilerinin 12.02.2013 günü evraklarını tamamlayıp, davalıya sunduğunu, işçilerin ücreti ve sigortaları zamanında ödenmesine ve hakedişleri verilmesine rağmen davalı şirketin işi zamanında teslim yükümlülüğünü sekteye uğratmak tehdidinde bulunduğunu, davacı işçiler tarafından işyerindeki imalatlara zarar verildiğini, olaya …Emniyeti’nin müdahale ettiğini, bu kişilerin şantiyeden uzaklaştırılarak Türkiye’ye gönderildiğini, davacının karşılaması gereken işçilerin yemek, barınma, sağlık ve ulaşım ile SGK giderlerinin de davalı tarafça karşılandığını, davacı şirkete ve işçilerine 178.439,50 TL fazla ödeme yapıldığını savunarak, davanın ve davacı taleplerinin reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davacı yüklenici ile davalı işveren arasında yukarıda detayları belirtilen sözleşme uyarınca davacının davalı asıl yüklenicinin dava dışı …A.Ş.’ne karşı yapmayı üstlendiği … … Projesi Aliminyum Giydirme Cephe Kompozit, Panel, Cam ve Çelik imalatlarının montaj işlerinin yapımını üstlendiği, akdedilen sözleşme uyarınca şantiye iş programında yaşanacak gecikme ve bekleme süresinin kısa olması halinde boşta kalan personelin yevmiyesinin davalı işveren tarafından karşılanacağı, işçi olarak şantiyede en az 20 kişi bulunacağı, işverenin temin ettiği her bir personel için aylık 2.000-TL maaş ve diğer sigorta giderlerinin yüklenicinden kesileceğinin sözleşmede kararlaştırıldığı, taraflara ait ticari defterlerde kayıtlı olmayıp davalı şirket tarafından davacı şirket çalışanlarına yapılan ödeme toplamının ise 195.444,00-USD olduğu, dosyadaki belgeler ve tanık beyanlarına göre, davacı işçilerinin 1 ay kadar bekletildiği, bu sure zarfında ödenmesi gerekli ücretlerin davalı tarafından karşılanması gerektiğinden bunların davacı alacağından mahsup edilemeyeceği, yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılacağı, davacı tarafında kabulünde olduğu üzere davalı şirketten işe başlamadan önce 10.000-USD avans alındığı, her ne kadar davalı asıl yüklenicinin şantiye şefi olduğu belirtilen ve tanık olarak görgü-bilgisine başvurulan … tarafından yapılan ve düzenlenen hakediş raporu ile davacı tarafından gerçekleştirilen montaj imalat bedellerinin 281.245,00-USD olduğu belirtilse de dava dilekçesi ve dilekçeler aşamasında davacı tarafın fazla imalat yapıldığına dair bir iddiası bulunmadığından taraflar arasındaki iş bedelinin sözleşmede kabul edildiği üzere 248.928,00-USD olduğunun kabul edilmesi gerektiği, 281.245,00-USD esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporlarına bu sebeplerle itibar olunmadığı, diğer taraftaninşaat işinde bulunan tanık beyanlarına ve sunulan fotoğraflara göre davacı işçilerinin şantiyeden ayrıldığı tarihe kadar işin yüzde 95 oranında tamamlandığının anlaşıldığı, davalının bunun aksine somut bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları, ödeme belgeleri ve düzenlenen faturalar bilirkişi marifetiyle incelendiğinde, davacı tarafından davalı adına 159,300,00-TL (Kdv dahil) tutarlı 6 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin davacı şirket kayıtlarında bulunmayıp davalı şirket kayıtlarında bulunduğu, bu ödemelerin toplamının 337.739,50-TL olduğu, 31/12/2013 tarihi itibarıyla davacı kayıtlarına göre davalıdan bu miktar kadar alacaklı gözüktüğü, aynı dönemde davalının kayıtlarına göre davalının davacıdan 178.439,50-TL alacaklı gözüktüğü, tarafların kayıtlarının birbirlerinin doğrulamadığı, bilirkişiler tarafından aldırılan birden fazla raporda da belirtildiği üzere taraflar arasındaki … Projesi ile 25/06/2021 tarihinde yapılan ve 304.440,00-TL tutarlı … projesi işleri için davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin birbirinden ayrıştırılması mümkün olmadığından mahkememizce bilirkişilerden her iki işin başlangıç ve bitiş tarihleri ile buna göre yapılması gerekli ödemelerin zamanı ve tutarları dikkate alınarak hesaplama yapılmasının istenildiği, nitekim davalı tarafın İstanbul Bomonti işinin sözleşmeye uygun olarak yapılmadığı ve dava konusu edildiği gibi bir iddiasının bulunmadığı, buna göre son aldırılan heyet bilirkişi raporunda ve 22/10/2019 tarihli heyet ek bilirkişi raporunda benzer yapılan hesaplama sonucu (taraflar arasında sözleşme bedeli, verilen avans miktarı ve işin yüzde 95 oranında tamamlandığı nazara alınarak) davacının davalıdan 13.995,95-USD alacaklı durumunda olduğu, davalı tarafın dilekçeler aşaması dışında sunduğu ve savunmanın genişletilmesi mahiyeti taşıyan beyan ve delillerine itibar olunmadığı, davanın kısmen kabulüne, davalı tarafa yapılan ihtar ve atıfet mehli üzerine dava öncesi 04/11/2013 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, kabul edilen tutara temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 4/a maddesinde öngörüldüğü şekilde devlet bankalarının Amerikan doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı hakkında istenilen işçilik alacakları istemine gelindiğinde, davacı tarafça her ne kadar davalı şirket aleyhine davacının dava dışı ….Şti. ile yaptığı sözleşmeye istinaden çalıştırdığı işçilerin ödenmeyen ücret ve fazla mesai alacakları için davalıdan 10.000,00-Amerikan Doları talepte bulunulmuş ise de; davacı şirketin davalı şirketten ücret alacakları konusundaki talebinin İş Kanunu hükümleri gereğince işçilere tanınmış bir hak olduğu, davacı şirketin çalıştırdığı işçiler adına talepte bulunmasının yasa gereği mümkün olmadığı” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, 13.995,95 Amerikan Dolarının 04/11/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 4/a maddesinde öngörüldüğü şekilde Devlet Bankalarının Amerikan doları ile açılmış 1 (bir) yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının işçilik alacaklarının davalıdan tahsili istemiyle açtığı davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında iki farklı proje için sözleşme yapıldığını, ilk projenin 25/06/2021 tarihinde yapılan ” … …” ikinci proje ise 10/12/2012 tarihinde yapılan ” Ekvator Ginesi … Projesi” olduğunu, taraflar arasında aktedilen iki projenin de aralıksız devam ettiğini, Bomonti’ye ait ödemenin … Projesinin imzalanmasından sonraya sarkmış olmasının Bomonti ödemelerinin kesildiği anlamına gelmeyeceğini, davalı şirketin ödemeleri yaparken proje ayrımı yapmadan ödeme yaptığını, bilirkişilerce davacının İsanbul şantiyesinden olan toplam alacağını İstanbul şantiyesine mahsup etmeleri mahsup edecekleri yerde, … Şantiyesinde olan alacağına mahsup etmiş olmalarının kabul edilemeyeceğini, yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun eksik hatalı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalı şirkette yetkili olan şef …nın yapmış olduğu istihkakın geçerli olduğunu ve aksi ispatlanıncaya kadar geçerli kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirketin 2012 yılında müvekkil şirkete ait İstanbul Bomonti ve …işyerlerinde taşeron olarak çalışmaya başladığını ve işin 2013 yılına kadar sürdüğünü, davacının elemanlarının ehil olmaması nedeniyle projelerin davacı ile tamamlanamadığını, müvekkili şirketin usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin mahkemece dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, …projesinde …nın imzaladığı belgenin geçersiz olduğunu, yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı … Ltd. Şti alt yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 10/12/2012 tarihli sözleşme ile hakkında açılan dava tefrik edilen …A.Ş yüklenimindeki işin alüminyum cephe giydirme işlerinin davacı tarafça yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı işi ifa etttiğini ancak, hakediş alacaklarının bir kısmının ödenmediğini, ayrıca sözleşme gereği davacı işçilerinin maaşlarının da davalı tarafça ödenmesi gerektiği halde, bir kısmının ödenmediğini belirterek, alacak talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile hakedişler nedeniyle 13.995,95 USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, fazlaya ilişkin hakediş alacağı istemiyle işçi maaşları nedeniyle alacak isteminin reddine karar verilmiştir.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde, yüklenici işi sözleşme, fen ve sanat kurallarıyla iş sahibinin beklediği yararı gözeterek imal edip teslim ettiğini, iş sahibi ise iş bedelini ödediğini ispat etmek zorundadır. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2021/3130 Esas, 2021/2836 Karar)
1-Mahkemece yargılama aşamasında bilirkişi heyetleri kurularak bilirkişi raporları alınmış ve 4. bilirkişi heyetinin sunduğu alternatifli hesaplamadaki, sözleşmede belirtilen birim fiyatlı götürü bedeldeki 248.920,00 USD iş bedeli kabul edilerek, davacının iş bedeli, davalı ödemelerinin mahsubu neticesinde 13.995,95 USD olarak tespit edilerek, bu miktar hakediş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, işçilik alacakları talebinde davacının husumeti bulunmadığı, bunların davacı işçileri tarafından talep edilebileceği, nitekim bu kişilerce iş mahkemelerine açılan davalar da bulunduğu gerekçesiyle, işçilik alacağı talebi reddedilmiştir. Mahkemenin işçilik alacağı talebi konusundaki değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2- Hakediş alacakları ile yönünden kurulan hüküm irdelendiğinde; bu konudaki temel uyuşmazlık noktası, iş bedeli olarak sözleşmede belirtilen birim fiyatlı götürü bedel miktarı 248.920,00 USD’nin mi yoksa davalının şantiye şefi olduğu anlaşılan … tarafından düzenlenen 23/08/2013 tarihli ve 281.245,20 USD bedelli hakedişin mi esas alınması gerektiği hususudur. Davacı, davalı şantiye şefinin düzenlediği hakedişe itibar edilmesi gerektiğini iddia ederken, davalı bu belgenin zorla imzalatıldığını, bu nedenle iş bedeli olarak esas alınamayacağını savunmaktadır. TBK 39 maddesi uyarınca irade sakatlığı hususunun korkutmanın etkisinin kalktığı 1 yıl içinde ileri sürülmesi gereklidir. Dava 27/11/2013 tarihinde , yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olup, mahkemece davalı tarafın irade sakatlığı iddiası ile ilgili bir araştırma ve değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur. Mahkemece tarafların sundukları deliller bu yönden de incelenmeli, bildirilen tanıklardan bu konuda bilgisi olan tanıkların beyanlarına da başvurulmalıdır. Diğer yandan mahkemece taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin birim fiyatlı götürü bedelli olarak düzenlendiği, bu tür götürü bedelli sözleşmelerde metrajların ve iş bedelinin yaklaşık olarak belirtildiği, işin metrajının ve bedelinin iş bitiminde yapılacak ölçüm ve incelemeler sonucu ortaya çıkabileceği hususu da dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda mahkemece taraflar arasında düzenlenen önceki hakedişlerin davalı adına kim tarafından imzalandığı, davalı şantiye şefinin hakediş düzenlemesi şeklinde teamül haline gelmiş bir uygulama olup olmadığı araştırılmalıdır. Taraflar arasında bahsedildiği şekilde mutad bir uygulama oluşmuş ise, davalı şantiye şefi … tarafından düzenlenen 09/10/2013 tarihli hakedişteki 281.245,20 USD’nin iş bedeli olarak kabul edilmesi ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen bu alternatife göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması gereklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/626 Esas, 2021/450 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yatırılan, istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Dosya kapsamında icranın geri bırakılması kararı alınabilmesi için yatırılan bir teminat bulunması halinde, İİK. 36/5 maddesi uyarınca ilgili icra müdürlüğünce teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır