Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/973 E. 2022/964 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/973
KARAR NO : 2022/964

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2022
NUMARASI : 2021/667 Esas – 2022/526 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
ADRES :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemenin görevsizliği ile, davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; … Büyükşehir Belediyesi ile davalı işveren … Müh İnş.San. Ve Tic.Ltd. Şti arasında, … … Yeni … Fuar alanının inşaatı hususunda sözleşme imzaladığını, …’in de bu işte alt taşeron olarak çalıştığı ve bu sözleşmeden kaynaklanan alacağını, … İnş. Ltd. Şti ‘ye temlik ettiğini, temlik alan müvekkili şirketinde alacağın tahsili için davalı şirket aleyhinde Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9237 esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini , davalı borçlunun borcun olmadığını iddia ederek icra dosyasına haksız itirazı üzerine takibin durduğunu , davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasında imzalanan anlaşmaya aykırı davrandığını, fatura bedelinin ödenmesine ilişkin banka ödeme dekontu da sunmadıklarını ileri sürerek, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yapıldığı iddia edilen işin bedelinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesi uyarınca 5 yıl içinde talep etmesi gerekirken, müvekkili şirkete gönderilen ihtarname tarihi olan 11.12.2014 tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten dolayısıyla zamanaşımı süresi dolduktan sonra 02.08.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış olmasından dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı tarafın uyuşmazlığın sebebini yasa ve usule aykırı olarak değiştirdiğini, bu hususa muvafakatlerinin bulunmadığı gibi hukuken kabulünün mümkün olmadığını, fatura aslının iadesine ilişkin müvekkili şirket tarafından keşide edilen ihtarnamede de müvekkili şirketin davacı tarafla her hangi bir hukuki ve ticari ilişkisinin bulunmadığını, şirketin unvanından ilk kez ihtarname ile haberdar olunduğu, hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmamasına rağmen şirket unvan, adres ve vergi dairesi bilgileri öğrenilmek suretiyle fatura tanzim edilmesinin ve alacak talebinde bulunulmasını kabul edilmediklerini , icra takibine ve davaya konu faturanın müvekkili şirket kayıtlarında yer almadığını, her müddei iddia ettiği vakayı ispatla mükellef olduğunu, davacı tarafın bahsi geçen faturada belirtilen işin yapıldığını ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Taraflar arasındaki temlikin, takibin ve davanın dayanağını oluşturan hukuki ilişkinin TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesinin taraflarının … Müh..Ltd.Şti. İle … olduğu, davacıya bu sözleşmeden kaynaklandığı iddiası ile 20/11/2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile alacağın temlik edildiği ve davanın konusunu eser sözleşmesinden kaynaklanan gerçek kişi alacağı oluşturduğu görülmüştür.
Davanın temelini oluşturan icra takibinde alacağın dayanağı olarak gösterilen taşeron sözleşmesi eser sözleşmesi mahiyetinde olup, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı dava olduğundan uyuşmazlığın takibe dayanak yapılan sözleşme kapsamında sözleşmenin bağlı olduğu hukuki düzenleme kapsamında çözümlenmesi gerekeceği, alacağı temlik alanı sıfatı nedeniyle görevli mahkemenin belirlenemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, bu kapsamda görevli mahkemenin temlik edenin gerçek kişi olması ve temlike konu alacağın dayanağının eser sözleşmesinden kaynaklanması da gözetilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği” gerekçesi ile, mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, mahkemenin temlik sözleşmesini gerekçe göstererek, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirtmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı temlik alacaklısı, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır