Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/953 E. 2022/965 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/953 – 2022/965
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/953
KARAR NO : 2022/965

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2022
NUMARASI : 2021/558 Esas – 2022/336 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında 01/04/2020 tarihli danışmanlık – reklam hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini, davalı tarafından 25/02/2021 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme kapsamında Mart ayına ait fatura bedelinin ödenmediğini, faturanın ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, Ankara 5. İcra Dairesinin 2021/5938 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacının bir kısım hizmetler vermeye üstlendiğini, davacının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediğini, davalının bu sebeple sözleşmenin feshedildiğine ilişkin davalı tarafa ihtarname gönderdiğini, davacı tarafından ise verilmeyen hizmete rağmen mart ayına ait fatura düzenlenerek gönderildiğini, fatura bedelinin hizmet verilmemesi nedeniyle ödenmediğini savunarak, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ” taraflar arasında 01/04/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bir yıl süreli olarak imzalanan danışmanlık – reklam hizmeti sözleşmesi nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, sözleşme kapsamında davacının yüklenici, davalının ise iş veren olarak yer aldığı, sözleşmenin Ajansın Sabit Ücret ve Komisyonlu Çalışma Modeli başlıklı 7. maddesinin sabit ücret olarak aylık 9.250,00 TL + KDV ödenmesi hükmünü içerdiği ve aynı maddede sözleşme süresince davacı tarafından yapılması halinde ayrıca ücret ödenmesi gereken komisyona tabi işlerin belirlendiği, sözleşmenin böylelikle sabit ücret ile birlikte parça başı ücret ödenmesini içeren nitelikte bulunduğu, davalı tarafından Ankara 38. Noterliğinin 25/02/2021 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin davacıya bildirildiği, sözleşmenin Anlaşmanın Sona Erdirilmesi başlıklı 14. maddesine göre sözleşmenin fesih bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren 30 günlük süre sonunda feshedilmiş sayılacağı, dosya kapsamına ihtarnamenin tebliğine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı, ancak taraflar arasında yapılan mail yazışmalarına göre davalı tarafından sözleşmenin 05/04/2021 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiği hususunun davacıya bildirildiği, bu hali ile taraflar arasındaki sözleşmenin 01/04/2020 – 05/04/2021 tarihleri arasında geçerli ve yürürlükte olduğu, bu süre içerisinde tarafların edimlerini yerine getirmelerinin gerektiği, davacı tarafından ise sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu kabul edilen 2021 yılı Mart ayına ilişkin olarak sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen sabit ücret yönünden fatura düzenlendiği, alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde kaydedildiği, davalı kayıtlarında ise söz konusu faturanın yer almadığı, davalı tarafından takibe konu faturada yazılı davacı alacağının ödendiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi veya belge sunulamadığı, tarafların tacir olması ve tacirler arası uyuşmazlıklarda öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 7 ve 14. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, sözleşmenin 8. maddesi hükmü dikkate alındığında ise fesih tarihinden itibaren davacının temerrüt nedeniyle faiz talebinde bulunabileceği anlaşıldığı” gerekçesi ile, davanın kabulüne, borçlunun Ankara 5. İcra Dairesinin 2021/5938 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, denetime elverişli olmadığını, davacının işin başından beri sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, hatalı imalatlarını düzeltmediğini, fesih ihtarından sonra da yükümlülüklerini tam olarak yapmadığını, davacının ayıplı hizmetine ilişkin bildirdikleri tanıklar dinlenmeden karar verilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 747,60 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 666,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip