Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/911 E. 2023/625 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/911
KARAR NO : 2023/625

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2022
NUMARASI : 2020/193 Esas – 2022/360 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali – Alacak
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali – alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı tarafından yapımı üstlenilen … 30 Yataklı Devlet Hastanesi yapım işinin bir kısmı müvekkil şirkete taşere edildiğini, müvekkilinin üstlenilen işleri tamamlayarak davalılara teslim ettiğini, yapılan işlere ilişkin olarak; 26.05.2017 tarih 017518 sıra no ve 354.000,00 TL bedelli fatura, 18.08.2017 tarih 017544 sıra no ve 475.000,00 TL bedelli fatura, 19.08.2017 tarih 017545 sıra no ve 86.000,00 TL bedelli fatura, 30.06.2017 tarih 017552 sıra no ve 566.400,00 TL bedelli fatura tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, bu husus her iki şirketin ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, davalı şirket tarafından da yapılan işlere istinaden müvekkil şirkete bir miktar para ödendiğini, ancak bakiye borcun davalı tarafça ödenmediğini, bu sebeple müvekkil şirketin yukarıda belirtilen faturalaradayalı bakiye alacağı için Ankara 24. İcra Md. 2019/2153 E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından da işbu icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, müvekkili tarafından aynı proje kapsamında yapılan sair işler karşılığı tanzim edilen; 11.02.2019 tarihli 017570 nolu 523.764,59 TLbedelli fatura, 11.02.2019 tarihli 017569 nolu 83.951,10 TL bedelli fatura davalı tarafa gönderildiğini, ancak davalı tarafın Erzurum 4. Noterliği’nin 15.02.2019 tarih ve 01968 yevmiye numaralı ihtarname ile haksız ve hukuka şekilde belirtilen faturaları iade ettiğini, müvekkili tarafından alacağına kavuşabilmek amacıyla yapılan 2019/28998 ve 2019/24657 numaralı arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması nedeniyle de işbu davanın açılma zarureti doğduğunu ileri sürerek, davalının Ankara 24. İcra Md.’nün 2019/2153 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazları sebebiyle her bir icra dosyası için alacağın %20’sindan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, müvekkili tarafından tanzim edilerek davalı gönderilen 017570 sayılı ve 017569 sayılı faturalar karşılığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL’ nin davalıdan fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı yanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddi gerektiğini, davacının itirazın iptali talebi bakımından arabuluculuk dava şartını gerçekleştirdiğini fakat 1.000,00TL alacak talebi bakımından arabuluculuk dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle öncelikle, davacı yanın alacak talebinin dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, ayrıca, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bulunan ticari ilişki 19.08.2017 tarihinde davacı şirketin müvekkili şirketi ibra etmesi ve taraflar arasında cari hesap mutabakatı sağlanması nedeniyle sona ermiş olduğundan, 19.08.2017 tarihinden 2 yıl sonra 11.02.2019 tarihinde tanzim edilen 017569 ve 017570 sıra numaralı faturaları kabul etmediklerini, davacı şirketin bu bedelde bir imalatı bulunmadığını, fatura içeriği davacının o tarihte yaptığı işin bedelini yansıtmadığını, mezkur faturaların, müvekkil şirketçe kabul edilmeyerek süresi içerisinde, Erzurum 4. Noterliği’ nin 15.02.2019 tarih ve 01968 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı şirkete iade edildiğini, bu nedenle, davacı şirketin alacak talebinin esastan da reddi gerektiğini, davacı şirket, taşeronluğunu üstlendiği “… 30 Yataklı Devlet Hastanesi” yapımı işini tam olarak yerine getirmeden şantiyeden ayrıldığını, davacı şirketin şantiyede devam ettiği süreçteki ödemediği işçilik, kiralama, malzeme, yapım, vs borçları, işin aksamaması adına mecburen müvekkil şirket tarafından ödendiği gibi, davacı şirketin eksik ve ayıplı bıraktığı işler, müvekkil şirket tarafından yeniden ödemeler yapılmak suretiyle yerine getirildiğini, müvekkili ile davacı arasında 19/08/2017 tarihli borcun bulunmadığına dair yazı ve cari hesap mutabakati olduğunu, 19/08/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin müvekkili şirketten alacak miktarının sıfır olduğunun belgede açıkça belirtildiğini, davacı şirketin müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak, dilekçesinde ayrıntılı belirttiği sebeplerle davacı yanın alacak davasının öncelikle dava şartı yokluğundan, Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, davacı yanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali davasının reddine, davacı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden icra takibine konu edilen faturalara dayanak … 30 yataklı devlet hastanesi yapım işinden dolayı davacı yüklenicinin 19/08/2017 tarihli ibraname ve cari hesap mutabakatı başlıklı belge ile iş sahibi davalıyı ibra ettiği, bu nedenle söz konusu işten dolayı davacının takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı, davacının alacaklı olduğunu ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine, davacının takip talebinde kötüniyetli olduğu ispat edilemediği” gerekçesi ile, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesinde ve faturalara esas mal ve hizmetlerin müvekkili tarafından tam ve eksiksiz olarak yapılıp teslim edildiğini, faturalara ilişkin ödemelerin yapıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan işler ve teslim edilen malzemeler ile, davalı tarafça ödenen bedeller karşılaştırıldığında edimler arasında fahiş bir orantısızlık bulunduğunun ortaya çıkacağını, 19/08/2017 tarihli belgenin müvekkili şirket yetkilisinin zorla bir ofiste tutularak, taciz edilmesi suretiyle baskı ve zorlama ile imzalatıldığını, TBK uyarınca gabin şartlarının objektif ve subjektif olarak oluştuğunu, müvekkilinin bakiye alacağından feragat etmiş olduğu gibi bir yorumun da geçerli olmayacağını, mahkemece taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, karşılıklı borç durumunun tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali – alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır