Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/851 E. 2022/1163 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız (HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca
Başvurunun Esastan reddine )

ESAS NO : 2022/851
KARAR NO : 2022/1163

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022
NUMARASI : 2021/566 Esas – 2022/268 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Menfi Tespit

KARAR TARİHİ : 08/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında 12/01/2015 tarihinde öğrenci yurdu yapım işine dair sözleşme aktedildiğini davacının davalının taşeronluğunu üstlendiğini, bu sözleşmenin teminata ilişkin hükümler başlıklı 9. maddesindeki hükümler çerçevesinde davacı tarafından teminat senedi verildiğini, ayrıca davacının 800.000,00 TL avans çeki verdiğini, bunun karşılığında 400.000,00 TL davalı firmadan teminat senedi alındığını, davacının sözleşme hükümleri çerçevesinde zamanında ve eksiksiz olarak işini tamamladığını, işin bitirildiğine dair Milas Sosyal Güvenlik Merkezi’nden yazı verildiğini, ancak Sosyal Güvenlik Merkezinin yazısına ve işin sözleşme hükümleri çerçevesinde tamamlanmış olmasına rağmen, davalının teminat senedini iade etmediğini ileri sürerek, davaya konu 12/01/2015 düzenleme tarihli 400.00,00 TL bedelli senedin davacıya iadesine ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı ile davalı arasında … 500 Kişilik Öğrenci Yurdu Yapım İşi ile ilgili olarak 12/01/2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme kapsamında yurt bloklarında ve sosyal tesislerde eksik ve ayıplı işler yaptığını, bu eksik ve ayıplı işlerin davacı şirket tarafından tamamlanmadığını, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi de getirilmediğini, dava konusu edilen teminat senedinin iadesi için sözleşme hükümlerine göre aranan şartların gerçekleşmediğini, işin halen devam etmekte olduğunu, geçici kabul tutanağında eksik ve kusurlu işlerin listelendiğini, ayrıca sözleşmenin teminata ilişkin hükümler” başlıklı 9.1.1. maddesinde “…işin tamamlanarak işverence geçici ve kesin kabul işlemlerinin tamamlanmasından sonra iş bu teminat senedi taşerona iade edilecektir” düzenlemesi dikkate alındığında, davanın yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “teminatı iadesine ilişkin koşulların dava tarihi itibariyle gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılarak kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2021/582 esas 2021/812 karar sayılı 16.09.2021 tarihli ilamı ile “menfi tespit davasının iflasın açılması ile durması gereken davalar arasında olmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulmasına karar verilmediği gibi, ikinci alacaklılar toplantısı sonucunda iş bu dava hakkında ne gibi bir karar verildiğinin araştırılmadığı, davaya devam edilmesi kararı alınıp alınmadığının belirlenmediği, müflis şirket müdürü …’ın verdiği vekalet üzerine Av. …’ın müflis vekili olarak kabul edilmek sureti ile yargılamaya devam edildiği, kararın da müflis vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İflas ile duran davalara gerek müflisin, gerek müflisin vekilinin huzuru ile devam edilmesi halinde, iflastan sonra yapılan usul işlemleri iflas masasına karşı hükümsüzdür. Dairemizce, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesince, İİK’nın 194. maddesi uyarınca işlem yapması, bu bağlamda davaya devam edilmesine karar verilmiş ise, iflas idaresi temsilcilerinin kimler olduğunun tespit edilmesi, tek başına mı yoksa, birlikte mi iflas idaresini temsile yetkili olduklarının araştırılması, iflas idaresi temsilcilerinin birlikte temsile yetkili olduklarının anlaşılması halinde iflas idaresi temsilcilerinin tamamının duruşmaya davet edilmesi sureti ile, davayı takip yetkisinin iflas idaresi temsilcileri veya vekillerinin olduğu da gözetilerek yargılamanın sürdürülmesi, kararın da iflas idaresi temsilcilerine veya vekilleri bulunması halinde iflas idaresi temsilcilerinin vekillerine tebliğ edilmesi” gerektiğinden bahisle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama safahatında Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğünün 25.09.2020 tarihli cevabi yazısında ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden tasfiye işlemlerinin müdürlüklerince yürütülmekte olduğunun belirtildiği ve bu doğrultuda Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğüne tebligat yapılmış ise de Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi ilamı gereğince Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğüne yeniden yazılan müzekkereye verilen 18.10.2021 tarihli cevabi yazıda 13.03.2020 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden tasfiye işlemlerinin İİK 222 maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından yürütülmekte olduğunun bildirildiği görülmüş, davalı müflis adına tasfiye işlemlerini yürüten Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğüne tebligat yapılmış, Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğünün 03.11.2021 tarihli yazı ekinde alacaklı… … Ltd.Şti vekili tarafından verilen alacak kayıt dilekçesi ve ekleri Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğünün talep edilen alacağın ihtilaflı olarak 4. sıraya kaydına dair verilen karar örneği ile gazete nüshalarından birer örneğin gönderildiği görülmüştür.
Dava; eser sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi nedeniyle menfi tespit ve teminat senedinin iadesi talebine ilişkindir.
Dava dışı iş sahibi … ile yüklenici davalı arasındaki … 500 Kişilik Öğrenci Yurdu Yapım İşine ilişkin davacı alt yüklenici ile davalı yüklenici arasında 12.01.2015 tarihli taşeron sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 9.1.1 maddesi kapsamında keşidecisi davacı lehtarı davalı olan 15.01.2015 keşide tarihli ve 400.000,00TL tutarındaki bononun teminat olarak davalıya verildiği hususları dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı yan sözleşme gereğince edimini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini ve işin tamamlandığını, bu kapsamda teminat senedinin iadesi koşullarının oluştuğunu iddia etmiş, davalı yan ise davacı alt yüklenicinin üstlendiği işlerin çoğunu yapmadığını yapılan işlerin ise eksik ve ayıplı olduğunu sözleşmedeki teminat senedinin iadesi şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 12.01.2015 tarihli sözleşmenin 9.1.2. maddesinde işin tamamlanarak işverence geçici ve kesin kabul işlemlerinin tamlanmasından sonra teminat senedinin taşerona iade edileceği yine 9.4.1 maddesinde taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa ise ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından ve taşeronun bu işten dolayı iş verene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra teminatın yarısı SGK ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonrada kalanının taşerona iade edileceğinin taraflarca kabul edildiği görülmüştür.
Toplanan deliler yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı uyarınca; taraflar arasında imzalanan 12.01.2015 tarihli sözleşmede işin bitim tarihinin 30.04.2015 olduğu, süre uzatımı yapıldığına dair bir belge sunulmadığı, bu kapsamda 30.04.2015 tarihinde işin geçici kabule hazır hale getirilmesi gerektiği, ancak sözleşme konusu işin geçici kabulünün yapıldığına dair bir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı, sözleşmenin ekleri başlıklı 7. maddesi kapsamında dava dışı… ile davalı arasında düzenlenen geçici kabul tutanağının ise sözleşme eki YİGŞ’nin 41/7 maddesi gereğince 01.11.2016 tarihinde onaylanarak geçerli hale geldiği, işbu davanın açıldığı 21.01.2016 tarihinden çok sonra geçici kabul tutanağı onaylanmış olmakla dava tarihi itibariyle gerek taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi gereğince düzenlenmiş geçici kabul tutanağı ve gerekse ana sözleşme kapsamında onaylanmış bir geçici kabul tutanağı bulunmadığı, öte yandan ana sözleşme çerçevesinde düzenlenen geçici kabul tutanağı ve ekindeki liste uyarınca 69 kalem imalatın eksik ve kusurlarının giderilmesi için geçici kabul komisyonunca 08.04.2016 tarihine kadar süre verilmiş olduğu görülmekle taşeron sözleşmesinin 9.1.2 ve 9.4.1 maddelerinde öngörülen teminatın iadesine ilişkin koşulların dava tarihi itibariyle gerçekleşmemiş olduğu” gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının üstlendiği işleri eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde tamamladığını, Milas SGM’den işin bitirildiğine ilişkin yazı da aldığını buna rağmen, davalının teminat senedi olduğu sabit olan bonoyu iade etmediğini, geçici kabul yapılmasından sonra teminat senedinin iadesinin gerektiğini, geçici kabulde belirtilen eksiklikleri de davacının dava tarihinden önce tamamladığını, asıl yüklenici tarafından davacının işinin eksik ve ayıplı olduğuna ilişkin bir bildiri ve ihbar da yapılmadığını, bilirkişi raporu ile davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği hususunun tespit edildiğini, tarafların ticari defterlerine göre de davacının 404.819,80 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı menfi tespit – teminatın iadesi istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 2016/57 Esas, 2021/306 Karar sayılı kararının Dairemizin 16/09/2021 tarih, 2021/582 Esas, 2021/812 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine, Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmiştir.
Taraflar arasında 12/01/2015 tarihli taşeron sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı sözleşme ile üstlendiği işleri yaptığını, ancak davalının sözleşme çerçevesinde verilen teminat senedini iade etmediğini belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve teminat senedinin iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin 9.1.2. maddesinde işin tamamlanarak işverence geçici ve kesin kabul işlemlerinin tamlanmasından sonra teminat senedinin taşerona iade edileceği, 9.4.1 maddesinde taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından ve taşeronun bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra teminatın yarısı; SGK ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra ise kalan yarısının taşerona iade edileceği öngörülmüştür.
Yargıtayın kapatılan 15. Hukuk Dairesi 2016/2206 Esas- 2017/2255 karar sayılı bir kararında “Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl davada yüklenici, işin kesin kabulüne icbar, ödenen komisyon bedelinin tahsili ile ödenmesi, iş sahibi tarafından açılan ve birleşen birinci dava ise, fazla ödenen iş bedelinin iadesi, birleşen ikinci dava ise, teminat mektubu bedellerinin güncellenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen ikinci davanın reddine, birleşen ilk davanın her iki davalı yönünden kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz olunmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle asıl davada davacı yüklenici tarafından teminat mektubu için ödenen komisyon bedelleri istenmiş ise de; dava tarihi itibariyle teminatın iadesi koşulları oluşmadığının anlaşılmasına göre, iş sahibi vekilinin tüm, yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.” İçtihatında bulunulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta davalı yüklenici ile dava dışı iş sahibi arasında yapılan geçici kabulün onay tarihi 19/02/2016’dır. Dava ise bu tarihten önce 21/01/2016 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.4.1 maddesinde öngörülen teminatın iadesi koşulları dava tarihi itibariyle oluşmamıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafınndan yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır