Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/847 E. 2022/955 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2022/847 Esas
KARAR NO : 2022/955

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI : 2021/258 Esas-2021/787 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; davalının, davacının leasing sözleşmesi ile aldığı Manitou marka 2016 model … tipi … Motor Seri Nolu … tescil plakalı ve 19.08.2018 tescil tarihli iş makinesinin bakım, onarım ve teknik servis hizmetini veren firma olduğunu, davacının makinayı kiraladıktan kısa bir süre sonra makinenin arızalanmaya ve yeni olmasına rağmen istenen performansı göstermemeye başladığını, davacının makineyi kullanıma başlaması ile bir takım gizli ayıpların mevcut olması sebebi ile makineden tam randıman alamadığını, makinenin sık sık servise gittiğini, bu nedenle de müşterilerine taahhüt ettiği işleri zamanında ifa edemediğinden ticari itibarının zedelendiğini, davacının söz konusu makineyi satın alıp ve kullanmaya başlandığından bu yana makinenin aynı arızayı verdiğini, söz konusu makinede meydana gelen arızaların giderilmesi için makinenin, 20.02.2018 tarihinde davalıya götürüldüğünü ve gerekli bakım ve onarımları yapıldığı söylenerek davacıya teslim edildiğini, ancak iş makinesinin teslim edildikten sonra da aynı arızaları göstermeye devam ettiğini, davalı tarafın iş makinesindeki arızayı gidermek yerine, esasen bu arıza ile ilgisi olmayan müşir, sensör lambası vs parçaları değiştirip, bu parçaların ve yapılan hizmetin bedelini de her seferinde davacıya yansıttığını, davalının yaptığı gereksiz eklentilerin makinenin çalışmasını sağlamadığını, servisten dönen makinede aynı arızaların devam ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/52 D.İş dosyası ile tespit yapıldığını, bilirkişi tarafından yapılan bu tespitte; İş makinesinin arızalı olarak gönderildiği, arızanın giderildiği şekliyle teslim edilmesine rağmen yapılan tespitte arızanın devam ettiği, arızanın devam etmesi sebebiyle Forkliftin gerçek performansını göstermediği, Faturalarda onarımda kullanılan parçaların belirtilmediği, bu nedenle hangi parçaların değiştirildiği, değiştirilmeyen parça mevcut olup olmadığı hususunda kanaat beyan etmenin mümkün olmadığı, Gerekli onarımın yapılma süresinin 5 gün olacağı tespit edildiğini, bu kadar süre boyunca müvekkili şirketin iş makinesindeki arızaların bir türlü giderilmemesi sebebiyle uğradığı zararların tazmini amacıyla Karşıyaka 5. Noterliğinin 10.11.2020 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide ettiğini, bu ihtarnameye rağmen davalının makinenin arızasını gerektiği gibi gidermediğini, en sonunda davalının hiçbir sebebe dayanmaksızın müvekkiline hizmet verilmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine arızaların giderilmesi için makineyi dava dışı … İş Makineleri Servis Yedek Parça San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘ne teslim ettiğini, Bu serviste oluşturulan 21.04.2021 tarihli raporda ‘’Atölyemize gelen … model makinenin ısınınca yürümüyor şikayeti üzerine, hidrolik pompası ve yürüyüş motoru söküldü, hidrolik pompada ve motorda herhangi bir problem görülmedi, montaj esnasında çatlak olduğu tahmin edilmiştir ve hidrolik tankından mazot çıktığı tespit edilmiştir.’’ denildiğini, bu rapordan da anlaşılacağı üzere, davalının bu zamana kadar hasarlı olan, arızası olan bölgenin onarımını yapamadığı gibi, tespitini de yapamadığının anlaşıldığını, bu nedenle dava dışı firmaya ödenen bedelin de davalıdan tahsili gerektiğini, ayrıca davacı şirketin aslında elde etmesi gereken kazançlarını da elde edemediğini, servis fişlerinden de anlaşılacağı üzere iş makinesinin aynı arıza şikayeti ile sıklıkla servise gönderildiğini davacının uğradığı bu mağduriyeti halen sürmekte olduğunu belirterek davacının bu iş makinesini kullanamaması sebebiyle ticari itibar kaybından kaynaklanan 30.000-TL. manevi tazminat ve müvekkilinin uğradığı kazanç kaybına dair fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000-TL. maddi tazminat ile iş makinesinin onarımının başka firmaya tekrar yaptırılması sebebiyle yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 5.000-TL. tamir bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu makinenin ilk tescil kaydının 20.04.2016 tarihinde… İnşaat Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına yapılmış olduğunu, davacının leasing ile satın aldığını bildirdiği … tescil plakalı 19.08.2018 tarihli tescilin 2. el satışa dayalı bir tescil olduğunu, davacının makinayı müvekkili şirketten değil, 2. El ve kullanılmış olarak başka bir firmadan leasing yolu ile satın aldığını, Makina davacıya müvekkili şirket tarafından satılmadığından davacının makinanın satışına dayalı olarak ayıplı olup, olmamasından dolayı satışın tarafı olmayan ve bu nedenle de hiçbir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmayan müvekkilinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını, nitekim davacının da arabuluculuk sürecindeki iddia ve taleplerini dava dilekçesinde satış ve makinenin garantisinden kaynaklandığını iddia etmeksizin davalı şirket tarafından verilen servis hizmetlerinden kaynaklı zarar talebi olarak değiştirdiğini, Arabuluculuk son tutanağında tamirat bedeline ilişkin bir kalem yer almadığı gibi, ticari itibar kaybı ile kazanç kaybına ilişkin taleplerin de satış sözleşmesine dayalı olarak talep edildiğinin açıkça anlaşıldığını, bu nedenle arabuluculuk tutanağı içeriğinden işbu davadaki taleplere ilişkin olarak dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, bu sebeple davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca, davacının tespit raporunu 14.09.2018 tarihinde aldığını, makineyi bu tarihten sonra yıllarca kullandığını ve halen kullanılmakta olduğunu, ayıplı hizmet iddiasının yerinde ve süresinde olmadığını, davanın hak düşürücü süre ve zaman aşımı sebebiyle reddi gerektiğini belirtmiş ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı vekilince dayanılan delillere göre; verilen tamir ve bakım hizmetinin usulüne uygun, eksiksiz ve ayıpsız olmadığının tespiti için davacı tarafça Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/52 değişik iş sayılı dosyası üzerinden tespit talep edildiği ve buna ilişkin tespit raporunun 18/09/2018 tarihinde mahkemeye sunulduğu ve davacının Karşıyaka 5. Noterliğinin 10.11.2020 tarih ve …yevmiye numaralı ayıp ihbarı ve iade fatura tebliğine dair ihtarnameyi keşide ettiği, 21/04/2021 tarihinde de dava dışı firmaya bakım ve onarım yaptırdığına dair fatura sunduğu ve 26/03/2021 tarihinde de arabuluculuğa başvurduğunun görüldüğü, TTK 23/c bendi uyarınca malın (veya- kıyasen- dava konusu olayda olduğu gibi hizmetin) ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içerisinde durumun ihbarı gerekir açıkça belli değil ise malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya inceletilmekle ve bu inceleme sonucunda malın(hizmetin) ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde karşı tarafa ihbar etmekle yükümlü olduğu, davacının ayıplı hizmet verildiğini iddia etmekle birlikte buna ilişkin süresinde ayıp ihbarında bulunduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı,, ayıbı 18/09/2018 tarihli tespit bilirkişi raporuyla öğrenmesine rağmen ayıp ihbarını 10/11/2020 tarihinde karşı tarafa ulaştırdığı, tüm dosya kapsamına göre; davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı ayrıca davalının makinenin satıcısı olmadığı ve buna göre garanti süresi içinde ayıp ihbarına gerek olmadığına dair ilkenin somut olayda uygulanamayacağı ve bakım ve onarıma dair davalı tarafça davacıya verilen ayrıca bir garanti taahhüdünün de olmadığı da gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın TBK’da düzenlenen genel hükümlere göre görülmesinin gerektiğini, TTK’da manevi tazminat hususlarının düzenlenmediğini, ayıbın toplam 17 servis bakımında gerçekleştiğini, tek seferde gerçekleşmediğini, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, TBK’nın 223. Maddesinin uygulanması gerektiğini, ayıp ihbarının süresinde olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2016/4967 Esas, 2017/3924 Karar).
Ayıp ihbarı yapılması hukuki bir işlem değil “hukuki işlem benzeri bir fiil” olması nedeniyle süresi içerisinde ayıp ihbarının yapıldığının, tanık da dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2018/1965 Esas, 2018/2595 Karar).
Somut olayda davacı tarafından yaptırılan delil tespitinden sonra arızanın giderilmesi için işlem yapıldığı davalı tarafın kabulünde olup TBK hükümlerinin uygulanması gerekirken TTK’nın 23/c maddesi gerekçesi gösterilerek ayıp ihbarının süresinde olmadığı gerekçesiyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; HMK hükümlerine göre tahkikat aşamasına geçilmesi ve taraf delillerinin toplanması, delil tespiti dosyasının getirtilmesi, gerekirse davacı tarafa genel olarak ifade ettiği 17 servis işleminden hangileri yönünden talepte bulunduğunun HMK’nın 31. Maddesi kapsamında açıklattırılması, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden işin esasına girilmesi, denetime elverişli şekilde hazırlanacak bilirkişi raporu ile varsa ayıpların türü, niteliği, niceliğinin belirlenmesi; talep edilen zararın niteliğinin (müspet mi, menfi mi), davacının kullanabileceği seçimlik hakların tartışılması; kabule göre davalı tarafın mahsup talebinin aynı sözleşme kapsamında başlatılan icra takibi ile mükerrer olmamak üzere hükmün kurulması; bu şekilde ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 30/11/2021 tarih ve 2021/258 Esas-2021/787 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır