Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/791 E. 2022/775 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/791 – 2022/775
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/791
KARAR NO : 2022/775

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2022
NUMARASI : 2022/385 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
ADRES :

ALEYHİNE TEDBİR
İSTENEN DAVALI :
ADRES :

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olup, karara karşı süresi içerisinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
İhtiyati tedbir talep eden vekili; müvekkili kurum nezdinde … Yapım İşi İhalesini……ile davalı şirketin kazanması üzerine davalı ile müvekkili kurum arasında 27/10/2016 tarihinde “154 kV Çekerek Havza TM Yapım İşi Sözleşmesi” imzalandığını, iş teslimi yapıldıktan sonra müvekkilinin teşekküle davalı yüklenici adına 22 farklı icra dosyasında toplamda 13.364.356,37 TL ve 249.050,00 Euro tutarında haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, teşekkülleri nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacaklarına haciz konulduğunu ve söz konusu haciz uygulamalarının gecikmeye mahal vermeden kaldırılması aksi halde yapım işine ait sözleşmenin hükümlerine doğrultusunda işlem yapılacağının davalı yükleniciye bildirildiğini, dava konusu işin iş programının gerisinde kalması üzerine davacı teşekkül …’nün 03/04/2018 tarih ve E.137575 sayılı yazısı ile söz konusu çalışmalarda personel ve ekipman yetersizliği görüldüğü ve iş programına göre şantiye çalışmalarında geri kalındığı, bu durumun giderilmesi için çalışmalara hız verilmesi, iş programına uyulması ve işin sözleşme süresinde bitirilmesi hususlarının yükleniciye bildirildiği, yine davacı teşekkül … tarafından yüklenici firmanın herhangi bir çalışan veya güvenlik amaçlı personelinin sahada bulundurulmadığı, herhangi bir tesis çalışması yapılmadığı ve sahaya sevki gerçekleştirilmiş malzeme bulunmadığının bildirildiğini, yine yüklenici firmaya bu konuda ihtarname çıkarıldığı, dava konusu işe ilişkin taraflar arasında akdedilen sözleşmede; yüklenicinin taahhüdünü ihale dokumanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dokumanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilerek sözleşmenin idare tarafından feshedilerek hesabının genel hükümlere göre tasfiye edileceği yönünde hüküm bulunduğunu, menfi zararlarının 490.301,88 TL olarak hesaplandığını, ayrıca müvekkili kurumun Mali İşler ve Finans Yönetimi Dairesi Başkanlığından alınan davalı şirketin cari hesabının yazı tarihi itibariyle 742.247,93 TL borç bakiyesi verdiğinin bildirildiğini, müvekkili kurumun bahsi geçen zararının tahsilini teminen davalı yükleniciye 06/01/2022 tarihli 1029288 sayılı yazı ile EKAP üzerinden ihtarname gönderildiğini, davalı yüklenici tarafından ihtarnameye bir cevap verilmediğini, belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden davalı şirketin müvekkili kuruma toplamda 1.247.269,13 TL zarar verdiğinin görüldüğünü ileri sürerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, HMK 389 vd. maddeleri uyarınca teminatsız olarak davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; “Konuya ilişkin yasal düzenleme HMK 389 ve devamı maddelerde yer almıştır. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Tedbir talep eden taraf dilekçesinde; ihtiyati tedbir sebeplerini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
HMK 389 vd. Hükümlerine göre; çekişmeli olan veya yargılama konusunu oluşturan şey veya hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturur. Dava konusu yapılmamış şey veya hak hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Somut olayda davacı vekili tarafından davalı adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edildiği, ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazların uyuşmazlık konusu olmadığı, yukarıda belirtilen HMK 389 vd. hükümlerinde belirlenen şartlar oluşmadığı” gerekçesi ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, davalının sözleşme ile üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirmediğini, davacıyı büyük zarara uğrattığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir için HMK 389 vd maddelerinde öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından aleyhine tedbir istenen davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip