Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/786 E. 2023/1267 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2022/786 Esas
KARAR NO : 2023/1267

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2022
NUMARASI : 2017/276 Esas-2022/334 Karar (Birleşen Ankara 8.asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/463 Esas sayılı dosyası)

DAVACI/BİRLEŞEN DOSYADA
DAVALI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN DOSYADA
DAVALI :
TASFİYE MEMURU :
DAVALI/BİRLEŞEN DOSYADA
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali |Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2023

Taraflar arasında yargılaması yapılan İtirazın İptali |Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin cam ve mobilya satan bir şirket olduğunu, davalı şirkete de ayna, dolap, sehpa ve tezgah gibi ürünler sattığını, davalı şirkete satılan ürünlerin ve mahkemeye sunulan 02/12/2016 ve 28/12/2016 tarihli iki faturanın davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafın faturalara itiraz etmediğini, müvekkili şirketin davalı taraftan olan alacağının tahsili amacıyla davalı taraf aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü” nün 2017/4612 E. sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili; Ankara’nın tanınmış kuaförlerinden olan müvekkilinin … Sokaktaki işletmesinin yenileme tadilatlarına teklifin … isimli kişi tarafından verildiğini, bu teklifteki işlerin tamamı yapılmamış olup; yapılan bir kısım imalatın da teklifteki nitelik ve kaliteye uygun olmadığını, …’ in, tadilatlar ile uğraşan müvekkili şirketi sürekli sıkıştırarak fatura dahi getirmeden ödemeler aldığını, davacı iyiniyetli olmadığını, yapılan tek iş için, unvanı hemen hemen aynı olan biri Ankara diğeri İstanbul ticaret siciline kayıtlı iki farklı şirketten fatura kestiğini, bu firmalardan birinin adı …San. Tic. Ltd. Şti. Diğer şirketin adı ise “… Tic. Ltd. Şti. olduğunu, dürüst bir tacirin bu şekilde ismi nerdeyse aynı iki farklı şirket üzerinden işlem yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bunun altında iyi niyetin olmadığını, şirketler arasında ortaklarının soyadları incelendiğinde organik bağın bulunduğunun açık olduğunu,ayrıca takibe konu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının iddia ettiği 8 günlük sürenin uygulanma olanağının bulunmadığını, zira içinde ne olduğu meçhul kargo çıktısının, tebliğ tarihi ve içerik açısından da hiçbir hukuki delil özelliğinin olmadığını, müvekkilinin faturaları ilk kez icra dairesinden gelen ödeme emri ile öğrenmiş olduğunu, haklı olarak icra emrine ve ekindeki keyfi kesilmiş faturalara itiraz ettiğini, bu nedenle davacının, faturaya itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin kabul edildiği beyanlarının tamamen mesnetsiz olduğunu, dava konusu faturaların müvekkiline teslim edilmediğini, dava konusu faturaların içeriği de gerçek dışı ve keyfi olduğunu, faturalarda yapılan imalatlarla örtüşmeyen açıklamalar ve malzeme vs. Kalemler bulunduğunu, fiyatlandırması da teklif ile uyuşmayan keyfi hesaplamalarla hatta önceki faturalarla mükerrer düzenlendiğinin görüldüğünü, keşif ile yapılan imalatların ve teklife göre bedellerinin belirlenmesi gerektiğini, ayrıca davacı şirket iki ayrı firma üzerinden fatura düzenlendiğini,, iş bu fatura ve ödemelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, faturaları kabul etmediklerini, davanın reddine, haksız icra takibi yapan davacı aleyhinde %20 oranında tazminata mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen dosyada davacı vekili; müvekkilinin Ankara’daki işyerinde yaptığını iddia ettiği tadilatlar için alacaklı olduğu iddiası ile Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/276 esas sayılı dosyasında dava açtığını davanın halen devam ettiğini, ancak teklifteki bir kısım ilamalatın yapılmadığı gibi yapılan bir kısım imalatın da teklifteki nitelik ve kaliteye uygun yapılmadığından anılan iş nedeniyle müvekkilinin borçlu değil fazladan ödediği meblağlardan ötürü alacaklı durumda olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını, ayıplı tek iş için, aynı isimdeki biri Ankara diğeri İstanbul ticaret siciline kayıtlı iki farklı şirketten fatura kestiğini, bu firmalardan birinin adı ” …San. Tic. Ltd. diğer şirketin adı “… Tic. Ltd. Şti.” olduğunu, yapılan işlerin makul bir yanı olmadığı gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, şirket ortaklarının soyadları incelendiğinde şirketler arasında organik bağın bulunduğunun açık olduğunu, müvekkili şirketin, davalı … Tic. Ltd. Şti.’ne 37.000 TL ve …’ne 67.700’TL avans olmak üzere toplam 104.700 TL ödemede bulunduğunu, davalıların yükümlülüklerindeki işleri tam olarak yerine getirmediklerini, üstelik halen alacaklı oldukları iddiası ile haksız dava açtıklarını, davalı şirketlerin yükümlendikleri işleri sözleşmeye uygun şekilde teslim etmediklerinden müvekkilinin ödediği parayı iade etmeyerek sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, üstelik …, sonradan zaten önceden kestiği faturalarla aynı malzemelere ilişkin ek faturalar kesildiğini, bunların usulüne uygun bir şekilde müvekkile teslim etmediğini ileri sürerek davanın kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili; birleşen davada davacının aleyhinde başlatılan Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2017/4612 E. sayılı dosyasında haksız ve kötü niyetli itirazda bulunması sebebiyle takibin durdurulduğunu, takibin devamı talebi ile tarafımızca Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/276 E. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, yargılama devam ederken birleşen davada davacının Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası kapsamında iddialarını ispatlayamayacağını anlayınca, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/463 E. sayılı dosyasında müvekkiline karşı dava açtığını ve mahkemece aradaki hukuki ve fiili bağlantı sebebiyle davaların birleştirilmesine karar verildiğini, birleşen davada davacı tarafından birleşen dosyada müvekkiline borçlu olmadığını aksine müvekkilinden alacaklı olduğunun iddia edildiğini, davacının asıl dosyada taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul etmezken, birleşen dosyada müvekkili şirket tarafından verilen teklifteki bazı işlerin tamamının yapılmadığını, bir kısım imalatların da teklifteki nitelik ve kaliteye uygun olmadığını iddia ederek taraflar arasındaki ticari ilişkiyi apaçık kabul ettiğini, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu faturadaki ürünlerin anlaşmaya uygun olarak teslim ettiğini, davaya konu faturalarda teslim edilen ürünlerin gösteri ve faturaların davacıya tebliğ edildiğini, davacının takibe konu … ve … sıra numaralı iki faturayı 06.01.2017 tarihinde teslim aldığını, böylece faturanın davacıya tebliğ edildiği davacı asıl dosyada kendilerine faturanın hiçbir şekilde tebliğ edilmediğini, faturalardan ödeme emri ile birlikte haberdar olduklarını iddia etmiş olmalarına rağmen birleşen dosyada faturanın iade edildiğinden bahsettiklerini, davacı tarafından tebliğ alman faturalara karşı 8 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından fatura içerin kabulü anlamına geldiğini, davacının ürünlerin talep edildiği gibi olmadığı veya mükerrer fatura düzenlendiği gibi iddiaları ve itirazları fatura içeriğine ilişkin olduğundan ve yasal süre içerisinde yapılmadığını, söz konusu itirazların değerlendirmede göz önünde bulundurulmaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; asıl davanın davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı …San. Tic. Ltd. Şti.’nin işyerini tadilat amaçlı üstlendiği edimini eksiksiz yerine getirdiği ve düzenlenen faturalardaki ürünlerin teslim edildiğinden bahisle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle, birleşen davanın ise davacı …San. Tic. Ltd. Şti. tarafından aralarında organik bağ bulunduğu iddia edilen davalılar … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. aleyhine yapılan işe karşın fazla ödemede bulunulmasına istinaden ödenen paranın iadesi istemiyle açıldığı, yargılama sırasında …San. Tic. Ltd.Şti.’nin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığı, şirketin ihyası sağlanarak taraf teşkili oluşturulduğundan yargılamaya devam olunduğu, bilindiği üzere taraflar arasında da mevcut olduğu anlaşılan eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibinde olduğu, bu nedenle faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunun gerçekleştiğinin kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, mahkemece yapılacak işin, tadilat sebebiyle yüklenicinin imalat bedelinin tespiti, edimini eksiksiz yerine getirip getirmediği, iş sahibi tarafından yapılan ödemelerin miktarı, yapılan imalat karşısında fazlaca ödemede bulunulup bulunulmadığı, birleşen dosyada davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, her iki davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, asıl davada … Ltd. Şti.’nin davacının birleşen davada ise …San. Tic. Ltd. Şti.’nin alacaklı olup olmadığı, alacaklı iseler varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı, davacının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, asıl davada davacı şirketin davalı adına 133.914,66 TL tutarında 4 adet fatura tanzim ettiği, karşılığında 37.000,00 TL tutarında tahsilatta bulunulduğu, kendi kayıtlarına göre davalıdan 96.914,66 TL alacaklı gözüktüğü, davacının asıl davada … ve … nolu faturalardaki işlerden kalan bakiye alacak için takibe giriştiği, asıl davada davalı şirketin ise ticari defter ve kayıtlarında birleşen davada davalılar … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. yönünden ayrı hesaplarda borç ve alacak durumunun takip edildiği, asıl davada konu edilen … ve … nolu faturaların kayıtlı olmadığı, birleşen dosyada davacı şirketin muhasebe kayıtlarına göre davalılara toplamda 104.700,00 TL ödemede bulunulduğu, dosya kapsamındaki tüm delillere uygun olarak yapılan tadilat işi sebebiyle montajı ve yapımı yapılan iş bedelinin kdv dahil 98.455,66 TL olduğunun bilirkişi heyetince tespit edildiği, … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen … ve … nolu faturada belirtilen işlerin yerinde bilirkişi tarafından tespiti yapılan işlerle ilgisi olmadığı ve aksi kanıtlanamadığından, diğer taraftan … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen … nolu faturadaki işlerin … nolu faturadaki işlerle örtüştüğü ve mükerrer düzenlendiğinden yukarıda belirtilen hesapta dikkate alınmayacağı, … Ltd. Şti. tanık beyanlarına göre mevcut tüm işin asıl davada davacı şirketin ortağı olan … tarafından fiili olarak takip edilmesi, … Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden 2014 yılında terkin edilmesi, … Ltd. Şti.’nin 2015 yılında sicile tescil edilmesi, birleşen dosyadaki davalı şirket ortakları arasındaki akrabalık ilişkisi ve ortaklarda benzerlik bulunması, her iki şirketin faaliyet alanları, aynı iş sebebiyle düzenlenen faturalar olması, mevcut yapılan tadilat işinde bu şirketlerin ayrı olarak tek başına hareket ettiğinin ve tespit edilen işler haricinde farklı bir iş yaptığının ispat edilememesi ile yukarıda belirtilen tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bahse konu şirketler arasında organik bağ bulunduğu, birleşen davada bu davalılara birlikte husumet yöneltilmesinin yerinde olduğu, bu nedenlerle asıl davada davalı-birleşen dosyada davacı şirketin yapmış olduğu ödeme sonucu itirazın iptali davasına konu edilen alacak miktarı fazlasıyla karşılandığından asıl davada davacının faturadan kaynaklı bakiye alacak isteminin yerinde olmadığı, icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğu, İİK md. 67 uyarınca davacı aleyhine talep olunun kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddi gerektiği, birleşen davada yapılan iş bedeli karşılığı davalılara fazladan ödeme yapıldığı anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi uyarınca 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı … Ltd. Şti. Vekili asıl dosya yönünden istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 14/12/2021 tarihli ek raporun hükme esas alındığını, ancak müvekkil şirket kayıtlarına göre alacaklı olduklarını, mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, raporun taraflı olduğunu ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ek raporda soyut gerekçelerle değerlendirme yapıldığını, şirketler arasında organik bağ olup olmadığı hususunun bilirkişinin görev alanına girmeyeceğini, dosyanın başka bir bilirkişi heyetine tevdi edilmediğini, çelişkili raporlara göre karar verildiğini, faturaların kargo ile karşı tarafa teslim edildiğini, malzemelerin de yerinde tespitinin yapıldığını, işin tesliminin ispatlandığını, 8 günlük yasal sürede faturaya itiraz edilmediğini, içeriğinin kabul edilmiş sayılacağını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, birleşen davada şirketler arasında organik bağ bulunmadığını, faturalardaki işin müvekkil şirket tarafından yapıldığını, …’in sadece müvekkil şirket adına hareket ettiğini, karşı tarafın aksi yöndeki iddiasını ispatlayamadığını, şirket ortakları arasındaki akrabalık ilişkisinin organik bağı ispatlamaya yetmeyeceğini, karşı tarafın da iki şirket için ayrı kayıt tutarak bunu doğruladığını, karşı taraf tacirin basiretli hareket etmesi gerektiğini, organik bağı bulunmayan diğer şirketin yapmadığı işlerin bedelinin müvekkilin alacağından düşülemeyeceğini, yerinde tespit edilen imalatların hangi faturada yer aldığı hususunun raporda tartışılmadığını, kaldı ki … Ltd. Şti.’nin faturalarının karşı tarafta kayıtlı olduğunu, faturalarda mükerrer olduğu değerlendirilen malzeme ve bedellerin birbirleri ile uyumlu olmadığını, soyut değerlendirme yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava/birleşen dava, İtirazın İptali |Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı … Ltd. Şti. vekili tarafından asıl dosya yönünden ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … Ltd. Şti.vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı … Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …