Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/764 E. 2023/1028 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/764 – Karar No:2023/1028
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/764
KARAR NO : 2023/1028

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
NUMARASI : 2016/762 E-2021/265 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davacı kurumun 154 kv Malatya- … E.İ. Hattının inşaasına tek yönetim kurulunun 22.03.1984 tarih 18-323 sayılı kararının Enerji Bakanlığınca 24.05.1984 tarih ve 7705 sayılı kararla onaylanması ile başlandığını ve 1985 yılında tesisin tamamlandığını, hattın isabet ettiği alanlara ilişkin kamulaştırma işlemleri tamamlanarak tescillerin gerçekleştirildiğini, kamulaştırma işlemlerinin yapılması ve hattın inşaa edilmesinden uzunca bir zaman sonra söz konusu hattın 51 ve 59 nolu direkleri arasında kalan bölgede davalı Organize Sanayi Müdürlüğünün kurulduğunu, kuruluş esnasında ve sonrasında söz konusu yapıların herhangi bir tehlike oluşturup oluşturmadığı, Kuvvetli Akımlar Yönetmeliğine aykırı bir durumun bulunup bulunmadığı hususlarında davacı kuruma hiç bir bildirimde bulunulmadığını, davalıya ait tesislerin yapılması sürecinde mevcut hattın bilinmesine rağmen zamanla binaların yükselmesi, kot farkları dolayısıyla yolun yükseltilmesi gibi etkenler neticesinde Kuvvetli Akımlar Yönetmeliğine aykırılık oluştuğunu ve davalı tarafça davacıdan hattın deplase edilmesinin talep edildiğini, 23.09.2010 tarihinde taraflar arasında protokol imzalandığını, protokolde davalı tarafça deplase işinin yapılacağı ve tüm masrafların karşılanacağının kabul ve taahhüt edildiğini, davacının ise kontrolörlük görevini üstlendiğini, protokolün imzalanmasının ardından davalının işin yapımına ilişkin hiç bir çalışma yapılmadığını ve protokol hükümlerine aykırı davranıldığını, davacı idare tarafından davalıya 13.03.2014 tarih 8207 ve 17.12.2014 tarih 40627 yev nolu ihtarnameler gönderilerek protokol hükümlerine uyulmasının ihtaren bildirildiğini, son olarak davalıya gönderilen ihtarnameyle işin yapılamayacağını bildirdiklerini, iletim hattının 1985 yılında tamamlandığını, Organize Sanayi Bölgesinin ise 1997 yılında kurulduğunu, enerji nakil hattının bulunduğu alana yapı inşaa edilirken davalıya başvurularak izin alınmadığını, davalı tarafça imzalanan protokole gerçeği yansıtmayan gerekçelerle uyulmadığını, bunun üzerine protokolün 10. maddesi ve kamu yararı gereğince işin ihale edilmesiyle birlikte deplasenin tamamlandığını, bu bağlamda işin davacı tarafından yapılan bedelinin işin yapımını üstlenen firmaya ödenmesi dolayısıyla protokolün 10. maddesi gereğince ödenen bedelin davalı tarafça kanuni faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğini belirterek toplam 1.107.983,00 TL alacağın kalan kontrollük bedeli olan 49.000,00 TL ile ve pul bedeli farkı 783,00 TL alacağın doğduğu 21.07.2015 tarihinden ihale alıcısı firmaya ödenen hakediş bedeli olan 952.380,00 TL’nin ödemenin yapıldığı 06.11.2015 tarihinden, ihale alıcısı firmaya ödenen hakediş bedeli olan 105.820,00 TL’nin ödemenin yapıldığı 07.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili ve görevli mahkemenin Malatya mahkemeleri olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, alacağın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler içerisinde talep edilmediğini, taraflar arasında yapılan protokolün 14. maddesinin uygulanmasının protokol gereğince şarta bağlandığını, davacı tarafın protokol hükümlerine riayet etmeksizin işi kendince yaptığını ve bedelini talep ettiğini, davacının protokoldeki şartların hiç birine uymaksızın işi kendi başına yaptığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 51-59 nolu direklerin davacı tarafından kamulaştırılmış olması şartına bağlanmış olduğunu, protokolün 6-9. Maddesinde yapılacak deplasmana ilişkin direk yerlerini mülkiyet, kamulaştırma alanları ile hat güzergahının irtifak haklarına esas tel salınım gabari genişliklerinin tamamının bir bütün halinde tapuda (…) mülkiyetinde tescilli taşınmazlar içerisinde kalması hususunun protokolün temel şartı olup bu şartların sağlanması halinde yapılacak deplasman güzergahları ile ilgili olarak denildiğini, davacının kendi başına yaptığı hali hazırdaki güzergah ve çalışmada protokol hükümlerinin davacı tarafından davalıya devredeceği evvelinde kamulaştırıma olduğu bir alan ve kamulaştırma kararı bulunmadığını, davacının öncesinde kamulaştırmadığı bir alan olmadığı gibi davacının kendi tarafından yapıldığını iddia ettiği yeni güzergahın bir kısmının özel kişilere ait taşınmazlardan geçmekte olduğunu, davacının işi ihale yapmaksızın bu işi yapmasının mümkün olmadığını, yapılan işin bedelini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmişitr.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Toplanan deliller mahkememizce ve talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı kurum tarafından 154 kV Malatya-… elektrik iletim hattının 1985 yılında tesis edildiği, 51 ila 59 nolu direkler arasındaki bölgede 1997 yılında Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi kurularak sanayi bölgesine ait tesislerin ve yolların yapılması ile Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği kapsamında yüksek gerilim hattının yaklaşım mesafelerinin ihlal edildiği, bu kapsamda 51 ila 59 nolu direkler arasındaki hattın gerekli emniyet mesafesinin sağlanması bakımından deplasesi işine ilişkin taraflar arasında 23.09.2010 tarihli protokol düzenlendiği, protokole göre deplase işinin davalı tarafından yerine getirileceğinin kabul ve taahhüt edildiği, ancak projesi hazırlanan deplase işinin davalı tarafından yerine getirilmemesi üzerine protokolün 10. maddesinde belirtilen … tarafından işten vazgeçilmesi halinde işin … tarafından yapılarak/yaptırılarak masrafların yazılı talep tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde … tarafından kanuni faizi ile birlikte ödeneceği hükmüne istinaden davacı kurum tarafından ihale yöntemi ile dava dışı …. Ltd.Şti’ne yaptırılarak adı geçen şirkete KDV dahil 1.058.200,00 TL ödenmiş olduğu anlaşılmış, davalının protokolle üstlendiği projeye göre eski hat güzergahına sadık kalınarak direk boylarının uzatılması ve 1984 yılında Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından da onaylanan kamulaştırma kararına esas taşınmazlar üzerinden geçirilmek suretiyle davacı tarafından yaptırılan deplase işleminin tekniğine uygun olarak yapıldığı ve Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği hükümleri ile protokol hükümlerine uygun olduğu bilirkişilerce tespit edilmiş olmakla var olan yüksek gerilim hattının EKAT Yönetmeliğine aykırı şekilde yaklaşım mesafesini ihlal eden davalının taraflar arasında imzalanan protokol hükümleri kapsamında yaptırılan deplase işlemi bedelinden sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, protokolün 10. maddesi kapsamında davacının 04.08.2016 tarihli talep yazısının tebliğ belgesi bulunmadığından bu yazıya ilişkin davalının 10.08.2016 tarihli cevabi yazısı tebliğ tarihi kabul edilerek 30 gün ilavesi ile davalı temerrüdünün 10.09.2016 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren protokolün 10. maddesinde ön görülen sözleşme faizi olan yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan protokole konu deplasman işinde kontrollük görevini üstlenen davacının protokolün 8. maddesi gereğince kontrollük ve irtibat hizmet bedeli talebinde bulunabileceği, söz konusu maddede 2010 yılı birim fiyatlarına göre takribi bedelin 20.000,00 TL olduğu, ancak işin sonunda hesaplanan bedel takribi bedelin üzerinde ise aradaki farkın davalı tarafından ödeneceği kararlaştırılmış olmakla bilirkişi heyetince 2013 yılı birim fiyatları doğrultusunda kontrollük hizmet bedeli 49.000,00 TL ve pul bedeli farkı 783,00 TL olarak tespit edildiğinden 49.783,00 TL kanıtlanan davacı alacağına davacının 04.03.2016 tarihli talep yazısında bu bedelin istenilmemiş olması nedeniyle temerrüdün dava tarihinde gerçekleştiği kabul edilerek dava tarihinden itibaren sözleşme faizi olan yasal faiz işletilmek suretiyle kanıtlanan davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; faiz başlangıçları yönünden dava dilekçesinde belirtilen tarihlerin dikkate alınması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmeye göre deplase yapılacak yerlerin kamulaştırılma alanlarının tamamının tapuda müvekkili adına tescilli olması gerektiğini, davacının kendi kusuru ile elektrik hattına ilişkin irtifak haklarını tapuya şerh ettirmediğini, mahkemece; protokol dava konusu uyuşmazlığın yanlış yorumlandığını, eksik ve yetersiz inceleme yapıldığını, bilirkişi raporunda direklerin yol içerisinde kalarak yönetmeliği aykırı şekilde yüksek gerilim hattının yaklaşık mesafesinin 2 metre ihlal edildiğinin açıkça yazıldığını, taraflar arasındaki protokolün amacının mevcut olan aksaklığın giderilmesi olduğunu, hattın tamamının özel mülkiyete konu taşınmazlardan geçirildiğini, oysa protokolün temel şartının hattın mülkiyeti davalıya ait olan taşınmazlardan geçirilmesi olduğunu, bu hükme aykırı davranıldığını, bilirkişinin görev ve yetki alanının dışına çıkarak hukuki konuda yanlış görüş belirttiğini, yapılan işlemin deplase işleme dahil olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemişitir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 75.686,31 TL istinaf karar harcından peşin alınan 19.002,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 56.683,61 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan Üye Üye Katip