Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/717 E. 2023/1185 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/717 – 2023/1185
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2022/717 Esas
KARAR NO : 2023/1185

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2022
NUMARASI : 2020/596 Esas-2022/476 Karar

DAVACI/KARŞI DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI/KARŞI DAVACI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

Taraflar arasında yargılaması yapılan İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkili ile davalı …. Ltd. Şti. Arasında Antalya/Kundu mevkiindeki … inşaatı için taşeronluk (alt yüklenicilik) sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmedeki bazı düzenlemelerin 11.04.2006 tarihli 103-008 numaralı sözleşme ile değiştirildiğini, ana sözleşmede değiştirilmeyen maddelerin geçerliliğini aynen koruduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki iş ilişkisi devam ederken 13.11.2007 tarihinde davalı yanın işçisi olan …’ın otel inşaatı sırasında iş kazası geçirdiğini, bunun üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu zararın kendi tazmin yükü altında olduğu gerekçesi ile sigortalıya ödediği 52.671,40 TL’nin müvekkil ve davalı şirketlerden tahsili için dava açtığını, yargılama neticesinde Antalya 2. İş Mahkemesinde 2015/396 E. 2016/187 K. sayılı ilamı ile 52.671,40 TL’nin sarf ve ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verildiğini, yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiğini, SGK başkanlığı tarafından bu ilama dayanılarak müvekkil ve davalı şirket aleyhine, Antalya Genel İcra Dairelerinin 2020/88337 E. sayılı dosyası üzerinden 3.081,87 TL geçici iş göremezlik, 49.383,72 TL rucüen tazminat, 205,40 TL tedavi giderleri, 6.143,00 TL ilam vekalet ücreti 205,40 TL mahkeme masrafları, 45.800,40 TL takip tarihine kadar işlemiş faizin tahsili talebi ile 06.03.2020 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığını, asıl alacağın, ferileri ve icra masrafları ile yaklaşık 127.000,00 TL olduğunu, müvekkili ile taşeron olan davacı arasında imza edilen sözleşmeler gereği bu borcun tamamından sorumlu olan davalı şirketin, borcun yalnızca 79.000 TL’sini ödediğini, geriye kalan 48.000 TL’yi ödemediğini ve haciz baskısı altında müvekkil şirket tarafından ödendiğini, davalının kısmi olarak yaptığı ödemeyi ise Antalya 2. İş Mahkemesinin 2015/396 E. 2016/187 K. sayılı ilamında yer alan kusur oranlarına dayandırdığını, bu karar uyarınca kusur oranlarının davalıya %50 müvekkili firmaya %30 işçiye ise %20 olarak belirlendiğini, davalının da müteselsil sorumlu olduğu tutarı %50 ye göre hesap ederek ödediğini ancak bu şekilde bir hesabın yanlış olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki iç ilişkiye dair sözleşmenin de davalının bu hesabını desteklemediğini, davalının sözleşmelerle kendisine yüklenen sorumluluğunun belli bir kısmını ödemesi geri kalan kısmını inkar etmesinin söz konusu sözleşmeye aykırı olduğunu, ilgili kazanın bu sözleşme döneminde yaşandığını, taraflar arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen bu sözleşmeye göre davalı firmanın zararın tümünden sorumlu olduğunu ve İcra ödemesinin tamamını ödemekle yükümlü olduğunu fakat davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, zararın tazmini amacıyla davalı şirket aleyhine Ankara 5. İcra Dairesi 2020/8307 E. sayılı dosya üzerinden rucüen tazminat istemi ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından asıl borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu bu itibarla itirazının iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davalı karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi ile “Davacı (asıl yüklenici) taraf ile aralarında tanzim edilen 11.04.2006 tarihli sözleşme ile Antalya/Kundu mevkiindeki … inşaatı işinin “ Mekanik Tesisat işleri” nin alt yüklenici sıfatıyla müvekkiline verildiğini, 13.11.2007 günü müvekkilinin işçilerinden …’ın davacının kusurlu ve sorumlu olduğu mahaldeki asansör boşluğuna düşerek %36 oranında sürekli mağduriyete maruz kaldığını, sürekli maluliyet nedeniyle işçiye SGK tarafından aylık bağlandığını, sonrasındaki davaların Antalya 4. İş mahkemesinin 2010/522 E sayılı davası ile kazazede işçinin % 36 maluliyeti nedeniyle maddi manevi tazminat davası, SGK (Antalya şubesi) kazazedeye bağladığı maaşın peşin sermaye değerinin 96 20 si, hastane Masrafları ve geçici iş göremezlik ödeneği için Antalya 2. İş mahkemesinin 2011/557 E sayılı rücu davası, SGK (Antalya şubesi) kazazedeye bağladığı maaşın peşin sermaye değerinin % 80 i için Antalya 2. İş mahkemesinin 2015/396 E sayılı rücu davası, olarak açıldığını, yargılama safahatı neticesinde kesinleşen mahkeme kararlarında Kazazede işçiye % 20, Davalı tarafa % 30, Müvekkiline %50 kusur saptanarak, davalı ve müvekkilinin kusur ayrımı yapılmadan yasa gereği müteselsilen sorumlu tutulduğunu, her ne kadar kazazede ve SGK kurumuna karşı müteselsil sorumluluk esas olsa da, ödenmesi gereken meblağın kusur durumuna göre 5/8 inin müvekkilince ve 3/8 inin davacı tarafından paylaşılması gerektiğini ve fazla ödeyenin diğerine rücu edebileceği, meydana gelen iş kazasında sözleşmenin olayla ilgili 6-7 bendinde alt yüklenicinin kusuru olduğu tespit edilen fakat CAR ( Construction All Risk) tarafından karşılanmayan zarardan doğrudan alt yüklenicinin sorumlu olacağı ve zararın alt yüklenici tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığını, sözleşmenin bu hükmünü kapsamı dışında yorumlayan davacının meydana gelen iş kazasında kendi kusuru ile oluşan zararların da müvekkilince karşılanması gerektiğini iddia ettiğini, oysa madde hükmünde sadece müvekkilinin veya personelinin kusurlu bir hareketinden doğan ve iş kazalarına karşı yapılan Construction All Risk kapsamına girmeyen veya girse bile Sigorta tarafından karşılanmayan zararların müvekkili tarafından karşılanacağı hükmünün getirildiğini, bu nedenle davacının kendi kusuru ile oluşan zararı için müvekkiline ödetme talebinin sözleşmesel ve yasal bir dayanağı olmadığını, bu nedende her davada ödenecek meblağın 5/8 ini müvekkilinin, 3/8 ini davacının karşılaması gerektiğini Antalya 2. İş mahkemesinin 2011/557 E sayılı davada müvekkilinin sonucu beklemeden 17.557,10 TL asıl + 1.973,79 faiz olmak üzere 19,530,89 TL, SGK hesabına yatırıldığını, kesinleşen karara göre Antalya 8. İcra Dairesi’nin 2015/1294 E sayılı dosyasına göre bakiye 3.983,38 TL’nin de 29.12.2015 tarihinde icra dosyasına yatırıldığını, böylelikle yapılan ödeme toplamının 23.513,89 TL olduğunu, İstanbul 11. Noterliği kanalı ile gönderilen 24.06.2016 tarih ve 01384 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilince yapılan ödemenin davalı payına düşen 3/8 oranı için 8.817,70 TL’nin ödenmesinin istendiğini ancak davacı tarafından bir ödeme yapılmadığını, Antalya 4. İş Mahkemesinin 2010/522 E sayılı davasının bilirkişi raporu, yerel mahkeme kararı, istinaf kararı gibi tüm aşamalardan geçerek kesinleştiğini, kazazede işçi alacağı için Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2017/5918 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının payını ödemeye yanaşmaması üzerine dosya tutarının tamamının 105.405,92 TL nin müvekkilince icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığını, İstanbul 11. Noterliği kanalı ile gönderilen ve 10.01.2018 tarihinde tebliğ alınan 05.01.2018 tarih ve 0064 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile (müvekkilince yapılan ödemenin davalı payına düşen 3/8 oranı için 39.527,22 TL’nin ödenmesinin istendiğini ancak davacı tarafından bir ödeme yapılmadığını, Antalya 2. İş Mahkemesinin 2015/396 E sayılı dosyasında tüm aşamalardan geçerek kesinleşen SGK alacağı için Antalya Genel İcra Dairesi 2020/88337 sayılı icra takibi başlatıldığını, takip aşamasında davacı vekilince 3/8 … Ltd. paylaşımında ödeme yapılmasının teklif edildiğini ve 48.000 TL’nin davacı tarafından, 79.000 TL ile 1.234,78 TL fark ekinin müvekkilince ödenerek dosyanın kapatıldığını, Ancak hem yasal olarak hem de tarafların 3/8 davacı , 5/8 davalı şeklinde anlaşma olmasına rağmen 48.000-TL’nin müvekkilinden istirdadı amacıyla Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8307 E sayılı icra takibi başlatıldığını belirterek aleyhlerine açılan haksız davanın reddini.., karşı davanın kabulü ile müvekkillerince ödenmek zorunda kalınan davacı karşı davalı payına düşen 8.817,70-TL’sinin 28/04/2016 tarihinden 39.527,22-TL’sinin 11/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ” karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Davacı/karşı davalının yüklenici, davalı/karşı davacının taşeron olduğu, taraflar arasında 11/04/2016 tarihli yurt işi işler başlıklı alt yüklenici sözleşmesi ve sorumluluk maddesinde değişiklik içeren iki ayrı sözleşme düzenlendiği, işin ifası sırasında işçi …’ın iş kazası geçirdiği, iş kazası üzerine davacı/karşı davalı tarafça Antalya 2. İş Mahkemesinin 2015/396 esas, 2016/187 karar sayılı ilamı gereği Antalya Genel İcra Dairesinin 2020/88337 esas sayılı dosyasına 48.000,00 TL’lik, davalı/karşı davacı tarafça Antalya 4. İş Mahkemesinin 2010/552 esas, 2017/150 K sayılı ilamı gereği Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2017/5918 esas sayılı dosyasına 14/12/2017 tarihinde 105.405,92-TL , Antalya 2. İş Mahkemesinin 2011/557 esas, 2013/576 karar sayılı dosyasına 04/11/2011 tarihinde 19.530,89 TL ve Antalya 8. İcra müdürlüğünün 2015/1294 esas sayılı dosyasına 29/12/2015 tarihinde 3.983,38 TL’lik ödemede bulunulduğu, oluşan iş kazasında asansör boşluğuna düşmeyi engelleyici, güvenli korkuluk yapmak veya geçici olarak asansör boşluğunu güvenli şekilde kapatmak yerine sadece şerit çekerek güvensiz bir önlem alması sebebi davacı/karşı davalının %30 oranında , asansör boşluğuna düşmeyi engelleyici ve güvenli korkuluk yapılmasını veya geçici olarak asansör boşluğunu güvenli şekilde kapatılmasını sağlamayan, çalışanlarının aydınlatması yetersiz, tehlikeli durumlara düşülebilecek dağınık bir güvensiz ortamda çalışmalarına izin veren, geniş anlamda iş sağlığı ve güvenli yönünden denetim sistemini sağlamayan, çalışanına iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermeyen ve bu sebeple çalışanını güvenlik konularında bilinçlendirmeyen, iş güvenliğini çalışanlarının insiyatifine bırakarak emniyetsiz bir ortamda çalışmalarına izin veren davalı/karşı davacının %50 oranında, dava dışı işçinin %20 oranında kusurlu bulundukları, davacı/karşı davalının asansör boşluğuna düşmeyi engelleyici tedbir almaması ve güvenli korkuluk yapmaması veya geçici olarak asansör boşluğunu güvenli şekilde kapatmamasından ötürü kusurunun “ağır kusur” olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı/karşı davalının ağır kusuru nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmelerin 6/7 maddelerindeki davacı/karşı davalı lehine olan sorumsuzluk düzenlemelerinin Türk Borçlar Kanunu’nun 115. maddesi (eski BK.99) hükümsüz kaldığı, bu kapsamda davacı/karşı davalının kendi kusuru karşılığı ödediği miktarın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptalini talep edemeyeceği, davalı/karşı davacının ise kusur oranı ve davacı/karşı davalının ağır kusuru nedeniyle Antalya 4. İş Mahkemesinin 2010/552 esas, 2017/150 K sayılı, Antalya 2. İş Mahkemesinin 2011/557 esas, 2013/576 karar sayılı ilamları uyarınca ödediği toplam 128.919,81 TL’ nin 3/8 tutarı olanan 48.344,92 TL’ nin tahsilini talep edebileceği, Antalya 2. İş Mahkemesi’nin 2015/396 esas, 2016/187 karar sayılı, Antalya 4. İş Mahkemesi’nin 2010/552 esas, 2017/150 K sayılı , Antalya 2. İş Mahkemesi’nin 2011/557 esas, 2013/576 karar sayılı ilamları, Antalya Genel İcra Dairesi’nin 2020/88337 esas sayılı takip dosyası, Ankara 5. İcra Dairesi 2020/8307 E. sayılı dosyası, Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5918 esas sayılı dosyası, ödeme belgeleri ve tüm dosya içeriği ile anlaşıldığı, taraflar arasındaki rücuen alacağın sözleşmeden kaynaklanması nedinyle BK’ nın 146. Maddesi gereği 10 yıllık zaman aşımına tabi olması, davalı karşı davacının 04/11/2011 tarihinde Antalya 2. İş Mahkemesi’nin 2011/557 esas, 2013/576 karar sayılı dosyasına yaptığı 19.530,89 TL’lik, aynı dosyadaki vekalet ücreti ve giderler için Antalya 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1294 esas sayılı dosyasına 29/12/2015 tarihinde yaptığı 3.983,38 TL’lik ödeme ile, Antalya 4. İş Mahkemesi’nin 2010/552 esas, 2017/150 Karar sayılı dosyası ilamı uyarınca Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5918 esas sayılı dosyasına 14/12/2017 tarihinde yaptığı 105.405,92 TL ödemeler yönünden ödeme ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımının gerçekleşmediği de davacı karşı davalının zaman aşımı itirazı yönünden gözetilerek, davacının davalı karşı davacının karşı dava dilekçesindeki faiz başlangıç tarihleri ile bağlı kalınarak Davacı/ karşı davalı … A.Ş.’nin itirazın iptali davasının reddine, Davalı /karşı davacı … Şirketi’ nin karşı davasının kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı/karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın zamanaşımına uğradığını, TBK’nın 73.maddesi gereğince tarafların iç ilişki bakımından sorumluluklarını istedikleri gibi düzenleyebileceğini, TBK’nın 115.maddesine göre iç ilişki uygulanamayacağını, müvekkile %30 oranında kusur verilmiş olup, bu oranın ağır kusur oluşturmayacağını, sözleşmenin 6.5 maddesi gereğince iş kazalarında yasal sorumluluğun alt yükleniciye ait olduğunu, emsal yüksek mahkeme kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl davanın kabulüne, karşı davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava/ karşı dava, İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden asıl davada alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcı ve karşı dava yönünden alınması gereken 602,33 nispi istinaf karar harcı olmak üzere toplam 872,18 TL harcın peşin alınan toplam 906,31 (825,61+80,70) TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,13 TL harcın talebi halinde davacı karşı davalıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır