Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/694 E. 2023/1237 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/694 – Karar No:2023/1237
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması/ HMK 353/1-b.2)
ESAS NO : 2022/694
KARAR NO : 2023/1237
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2022
NUMARASI : 2019/682 E-2022/314 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2023

Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda taraflar arasında 16.08.2017 tarihinde Ankara Ayaş Cuma Güneş Enerjisi santralleri mühendislik, tedariık ve yapım sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin sözleşme ile GES tesisinin şebekeye bağlanması dahil tüm imalatlarını ve EDAŞ’ a enerji verilerek fatura edilmesi ile TEDAŞ’ a geçici kabullerinin yaptırılmasını üstlendiğini, EDAŞ ve TEDAŞ ‘a yapılacak ödemelerin dışındaki tüm giderlerin yüklenici tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek işi geç teslim ettiğini, ödeme öncesi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ödemelerin yapılması için zorunlu olan faturaları müvekkiline ibraz etmediğini, ibrazdan özellikle kaçındığını, sözleşmede belirtildiği gibi davalının satın alınması planlanan malzemeler için en az 3 adet teklif alarak yatırımcıların onayına sunma, sözleşmenin 7.10. maddesinde yer alan ücretsiz genel eğitim verme yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, sözleşmeye göre … GES santrali işinin geçici kabulünün 14.12.2017 tarihinde yapılması gerekirken 148 gün gecikerek 11.05.2017 tarihinde gerçekleştiğini, sözleşmenin 5.2 Maddesi uyarınca 14.800 USD gecikme cezası alacaklarının doğduğunu, bunun yanı sıra 148 gün süreyle üretim kaybına uğradıklarını, sözleşmenin 13.3. Maddesi gereğince TEDAŞ kabulünden sonraki 2 yıl süre ile verilmesi gereken bakım onarım hizmetinin de verilmediğini belirterek, ayrı ayrı her bir davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik, gecikme cezası karşılığı 5.000 USD, üretim kaybına karşılık 5.000 USD, bakim hizmet bedeli karşılığı 50 USD olmak üzere toplam 10.050 USD alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin 5.2. maddesinden bahisle, maddede yer alan iş emri sözleşmesi akdedilmediğinden, 120 günlük sürenin işlemeye başlamadığını, eserin teslim borcunun doğduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, kaldı ki dava dilekçesinde 120 günlük sürenin eser sözleşmesinin imzalanma tarihinden başlamak üzere dikkate alındığını, davacının kabul tutanaklarını çekincesiz olarak kabul ettiği nazara alınarak, cezai şartı talep etme hakkını yitirdiğini, eserin teslim borcu doğmadığından, ifanın iş sahibi tarafından muacceliyet bildirimi ile talep edilmediğinden, üretim kaybı oluşmayacağını, temerrüt olgusunun da gerçekleşmediğini, eserin dava dilekçesinde gösterilen tarihten önce 25.12.2017 tarihinde bitirildiğini, bunun yanı sıra yüklenicinin kusurunun ispatlanması halinde davacının üretim kaybına ilişkin olarak cezai şartı aşan kısmını talep edebileceğini, dava dilekçesinde müvekkilinin 13.3. Maddesinde belirtilen bakım ve onarım edimini yerine getirmediğinin ileri sürüldüğünü, ancak maddede belirtilen … tarafından hazırlanan şartnamenin müvekkiline teslim edilmediğini, diğer taraftan bakım ve onarım hizmetinin ancak talep karşılığında ve bedeli mukabilinde gerçekleştirilebileceğini, müvekkilinin elemanlarının içeriye alınmadığını, ihtarla işverenin temerrüde düşürüldüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda; taraflar arasında imzalanan Güneş enerjisi mühendislik, tedarik ve yapım yüklenici sözleşmesi, dava dışı TEDAŞ’ın düzenlediği geçici kabul tutanakları karşılıklı ihtarnameler, dava dışı BEDAŞ tarafından sistem kullanım yazışmaları ve faturalar ile davalılara ait abone bilgileri, taraflar arasındaki mail yazışmaları, Beypazarı Sosyal Güvenlik Merkezinden çalışanlara dair SGK hizmet dökümleri dosyaya temin edilmiş, mahkememizce atanan bilirkişi heyetinden 27/12/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı şirketler asıl ve birleşen davalarda, davalı yüklenici şirketin işi geç teslim ettiğini ve bu nedenle gecikme cezası ödemesi gerektiğini, üretim kaybı nedeniyle ayrıca oluşan zararı karşılaması gerektiğini ve sözleşme kapsamında üstlendiği bakım hizmetini yerine getirmemesi nedeniyle tazminat ödemesi gerektiğini iddia etmektedir.
Davacı şirketler ile davalı arasında 16/08/2017 tarihinde sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye göre dava dışı şirket tarafından yapılmış olan mühendislik çalışmaları doğrultusunda güneş enerji santralleri yapılacak ayrıca işletmeye alma işlemleri de tamamlanarak davacılara teslim edilecektir. Dava konusu tesisler yan yana bulunan iki parsel üzerine kurulacaktır. Tesisler aynı sözleşmede tarif edilmiş ve bütün süreçleri birlikte işletilmiştir.
Davanın işe fiilen ne zaman başladığı ve işi ne zaman teslim ettiğini gösterir taraflarca imzalanmış bir belge bulunmamaktadır. Davalı yüklenicinin taahhüdü altındaki GES tesisinin geçici kabulünün TEDAŞ tarafından 11/05/2018 tarihinde yapıldığı, davalının yapımını tamamlayarak davacı şirketlere teslim ettiği GES ile ilgili olarak davacı şirketlerle dava dışı … A.Ş. Arasında 04/06/2018 tarihinde sistem kullanım anlaşması imzalanarak santrallerin elektrik üretim sistemine dahil edildiği müzekkere cevaplarından anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 5.maddesinde davalı yüklenicinin “iş emri sözleşmesinin” imzalanmasına müteakip 15 gün içinde karşılıklı mutabakatla işe başlayacağı ve iş emri sözleşmesinin imzalanmasından itibaren sözleşmenin 15.maddesinde belirtilen mücbir sebepler hariç olmak üzere 120 gün içinde işi teslim edeceği kabul edilmiştir. Sözleşme hükmü incelendiğinde 120 günlük sürenin başlaması için “iş emri sözleşmesi” düzenlenmelidir. Taraflar arasında iş emri sözleşmesi düzenlenmediğinden 120 günlük sürenin hangi tarihti başladığı ve işin tamamlanma tarihine göre belirlenen sürenin aşılıp aşılmadığının tespiti mümkün değildir. Her iki tarafta tacir olup basiretli davranmakla mükelleftirler. İş süresinin başlangıcı “iş emri sözleşmesi” düzenlenmesine bağlandığı için tarafların öncelikle “iş emri sözleşmesini” imzalamaları ve 120 günlük sürenin bu şekilde başlatılması gerekirken işin fiilen başladığı tarih gözetilerek süre aşımının söz konusu olup olmadığının belirlenmesinin sözleşmeye aykırılık oluşturacağı, davalının iş emri sözleşmesi imzalanmadan önce işe başlamasının henüz işe başlama yükümlülüğü doğmadığı halde taahhüdünü kararlaştırılan tarihte yerine getirmek amaçlı ön hazırlıkları ve bir kısım imalatları yapmak amacıyla olduğu değerlendirildiğinden davacı tarafın bu yöndeki iddiasına itibar edilmeyerek davalının işi geciktirmediği bu nedenle geç teslime dayalı olarak gecikme tazminatı ve üretim kaybı zararının talep edilemeyeceği gibi bunun yanında, Sözleşmenin 9.maddesinde kararlaştırılan gecikme cezasının, ilgili hüküm incelendiğinde TBK.179/2.maddesinde yer alan ifaya ekli ceza niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Davacılar tarafından söz konusu imalat teslim alınırken her hangi bir çekince konulmadığı için TBK.179/2.madde kapsamında davacının artık cezai şart talep edemeyecekleri mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacıların diğer bir talebi, TEDAŞ’ın kabulünden sonraki iki yıl süreyle bakım ve onarım hizmetinin davalı tarafça verileceği, buna rağmen davalının bakım ve onarım hizmeti vermediğine dayalı tazminat istemi olup, sözleşmenin 13.3.2.maddesi incelendiğinde bakım ve onarım hizmetinin ücretsiz yapılacağına dair bir düzenleme olmadığı gibi dava dışı … tarafından hazırlanacak bakım ve onarım şartnamesinin hazırlanıp davalıya bildirilmesinin gerektiği ve bu koşulunda yerine getirilmediği anlaşıldığından işbu nedene dayalı tazminat talebininde reddinin gerektiği değerlendirilmiş ve neticede tüm talepler yönünden asıl ve birleşen davaların reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleştirme kararının hatalı olduğunu, deliller toplanmadan, tanıklar dinlenmeden karar verildiğini, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazın karşılanmadığını, davalının savunmalarının ve iddialarının iyi niyetli olmadığını, 29/06/2017 tarihli master planlama başlıklı mail’in ekinde projenin 15/08/2017 tarihinde başlayacağı ve 14/10/2017 tarihinde bitirileceğinin beyan ve taahhüt edildiğini, bu durumda işe başlama tarihinin en geç sözleşme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, yasa ve sözleşmeye uygun kabul işlemi olmadığından ve iş süresinde bitirilmediğinden gecikme cezası ve üretim kaybını davalının karşılaması gerektiğini, müvekkili aleyhine vekalet ücreti hesaplanırken karar tarihindeki satış kurunun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-Asıl ve birleşen davalarda, yabancı para cinsinden alacak talepleri için dava tarihlerindeki kur üzerinden dava değeri belirlenmiş ve harçlar bu tutarlar esas alınarak yatırılmıştır. Bu nedenle mahkemece, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, karar tarihindeki efektif satış kurunun esas alınması doğru olmamıştır (Yargıtay 6 HD. 2022/2121 E 2023/1968 K, 11 HD 2022/3464 E 2023/3042 K).
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret mahkemesinin 19/04/2022 tarih ve 2019/682 Esas-2022/314 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Asıl ve birleşen Ankara 1.ATM’nin 2019/697 Esas, Ankara 14.ATM’nin 2019/620 Esas, Ankara 11.ATM’nin 2019/656 Esas ve Ankara 6.ATM’nin 2019/648 Esas sayılı dosyaları üzerinden açılan davaların Reddine,
5-Asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL harç, başlangıçta alınan 986,99 TL’den mahsup edildiğinde, 906,29 TL fazla alınan harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iade edilmesine,
6-DavaIı vekille temsil olunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/3 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
BİRLEŞEN ANKARA 1.ATM’NİN 2019/697 ESAS SAYILI DOSYASI
1-Alınması gereken 80,70 TL harç, başlangıçta alınan 986,99 TL’den mahsup edildiğinde, 906,29 TL fazla alınan harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iade edilmesine,
2-DavaIı vekille temsil olunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/3 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
BİRLEŞEN ANKARA 14.ATM’NİN 2019/620 ESAS SAYILI DOSYASI
1-Alınması gereken 80,70 TL harç, başlangıçta alınan 986,99 TL’den mahsup edildiğinde, 906,29 TL fazla alınan harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iade edilmesine,
2-DavaIı vekille temsil olunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/3 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
BİRLEŞEN ANKARA 11.ATM’NİN 2019/656 ESAS SAYILI DOSYASI
1-Alınması gereken 80,70 TL harç, başlangıçta alınan 986,99 TL’den mahsup edildiğinde, 906,29 TL fazla alınan harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iade edilmesine,
2-DavaIı vekille temsil olunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/3 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
BİRLEŞEN ANKARA 6.ATM’NİN 2019/648 ESAS SAYILI DOSYASI
1-Alınması gereken 80,70 TL harç, başlangıçta alınan 986,99 TL’den mahsup edildiğinde, 906,29 TL fazla alınan harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iade edilmesine,
2-DavaIı vekille temsil olunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/3 ve 13/1 maddeleri uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-Davacılar tarafından yatırılan 403,50 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
2-Davacılar tarafından yatırılan 1.103,50TL istinaf başvurma harcının ve 129,60 TL dosya masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 23/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip