Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/642 E. 2023/414 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/642 – 2023/414
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)
ESAS NO : 2022/642
KARAR NO : 2023/414

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2016/106 Esas – 2022/92 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında …. Şti. … Atık su Kollektör Hatları İnşaatı işine ilişkin 16.04.2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, işin bitiminde düzenlenen kesin hakediş raporunda, davalı şirkete müvekkil İdare tarafından önceki geçici hakedişlerle fazladan 1.062.556,67 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, ayrıca davalı şirketin yukarıda zikredilen iş kapsamında gerçekleştirdiği çalışmalar esnasında … A.Ş’ye ait alt yapıya hasar vermesi sebebiyle, … A.Ş tarafından hasarın tazmini için müvekkili aleyhine dava açıldığını, Ankara 6. Sulh Hukuk Mah. Verdiği 2012/1321 E. 2013/293 K. sayılı ilamına istinaden müvekkili aleyhine başlatılan Ankara 11. İcra Müdürlüğü ‘nün 2013/5830 E. sayılı dosyasına müvekkili İdare tarafından 2.024,23 TL ödenmek zorunda kalındığını, davalı şirketin idarelerine borçlu olduğu, borcun ödenmesi hususunun davalı şirkete 21.12.2015 tarihinde ihtar edildiğini, davalı şirketin ödeme yapmaması sebebiyle, davalı şirketin yapımını üstlendiği işe ilişkin müvekkili idareye sunduğu … Bankası A.Ş’ye ait toplam 205.000,00 TL bedelli iki adet teminat mektubunun nakde çevrilerek gelir kaydedildiğini, yine davalı şirketin müvekkili İdarede bulunan emanet ve alacağı olan 116.697,82 TL gelir kaydedilerek toplamda 321.697,82 TL borcuna mahsup edildiğini, davalı şirketin bakiye 742.883,08 TL borcu olduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Ancak davalı vekili tarafından sunulan 12.05.2017 tarihli beyan dilekçesinde; söz konusu İşe ait iş sonu işletme projelerinin 01.11.2010 tarih ve 6737 sayılı olur ile geçici kabulün ise 25.08.2011 tarih ve 7002 sayılı olur ile onaylandığını, kesin kabul yapılmasının davacı tarafından geciktirildiğini, davalı yüklenicinin 03.10.2011 tarihinde kesin hesap yapılmasını talep ettiğini, davalının süresi içinde kesin hesabı onaylamadığını, davacı idarenin kesin hesapları tek taraflı incelediğini daha önce işletme projelerini onaylayıp kesin metrajları kabul edip %10 luk kesintiyi iade ettiği halde, metrajlarda birçok azaltma yapıp 1.062.556,57 TL(KDV Dâhil) kesinti yaptığını, yükleniciye herhangi bir tebligat yapıp, değişiklik yapılan hesap cetvellerinin bir nüshasını yükleniciye göndermediğini ve 60 günlük süre vermediğini. yapılan metrajlar işletme projelerinde kabul edilmesine rağmen, idarenin daha sonradan neye dayalı olarak metrajları düşürdüğünün de anlaşılamadığını, kesin hesap cetvellerinde İdare tarafından 169.764,97 TL tutarında teknik personel bulundurmamak nedeniyle kesintisi yapıldığını, bunun yapılabilmesi için, idare tarafından yüklenici ile birlikte tutanak tanzimi gerektiğini ve ilk hakedişten itibaren kesilmesi gerektiğini, bu nedenle ceza kesilmesinin de hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından işlerin tamamlanarak davacı idareye teslim edildiği, idare tarafından yapım işleri genel şartnamesinin 40. Maddesi kapmasında kesin hesap yapılarak davalı yükleniciye dava dilekçesinde belirtilen miktarda borç çıkarıldığı, düzenlenen kesin hesap hak edişinin yapım işleri genel şartnamesi doğrultusunda yükleniciye teslim edilerek 60 günlük inceleme süresinin verilmediği, dava konusu işle ilgili tarafların imzasıyla hesaplanan metrajların değiştiği, bazı imalatların çıkarıldığı, metraj değişikleri ve çıkarılan pozlara ilişkin bir açıklama ve sebebin bilirkişi tarafından tespit edilemediği, bilirkişi kurulunun, imalatların işin bitmesinden sonra sağlıklı bir şekilde belirlenmesinin oldukça güç bir işlem olması göz önünde bulundurulduğunda ve özellikle de kazı dolgu mıktarlarını gösteren tarafların mutabakatla imzalamış oldukları gerek hakediş ekindeki ataşmanlarda gerekse eksiklik olmadığını belirten kabul tutanağı açıklamalarında ve revize birim fiyat hesaplarındA Kazı miktarlarına ilişkin çok net miktar tespitlerinin olması nedeniyle, davacının yapmış olduğu feşpitlerin sağlıklı olamayacağı, dosya kapsamında böyle belgeler var iken davacı idarenin işin bitiminden sonra yaptığı tespitlere göre imalat miktarlarını değiştirme yoluna giderek bu doğrultuda hesap yapmasının dayanaklı olmadığı şeklindeki görüşleri dikkate alındığında davacının metraj değişikliği ve imalatların hesaptan çıkarılmasına ilişkin uygulamasının ve genel şartnamenin 40. Maddesi kapsamında yaptığı kesin hesabın yerinde bulunmadığı, ayrıca davalı yüklenici firmanın çalışanları… istenen nitelikte personel olmadığı gerekçesiyle kesilen cezanın yerinde olmadığı, zira taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 24/3 maddesi kapsamında personelin kabul edilmediğine dair 10 gün içerisinde bir tebligat bulunmadığından teknik elemanların kabul edilmiş sayıldığı anlaşılmakla, söz konusu hususlar yönünden davalı idare tarafından yapılan kesin hesaptan dolayı davacının alacak talebinde haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı çalışma sırasında … a ait kablolara zarar vermesi nedeniyle mahkeme kararı ile davacı tarafından 3. Kişiye yapılan toplam 2.024,23 TL yönünden sözleşme gereğince davacının davaya rücu hakkının bulunduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulüne, 21/12/2015 tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiğine ilişkin belge davacı tarafça sunulmadığı” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile, 2.024,23 TL alacağın dava tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu iş ile ilgili kesin hesap ve kesin hesap hakediş raporlarının hazırlanması, incelenmesi ve onaylanması süreçlerinde yüklenici firmaya gereken uyarıların yapıldığını, davalı tarafça dosya üzerindeki eksiklikler tamamlanmadığından kesin hesap iş ve işlemlerinin sonuçlandırılamadığını, davalı tarafın eksik ve kusurlu imalatlarının bulunduğunu, kesin hesaplar ve kesin hesap hakedişleri Yapım İşleri Genel Şartnamesinin kesin hakediş raporu ve hesap kesilmesi ile ilgili 41. maddesinde “yüklenicinin kesin hakediş raporunun düzenlenmesinde geçici hakediş raporlarındaki rakamlara itibar edilmez ve kesin metraj ve hesaplamalar sonucunda bulunan miktarlar esas alınır.” hükmüne yer verildiğini, işe ait kesin hesap dosyasında yapılan tüm düzeltmelerin YİGŞ’ne ve tarafla arasında aktedilen sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 30/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Katip