Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/622 E. 2023/399 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/622 – 2023/399
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/622 Esas
KARAR NO : 2023/399
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2022
NUMARASI : 2021/293 Esas-2022/160 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
ASIL DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Menfi Tespit
BİR. DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı menfi tespit ve alacak ve istemine ilişkin asıl ve birleşen davada, mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı – karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
ASIL DAVADA İDDİA :
Davacı vekili; davalı …. Şti. ile dava dışı … arasında 22/02/2010 tarihinde “Kanalizasyon Ve Arıtma Tesisi Yapım Işi”‘ne ait sözleşme imzalandığını, kanalizasyon alt yapı işi için 2.375.751,84 TL bedel; arıtma tesisi yapım işi için ise;473.894,40 TL bedel üzerinde anlaşma sağlandığını, işin süresinin 420 takvim günü olarak belirlendiğini,…’nın 06/12/2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6360 Sayılı Kanun ile tüzel kişiliği sona erdirildiğini ve bu kanunun Geçici 1. Maddesi uyarınca “Ankara Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” oluşturulduğunu, bu kapsamda; bu komisyonunun 14.03.2014 tarihli karan ile Kaçarlı Belediyesine ait olan 2.849.646,00 TL tutarındaki borcun kuruluşlarına devredildiğini, komisyon kararının iptali için Ankara 9. idare Mahkemesinin 2014//1678 E sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, idari yargıda bu süreç devam etmekte iken; … Belediyesine ait olan 2.849.646,00 TL lik borcun ilk iki hakediş tutan olan 1.077.463,88 TL lik kısmının tahsili amacıyla, davalı tarafça; dava dışı … belediyesi hakkında, Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/3281 E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, Şereflikoçhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3 D.lş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını, mahkemece yapılan incelemede; davalı tarafın sözleşmeye konu işi, sözleşmede öngörüldüğü şekilde tamamlamadığının, davalı tarafından sözleşmede öngörülen standartlara aykırı malzeme kullandığının, arıtma tesisinin yapılmayarak davalının yüklendiği işin gereği olan edim borcunu eksik yerine getirdiğinin, bir kısmını ise hiç yerine getirmediğinin tespit edildiğini, bu nedenlerle işin gerçek bedelinin davalı tarafça talep edilen bedel olmadığını, Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3281sayılı dosyası üzerinden başlattığı ilamsız takip hakkındaki hukuki süreç devam ederken, davalının bu kez diğer hak ediş bedelleri toplamı olan 1.663.379,02 TL’nin tahsili için müvekkili aleyhine Mersin 1. İcra Müd.2014/8383 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davalı tarafından Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/519 sayılı dosyası üzerinden itirazın kaldırılması istemiyle dava açıldığını, sözleşmenin içeriği, davalının yüklendiği edim borcu, yerine getirilen işin mevcut durumu ve idarelerince bu işle ilgili olarak yapılması zorunlu harcamaların da dikkate alınarak müvekkil idarenin varsa gerçekte borçlu olabileceği miktarın tespiti ve davalıya sözleşmeye konu bedel kadar borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA :
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu davada yetkili mahkemenin Mersin mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirketin, … …’na 2010 ve 2011 yıllarında atık su arıtma ve kanalizasyon inşaatı işi yaptığını, yapılan işlere ilişkin hakediş raporları ve faturalar düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, buna bağlı olarak Mersin 1. İcra Müdürlüğü 2014/8383 E. ve Mersin 5. İcra Müdürlüğü 2014/3281 E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, ancak takip borçlusu … Belediye Başkanlığımın 6360 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği sona erdirildiğini; “Ankara Valiliği il Mahalli İdareler Müdürlüğü Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu”’nun 12/03/2014 tarihli kararıyla … Belediyesi’ne ait “Kanalizasyon ve Arıtma Tesisi Yapım İşi” nedeniyle oluşan borcun …’ne devredilmesine karar verildiğini, böylece takiplere konu borcun davacı …İ’ye geçtiğini, davacı idarenin, … Belediyesi’ne bağlı bir kuruluş olduğunu, komisyon kararında … Başkanlığı’nın da imzasının bulunduğunu, Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014/1678 E.,2015/246 K. sayılı kararı ile söz konusu komisyon kararının hukuka uygun olduğuna karar verdiğini, davacı kurumun sorumlu olduğu idare mahkemesi kararıyla da sabit olduğunu, davacı idarenin, işin ayıplı olduğu yönündeki iddialarının kötüniyetli olduğunu, Şereflikoçhisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/3 D.lş. dosyasına ilişkin bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, müvekkili şirketin, sözleşme gereğini ifa ettiğini ancak, alacağını alamadığını 1ve 2 nolu hak edişin taraflarca itirazsız imzalandığını, alacağın miktarı konusunda uyuşmazlık olmadığını, Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/3281 E. sayılı dosyasının takip hukuku açısından kesinleşmiş olduğunu,davacı idarenin, müvekkilin alacağını akim bırakmaya çalıştığını, Ankara 9.ldare Mahkemesi 2014/1678 E.,2015/246 K. sayılı ile de borcun sorumlusunun davacı şirket olduğuna karar verildiğini, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan ve yetkisizlik sebebiyle, sonrasında esastan reddine, kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN MERSİN 1. ASLİYE TİC. MAH. NİN 2017/82 E.DOSYASI
BİRLEŞEN DOSYADA İDDİA :
Davacı vekili; dava dışı … ile davacı arasında 22/02/2010 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme gereğince üstlendiği edim yükümlüklerini yerine getirdiğini, iş bedelinin 2.849.646,24 TL olduğunu, davalı tarafın hakediş bedellerini ödemediğini, icra takibine başlanıldığını, dava konusu borçtan davalı kurumun surumlu olduğunun İdare mahkemesi’nin kararı ile sabit olduğunu, davacı şirketin sözleşme gereklerini ifa ettiğini ve buna dair hakediş raporlarının … Belediyesi tarafından da onaylandığını, sözleşmenin tarafları arasında sözleşmenin ifası ve alacağın miktarı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, … Belediyesi tarafından da sözleşmeye aykırı iş yapılmadığına dair bir itirazın yapılmadığını, yapılan tüm işlerin belediyenin bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, hakedişlerin bizzat … Belediyesi tarafından onaylanmış olduğundan alacağın miktarı konusunda uyuşmazlığın bulunmadığını belirterek, dava konusu 4204 nolu fatura ve buna bağlı olarak 04 nolu hakediş raporu toplam bedeli olan 1.118.206,11 TL nin 02/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanacak en yüksek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA SAVUNMA :
Davalı vekili; Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu dava ile tarafları ve konusu aynı olan Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/248 E sayılı dosyası üzerinden devam eden menfi tespit dosyşasının daha evvel açıldığını ve halen derdest olduğunu, her iki davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğunu, aralarındaki fiili ve hukuki bağlantı dikkate alınarak HMK’nın 166 maddesi gereğince davanın Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/248 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “davalı yüklenicinin Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3281 sayılı takip dosyasına konu ettiği 1 nolu hakedişten (KDV, GV ve DV indirildikten sonra) 241.509,48 TL ve 2 nolu hakedişten (KDV, GV ve DV indirildikten sonra) 835.954,40 TL olmak üzere toplam 1.077.463,88 TL, hakediş alacağının bulunduğu, ancak davacı iş veren takipten önce temerrüde düşürülmediğinden, davalının, işlemiş faize yönelik isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, davacının 193.786,81 TL işlemiş faiz yönünden davalı yükleniciye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı yüklenicinin Mersin 1. İcra Müd. 2014/8383 sayılı dosyasına konu ettiği 3 nolu hakedişten; taraflarca itiraz edilemeyen eksik ve kusurlu işler ile bu işlerin düzeltilmesi bedeli ve minha edilen gelir ve damga vergisi toplamı olan 43.164,54 TL mahsup edildikten sonra kalan 502.008,37 TL ile 4 nolu hakedişten ise 1.118.206,11 TL olmak üzere toplam 1.620.214,48 TL alacağının kaldığı, buna göre davalı yüklenicinin takipte talep ettiği 43.164,54 TL asıl alacak ile davacı işverenin takipten önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik isteminin yerinde olmadığı” gerekçesi ile, talep edilen 43.164,54 TL asıl alacak ve işletilen 362.783,23 TL işlemiş faiz yönünden davalı yükleniciye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede; davacı … Şti. tarafından 3 nolu hakediş bedeli ve buna ilişkin 4203 nolu fatura tutarı olan 545.172,91 TL’nin, 19.08.2011 tarihinden, 4 nolu hakediş bedeli ve buna ilişkin 4204 nolu fatura tutarı olan 1.118.2016,11 TL’nin, 02.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Az yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, sözleşmeye konu kanalizasyon işine ilişkin toplam 4 adet hak ediş düzenmiş ve taraflarca itirazsız imzalanmıştır. İşin geçici kabulü, her hangi bir eksiklik ve noksanlık tespit edilmeksizin 10.11.2012 itibar tarihi itibariyle yapılmıştır. Eksik ve kusurlu işlerin tespiti için mahallinde toplam 4 ayrı noktada kazı yapılarak, yüklenici tarafından yapılan imalatlar incelenmiş olup, ana kanalizasyon hattı üzerinde bulunan noktalarda muayene bacalarının yapıldığı, boruların alt ve üstünde boru yataklamasının ve boru üstü dolgusunun yapıldığı belirlenmiş olmakla beraber, taraflarca itiraza uğramayan Ş.Koçhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3 d.iş sayılı dosyası ile tespit edilen eksikler olan kanalizasyon hattının 200 metrelik kısmında 200’lük yerine 150’lik boru kullanılması, 12 adet muayene bacasının yol kotuna uygun yapılmaması, hattın bir bölümünün yeterince gömülmediğinden deformasyona uğrayan boruların değişmesi gerektiğine yönelik tespitler kesin hesabın çıkarılmasında dikkate alınarak yapılan hesaplama, dosya ve delil durumuna uygun bulunmuştur. Buna göre de, davacı tarafından davaya konu yapılan 1,2 ve 4 nolu hakedişlere konu imlatlarda eksik ve ayıp bulunmakla birlikte 3 nolu hakedişe konu imalatlardan; 200 m hattın 0 200 yerine 0 150’lik boru kullanılması nedeniyle 31.674,66 TL, 12 adet muayene bacasının yol kotuna göre düzeltilmesi için 3.000,00 TL ve deforme olduğu için değiştirilmesi gereken borular için ise 4.000, 00 TL ve gelir ve damga vergisi kesintisi olarak 17.052,39 TL olmak üzere toplam 43.164,54 TL’nin hakedişten tenzili gerekmektedir. Böylece davacı yüklenicinin 3 nolu hakediş nedeniyle 477.488,86 TL + 80.246,56 TL KDV olmak üzere toplam 557.735,42 TL alacağından 43.164,54 TL’nin mahsubu sonrasında 502.008,37 TL alacağı kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı yüklenicinin, 3 nolu hakedişten 502.008,37 TL ve 4 nolu hakedişten ise 1.118.206,11 TL olmak üzere toplam 1.620.214,48 TL alacaklı olduğu, 43.164,54 TL’ye ilişkin talebinin ise yerinde görülmediği” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, 1.620.214,48 TL’nin davalıdan tahsiline, alacağa Mersin 1. İcra Müd. 2014/8383 sayılı dosyasının takip tarihi olan 05.09.2014 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı – birleşen dosya davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Ankara Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 14/03/2014 tarihli kararı ile … Belediyesine ait olan 2.849.646,00 TL tutarındaki borcun müvekkiline devredildiğini ancak, komisyon kararının alındığı sırada müvekkilini temsilen bir temsilcinin bulunmadığını, bu nedenle komisyon kararının müvekkili idare açısından bağlayıcı olmayacağını ve sonuç doğurmayacağını, müvekkili idarenin borçtan ve devir işleminden ilamsız icra takibi başlatılması ve banka hesaplarına haciz konulması ile haberdar olduğunu, davalı – birleşen davacı tarafın sözleşmede öngörülen standartlara aykırı malzeme kullandığını, davalının sözleşmeye konu işi, sözleşmede öngörülen şekilde tamamlamadığı, Şereflikoçhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3 D. İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit ile bu hususların tespit edildiğini, tespit dosyası kapsamında dolgu malzemelerinin yetersiz ve kalitesiz olduğunun tespit edildiğini ancak, bu eksikliğin bilirkişilerce hesaplanan 7.000,00 TL gibi bir bedelle tamamlanmasının mümkün olmadığını, bilirkişilerce eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda hesaplama hatası yapıldığını, birleşen dava yönünden; aynı dava konusu ile ilgili Mersin 1. İcra Hukuk mahkemesinin 2014/519 Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın kaldırılması davası açıldığını, bu dosyanın halen kesinleşmediğini, bu sebeple açılan davanın derdest olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava eser sözleşmesine dayalı menfi tespit, birleşen dava eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asıl dosya davacısı iş sahibi, asıl dosya davalısı yüklenicidir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı – birleşen davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı – birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı – birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı – birleşen davalıdan asıl dosya bakımından alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacı – birleşen davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı – birleşen davalıdan birleşen dosya bakımından alınması gereken 110.676,81 TL harçtan, peşin alınan 27.669,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 83.007,31 TL harcın davacı – birleşen davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı – birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından asıl dosya davalısı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 23/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
E-imzalıdır E-imzalıdır E-imzalıdır E-imzalıdır