Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/602 E. 2022/697 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/602
KARAR NO : 2022/697

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2022
NUMARASI : 2021/427 Esas – 2022/213 Karar

DAVACI – KARŞI DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI – KARŞI DAVACI :
VEKİLİ :

ASIL DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARŞI DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl ve karşı dava eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Asıl davada davacı vekili; davalı şirketin 04/03/2014 tarihli sipariş formu çerçevesinde, taraflar arasında 04/03/2014 tarihli satış sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından toplam değeri 17.905,62 TL olan 1.963 adet 17*24 cm spiralli özel defter ile 130 Adet 17*24 sprialli özel defter imal edilerek 14/04/2014 tarihli … sayılı sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğini, davalının haklı bir gerekçe göstermeksizin 30/04/2014 tarih ve … seri numaralı iade faturası ekinde malları davacıya iade ettiğini, söz konusu malların teknik formda yer alan talep doğrultusunda sözleşmeye uygun olarak imal edildiğini, davalının ihtirazi kayıt sunmadan malı teslim aldığını, 4.350,00 TL peşinat bedelinin 11/03/2014 tarihinde davacıya havale edildiğini, kalan bedelinin ise ödenmediğini, davalı şirket vekili tarafından Beyoğlu 35. Noterliğinin 15/04/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile malların iade edildiği yatırılan 4.350,00 TL’nin faizi ile iadesinin talep edildiğinin bildirildiğini, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, iadenin haklı sebebe dayanmadığını, davalının defterlerinin yanlış basıldığı üretim hatası bulunduğu yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalının temerrüde düşmesine rağmen edimini yerine getirmekten kaçındığını ileri sürerek, satış sözleşmesi çerçevesinde 17.905,62 TL’den 4.350,00 TL lik peşinat ile ürünlerin hurda bedeli olan 255,62 TL düşüldükten sonra kalan 13.300,00 TL’nin teslim tarihi 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalı vekili; yetki itirazında bulunmuş İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş; esasa ilişkin cevaplarında davacı tarafından üretilen/ teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, mallar iade edilmesine karşın davalının ödediği 4.350,00 TL peşinatın iade edilmediğini, davacının malları yanlış bastığını, üretim hatası olduğunu, bu konuda 30/04/2014 tarihli … nolu iade faturası düzenlenerek malların iade edildiğini, malların tamamının ayıplı olduğunu savunarak, davanın reddine, davalı tarafından ödenen 4.350,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren iadesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “mahkeme gözleminde ve yerinde inceleme yetkisi verilen bilirkişilerce defterlerin tek tek yapılan muayenesi sonucunda, taraflar arasında 2.093 adet spiralli defter siparişi verildiği, davacı şirket tarafından üretilerek davalı şirkete fatura kesilmiş olan 2.093 adet spiralli defterden 57 adet defterin eksik olduğu, kalan 2.036 adet defterden 2 adet defterin kullanılamayacak durumda olduğu, dolayısıyla 2.034 adet defterin ayıplı olmayıp halen kullanılabilir durumda olduğu tespit edilmiş, toplam ajanda sayısı ve iş bedeli ile bu miktar karşılaştırılarak davacının hak ettiği iş bedeli bilirkişiler tarafından 17.400,87-TL olarak belirlenmiş, bundan davalının ödediği 4.350-TL mahsup edilmek suretiyle davacın alacağının 13.050,87 TL olarak tespit edildiği” gerekçesi ile, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl davada davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, denetime elverişli bulunmadığını, objektif bir şekilde hazırlanmadığını, keşif esnasında davacının taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgisi olmayan defterleri uyuşmazlığa konu defterler gibi mahkeme heyetine gösterdiğini, uyuşmazlığa konu mallar üzerinde bir keşif yapılmadığını, davacının ayıplı malları iade aldığını, bunları tekrardan göndermediğini, bu nedenle defterler nedeni ile iş bedeline ilişkin alacak talep edemeyeceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl ve karşı dava eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asıl dosya davacısı yüklenici, asıl dosya davalısı iş sahibidir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı – karşı davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verdiği kaldırma kararının gereklerinin yerine getirildiği, davalı – karşı davacı vekilinin ayıpsız ürünlerin uyuşmazlığa konu ürünler gibi mahkeme heyetini gösterildiği yönündeki iddiasının yersiz olduğu, bilirkişi raporunda bu iddianın özellikle incelenip değerlendirilerek bu iddianın doğru olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı – karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden davalı – karşı davacıdan alınması gereken 891,50 TL’den, peşin alınan 222,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 668,62 TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karşı dava yönünden davalı – karşı davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı – karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı – karşı davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …