Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/600 E. 2022/685 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/600 – 2022/685
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/600 Esas
KARAR NO : 2022/685 Karar (İnceleme aşamasında/Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2022
NUMARASI : 2022/297 Esas (Derdest)

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen 28/04/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 22/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin sözleşme karşı tarafın ikrarları ve tüm dosya kapsamı itibariyle muaccel hale gelmiş olduğunu, ortada ödenmemiş bir para borcu olduğundan davacı şirketin huzurdaki davada ileride haklı çıksa dahi alacağını tahsil etme imkanı kalmama ihtimali bulunduğunu ve ileride telafisi imkansız zararlar doğacağını, tebligat icrası ve duruşma günü beklenmeksizin ivedi olarak borçlunun yedinde üçüncü şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz mallarının alacaklarının ve diğer tüm hak ve davaya konu alacaklarını karşılayacak tutarda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından dava dilekçesine karşı ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesine ilişkin ara kararından önce dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2022 tarih 2022/297 Esas numaralı ara kararında özetle; İİK 257 maddesinde ihtiyati haciz talep edebilmesinin yasal koşulları sıralanmış olup bu hükümde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir alacakla ilgili olarak ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup davacının alacak iddiası kapsamında İİK 257 maddesinde öngörülen muaccel bir alacağın varlığına ilişkin yasal koşulun bu aşamada gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 17/05/2022 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirdiğini ve dosyadaki deliller bir arada değerlendirildiğinde müvekkili davacının davalıdan alacaklı olduğunun açık olduğunu, nitekim dosyada mevcut e-postada müvekkili şirket tarafından davalıya 84.803 USD alacağı olduğunun bildirildiğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen e-postada da 84.303 USD olarak mutabıkız şeklinde yanıt verildiğini, yine müvekkili tarafından gönderilen faturanın davalı tarafından kabul edilerek kayıtlara işlendiğini ancak alacağının müvekkiline haksız yere ödenmediğini, dolayısıyla dava konusu taleplerin, sözleşme ve tüm dosya kapsamı itibari ile muaccel hale geldiğini, ortada ödenmemiş bir para borcu olduğunun ihtilafsız olduğunu, bu sebeple de müvekkili davacının ihtiyati haciz isteminin İİK’nın 257.maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mutlak bir ispatın gerekmediğini, tüm bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı tarafından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, taraflar arasında düzenlenen 24/09/2020 tarihli taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için davalı hakkında yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve bu dava kapsamında takibe konu alacağı karşılayacak oranda davalının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati haciz isteğinin, alacağın yaklaşık olarak ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından verilen ve içeriği yukarıda açıklanan istinaf başvuru dilekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı nedeniyle kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesi isteğinde bulunulmuş ise de;
İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları gösterilmiştir.
İİK’nın 257. maddesi uyarınca; alacağının vadesi gelmiş (alacak muaccel) ve alacak rehin ile güvence altına alınmamış ise, alacaklı mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz kararı verilmesini isteyebilir (İİK m. 257/1). Bu halde alacaklı, mahkemede yalnız alacağın varlığını, vadesinin geldiğini ve alacak için bir rehin bulunmadığını ispat etmekle yetinecektir, alacaklının başka bir hususu ispat etmesine gerek yoktur.
Alacağının vadesi henüz gelmemişse (alacak müeccel ise), alacaklı kural olarak borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulmasını isteyemez. Ancak alacaklı borçlunun belli bir ikametgahının bulunmadığını, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlandığını ya da kaçtığını ve yahut da alacaklanın haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğunu ispat ederse, ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Bu bilgiler ışığnda somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında, eser sözleşmesi niteliğinde, taşeronluk sözleşmesinin düzenlendiği ve davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı iş bedeli alacağının tahsili için icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır.
İİK’nın 257. ve 258. maddeleri uyarınca, davacının, davalıdan var olduğu iddia ettiği alacağın varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterlidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve düzenlenen hak edişler uyarınca davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden dava tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı ve miktarı yargılamaya muhtaç olup, dosyada bu aşamada bulunan deliller, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte değildir.
Bu nedenle, mahkemece de, aynı gerekçelerle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istemde bulunan davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair 28/04/2022 tarihli ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/297 Esas sayılı dosyasından verilen 28/04/2022 tarihli davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, istemde bulunan davacı vekilinin bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstemde bulunan davacı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile, istinaf kanun yolu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip