Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/593 E. 2022/695 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/593 – 2022/695
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/593
KARAR NO : 2022/695

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2021
NUMARASI : 2020/435 Esas – 2021/280 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ADRES :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın arabuluculuk şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili firmanın İstanbul merkezli olarak her türlü bitki yetiştirme, bitki ithalatı ve ihracatı işiyle iştigal ettiğini, Türkiye’nin bir çok ilinde kamu ihaleleri neticesinde hizmet verdiğini, davalı şirketin ise … Büyük Şehir Belediyesi tarafından kurulmuş bir şirket olduğunu bu nedene Kamu İhalelerine tabi olduğunu, davalı şirketin … Fidanlığının yeniden düzenlenmesi için müvekkilinden talepte bulunduğunu, ancak bu iş için her hangi bir sözleşme öngörülmediğini ve işin tamamlanmasını müteakip müvekkile hak etiği ödemenin yapılacağını beyanla anılan işi müvekkilin görmesi hususunda talepte bulunduğunu, müvekkilinin üstlendiği işi eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirketinin ödemekle yükümlü olduğu bedeli müvekkile ödemediğini ileri sürerek, HMK’nın 107/2 vd. maddeleri gereği arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; dava konusu işin müvekkili şirkete ait bir iş olmadığını, sözü edilen dava konusu yerin de müvekkili şirkete ait bir yer olmadığını, bu nedenle dava dilekçesinde açıklanan işler sebebiyle vekaletsiz iş görme ilişkisinin kurulmasının yasal olarak olanaksız olduğunu savunarak, davanın … Büyükşehir Belediye Başkanlığına ihbarı ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 04/11/2019 tarihinde açıldığı, 05/11/2019 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı vekilinin dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair anlaşmazlık son tutanağının 13/12/2019 tarihinde düzenlendiği, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile, dava tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın açıldığı tarihte arabulucuk dava şartının yerine getirilmediği, 7155 sayılı kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı” gerekçesi ile, davanın HMK’nın 114/2 maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Arabuluculuk dava şartını Ankara 5. ATM’nin 2020/435 Esas sayılı dosyasına dava aktarılmadan önce sağladıklarını, araabuluculuk son tutanağını da sunduklarını, asliye hukuk mahkemelerinde açılacak davalarda zorunlu arabuluculuk dava şartının bulunmadığını, görevli ATM’ye dosyanın gönderilmesinden önce dava şartı eksikliğinin tamamlandığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın arabuluculuk şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların ticaret şirketi olması nedeniyle, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunun açık ve net olduğu, ticari bir davanın görevli olmayan ve de ihtiyari arabuluculuk hükümlerinin geçerli olduğu, asliye hukuk mahkemesinde açılmasının, davacı tarafın davanın başında sağlaması gerekli arabuluculuk dava şartını sonradan ikmal etmesi sonucunu doğurmayacağı, arabuluculuk dava şartı hususunun sonradan tamamlanamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip