Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/588 E. 2023/1043 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.4,6)
DOSYA NO : 2022/588 Esas
KARAR NO : 2023/1043

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2017/146 Esas-2022/196 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; davalı yüklenici …. Şti.’ nin taahhüdü altında bulunan “… Reg. Ve Hes kazı/ hafriyat işleri ” (kanal güzergahında bu platform kazılarının yapılması ve depo yerine nakli) için gerekti tüm makine, akaryakıt, madeni yağ, yedek parça, patlayıcı, nakliye ve her türlü işçilik ve sözleşme konusu işin yapılması için gerekli tüm tedarik ve bedellerinin, yüklenici …. Şti. tarafından Taşeron … (… Ticaret) verilmesi amacıyla 05.08.2015 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözleşme uyarınca taşeron …’ in, 10.09.2015 tarihinde işe başlayarak 300 gün içinde işi teslim etmesi gerekirken, yüklenici … firmasının işe başlama tarihinden 1 ay önce işe başlanmasını söylemesi üzerine müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve sözleşme gereğince yüklenici …. Şti.’ne 450.000,00 TL’lik senet verdiğini, bu sözleşmenin dayanak sözleşmesinin ise asıl işveren … ve yüklenici …. Şti. arasında imzalanan sözleşme olduğunu, müvekkilinin işi yapma sürecinde, elektrik iletim hattı ile direkleri için kamulaştırma işlerinin yapılmaması ve orman izinlerinin alınmaması nedeniyle köylüler tarafından işe engeller çıkarıldığını, Savcılık soruşturmaları açıldığını, ceza davaları açıldığını, işin gecikmemesi bakımından müvekkilinin idareden 02.10.2015 tarihli sözleşme ile … A.Ş.’ nin onayı ile arazi kiraladığını, HES inşaatı için şantiye kurarak elektrik hattı çektirdiğini, tel örgü çektirdiğini, 6 adet eskavatör kepçe, 2 adet ioder getirttiğini, mazot tankı ve 22 ton mazot temin ettiğini, işçiler ve mühendisler istihdam ettiğini, … A.Ş.’nin SGK sicil numaraları kullanılarak 12 ay prim ödendiğini, müvekkilinin şantiyeyi hazır hale getirdikten sonra …. Şti. yetkilisi … ile görüşerek HES inşaatının başlayabilmesi için gerekli izinlerin acilen alınmasını istediğini, bu kişinin gerekli izinlerin alındığını söylemesi üzerine de inşaat işine başlandığını, talepleri üzerine Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/8 D. İş dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda müvekkilinin kiraladığı makine kira bedelleri, nakliye masrafları ile işçi maliyetlerinin hesap edilmediğini, davalılar … ve …. Şti. nin inşaatın ÇED belgesini ve ruhsatını alamadıklarını ve üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getiremedikleri gibi, …. Şti.’ nin hiçbir sebep yokken sözleşmelerini haksız yere fesih ettiğini, davalı şirketlerin ÇED uygunluk raporlarını alamamaları nedeniyle müvekkilinin hafif kusurundan sorumlu olamayacağını, bu sebeple sözleşmenin ifa edilememesinden dolayı kusurlu olan tarafın yüklenici … İnşaat firması olduğunu, menfî zararın akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zarara ilişkin olduğunu ifade ederek; davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla Mahkemenin belirleyeceği menfi zarar ve uğranılan diğer zararlar için dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL’ nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle, öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, Tokat- Amasya sınırları içinde kurulacak … – 1 Reg ve Hidroelektrik santrali tesisinin üretim faaliyetlerini yürütmek üzere … … A.Ş.’ ye lisans verildiğini, müvekkili … … A.Ş.’ nin adı geçen santralin inşaası işini 16.09.2014 tarihli sözleşme ile diğer müvekkili olan …. Şti.’ne verdiğini, …. Şti.’ nin ise 05.08.2015 tarihli sözleşme ile, projenin kazı ve hafriyat işleri için davacı ile anlaştığını, davanın … … A.Ş. bakımından husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, diğer davalı müvekkili …. Şti. ile davacı arasındaki ilişkinin ise eser sözleşmesi olduğunu, davacının ise yasanın kendisine yüklediği yükümlülükten yerine getirmediğini, imalatın başlangıç tarihi olan 10.09.2015 den yaklaşık 150-160 gün sonra Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/12 D. İş dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda davacının sadece (onbinde 1,18) oranında bir imalat yaptığının ve yükümlendiği işi zamanında bitiremeyeceği açıkça ortada olması nedeniyle müvekkili …. Şti.’ nin önce 11.02.2016 tarihli ihtarı gönderdiğini, sonra da sözleşmeyi haklı olarak fesh ettiğinin ortada olduğunu, Amasya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 05.12.2011 tarih ve 2011/19 nolu ” ÇED gerekli değildir” kararı ile işe başlandığını, Maliye Hazinesine ait taşınmazlarının müvekkili … A.Ş.’ ye tahsis edildiğini, Şantiye sahası ihtiyacını karşılamak üzere 129 ada 18 parselin 18.09.2015 tarihli sözleşme ile davacı şirkete kiraya verildiğini, … İnşaat Firmasının davacı … ile olan sözleşmesini fesh etmesi sonrasında ise kira sözleşmesinin fesh edildiğini, davacının kendisinin yaptığını iddia ettiği işlerin çoğunun müvekkili şirket tarafından yapıldığını, müvekkili … İnşaat firmasının, davacı ile yaptığı 05.08.2015 tarihli sözleşmesindeki 20. maddesi gereğince yapılacak işlerin bedelinin 20.000,00TL olarak belirlendiğini ve 10.09.2015 keşide tarihli çek ile ödenmiş olduğunu, davacı yanın istihdam ettiği işçilerin prim borcunu ödememesi nedeniyle Amasya İl Müdürlüğü tarafından, müvekkili … … A.Ş.’ nin taşınmaz ve araçları üzerine haciz işlemi uygulandığını, bütün bunlara rağmen müvekkili … İnşaat firmasının iyi niyetli davranarak 85.797,00TL ve 75.000,00TL bedelli üç adet çek verdiğini, davacıya ayrıca 6.800,00 TL nakit para ödendiğini, sözleşmenin haklı olarak fesh edilmesi sonucunda bedelsiz kalmış iki çekten dolayı müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti bakımından Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/198 esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı alındığını, davacının bu ihtiyati tedbir kararını dolanabilmek için elindeki çekleri ciro ettiğini, bu çeklerin Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2016/8008 sayılı dosyası ile müvekkilinden tahsil edildiğini, davacı şirkete hak etmediği 187.597,00TL ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Amasya ili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden alınan yazı cevabında, dava konusu iş için ”ÇED Raporu Gerekli Değildir.” şeklinde karar bulunduğundan davacının bu yöndeki iddiasının yerinde olmadığı, Davacı taraf her ne kadar sözleşme gereğince işçi istihdam ettiğini, bunların SGK kayıtlarının ise asıl işveren davalı …. A.Ş. üzerinden yapıldığını ileri sürmüş ise de; incelenen ticari defter ve belgelerinde buna ilişkin kayda rastlanmadığı, yapılan gider kalemlerinin firma unvanı altında kayıtlara alındığı, firma unvanlarından gider kalemlerinin ayrıştırılmasının mümkün olmadığı, yine davacı tarafın incelenen ticari defter ve belgelerine göre, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle talep edilen zararlardan işçi maliyetleri, şantiye inşaat maliyetleri, makine parkı kurulması ve makine kiraları maliyetleri ve makineler için hazırlanan mazot tankı içerisindeki yakıt maliyeti olarak defter kayıtlarına alınan gider kalemlerine rastlanmadığı, yapılan gider kalemlerinin firma unvanı altında kayıtlara alındığı, firma unvanlarından gider kalemlerinin ayrıştırılmasının mümkün olmadığı, Ankara 14. ATM’nin 2020/236 E. Sayılı dosyasında yer alan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2020 tarihli olup, yukarıda açıklanan bozma ilamı ile de belirlendiği üzere; Davalının (…’in) belirtilen ispat külfetini yerine getirmediği ve davacının ibraz ettiği protokole göre yetkili hamil ile anlaşma gereğince çeklerin iade edildiğinin anlaşıldığı, ödeme de söz konusu olmadığından menfi tespit istemi ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kaldığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, hükmün davacı yararına bozulmasının uygun bulunduğu, buna göre, durum incelendiğinde; her ne kadar taraflar arasındaki eser sözleşmesine istinaden davacı taraf edimlerini yerine getirip, Amasya SHM’nin 2016/8 D.iş sayılı dosyasında yapılan harcamaları yaptığını, ancak davalı tarafın sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyip, sözleşmeyi haksız olarak feshetmeleri nedeniyle menfi ve müspet zararı bulunduğunu ileri sürerek davacı iş bu davayı açmış ise de; önceden de belirtildiği üzere; ispat yükü üzerinde olan davacının; davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ve diğer iddialarının ispat edemediği, ileri sürdüğü harcamalara ilişkin herhangi bir kaydın davacı taraf ticari defter ve belgelerinde de kayıtlı olmadığı belirtilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sabit olduğunu, şantiye kurulurken köylülerin işe engel olduğunu, müvekkilin işin gecikmemesi için idareden, davalı … Şirketinin onayıyla arazi kiraladığını, daha sonra şantiye kurulduğunu, sözleşmenin 15/02/2016 tarihinde feshedildiğini, çed raporunun 16/02/2017 tarihinde sunulduğunu, gecikmeden davacının kusurlu olmadığını, Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/8 D.iş dosyasında 66.850,98 TL imalat bedelinin tespit edildiğini, 08/12/2015 tarihinden 15/02/2016 tarihine kadar olan dönemde işveren tarafından işçilere maaş ödemesi yapıldığını, sgk primlerinin yatırıldığını, toplam 117.859,72 TL işçi maliyeti olduğunu, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, verilenlerin iadesinin gerektiğini, borcun ifa edilmemesinde davacının kusurlu olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin feshinde davacıya kusur atfedilmemesi halinde yapmış olduğu masrafları bu kapsamda talep edebilecektir.
Somut olayda Amasya Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü’nün 26/10/2021 tarihli yazısında belirtilen 15/07/2016 tarihli ÇED raporunun gerekli olmadığına dair alınan karar gerekçe gösterilerek davacının iddiasını ispatlayamadığı tespitiyle sonuca gidilmiş ise de davalı … Şirketi tarafından bu tarihten önce sözleşmenin feshine karar verilmiş olmasına göre fesih tarihi itibariyle ÇED raporunun gerekli olup olmadığı tartışılmadan sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Yine davacı ile davalılardan … Şirketi arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi sözlü eser sözleşmesi ilişkisi de davalı tarafça inkar edildiğinden davalı … şirketi yönünden pasif husumet hususu tartışılmadan yazılı şekilde işin esasına girilmesi de doğru görülmemiştir.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; içerisinde fiziki görüntü ve sair delillerin bulunma ihtimaline binaen Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/ 8 ve 12 değişik iş sayılı dosyalarının aslının celbinden sonra fesih tarihinden önce ÇED raporu alınmasının zorunlu olup olmadığının tespiti ile davacının fesihte kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, kabule göre; tespit raporları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin ispat kurallarına göre tartışılması; kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın imalat bedeli taşeron tarafından her zaman talep edilebileceğinden davalının kabulünde olan imalat oranına göre bedelinin hesaplanması; şantiye kurulumuna ilişkin davalı tarafından ileri sürülen ayrı sözleşme iddiasının ve varsa sözleşme hükümlerinin dava konusu alacağa etkisinin tartışılması; ticari defterlerle sınırlı olmaksızın davacı tarafın ödendiği/yapıldığı iddia edilen işçi ücretleri ve şantiye masrafları talebi bakımından ispat kurallarına göre işin esasına girilmesi; davalı … şirketi yönünden pasif husumet ehliyetinin tartışılması; uyuşmazlık konusu sözleşmeye ilişkin Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/2551 Esas – 2020/1070 Karar sayılı dosyasına konu Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/576 Esas sayılı dosyası ile mükerrer olabilecek hesap yapılmaması; bu şekilde ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4,6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/03/2022 tarih ve 2017/146 Esas-2022/196 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4,6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır