Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/584 E. 2023/1093 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/584 – Karar No:2023/1093
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması/ HMK 353/1-b.2)
ESAS NO : 2022/584
KARAR NO : 2023/1093
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2022
NUMARASI : 2021/86 E-2022/178 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …-…
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.02.2020 tarihinde Yeşil Panel Çit Yapım Sözleşmesi imzalandığı, davalının … nolu parseldeki 45.830,25 M2 büyüklüğündeki arazi çevresine 4.mm kalınlığında 1.50.m yüksekliğinde üzerinde 45 cm. büyüklüğünde düzlemsel jiletli tel olacak şekilde ana girişe kapı vb.yapma konusunda anlaşıldığı, müvekkilinin başlangıçta 130.000,00 TL, iş bitiminde de 130.000,00 TL olmak üzere toplam 260.000,00 TL ödemeyi kabul ettiği,14.02.2020 tarihinde 130.000,00 TL nin davalı hesabına yatırıldığı, davalının işi tamamlamadığı, işe başladıktan bir süre sonra işi bıraktığı, bu nedenle Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/58 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı, davalının yaptığı imalatın aldığı paranın çok altında olduğu,bu nedenle davalıdan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00TL alacağın ve 500,00 TL cezai şartın; ıslah işlemi ile fazla ödeme için 67.792,95 TL, cezai şart için 47.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Somut olay ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında yukarıda detayları belirtilen sözleşme uyarınca davalının üzerine düşen edimini yerine getirmediğinden bahisle davacı tarafından yapılan fazla ödemenin iadesi ile cezai şart bedelinin tahsili nedeniyle eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamı itibarıyla davalının üzerine düşen edimi süresinde ve eksiksiz şekilde yerine getirmediğinin sabit olduğu, davalının bunun aksine yönelik cevap dilekçesi verme süresi içinde delillerini sunmadığından itirazlarının dinlenilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıya yapılan eksik iş doğrultusunda ne kadarlık fazla ödemede bulunduğu ve davacının cezai şart talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı, davalının davacı ile aralarındaki yazılı olarak yapılan sözleşmenin yenilendiği iddiasına buna yönelik yazılı bir beyan, anlaşma vb. evrak bulunmadığından itibar edilmediği, mevcut sözleşme şartları uyarınca davanın çözümü yoluna gidildiği, sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya işin başında 130.000,00-TL ödemede bulunulduğu, 25/10/2021 tarihinde yapılan keşif incelemesinde davalının konu arazinin çevresine 1.162,70 metre uzunlukta panel çit ve çitin üzerinde 1.117,70 metre jiletli tel yaptığı, mahkememiz ve taraflar huzurunda bilirkişiler marifetiyle yapılan bu ölçümlemeye itibar edildiğinde davalının yapmış olduğu iş bedelinin 67.792,95-TL olduğu, davalının işi bıraktığı tarihten sonra alındığı anlaşılan Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin tespit dosyası dikkate alındığında dava tarihi itibarıyla başkaca sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde parsel iç bölmeleri için kararlaştırılan tel örgü ve kapı imalatlarının yapılmamış olduğu kanaatine varıldığı, davalının bunun aksine süresinde delil ibrazında bulunmadığı, mahkememizce yukarıdaki olgulara uygun olarak düzenlenen ve itibar olunan heyet bilirkişi raporuna göre davacının 62.207,05-TL fazla ödemede bulunduğu, davacı taraf dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamışsa da, istikrar bulmuş Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu üzere dava dilekçesi ile istenilmeyen faizin ıslah dilekçesinde ileri sürülmesinin mümkün olması karşısında 62.207,05-TL’nin dava dilekçesinde talep olunan 500,00-TL’sinin dava tarihinden bakiye kalan tutarının ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin ise istemin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bir diğer talep konusu ettiği alacak kaleminin sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen cezai şart bedeline ilişkin olduğu, sözleşme hükmüne göre tarafların ifaya eklenen cezai şart kararlaştırdıkları, TBK. m. 179 hükmüyle düzenlenen cezai şartın talep edilebilmesi için, alacaklının ya ifayı kabul etmeden ya da en geç ifa sırasında, ifaya eklenen cezayı da talep etmesi veya ifayı kabul ederken cezai şartı talep hakkını saklı tuttuğuna ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürmesi gerekeceği, alacaklının cezai şartı talep hakkından vazgeçmediğine ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ifayı kabul ederse kanun hükmü gereğince cezai şartı isteme hakkının son bulacağı, dosya kapsamı itibarıyla alacaklı-davacı tarafından konulan bu yönde bir itirazı kayda rastlanmadığı, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının cezai şart talebinin reddine ve davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekilinin dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde, davalının 20/09/2020 tarihinde işi bıraktığını ikrar ettiğin, iş bırakması ile beraber yerinde delil tespiti yaptırdıklarını, fazla ödeme miktarının Sulh Hukuk Mahkemesindeki tespit raporuna göre hesaplanması gerektiğini, yargılama sırasında 25/10/2021 tarihinde yapılan keşfe göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, cezai şart için ihtirazı kayıt iradesinin açıklanmasının yeterli olduğunu, tam ifadan önce dava açılmasının cezai şartın talebi için yeterli olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş bedeline KDV’nin dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, sözleşmeni 3.maddesinde KDV’nin dahil olmadığının yazılı olduğunu, sözleşme yapılan sahanın alanını değiştirilerek genişletildiğini ve iş bedelinin 470.000,00 TL olarak taraflarca kararlaştırıldığını, davacının işin başında iş bedelinin %50’sini ödemesi gerekirken, sadece 130.000,00 TL ödediğini, değiştirilen ve güncel hale gelen sözleşme gereğince, müvekkilinin 1.165 m tül iş yaptığını, sözleşmenin yenilendiğine dair yemin teklifinin hukuka aykırı olarak mahkemece red edildiğini, dava dilekçesi ile talep edilmeyen faizin ıslah dilekçesi ile talep edilemeyeceğini, bunun yeni bir talep olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 15/02/2020 tarihli sözleşmenin “Sözleşmenin Bedeli” başlıklı 3.maddesinde, işin KDV hariç fiyatlar üzerinden yapılacağı belirlenmiştir. Bu durumda; yapılan işin bedeline KDV eklenmesi gerekirken, bu hususun bilirkişi ve mahkemece gözden kaçırılması doğru olmamıştır.
3-Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/05/2021 tarihli, davanın esasına ilişkin beyan dilekçesinde; davacı tarafın peşin olarak ödemesi gereken ücretten kalan miktarı defalarca ikazda bulunulmasına rağmen ödememesi üzerine, müvekkilinin 20/09/2020 tarihinde işi bıraktığını, ifadan kaçındığını ve davacı şirketin yeşil panel çit yapımı konusunda başka bir firma ile anlaşmaya vardığını belirtmiştir.
Davacı iş sahibi şirket tarafından, Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/58 D.iş sayılı dosyası ile 01/10/2020 tarihinde yerinde delil tespiti yaptırılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Bu durumda; davalı tarafça 20/09/2020 tarihi itibariyle ifadan kaçınıldığı ve akabinde davacı tarafça delil tespiti yaptırıldığı anlaşıldığından; davalı yüklenicinin yaptığı işin miktarının tespit raporundaki ölçülere göre hesaplanması gerekirken, uzun süre sonra mahkemece yapılan keşif tarihi itibariyle hesap yapılması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan 2. ve 3. bentler ile tespit raporu ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamada, davalı tarafça yapılan işin bedelinin 52.000,00 TL + %18 KDV = 61.360,59 TL olduğu, davacı tarafça fazladan yapılan ödemenin 130.000,00 TL – 61.360,59 TL = 68.639,41 TL olduğu, davacı tarafça ıslah dilekçesinde fazla ödeme kalemi olarak 67.792,95 TL talep edildiği, bu durumda; fazla ödeme için taleple bağlı kalınmak suretiyle 67.792,95 TL üzerinden hüküm kurulması gerektiği anlaşılmaktadır.
4-Davacı tarafın cezai şart istemi yönünden mahkemece, söz konusu ceza hükmünün ifaya ekli cezai şart olduğu ve ifa ile birlikte ihtirazı kayıt konulması gerektiği ancak, davacı tarafça ihtirazı kayıt konulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde kararlaştırılan cezai şartın, ifaya ekli cezai şart olduğu açıktır. İfaya ekli cezai şartın talep edilebilmesi için, sözleşmenin feshedilmemiş yani ayakta olması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile özellikle; davacı tarafın fazladan yaptığı ödemenin iadesini talep etmesi ve tespitten sonra başka bir firmayla anlaştığının belirtilmesi karşısında sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği, ifa talep edilmediği anlaşıldığından cezai şart talebinin bu gerekçeyle reddi gerekirken, ihtirazı kayıt konulmadığından reddine karar verilmesi gerekçe yönünden hatalı olmuştur (Yargıtay 15. HD 2019/3216 E 2020/2960 K).
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/03/2022 tarih ve 2021/86 Esas ve 2022/178 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜNE,
4-67.792,95-TL’nin 500,00-TL’sinin 10/02/2021 dava tarihinden, kalan 67.292,95 TL’sinin 10/02/2022 ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacının cezai şart hakkındaki isteminin reddine,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.630,94 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve ıslah ile alınan 1.945,00 TL olmak üzere toplam 2.004,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.626,64 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL.başvurma harcı, 59,30- TL.peşin harç, 1.945,00 TL ıslah harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.953,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 723,50-TL tebligat müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.323,50-TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.372,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından yapılan 419,90-TL keşif gideri, 600,00-TL araç ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.019,90-TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 417,65-TL davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
12-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul / red oranına göre 779,46 -TL’nin davalıdan, 540.50-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

13-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden:
14-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
15-Davalı tarafından yatırılan 1.062,34 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
16-İstinaf yargılaması sırasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır