Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/565 – Karar No:2023/1092
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/565
KARAR NO : 2023/1092
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2022
NUMARASI : 2020/592 E-2022/36 K
DAVACI :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davacı firmanın, kendisine ait “…” markası ile kozmetik ürünlerin satışını yaptığını, ancak üretim tesisi olmaması sebebiyle, ürünlerinin üretimini kendi formülleri doğrultusunda başka firmalara yaptırdığını, davalı ile olan ticari ilişkisinin de kozmetik ürünlerinin üretimi sebebiyle doğduğunu, davacının, “…” markası için davalıya ait imalathanede davacının talep ettiği formüller doğrultusunda üretim yapılması noktasında anlaşmaya varıldığını, yaklaşık 2 yıldır devam eden bu ilişkinin, davalının üretim kalitesini düşürmesi, ürünlerin davacının talep ettiği formüllere uygun olmaması, ürünlerin kutularının kalitesinin düşmesi, kutuları ucuza yaptırmasına rağmen davacıya yüksek ücret tahakkuk ettirmesi gibi nedenlerle davacı firmanın artık davalı ile çalışmak istemediğini karşı tarafa iletmesiyle sona erdiğini, bu doğrultuda, cari hesap alacağı olan 9.083,85-TL’nin de iadesinin talep edildiğini, çünkü davacının, davalının üretim yapabilmesi için ücretin bir kısımını peşin ödediğini, geriye kalan kısmını ise üretimden sonra ödediğini, cari hesap detayları incelendiğinde ödemelerin, mal alımlarından önce yapıldığının görüleceğini, cari müşteri ilişkisinin bitirilmesi neticesinde davalı ile cari hesap alacağının olduğuna yönelik mutabık kalınarak cari hesap ekstresinin altına davalı tarafından kaşe imza atıldığını, buna rağmen ödeme yapılmadığını, icra takibine de itiraz edilerek kötü niyetli davranıldığını bu nedenlerle, davalının borcun aslı ve ferilerine itirazının reddi ile davanın kabulüne, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, davacı yanın incelenen ticari defter kayıtlarında davalı yandan takip tarihi itibarıyla 8.783,84 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen ticari defter kayıtları ile cari hesap ekstresi birlikte değerlendirildiğinde dava tarihi itibarıyla davacı yana 939,79 TL borçlu olduğu, taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle oluşan işlemlere ilişkin oluşan farkın davalı yan tarafından tanzim edilen 7.844,05 TL bedelli faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4) Davalı ticari defter kayıtlarında yer alan, ancak davacı ticari defter kayıtlarında rastlanılamayan; 300,00 TL tutarlı “Kargo Ücreti” açıklamalı kayıt ve davalı yan tarafından tanzim edilen davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 7.844,05 TL bedelli fatura dışında tarafların ticari defterlerinin uyumlu olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 16.07.2020 tarihli 7.844,05 TL bedelli faturanın ve içeriğinin davacıya teslim edildiğine ilişkin iddianın ispatlanamadığı, dosyaya sunulan kargo evrakında usulünce tebliğ ve içeriğinin iş bu fatura olduğunun ispatlanamadığı görülmekle defter kayıtlarından davalının davacıya 8.783,84 TL borçlu olduğu görüldüğünden davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine ve alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesine..” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7.844,05 TL bedelli faturanın davacıya iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiğini, faturanın davacı yetkilisi … tarafından imzalandığını ve kabul edildiğini, ancak tebliğ zarfını açıp faturayı görünce imzanını karalandığını ve faturanın iade edilmiş gibi yapıldığını, 6102 Sayılı Yasada faturanın iadesi için belirlenen işlemlerden hiç birinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenlerle faturanın cari hesaba dahil edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 600,02 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 151,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 449,02 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.
Başkan Üye Üye Katip