Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/513 E. 2023/306 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/513
KARAR NO : 2023/306

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2022
NUMARASI : 2019/589 Esas – 2022/114 Karar

DAVACI – KARŞI DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI – KARŞI DAVACI :
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı – karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile 02.04.2018 tarihinde taşeron sözleşmesi akdettiğini, sözleşme gereği firmanın inşaatı en geç 01.03.2019 tarihinde bitirmeyi kabul ve taahhüt etmesine karşın halen inşaatı tamamlamadığını, müvekkilinin sözleşme gereğince yapması gereken ödemeleri yaptığını hatta dava tarihi itibariyle ödemesi gerekenin çok üstünde ödemesinin olduğunu, davalı firmanın inşaata zarar vermeleri üzerine Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/768 E. Sayılı dosyasında ceza davası açıldığını, hem inşaatın tamamlanmaması, hem de yapıda kusurlu imalatların olması hem de mala zarar verilmesi karşısında Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/32-34 E/K D.İş sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunulduğu, 20.05.2019 tarihli raporda inşaat seviyesinin %85 civarında ve eksik imalat bedelinin 318.600,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu tespit akabinde keşiften hemen sonra davalı yüklenici firmanın inşaatı terk ettiğini, tamamlamadan işi bıraktığını, yüklenici firmanın işi bıraktığı 10 haziran itibariyle müvekkilinin inşaatı devraldığını ve eksik hatalı imalatları tamamlamaya, düzeltmeye başladığını, inşaatı tamamlamak için 150.000,00TL harcama yapmak zorunda kaldığını, ilave olarak da yüklenicinin sorumluluğunda olan prim ve harç ödemelerini de müvekkili tarafından yapıldığını, halen ferdi iskan alınamadığını, yüklenicinin inşaatı terk ettiğinde %90 seviyesi itibariyle hak edişi ve hakedişe nazaran davalıya yapılan fazla ödeme, yine müvekkili şirket tarafından yapılan harcamaların belirlenerek davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın tespiti ve tahsilini talep ettiklerini ileri sürerek, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak kaydıyla, davalı tarafça eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan eksik imalat bedelinin ve müvekkilince yapılan fazla ödemenin iadesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL, gecikme tazminatı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL, ayıplı imalatlardan kaynaklanan zararın tazmini bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline, davalı yüklenici şirketin taşınır, taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı tarafın iddialarının aksine müvekkillerinin üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine yerine getirdiğini, sözleşmeye aykırı davranan tarafın davacı şirket olduğunu, inşaatın süresinde teslim edilmemesinin nedeninin inşaat alanının müvekkiline zamanında teslim edilmemesi olduğunu, dış cephe kaplamasının davacı şirket tarafından temin edilecek malzeme ve işlerden olduğunu, dış cephe kaplaması nedeniyle inşaatın zamanında teslim edilememesi nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağını, inşaatın zamanında teslim edilememesi bir diğer nedeninin de davacı şirketin sözleşme dışı imalat ve malzeme talepleri olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi … adına açılan davanın da derdest olduğunu ve huzurdaki uyuşmazlık bakımından değerlendirilmesinin mümkün olmayacağını, müvekkili tarafından gerçekleştirilen toplam imalatların oranının %90 değil %95 seviyesinde olduğunun kabulünün gerektiğini, %5’lik kısmın bürokratik işlemlere ilişkin olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete 1.934.500-TL ödeme yapıldığı iddiasına itiraz ettiklerini, teslim tarihinin 01.03.2019 tarihi olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, kar yağışlı, yağmur yağışlı ve sıcaklığın +5 derece’nin altına düştüğü günlerin tespit olunup işim yapım süresine ilave edilmesi gerektiğini savunarak, asıl dava yönünden, davacı/karşı davalı tarafça taraflarına haksız olarak ikame edilen asıl davanın reddine, karşı davaları yönünden ise, davacı/karşı davalı tarafça dava konusu sözleşmeden doğan bedel ödeme borcu eksik ifa edilmiş olduğundan ve ilave imalatlar dolayısıyla müvekkiline ödeme gerçekleştirilmemiş olduğundan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere kısmi dava olarak şimdilik 20.000,00 TL’nin davacı/karşı davalı tarafından tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı/karşı davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davacı/karşı davalının taraflar arasında imzalanan 02/04/2018 tarihli taşeron sözleşmesi gereği eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi ve eksik imalat bedeli ve fazla ödemenin iadesi, gecikme tazminatı ve ayıplı imalatlara dair zararlara ilişkin işbu davayı açtığı, karşı dava yönünden ise, ilave imalatlar dolayısıyla alacaklı olduğu bildirilerek işbu davanın açıldığı, davaya ilişkin delilerin taraflarca sunulduğu ve ilgili yerlerden getirtildiği, ayrıca tarafların dilekçelerinde dayanmış oldukları Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/32-34 D.İş E/K sayılı ve 2019/41-44 D.İş E/K sayılı dosyalarının dosyamız arasına alındığı ve tüm bu deliller üzerine bilirkişiler tarafından rapor düzenlendiği ve düzenlenen 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda, işin fiziki gerçekleşme oranının % 90 seviyesinde olduğu, sözleşmedeki hava sıcaklığına dair düzenlemenin mahkemenin yorumuna bırakıldığı, gecikme tazminatı alacağının 30.000-TL olarak bildirildiği, davalının yaptığı imalat bedellerinin 1.620.000- TL ve KDV dahil 1.911.600-TL olduğu, davacının fazla ödeme nedeniyle davalıdan alacağının KDV hariç olması durumunda 314.500-TL olduğu, KDV dahil olmak üzere hesaplandığında ise 22.900-TL olduğu, rapora taraf vekillerince itiraz edildiği ve itiraz üzerine 17/05/2021 tarihli ek raporun hazırlandığı, raporda işin bitirilme süresinin %90 olduğunun bildirildiği ayrıca işin bitirilme tarihinin 12/06/2019 tarihi olduğunu ve dava tarihine kadar 122.000 TL gecikme tazminata alacağının bildirildiği, rapora davalı/karşı davacı vekilince tekrar itiraz edildiği ve 26/07/2021 tarihli raporda, işin fiziki gerçekleşme oranın %90 seviyesinde olduğu, gecikme tazminatı değerlendirilmesinin mahkemenin takdirine bırakıldığı, yüklenicinin eksik yaptığı imalatlar bedelinin toplam 212.400-TL olduğu, KDV nin dikkate alınmaması halinde davacı alacağının 314.500 TL, KDV nin dikkate alınması halinde ise davacının 22.900-TL fazladan ödeme yaptığının bildirildiği, ayıpla ilgili değerlendirmenin fazla ödeme içinde değerlendirilmesinin gerektiği ve ayrıca karşı davayla ilgili kök raporda değerlendirme yapıldığı, karşı dava yönünden sözleşmenin anahtar teslimi olması ve sözleşme dışı imalat onay belgelerinin sunulmadığından bir değerlendirmenin yapılamadığının bildirildiği, rapora davalı/karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmekle, dosyadaki diğer delillerle birlikte mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının fazla ödemeye dair alacağının bilirkişilerce tespit edildiği, gecikme tazminatı yönünden ise bilirkişi raporlarında işin teslim tarihinin sözleşmenin 11. maddesindeki hava durumuna ilişkin eklemeler yapıldıktan sonra 12/06/2019 tarihi olduğu ve bilirkişilerce gecikme tazminatının hesaplandığı ancak davacının dava dilekçesinde yüklenici firmanın işi bıraktığı tarihin 10/06/2019 tarihi olduğu ve bu tarih itibariyle davacının inşaatı devraldığı ve fiili olarak sözleşmeyi sona erdirdiği ve TBK’nun 179/2.maddesi gereğince sözleşmenin sona erdirilmesi halinde ihtirazı kayıt olmaması ve işin kabulü halinde cezai şartın talep edilemeyeceği yanında işin bitirileceği tarihten önce davalı tarafça sözleşmenin sona erdirildiği anlaşılmakla davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı, ayıplı iş yönünde ise, bilirkişilerce davalının yaptığı işin tespit edildiği ve bu ayıplı imalatında inşaatın seviyesine eklendiği ve fazla ödemenin içerisinde bilirkişilerce değerlendirildiği ve bu yönden de davacının talebinin yerinde olmadığı, karşı dava yönünden ise, sözleşmenin götürü bedel olarak belirlendiği ve davacının fazla yapmış olduğu işlerin yazılı delillerle ortaya konulmasının gerektiği ayrıca bilirkişiler tarafından da raporlarda tespit edildiği üzere fazla yapılan işin davacının yazılı onayına bağlı olduğu ancak buna dair yazılı onayları gösterir bir delilin dosyaya sunulmadığı da görüldüğünden davalı/karşı davacının talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça 21/10/2021 tarihli duruşmada dava değerini arttırmadıklarını ve davanın bu şekilde kabulüne karar verilmesini, ek dava açma hakkı saklı olarak beyanda bulunulduğu, davalı/karşı davacının yemin deliline dayanması nedeniyle bu hakkın hatırlatıldığı ve davacı/karşı davalı şirket yetkililerine ihtarlı davetiyelerin gönderildiği ve şirket yetkililerinin yeminlerini eda ettikleri görülmekle ve yukarıdaki gerekçelerle davacı/karşı davalının davasının kısmen kablüne, davacı/karşı davalının diğer taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı/karşı davacının davasının reddine, ayrıca dava açılmadan önce taraflar dava şartı olan arabuluculuğa başvurmuş, anlaşmazlık sonucu işbu dava açıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26. ve 6100 sayılı HMK’nun 297 ve 326 maddeleri uyarınca tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil edilmek üzere adalet bakanlığı bütçesinden ödendiği sarf kararından anlaşıldığı” gerekçesi ile, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı – karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; inşaatın süresinde bitirilememesinin davalı karşı tarafça inşaat alanının müvekkiline zamanında teslim edilmemesinden kaynaklandığını, ayrıca işveren tarafından yapılacak olan, binanın dış cephe cam kaplamasının çok uzun sürüp zamanında tamamlanamadığını, bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, hükme esas alınamayacağını, gelinen aşamada inşaatın % 94 – 95 seviyesinde tamamlanmış olduğunu, bilirkişi raporlarında bu oranın % 90 olarak tespit edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine açılan Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/768 Esas sayılı, müvekkili aleyhine mala zarar verme suçu iddası ile açılan davanın hüküm tarihi itibari ile derdest olduğunu, dosya kapsamında müvekkilinin beraatine karar verildiğini, yerel mahkemece ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılmadan dosyanın karara bağlanmasının hatalı olduğunu, müvekkili tarafından, davacı şirket talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen sözleşme dışı ilave imalatlar bulunduğunu, bu imalatların bedellerinin de dikkate alınması gerektiğini, yapılan ilave imalatlara ilişkin kullanılan malzeme bedelinin 185.990,00 TL olduğunu, bu tutara KDV ve işçilik dahil edildiğinde ilave imalatların toplam bedelinin 244.176,70 TL olduğunu, bu bedelin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı – karşı davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava bakımından alınması gereken 341,55 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 260,85 TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karşı dava bakımından alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı- karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı- karşı davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır