Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/484 E. 2022/576 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/484 – Karar No:2022/576
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine Gönderilmesi HMK 353/1-a.3 md)

ESAS NO : 2022/484
KARAR NO : 2022/576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2020/314 E-2021/724 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili davalı ikamet ettiği ve aslen davalının kayınpederinin toprak sahibi bulunduğu … İli, … İlçesi, … Mah. … ada … nolu parselde bulunan 670 metrekare arsa üzerine, davalının kayınpederinin de aralarında bulundğu toprak sahibi ile Ankara 13. Noterliğinin 26.09.2014 tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi doğrultusunda kat karşılığı inşaat yapılması konusunda anlaşmış ve müvekkilince arsa sahipleri ile arasındaki sözleşme doğrultusunda söz konusu arsa üzerine taşınmaz inşa edildiğini, sonrasında arsa sahiplerinden … kendine düşen daireye kızı ve davalı damadına oturulmak üzere tahsis ettiğini, bu esnada davalı taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak müvekkilinden, kendisinin ikamet edeceği 8 nolu daire için bir kısım ilave iş ve tadilatlar talep ettiğini, müvekkilinin davalının talep ettiği ek imalatları diğer dairelerden farklı olarak ve davalının talebi doğrultusunda yapmayı davalıya taahhüt etmiş, karşılığında davalıya sonradan davalı tarafından iş bu davaya konu icra takibine esas teşkil eden 10.000 TL-5.000 TL miktarlı iki adet senedi teminat olarak verdiğini, davalının müvekkilimden önce, 8 nolu dairenin, farklı kalitedeki duvar kağıdı ile kaplanmasını talep etmiş ardından bu talebinden vazgeçerek mutfak, banyo ve WC’deki duvar fayansları ile yer karolarının, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan ve sözleşmeye uygun olarak yapılan imalattan farklı olarak sökülüp yeniden yapılmasını talep ettiğini belirterek Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2017/14283 Esas sayılı doyasından dolayı müvekkilimin borçlu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline, kötüniyetli davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ilgili sözleşmede müvekkilinin taraf olmadığını, davacının iyi niyetten uzak hareket ettiğini, davacının itirazlarının gerçeklikten ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere; dosyada sunulan mesajlarda, davaya konu olan müvekkil ile ilgili bir hususun beyan edilmediğini, yine delil olarak dayanılan ve dosyada ekine sunulan sözleşmenin aslının dosyaya sunulmadığını, bu konudaki itiraz ve beyanları saklı olduğunu, müvekkilinin mağdur edildiğini belirterek yapılacak yargılama sonrasında iyi niyetten uzak, gerçekliğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, müvekkili lehine kötün niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Kat Karşılığı inşaat sözleşmesi ile davacı tarafından yapılan inşaatın 8 nolu dairesinin arsa sahibi …’in kızı olan davalının eşine verildiği, Ankara 4. Asliye hukuk mahkemesi keşfinde sözleşmeye göre daire içinde eksik iş tespitinin yapılmadığı, davalının bir kısım malzemeleri alarak ilave tadilat talep ettiğinin ve senetlerin bu malzeme bedeli ve yapılacak iş için teminat olarak verildiği ve işin yapıldığı bildirilmiş ise de; davacı imzalı belgelerden daire içine kağıt ve kartonpiyer yapımı için 5.000,00 TL lik senedin verildiği, davacı tarafça kağıttan vazgeçildiği bildirilmiş ise de, davalının bunu kabul etmediği gibi Asliye hukuk Mahkemesinde halen kağıt yapılacağının ileri sürüldüğü, 5.000,00 TL lik senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin senet üzerinde bir şerhin bulunmadığı, sunulan 12.05.2016 tarihli belge suretinde davalının imzasının olmadığı, 4 ve 8 nolu daire kağıt kaplama işi için teminat olarak verildiği ileri sürülmüş ise de; kağıt kaplamanın yapılmadığının sabit olduğu, ayrıca davalı tarafça kabul edilmedilmediğinden bu belgenin davalıyı bağlamayacağı, ancak 10.000,00 TL ilk senette Teminattır kaydının olduğu, teminat senedi olmadığını, davalının aynı mahiyette delil ile ispatlaması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki senedinde teminat olarak verildiğini, müvekkilinin ilave iş ve imalat yaptığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının daire için bir kısım imalat yapmayı kabul ettiğini ve buna ilişkin olarak 10.000,00 TL teminat senedi verdiğini ancak davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, 5.000,0 TL avansı iade etmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Görülmekte olan dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış olup bu kanuna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklama nezdinde somut olaya baktığımızda; davacı ile dava dışı arsa sahibi arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince; arsa sahibinin damadı olan davalı iş sahibine bırakılan dairede yapılacak imalatlara karşı teminat olarak verildiği iddia edilen bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenmiş olup, davalı iş sahibinin ticari işletmesiyle ilgili bir iş söz konusu değildir. Dolayısıyla nisbi ticari dava söz konusu değildir. Yine TTK’nın 4/son maddesinde düzenlenen hususlardan veya diğer kanunlarda yer alan hususlardan kaynaklanan bir dava da söz konusu değildir. Dolayısıyla mutlak ticari davadan söz edilemez.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından senetlerin eser sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir.
Dava tarihi itibariyle; davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, tarafların sıfatı ve temel ilişkinin eser niteliğine göre görevli mahkeme ticaret mahkemesi olmayıp, asliye hukuk mahkemesidir. Davanın dayanağı olan kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Mahkemece görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, esasın incelenip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında ve bu kapsamda istinaf aşamasında da re’sen incelenmesi gerektiğinden, taraf vekillerinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2021 gün ve 2020/314 Esas 2021/724 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 02/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …