Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/474 E. 2023/1061 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/474 – Karar No:2023/1061
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

ESAS NO : 2022/474
KARAR NO : 2023/1061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2020/486 E-2022/121 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin… HES İşletmesinde; DSİ Çevresel Güvenlik Tedbirleri Projesi kapsamında Erken Uyarı Sistemine ait 3 adet merkez ünitesi, 14 adet saha terminali ve 104 adet erken uyarı tabelası imal ve montaj işini sözlü mutabakat ile üstlendiğini ve üstlendiği edimi 26.10.2017 tarihinde tamamlayarak, davalı şirket yetkilisi …’ya teslim ettiğini, 22.10.2018 tarih ve 9330 numaralı fatura ile yaptığı işlerin karşılığı olan 48.178,22-TL alacağını talep ettiğini, davalının faturayı kabul etmeyerek iade ettiğini, … 1.Noterliği’nin 05.11.2018 tarih ve 4109 sayılı işlemi ile davalı şirkete alacağının ödenmesini ihtarı gönderdiğini, davalının Ankara 40. Noterliği’nin 15.11.2018 tarih ve 38233 sayılı cevabıyla Müvekkille aralarında yapılan yazılı ya da sözlü hiçbir anlaşmada ilgili faturada yazılı bedel üzerinden anlaşma sağlanmadığı gibi, herhangi bir borçlarının da bulunmadığını faturanın yasal süresi içinde iade edildiğini belirttiğini, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13342 E sayılı dosyası üzerinden müvekkili alacağının icraya konduğunu, borçlu-davalı borca itiraz ettiğinden takip durduğunu, davalı şirketin adı geçen proje kapsamında yer alan erken uyarı sisteminin bir önceki DSİ kabulünden geçmemesi üzerine müvekkilli ile irtibat kurduğunu, müvekkili tarafından erken uyarı sisteminin projeye uygun şekilde imal ve tesisi işi için anlaştığını, müvekkilinin daha önce kabulden geçmeyen işi standartlara ve talebe uygun şekilde imal ve tesis etmiş ve teslimini yaptığını, işin müvekkilince çalışır ve eksiksiz olarak ve projede yer alan uyarı levhalarıyla birlikte teslim alındığına ilişkin 26.10.2017 tarihli teslim-tesellüm tutanağı oluşturulduğunu, işbu teslim-tesellüm tutanağıyla eksiksiz ve çalışır şekilde teslim alındığı belirtilen bu iş ve işlemler 22.10.2018 tarih ve 9330 numaralı fatura içeriğinde bedelleriyle birlikte sıralanarak talep edildiğinde ise olumsuz yanıt alındığını, faturanın iadesiyle başlayan süreçte müvekkili yaptığı işe karşılı kalacağına bugüne değin kavuşmadığını, ödeme yapılması hususundaki ihtarlarının faturada yazılı bedel üzerinden anlaşma sağlamadık cevabını verdiğini, borçlu olmadıklarının beyanında bulunarak çelişen ve bugüne değin hiç bir aşamada müvekkilinin edimine karşın herhangi bir borçları olduğunu kabul etmeyen ve uzlaşıya dahi yaklaşmayan davalının maksadının müvekkili edimini karşılıksız bıraktığını, müvekkilinin haklı alacağından haksız olarak mahrum bırakılmakla ve mağdur edilmekle icra inkar tazminatına, itirazın iptali takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesi ve ekleri eklerinde yer alan belge ve bilgileri, ileri sürülen aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, davacı … ile müvekkili şirket … A.Ş. arasından, dava konusu Erken Uyarı Sisteminin imalat ve montaj ile bedeline ilişkin, herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, davacı tarafla, Erken Uyarı Sistemine ilişkin bazı imalat ve montajların toplam 25.000,00-TL bedelle yapılmasına ilişkin olarak sözlü olarak anlaşma yapıldığını, yapılan sözlü anlaşmaya ilişkin olarak, müvekkili şirket tarafından 21.07.2017 tarihinde 15.000,00 TL ve 01.12.2017 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL davacının … IBAN nolu … Bankası … şubesinde bulunan banka hesabına ödendiğini, davacı tarafından, yapılan ödemeye ilişkin olarak fatura düzenlenmediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan 25.000,00-TL ödeme, davacı tarafından bu kez … IBAN nolu … Bankası … şubesindeki hesabından 26.02.2018 tarihinde aynı gün içerisinde 20.000,00-TL ve 5.000,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL müvekkili şirkete ait olan …IBAN nolu … şubesinde bulunan banka hesabına iade edildiğini, davacı tarafından 25.000,00-TL’nin iade edilmesinin hemen ardından müvekkili şirket yetkilisi … tarafından, davacı …’ın paranın iade edildiği hesabı olan… IBAN nolu … Bankası … şubesindeki hesabına 26.02.2018 tarihinde aynı gün içerisinde 20.000,00-TL ve ertesi gün 27.02.2018 tarihinde 5.000,00-TLolmak üzere toplam 25.000,00-TL tekraren ödendiğini, davacı tarafın, sözlü olarak üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hiçbir şekilde anlaşma bedeli olmayan 48.178,22-TL tutarlı faturayı olaydan uzunca bir süre geçtikten sonra 22.10.2018 tarihinde tanzim ederek müvekkili şirkete gönderdiğini, söz konusu faturanın müvekkili şirket tarafından, Ankara 40. Noterliği’nin 15.11.2018 tarih ve 38233 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle iade edildiğini, faturanın iade edilmesinin ardından davacı tarafça, kendisine yapılan 25.000,00-TL tutarlı ödemeye rağmen, yapılan bu ödeme de bildirilmeden bu kez sözlü anlaşmaya aykırı olarak düzenlemiş olduğu faturanın tamamı üzerinden Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13342 Esas sayılı dosyasından haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Davacı tarafça taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı edimin ifasına rağmen sözleşme bedeli 48.178,22-TL için düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın ve işlemiş faizinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça sözleşme bedelinin 25.000,00 TL olduğu ve bedelin ödendiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
DSİ Çevresel Güvenlik Tedbirleri Projesi kapsamında Erken Uyarı Sistemine ait 3 adet merkez ünitesi, 14 adet saha terminali ve 104 adet erken uyarı tabelası imal ve montaj işine ilişkin taraflar arasında sözlü anlaşma bulunduğu, sözleşme bedeli hususunda taraflarca yazılı belge ibraz edilemediği gibi, miktar itibariyle tanıkla ıspatının da mümkün olmadığı, tarafların bedel üzerinde uzlaşamadıkları, davacı tarafça bedelin 48.172,22 TL, davalı tarafça da 25.000,00 TL olduğunun ispat edilemediği, davacı tarafça kesilen faturanın davalı tarafça iade edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarıyla sözleşme bedelinin belirlenememesi nedeniyle mahallinde yapılan keşif üzerine davacı tarafça yapılan eserin teslim tarihi itibariyle rayiç bedelinin KDV hariç 34.484,31 TL, KDV dahil 40.691,48 TL ı olduğu, davalı tarafça davalı şirket temsilcisi açıklaması ile davacıya 26/02/2018 tarihinde 20.000,00 TL, 27/02/2018 tarihinde 5.000,00 TL olarak yapılan ödemelerin mahsubu halinde davacının bakiye 15.691,48 TL alacağının bulunduğu, davalının … 1. Noterliğinin 05/11/2018 tarih 4109 yevmiyeli ihtarı ile 15/11/2018 tarihinde temerrüde düşürülmesi nedeniyle davacının takip tarihine kadar (15.691,48 TL x19,50/100/ 365×359= 3009,53 TL) 3.009,53 TL faize hak kazandığı tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları, banka cevabi yazısı, noter ihtarnameleri, icra dosyası ve tüm dosya içeriği anlaşılmakla, edim değerinin mahkememiz aracılığı ile belirlenmesi nedeniyle alacağın likid olmaması , davacınında kötü niyetli olmaması tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminat talepleri yönünden gözetilerek davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ticari defterlerinde ödeme çıkışı ve kaydının bulunmadığını, yapılan havalenin müvekkili tarafından iade edildiğini, dava dışı … isimli kişi tarafından havale yapıldığını, dekontta açıklama bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 25.000,00 TL’ye anlaştıklarını, davacının edimlerini yerine getirip getirmediğini ve anlaşma bedelini davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 1.277,47 TL istinaf karar harcından peşin alınan 320.00 TL harcın mahsubu ile bakiye 957,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan Üye Üye Katip