Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/456 E. 2022/636 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2022/456 Esas
KARAR NO : 2022/636

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
NUMARASI : 2017/83 Esas-2018/734 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkin davasında mahkemece verilen red kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/361 esas sayılı dosyası ile 11.305,83 TL asıl alacak ve 525,72 TL faiz alacağına ilişkin olarak başlattıkları ilamsız icra takibinin, davalı yanın haksız itirazı üzerine durdurulduğunu, müvekkilinin yüklenicisi olduğu … ile … ilçesi … Mah. … ada … parsel üzerindeki inşaat yapım hakkını 22/09/2009 tarihli Alt Yüklenicilik Sözleşmesi ile davalı …’ya devrettiğini, sözü geçen sözleşmenin Alt Yüklenicinin Yükümlülükleri başlıklı 4. Maddesine göre “Alt Yüklenicinin, teknik şartname ve onaylı projeye uygun olarak inşaat yapacağı, inşaatın yapımı aşamasında her türlü resim, harç ve cezalardan sorumlu olacağı, bundan ayrı inşaatın devamı esnasında başkalarına verilecek her türlü zarar ziyandan da alt yüklenicinin sorumlu olacağı, bu hususlarda arsa sahibi ve yükleniciye her hangi bir zarar gelmesi halinde alt yükleniciye her zaman rücu edebilecekleri..” hükmünün imza altına alındığını, teknik şartname ve onaylı projeye aykırı imalat sebebi ile alt yüklenici tarafından inşa edilen binadan daire satın alan 3. kişiler tarafından müvekkili aleyhine açılan tazminat davası sonunda Ankara Batı 6. Tüketici Mahkemesinin 2014/355 Esas ve 2015/1051 Karar sayılı ilamı ile müvekkilinin tazminata mahkum edildiğini ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2016/13327 Esas sayılı takip dosyası ile 11.305,83 TL tazminat ödemek zorunda kaldığını, taraflar arasında imzalanan 22/09/2009 tarihli Alt Yüklenicilik Sözleşmesine göre müvekkilimin ödemek zorunda kaldığı tazminattan teknik şartname ve onaylı projeye aykırı imalat yapması sebebi ile alt yüklenici olan davalının sorumlu olduğunu beyan ederek; davalının kusuru nedeniyle müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 11.305,83 TL’nin tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen ödemenin dayanağını oluşturan Ankara Batı 6. Tüketici Mahkemesi’nin ilamında müvekkili …’nın davaya dâhil edildiğini, ancak müvekkilinin ödemeden sorumluluğu bulunmadığının hüküm altına alındığını, bu nedenle müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin de, davanın da haksız olduğunu, yine mahkeme kararı gereğince tespit edilen asansör eksikliklerine ilişkin taraflar arasında düzenlenen 22/09/2009 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesinde müvekkilinin asansör taahhüdünün sözleşmede olmadığını, sözleşme ile düzenlenmeyen asansör giderinin müvekkilinden istenilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacının asansörü yapan firmayı dava edip asansöre ilişkin rücu hakkını kullanması gerektiğini, taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmesinde … ile birlikte … ve yine asıl inşaat sözleşmesinin tarafı olan …’in de taraf olduğunu, bu nedenle husumet eksikliği sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacı ile diğer arsa sahipleri ve müvekkili arasında düzenlenen sözleşme gereği müvekkiline verilmesi gereken zemin kattaki … adına kayıtlı bir dairenin, arsanın üzerinde bulunan cami lojmanı karşılığı üçüncü kişiye verilen dairenin bedelinin de % 57’sinin müvekkiline verilmediğini, … Tapu Müdürlüğünden … ada … parsel ilgili dairenin tapu kaydı celbedildikten sonra bu bedelinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu daire sebebiyle alacaklı olduğu binadan borçlu çıkmasının kabul edilemeyeceğini, bu konuda alacak, takas, mahsup talepleri olduğunu, müvekkilinin de bu dosyalar sebebiyle davacı vekiline 5.000,00 TL para ödediğini, bu bedelin de müvekkiline iadesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Her ikisi de tacir olan davacı ve davalının, 6102 sayılı TTK’nun 18/2 maddesi gereğince basiretli bir iş adamı gibi hareket etmeleri gerektiği, aralarındaki 22/09/2009 tarihli Alt Yüklenicilik Sözleşmesinde asansör imalatına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, alt yükleniciye iş bedeli olarak bir kısım dairelerin verildiği, hem davacı hem de davalının sözleşmeler gereği kendilerine düşen daireleri asansörlü olarak üçüncü kişilere daha yüksek bedellerle sattıkları anlaşılmaktadır. Davacının, binanın asansörlü olarak yapıldığını bilemeyecek durumda olduğunu kabule imkan bulunmadığı, kaldı ki, davalı tarafça dosyaya sunulan 09/12/2010 tarihli, 10.000,00 TL tutarlı (asansör tesis bedeli) faturadan, asansör imalatının … Asansör San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı ve yüklenici …’e fatura edildiğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca, davaya konu binanın teknik şartname ve onaylı projeye aykırı olarak yapıldığını bilen/bilmesi gereken davacının, daire sattığı üçüncü kişilere ödemek zorunda kaldığı tazminatı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edecek şekilde davalıdan rücuen talep etme hakkına sahip olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar sözleşme başlığı alt yüklenici sözleşmesi ise de davacının Kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki haklarının davalıya devrettiğini, davacının bu işten hiç bir karının bulunmadığını, davalının taşeron olmadığını, uyuşmazlığın çözümünde 22/09/2009 tarihli sözleşmenin esas alınması gerektiğini, davacının kendisine düşen tüm bağımsız bölümleri davalıya devrettiğini, inşaatın sorumluluğunun davalıda olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesine göre davacının ödediği bedeli rücuen davalının karşılaması gerektiğini, davalının projede olmayan asansörü yaptığını, iskan alınana kadar alçıpanla kapattığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibin kötü niyetli ve haksız olduğunu, bu sebeple müvekkil lehine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek düzeltme yoluyla bu konuda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …