Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/455 E. 2023/1060 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/455 – Karar No:2023/1060
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/455
KARAR NO : 2023/1060
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2022
NUMARASI : 2019/459 E-2022/178 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 20.12.2018 tarihli “Raf Sistemleri İmalatı ve Alım Sözleşmesi” imzalandığını, davacının işbu sözleşme konusu edim ve taahhütlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, buna karşılık davalının eksik ödemede bulunduğunu, bakiye 79.200,00-TL’nin ödenmediğini, süresinde ödenmeyen bakiye alacağa ilişkin “14.03.2019 kesilen fatura gecikme bedeli 51 gün” açıklamasıyla 15.231,17-TL tutarında vade farkı faturası kesildiğini, davalının vade farkına ilişkin olarak da ödeme yapmadığını, fatura alacağı ve vade farkı faturasının tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 11.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8687 sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı, davalının takibe itirazı ile takibin durduğu, arabuluculuk görüşmelerinde de davalı ile anlaşamaya varılamadığını beyanla itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 20.12.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin 2.maddesinde davalının talep ettiği, standart ve özelliklerde belirtilen malın davacı tarafından temini, montajı ve garanti hizmetlerinin verilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, yine 2.maddenin devamında davalının işbu sözleşme kapsamında her türlü konuda davacıya her türlü yaptırımı uygulayabileceğinin açıkça ifade edildiğini, sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmenin süresinin 20.12.2018 başlangıç-20.02.2019 bitiş olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin 11. maddesinde teslimatın sözleşme ve eklerinde belirlenen sürede ve şartlarda yapılmaz ise gecikilen her gün için toplam sözleşme bedelinin %1’i tutarında gecikme cezası uygulanacağının düzenlendiğini, davacının taahhüt etmiş olduğu işi sözleşmeye uygun olarak süresinde ve eksiksiz olarak bitiremediğini, davalının iyiniyetli olarak davacı ile ek protokol imzaladığını ve sözleşme bitim süresinin 23.03.2019 tarihine kadar uzatılmasını kabul ettiğini, tüm bunlara rağmen davacının işi süresinde teslim etmediğini, sözleşme konusu raf sistemlerini taahhüt ettiği gibi yerine getirmediğini, buna ilişkin olarak dosyaya mail yazışmalarının dosyaya sunulduğunu, davacının 29.04.2019 tarihli mailde eksik işlemlerin tamamlandığını beyan ederek sözleşme konusu işi tam ve zamanında yapılmadığını ikrar ettiğini, davacı tarafından keşide edilen 14.03.2019 tarihli ve 358.386,46-TL bedelli faturaya “işin tam olarak teslim alınmadığı, tamamlanmasının beklendiği, ödeme vadesinin 60 gün sonra giriş yapılacağı, ödemenin bekletileceği” şerhinin düşüldüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesinde davalı şirketin ödeme koşullarının detaylı şekilde belirtildiğini, işi tam ve süresinde tamamlamayan davacı hakkında sözleşmenin 11. Maddesi uygulanarak gecikme cezası faturası kesildiğini, davacı tarafından keşide edilen ve davalı tarafından kabul edilmeyen 15.231,17-TL’lik faturanın da haklı bir tarafı bulunmadığını beyanla, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…somut olayda, davanın taraflar arasında 20.12.2018 tarihinde imzalanan raf sistemleri imalatı ve alım sözleşmesi kapsamında bakiye alacak ve 51 günlük vade farkı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafça sözleşme kapsamında davacı tarafın eksik eksik işlerinin bulunduğu, tam teslim edilmediği ve geç teslim edildiğinden dolayı 18 günlük gecikme cezası fatura edildiği ve 18 güne karşılık gelen 79.200-TL tutarında sözleşme bedelinden kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme bedelinin Kdv hariç 440.043,05-TL olduğu, sözleşmenin 11. Maddesinde teslimin sözleşme ve eklerine belirlenen sürede ve şartlarda yapılmadığı taktirde her gün için sözleşme bedelinin %1 i oranında gecikme cezasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar 27.02.2019 tarihinde ek protokol düzenleyerek sözleşme bitişi tarihini 23.03.2019 olarak değiştirdikleri anlaşılmaktadır. Keşif icrasıyla alınan bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sözleşme konusu işin 01.04.2019 tarihinde teslim edildiği, işin çukuralan maden sahasında yapılıyor oluşu, maden sahasına giriş ve çıkışların belirli şartlar dahilinde olduğu, bilirkişi raporunda tespit edilen sözleşme dışında yapılan tünel yerlerine montaj işi, taraf yazışmaları birlikte değerlendirildiğinde işin ek protokolde belirtilen tarihten yaklaşık 8 gün geç tesliminin haklı nedene dayandığı kanaatine varılarak davacının bakiye alacağa hak kazandığı, sözleşmenin 10. maddesi kapsamı ve genel hükümler dikkate alınarak kesin vadenin olmadığı ve davalının temerrüde düşmediği hususları dikkate alınarak davacını vade farkı alacağına hak kazanmadığı anlaşılmakla vade farkı alacağı isteminin reddine, davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olduğu dikkate alınarak kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teknik şartnamede ödenmeyen faturanın kesilmesinden itibaren 45 gün içinde ödeneceğinin belirtildiğini, fatura tarihinin 14/02/2019 olup, 45 gün eklendiğinde davalının 29/04/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalının faturayı öderken 79.000,00 TL kesinti yaptığını, faturanın 51.günde eksik ödenmesi nedeniyle vade farkı alacağının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin faaliyet alanını bilerek sözleşmeyi imzaladığını, işi süresinde teslim etmediğini, müvekkilinin kendi personel ve malzeme ile işi tamamladığını, bu nedenle gecikme cezası kesildiğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin borcununu bulunmadığının belirtildiğini, ek işler yapılmasının davacının kusurundan kaynaklandığını, alacağın likit olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-Davalıdan alınması gereken 5.410,15 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.353,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.057,15 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır