Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/454 E. 2023/1088 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/454 – Karar No:2023/1088
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/454
KARAR NO : 2023/1088

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2022
NUMARASI : 2017/226 E-2022/22 K

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI : …
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkil ile davalı …Ş. arasında davalının işveren, müvekkilinin ise; yüklenici olduğu sözleşme ile çatı paneli, dere ve TPO montaj shop dravving vb. işleri yapması nedeniyle aralarında sözleşme gereği, davalı şirketin Brazzeville/Kongo’ da bulunan sözleşmeye konu yerin yapılması için müvekkil şirket tarafından davalıya hizmet verildiğini, davalı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde davranarak müvekkile yapması gereken bakiye ödemeleri yapmadığını, müvekkili şirkete davalı şirket tarafından yapılan ödemeler mahsup edildiğinde müvekkilinin davalı şirketten bakiye alacağının 296.438,18 USD olduğunu, müvekkilinin kesin hak edişlere uygun şekilde 10.06.2016 tarihinde GIB201600000008 ve 19.04.2016 tarihinde ise GIB201600000005 e-faturaları davalı tarafa gönderdiğini, davalının kesilen faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğini, bu nedenle faturaların kesinleştiğini, ancak davalı şirket tarafından müvekkil şirkete 16/06/2016 tarihli ZTC2016000000028 fatura no’lu e-faturanın iade faturası olarak gönderildiğini, gönderilen bu faturaya karşılık müvekkil şirketin süresi içerisinde itiraz ettiğini beyanla dava konusu bakiye alacaklarından fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla 95.000 USD alacağın devlet bankaları tarafından ABD doları cinsinden açılacak bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faizi oranında uygulanacak faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin iddialarının gerçek dışı olup müvekkil şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacının alacaklı olduğunu, davacı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25.maddesine göre ‘Tarafların Sorumlulukları Listesinin” sözleşmenin mütemmim cüzü olarak belirlendiğini, ancak davacı şirket, müvekkil şirket tarafından defalarca uyarılmasına rağmen Tarafların Sorumlulukları Ustesi’ni” İmzalamayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmenin 8.maddesi gereğince davacı şirketin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olduğunu, ancak yüklenici şirketin şantiyede süpervizör bulundurmadığından dolayı işçilerin üzerinde gerekli ve yeterli denetim kuramadığını, bu konudaki uyarılarının da sonuçsuz kaldığını, yine Sözleşmenin 14/1,2,3, m. hükümlerine göre davacı şirketin bir süpervizörünün montaj öncesinde şantiyede bulundurması, işin yapılması ve tamamlanması için şantiyede 1 teknik personel, 5 usta ve 10 İşçi bulundurması, bu İşçilerin vize alimları için pasaportlarının 30.08.2015 tarihinde müvekkil şirkete teslim edilmesi ve davacı şirketin davacı şirketin iş bitimine kadar kendisi veya müvekkil şirketin kabul edeceği bir vekili şantiyede bulundurması gerektiği halde davacı şirketin bu yükümlülüklerini de yerine getirmediğini, davacı şirketin sözleşme konusu işe ait ve teminle yükümlü olduğu malzemeleri süresi içerisinde müvekkil şirkete teslim etmediğini, bu nedenle malzemelerin Kongo’ya gidişi ve montajının davacı şirketin kusuru ile geçiktiğini, malzemeler Kongo’ya ulaştırıldıktan sonra ise, davacı şirket yeteri sayıda işçiyi şantiyede bulundurmadığından ve işçileri şantiyeye geç sevk ettiğinden dolayı işlerin yine geçiktiğini, davacı şirkete yaptığı işler dikkate alınarak hak ediş ödemeleri yapıldığını, davacı şirketin sözleşmenin kurulmasından itibaren gerek malzemelerin ihracatı için sözleşmede öngörülen süre içerisinde gerekse de yer teslim tutanaklarındaki tarihten sonra montaj işleri için sözleşmede öngörülen sürede yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle davacı şirketin müvekkil şirkete sözleşme bedelinin %10’u oranında borcu bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra davacı ve davalı şirketin ticari defterleri yönünden istinabe yazısı yazılarak alınan SMMM bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı tarafların defter ve belgelerinin 6102 sayılı TTK 64. Md. ve 213 sayılı VUK 221. Md. göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, HMK 222. Maddesine göre kendi lehine delil vasfını taşıdığı, davacı ile davalı arasında 2016 yılı C/H mutabakatı yapılmadığı; ancak tarafların 2015 yılı ile 2016 yılının 19.04.2016 tarihine kadar cari hesaplarının blrbirleriyle uyumlu olduğu İtilafın bu tarihten sonraki iade edilen 4 adet 971.124,96-TL’llk faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafından düzenlenen fakat davalı tarafından iade faturası düzenlenerek iade edilen 4 adet 971.124,96-TL’lik faturanın iadesinin doğru kabul edilmesi durumunda davalı …Ş.’ nin C/H ekstresine göre davacı …. Şti.’ den 10.06.2016 tarihi İtibariyle 26.308,74-TL.(9.090,47 USD) alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen fakat davalı tarafından iade faturası düzenlenerek iade edilen 4 adet 971.124,96-TL’tik faturanın iadesinin doğru kabul edilmemesi durumunda, davalı …Ş.’ nin davacı …. Şti.’ ne 10.06.2016 tarihi itibariyle 82.041,19-TL(26.853,85 USD) tutarında yapılan ek işe ait faturalandırılmamış tutarda dikkate alındığında toplam olarak 988.368,08-TL (342.560,25 USD) borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, asıl raporu sunan SMMM bilirkişi ile birlikte re’sen seçilen inşaat mühendisi bilirkişi ve borçlar mevzuatında nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi de bilirkişi heyetinde görevlendirilerek itirazları karşılar nitelikte ek rapor aldırılmıştır.
Dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti ek raporunda ise; davacının imza ve onayı bulunmayan 2 nolu (final) hak edişten yapılan kesinti toplamının 2 nolu hak edişe göre çok yüksek olduğunun görüldüğü ancak hak edişlerin Türkçe açıklaması bulunmadığından ve dosyasında bu yönde bir tespit ve açıklama da bulunmadığından herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle değerlendirmenin 2 nolu hak ediş evrakları üzerinden yapıldığı belirtildikten sonra davacının davalıya ait Kongo’daki işyerinde yapmış olduğu sözleşme konusu işler sebebiyle davalı tarafından yapılan ödemeler 19/03/2016 tarih ve 2 nolu hak ediş değerlerinden mahsubu gerektiği, davacının yaptığı kesintilerden sonra davalıya ödenmesi gereken miktarın 191.313,69 USD olarak tespit edildiği, 20/02/2016 tarihinde meydana gelen aşırı yağış nedeniyle hesaplanan 5.339,25 USD’nin davacı alacağından tenzilinin uygun olacağı belirtildikten sonra davacının toplam imalatları karşılığında davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken toplam iş bedelinin 191.313,69 USD olduğu bu miktardın davalının yaptığı ödemeler toplamı olan 134.858,31 USD’nin ve bahse konu 5.339,25 USD’nin ayrı ayrı mahsubu sonucunda davacının davalıdan talep edebileceği bakiye hak ediş bedelinin 51.116,13 USD belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi heyeti ek raporuna yönelik gerekçeli itirazları üzerine taraflar arasında Ruanda ve Kongo ülkelerinde yapılan iki ayrı sözleşme ve sözleşme konusu iş bulunduğu dikkate alınarak itirazları karşılar mahiyette değerlendirme yapılması için aynı bilirkişi heyetinden ikinci bilirkişi ek raporu temin edilmiş, davalı vekilinin davacı şirketin çalıştırdığı işçilerine avans ödemesi yapmadığını, işçilerin şantiyede mağdur olması nedeni ile müvekkili şirket tarafından davacı şirket işçilerine 9.826,82 USD şantiyede elden avans ödemesi yapıldığını, bu ödemelerin 2 nolu hakedişin “Current Account” başlığı ile gösterdiğini belirtildiği, bu tutarın da yukarıda yazılarak gösterildiği üzere Mart – Nisan 2016 tarih ve 3 (Final) sayılı hakediş içeriğinde bulunmadığını, ancak bu hakedişin davalı firma yetkilisi … tarafından 26.04.2016 tarihinde imza ile onaylandığı, bu hakedişin davacı firma yetkilisi …’a 27.04,2016 tarihinde e-mail yazılarak gönderildiği ve yazı içeriğinden Mart – Nisan 2016 tarih ve 3 (Final) sayılı hakedişin tarafların onay ve kabulünde olduğu değerlendirilmiş olduğundan, raporda kalem kalem belirtilen ve toplam bedelleri 30.961,28 USD olan ödeme miktarının davacının toplam hakedişirıden kesilmesi gerektiği konusunda taraftarın mutabık kaldığı, davacı şirket yetkilisi … ‘in de imzası ile bu kesintilerin gerçeği yansıttığı ve davacı hak edişlerinden düşülmesi gerektiği, yine daha önce ek raporda mahsup edilen 5.339,25 USD ödemenin aşırı yağış nedeniyle işçilerin çalışamaması sebebiyle mahsubun uygun olacağı belirtilerek yapılan hesaplama sonucunda 131.217,49 USD alacaktan 30.961,28 USD ve 5.339,25 USD’nin ayrı ayrı mahsubu sonucunda davacının davalıdan 94.916,46 USD hak ediş bedeli talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti ikinci ek raporuna yönelik itirazlar çerçevesinde alınan üçüncü ek raporda ise özetle; sözleşme konusu Müze, Retail ve Restaurant binalarındaki ince İşlerin ertelenmesi ve 24 işçi çalışamadığı için yağmur nedeniyle oluşan toplam iş gücü kaybı tutarı olan 5.339,25 USD ile davalı vekilinin 09.07.2019 tarihli dilekçesi ekinde dosyasına sunmuş olduğu ve davacı yetkilisi …’in imzasını taşıyan “Kesintiler* başlıklı yazıdaki kesinti tutarları olan; 30.961,78 USD’nin davacı alacağından kesilmesi durumunda, kalacak olan davacı alacağı tutarının 131.217,49 USD – (30.961,78 USD + 5.339,25 USD) = 94.916,46 USD, tarafların ticari defter kayıtları dikkate alındığında ise; davacının davalıdan dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 51.116,13 USD olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ise; taraflar arasında Brazzaville/ Kongo’da inşa edilecek Kintele Congress Complex projesi kapsamında sözleşmede belirtilen yapıların çatılarındaki sandviç panel kaplama işinin malzeme ve işçiliklerinin yapımını davacı şirketin davalı işverene karşı 11/08/2015 tarihli “çatı yalıtım işleri malzeme ve işçilik sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi ile üstlendiği, işbu davanın davacının sözleşmese konusu edimini tam ve gereği gibi ifa etmesine rağmen bakiye hak ediş alacağının ödenmediği iddiasına dayalı olarak açıldığı, davacı yüklenicinin davalıdan bakiye hak ediş alacağını talep edebilmesi için 6098 sayılı TBK 471 m.gereğince üstlendiği edimleri davalı iş verene haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa ettiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu, dosya ya sunulan dosyaya sunulan 30/11/2015 tarih ve 1 nolu hak ediş tutanağında tarafların imza ve onayı bulunmadığı ancak 19/03/2016 tarih ve 2 nolu hak ediş tutanağında taraf şirketlerin yetkililerinin imza ve onayları mevcut olmakla bilirkişi ikinci ek raporunda da tespit edildiği üzere söz konusu hak ediş tutanaklarının kümülatif yönden birbirinin devamı olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda ise yerleşik içtihatlarda dikkate alındığında taraflar arasında itiraza uğramayan ve ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanarak onaylanan söz konusu hak ediş tutanaklarının davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılan imalatlar yönünden mutabakat niteliğinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, bu bağlamda dosya kapsamında toplanan deliller ve dosyamıza celp edilen hak ediş belgeleri ve davacının hak ediş alacaklarına karşılık davalı işveren tarafından davacı yükleniciye yapılan tüm ödemeler birlikte değerlendirildiğinde; dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyetinin birbirini teyit eder nitelikteki ikinci ve üçüncü ek raporlarının denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, Kongo’daki sözleşme konusu müze, retail ve restaurant binalarında davacının ifasını üstlendiği ince işlerin aşırı yağış sebebiyle ertelendiğinin dosyada sunulan deliller ile sabit olduğu, müze ve retail binalarındaki iş ertelemesi nedeniyle 7 işçinin işte çalışamadığı, otel binasındaki asansör montaj işlerinin durduğu ve 3 işçinin işte çalışamadığı, asansöre giren suların 3 işçiyle tahliye edildiği, otel binasında alçıpan ve diğer işlerin ertelenmesi sebebiyle 65 işçinin, müze retail ve restaurant binalarındaki ince işlerin ertelenmesi sebebiyle de 24 işçinin çalışamadığı, buna göre oluşan toplam iş gücü kaybı bedeli olan 5.339,25 USD ile davacı şirketin hak edişlerinden kesilmesi noktasında davacı ve davalı şirket arasında mutabakat mevcut olduğu anlaşılan toplam 30.961,28 USD’nin davacının talep edebileceği bakiye hak ediş bedelinden mahsubu gerektiği, bu durumda ise davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin tenzilinden sonra tespit edilen davacının bakiye hak ediş alacağı miktarı olan 131.217,49 USD’den söz konusu kalemlerin ayrı ayrı mahsubu (131.217,49 USD – (30.961,78 USD + 5339,25 USD) sonucunda davacı taşeronun davalı yükleniciden bakiye 94.916,46 USD hak ediş alacağının mevcut olduğu kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 94.916,46 USD alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a m.gereğince devlet bankaları tarafından USD cinsinden açılan bir yıl vadeli hesaplara uygulanan en yüksek mevduat faizi oranındaki faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının nam ve hesabına mebran malzemesi bedeli 100.649,00 USD’nin davacının hakedişinden mahsup edilmesi gerektiğini, buna ilişkin dekont ve faturanın dosyaya sunulduğunu, 2 ve 3 nolu hakedişlerde sehven bu miktarın düşülmediğini, oysa; ilk parti ödemesinin müvekkilince davacı hakedişinden mahsup edildiğini, davacının işçilerine ödeme yapamaması nedeniyle 15.000,00 USD avans ödendiğini, bununda sehven hakedişe yazılmadığını, banka dekontu ile yapılan bu ödemenin de mahsup edilmesi gerektiğini, davacının süresinde işi teslim edememesi nedeniyle sözleşmenin 19.2 maddesi gereğince, 45.817,98 USD gecikme cezası ödemesi gerektiğini, bilirkişi raporunda gecikme cezasının düşük hesaplandığını, davacı yetkilisinin gecikmeyi kabul ettiğini, davacı işçilerinin pasaportlarının süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 14.2 maddesi gereğince 233.200 USD gecikme cezası ödenmesi gerektiğini, davacının 14.04/2016 tarihli ihtarla bu hususu ikrar ettiğini, müvekkilince imzalanması için email yoluyla gönderilen 2 nolu hakedişin hatalı olduğunun davacıya bildirildiğini, bu husus ve savunmaları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 23.456,89 TListinaf karar harcından peşin alınan 5.864,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.592,69 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …