Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/431 E. 2023/1239 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2022/431
KARAR NO : 2023/1239

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2021
NUMARASI : 2020/1 Esas – 2021/944 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin inşaat firması olan davalı şirketin … adresinde yaptığı inşaatın statik projesini hazırladığını, proje bedelinin 25.370,00 TL olduğunu, davalı tarafça bu bedelin ödenmediğini, tüm bu nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL proje bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 04/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de 19.094,87 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; dava dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, işin tamamlanmamasına rağmen davacı tarafından 25370 TL’lik fatura düzenlenerek ibraz edildiğini, davacı tarafından Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7941 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, yine davacı tarafından Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2019/425 E, 2019/292 K sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davacının feragati üzerinde davanın reddedildiğini, dava dışı asıl yüklenici tarafından aynı faturaya ilişkin arabuluculuğa başvurularak işbu davanın açıldığını, düzenlenen faturanın usulsüz fatura olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; …adresinde ve tapuda … parselde kayıtlı taşınmazın statik projesinin davacı …. … Ltd. Şti tarafından tanzim edildiği, inşaatın şantiye şefliği görevininde davacı … tarafından üstlenildiği, davacının tanzim ettiği statik projenin inşaat mühendisleri odası tarifesine göre tutarının 19094,07 TL olduğu, şantiye şefliği hususundaki ücretinde dikkate alındığında yukarıda açıklandığı üzere dava konusu 25370 TL bedelin maktu bir ücret olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya içinde davacının şantiye şefliği görevinden istifa edip etmediği veya ne zaman ettiği hususunda bir belge sunulmamıştır. Ayrıca şantiye şefi sözleşmesinin de sunulmadığı görülmüştür. Yapı kullanım izin belgesi de sunulmamıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı vekilinin İMHO oranının yanlış alındığı yine her iki taraf vekilinin şantiye şefliği ücretinin dava konusu olmadığı yolundaki beyan ve itirazları değerlendirilerek davacı alacak talebinin değerlendirilmesi hususunda inşaatçı bilirkişi …’tan 21/12/2020 tarihli ek rapor alınmış olup, bilirkişi ek raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak; “Mahkemenin talebine İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi’nin 19/11/2020 tarih ve 26.00958 sayılı yazısında İMHO oranının 0,75 olduğu belirtilmiş olup, tarafımdan tanzim edilen raporda da bu oran 0,75 alınmıştır.
Davacı vekili şantiye şefliği ücreti hususunda talepleri olmadığını belirtmiş ve İMHO oranının 1,00 olması gerektiğini belirmiştir.
Davalı vekili ise şantiye şefi ücretinin eklenmesinin doğru olmadığını ve davacının işini tamamlamadığını iddia etmiştir.
Tarafların beyanı ve dosyada şantiye şefliği için bir ücret talebi olmadığından yalnızca proje bedeli söz konusu olduğundan proje bedeli kök raporda hesaplandığı üzere 19094,07 TL’dir” şeklinde mütalaada bulunmuştur. Davacı Vekili 03/02/2021 Tarihli Islah Dilekçesi İle Dava Değerini 19094,07 Tl’ye Yükseltmiştir.
Dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler ile alınan bilirkişi raporları ile, davacının, davalıya statik proje yapım hizmetini yerine getirdiği, talep edilebilecek hizmet bedelinin 19.094,07 TL olduğu belirlenmiş olup, davacı tarafça verilen ıslah dilekçesi ile bu bedel tutarı talep edilmiş olduğu” gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; inşaatın statik proje müellifi olarak …’ın göründüğünü, davacı şirket ile müvekkili arasında aktedilen bir sözleşme bulunmadığını, bu yönüyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu taşınmaza ilişkin alınan yapı kullanım izin belgesinden bulunan imzanın …’a ait olmadığı iddiasında bulunulduğunu, davacı şirket yetkilisinin hem imzanın kendisine ait olmadığını, hem de statik proje müellifi olarak alacaklı olduğunu id8dia ettiğini, statik proje işine ait 1.500,00 TL olarak taraflar arasında anlaşma sağlandığını ve buna ilişkin faturanın da düzenlendiğini, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile fatura tutarı arasında afaki bir fark bulunduğunu daha sonradan statik proje işi biten inşaatın ruhsatının iptaline karar verildiğini, …’ın alacağa hak kazanamadığını, iş bu alacak davasının haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını, müvekkilinin sözleşme ile yüklendiği edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalıya statik proje çizdiğini, davalının iş bedelini ödemediğini belirterek alacak talep etmiş, davalı ise davacının işi tamamlamadığını, davacını önceden aynı konuya ilişkin olarak icra takibi başlattığını, takibe itiraz etmeleri üzerine açılan itirazın iptali davasından davacının feragat ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davacı yüklenicinin işi eksik ve ayıplı olarak ifa edip etmediği, önceden aynı konuya ilişkin olarak taraflar arasında bir itirazın iptali davasının görülüp görülmediği, taraflar arasında aynı konuya ilişkin bir ceza dosyası bulunup bulunmadığı, bir ceza dosyası var ise, söz konusu dosyaların iş bu davaya etkisi hususlarından kaynaklanmaktadır.
1- Davalı cevap dilekçesinde, davacının aynı konuya ilişkin olarak icra takibi başlattığını, borca itiraz etmeleri üzerine açılan itirazın iptali davasından davacının feragat ettiğini savunmasına rağmen, mahkemece davalı tarafın delil olarak dayandığı Eskişehir İcra Müdürlüğü’nün 2019/7941 Esas sayılı dosyası ile Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/425 Esas sayılı dosyaları getirtilip incelenmemiş, iş bu dosyaların somut davayı etkileri hususu değerlendirilmemiştir. Mahkemece bahse konu dosyalar getirtilip irdelenmeden yargılamaya devam edilip karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Davalı savunmalarında Eskişehir 7. Asliye Ceza mahkemesinin 2021/1088 Esas sayılı dosyası üzerenden yapılan yargılama esnasında, davacı şirketin yetkilisi …’ın yapı ruhsatında statik proje müellifi olarak görünen imzanın kendisine ait olmadığını savunduğunu belirtmiş, mahkemece iş bu dosya getirtilip davalı iddiaları incelenmemiştir. Mahkemece bahse konu dosya getirtilip incelenmeli, davacı şirket yetkilisisin iddia edildiği gibi bir beyanının olup olmadığı tespit edilmeli, gerektiğinde ceza dosyasının kesinleşmesi beklenilmeli, söz konusu dosya kapsamının iş bu uyuşmazlığa etkisi hususu gözetilmek suretiyle karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/1 Esas, 2021/944 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurusunda bulunan tarafça yatırılan, istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Dosya kapsamında icranın geri bırakılması kararı alınabilmesi için yatırılan bir teminat bulunması halinde, İİK. 36/5 maddesi uyarınca ilgili icra müdürlüğünce teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır