Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/425 – Karar No:2023/1058
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/425
KARAR NO : 2023/1058
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2021
NUMARASI : 2018/947 E-2021/362 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili kuruluş ile görevli şirketler olan dava dışı … A.Ş., … A.Ş. ve …A.Ş. ortak girişimi arasında imzalanan 23.06.2004 tarihli ‘Dalaman Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası Yapım İşletim ve Devir İşlerine Ait Uygulama Sözleşmesi’ uyarınca Dalaman Havalimanı sınırları içinde Yeni Dış Hatlar Terminal Binası ve mütemmimlerinin yapımı ve bunlara ilişkin mekanik, elektrik ve güvenlik sistemlerinin temin ve tesisi, mevcut tesislerle entegrasyonunun sağlanması, tesislerin tefrişi, işletilmesi, sözleşme süresi sonunda her türlü borç ve taahhütten ari, çalışır ve kullanılabilir durumda bedelsiz olarak idareye devir ve teslimi işlerinin görevli şirketlerce yüklenildiğini Uygulama Sözleşmesi gereğince yukarıda belirtilen işlerin gerçekleştirilmesini teminen görevli şirketlerce davalı … kurulduğu ve … A.Ş., … A.Ş. ve …A.Ş. ortak girişiminin üstlendiği tüm hak ve yükümlülüklerin davalı Şirkete devredildiğini, Uygulama Sözleşmesinin 28.maddesinde, dış hat yolcu servis ücretine tabi yıllık gerçekleşen yolcu sayısının 01.Ocak saat 00:01 ile 31 Aralık 24:00 arası gerçekleşen yolcu sayısı olduğunu ve bu sayının tesbitinde yolcu bildirim listelerinin esas alındığının ifade edildiğini, Uygulama Sözleşmesi’nin 29. maddesinde dış hat yolcu servis ücretinin tarife tesbitinin müvekkil Kuruluş tarafından yapılacağının düzenlendiğini, müvekkilinin Kuruluş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan denetimlerde müvekkili Muğla Dalaman Havalimanı Başmüdürlüğü ile davalı Şirket arasında imzalanan yolcu mutabakat listelerine göre; 2009 yılında toplam ücrete tabi yolcu sayısının 1.446.076 , aynı yıl için garanti edilen yolcu sayısının ise 1.092.727 olarak tesbit edildiğini, garantiyi aşan yolcu sayısının 353.349 olduğunu, 2009 yılı … Yolcu Servis Hizmeti Tarifesinin 3.d. maddesinde kişi başına 15 $ (USD) olan yolcu servis ücretinin 01.Kasım-31.Mart tarihleri arasında % 50 indirimli uygulanacağı hükmünün yer aldığını, ancak bu indirimin kuruluşumuzca garanti edilen dış hat yolcu sayısı üzerinde gerçekleşen yolculara uygulanacağı şartı getirilmiş olmasına ve garanti edilen yolcu sayısına Eylül ayında ulaşılmasına rağmen , davalı Şirketçe bu kurala uyulmayarak 2009 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında gerçekleşen toplam 30.844 yolcudan Yolcu Servis Ücretinin % 50 indirimli tahsil edilmiş olması nedeniyle müvekkil Kuruluşun 2009 yılı için (30.884 yolcu X 7,50 $ =) 231.330 $ gelir kaybına uğratılmış olduğunu, 2013 yılında toplam ücrete tabi yolcu sayısının 1.602.564, aynı yıl için garanti edilen yolcu sayısının 1.229.874 olarak tesbit edildiğini, garantiyi aşan yolcu sayısının 372.690 olduğunu, 2013 yılı … Yolcu Servis Hizmeti Tarifesinin 3.d. Maddesi uyarınca kişi başı 15 $ olan yolcu servis ücretinin 01.Ekim-31.Mayıs tarihleri arasında % 50 indirimli uygulanacağını, bu indirimin kuruluşumuzca garanti edilen dış hat yolcu sayısı üzerinde gerçekleşecek yolcuları kapsayacağı belirtilmiş olmasına rağmen, davalı şirketçe tüm 2013 yılı boyunca yolcu başına indirim yapılmadan 15 $ tahsil edildiğini, ancak sonradan garanti aşılmadan indirimli aylarda tahsil edilen yolcu servis hizmet ücretinin yarısının takip eden yıl havayolu kuruluşlarına iade edildiği, böylelikle Kuruluşun 2013 yılı için 1.402.177,50 USD gelir kaybına uğratıldığını, böylelikle müvekkili kuruluşun 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin 6.371.205,00 USD zarara uğratıldığını, davalı şirket ile müvekkil kuruluş arasında imzalanan Dalaman Hava Limanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası Yapım, İşletim ve Devir İşlerine Ait Uygulama Sözleşmesi’nin 30.maddesinde ‘Bir işletme yılında gerçekleşen tüm dış hat yolcu servis ücretinin tahakkuk ve tahsilinden Görevli Şirket sorumlu olup tüm dış hat yolcu servis ücretinin tahakkuk ve tahsilini yapamadığından bahisle idareden herhangi bir istemde bulunamaz. İdareye karşı yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınamaz….’ denmekte olduğunu, uygulama esaslarının müvekkil idarece tesbit edilen tarifenin mütemmimi olması nedeniyle müvekkil idarenin tarifelerinde yer alan uygulama esaslarının davalı şirketin tarifelerinde yer almasa bile aynen geçerli olduğunu ve bu nedenle de yukarıda belirtilen müvekkil kuruluş zararından davalı Şirketin sorumlu olduğunu, müvekkili idare tarafından davalı şirkete keşide edilen 20.12.2018 gün ve 31737 yevmiye sayılı ihtarnamede belirtilen zararın ödenmesi istenilmiş ise de ödemede bulunulmadığını, sonuç olarak 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 497.145,00 USD alacağın fiili ödeme günündeki satış kuru üzerinden TL karşılığının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, Dalaman Havalimanı Dış Hatlar Terminali Binasının …. A.Ş. A.Ş. tarafından 10 yıl işletildikten sonra …’ye teslim edildiğini ve 22.07.2014 tarihli imtiyaz sözleşmesine dayanarak 2014 yılının Ağustos ayından itibaren de … Havalimanı Yatırım ve İşletme A.Ş.’ye teslim edildiğini, bu durumda havalimanı devir teslim işleminin bir nev’i ibra yerine geçmekte olduğunu, bu suretle yer teslim tutanağı ile birlikte 10 yıllık işletme sahibi … A.Ş.’nin ibra edildiğini, 27.04.2015 tarihli yer teslim tutanağının ibraname yerine kaim olduğunu, havalimanı teslim alındıktan yaklaşık iki buçuk yıl sonra (20.12.2018) tarihinde müvekkil şirkete 6.371.205 USD tutarında zararının olduğu iddiasıyla ihtarname keşide edilmesinin açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, 27.04.2015 teslim tutanağı ile fiile ve zarara vakıf olunduğundan bu zarar iddiasına ilişkin taleplerin zaman aşımına uğradığını, …. A.Ş.’nin ünvan değişikliği de yapıldığını ve ortaklık yapısının tamamen değiştiğini, imtiyaz hakkı sahibi olan …’ın bu ortaklıktan tamamen çıktığını, bu sebeple davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacı … ile … A.Ş. arasında mutabakat tesis edildiğini ve bu itibarla 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılları için dava açılamayacağını, zira karşılıklı mutabakat sonucu ödemeler yapıldığını ve hesapların kapatıldığını, sürecin devam ettiğini ve başlangıçta her ay peşin kesilen faturaların 2014 yılında tamamen değiştirildiğini ve yine …’nin kabulü gereği yıllık olarak hesaplandığını, 2014 yılı teşvik tutarı olan 3.066.930 USD ile ilgili % 50 indirim tutarının 2.865.585 USD’sinin ilgili havayolu taşıyıcılarına ödendiğini, 201.345 USD’sinin ise temsilci firma …’e ödenip ödenmeyeceğinin …’ye sorulduğunu, …’nin 07.07.2014 tarihinde …’e ödeme yapılmasını onayladığını, ancak temsilcisi bulunmayan, iflas eden ve temsilcisi bulunmayan havayolu şirketlerinin ödemelerinin …’ye yapılmasının istendiğini, 2013 yılı ikinci dilim teşvik ödemeleri ile ilgili … bilgilendirmesi yapıldığını ve 19.01.2015 tarihli müvekkil şirket yazısıyla 2014 yılı teşvik ödeme onayı alındıktan sonra da ilgili havayolu firmalarına ödemeler yapıldığını, 2014 yılı teşvik hesabının kapatıldığını ve daha sonra da süre dolduğu için havalimanı 27.04.2015 tarihinde …’ne tutanakla teslim edildiğini, teslim tutanağı tarihinden iki buçuk yıl geçtikten sonra işbu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hakkaniyete de uygun bulunmadığını, davacı bu yıllara ilişkin zararlarının 6.371.205 USD olduğundan bahisle ihtarname çektikleri halde davayı 497.145 USD üzerinden açmalarının kendi içinde çelişki olduğunu, teşvik uygulaması olmasaydı garanti edilen yolcu sayısı kadar bir bedeli …’nin müvekkil şirkete ödemek zorunda kalacağını, ihtilaf konusu 2009-2010-2011-2012-2013 ve 2014 yıllarına bakıldığında garanti edilen yolcu sayısının tüm yıllarda geçildiğini ve bu teşvik uygulaması kapsamında Devletin ek gelir elde ettiğini, buna rağmen …’nin zarar ettiğini veya zarara uğratıldığı yönündeki dava dilekçesindeki anlatımların gerçeklerle örtüşmediğini, her hal ve karda teşvik uygulamasında indirime tabi olan garanti edilen yolcu sayısının üstündeki yolcular olduğunu. …’nin her yıl bu teşvik uygulaması nedeniyle garanti edilen yolcu sayısının üzerinden ek gelir elde ettiğini, bu yönüyle …’nin saptama ve hesaplamalarının hukuka aykırı olduğunu, afaki olarak belirlenen bir zarar ortaya kovarak ihtarname gönderilmesi ve dava açılmasının açıkça hukuksuzluk olduğunu, ayrıca, müvekkili Şirketin teşvik alan havayolu firmalarına veya temsilcilerine bu teşvik kapsamında paralarının ödendiğini, dolayısıyla kendi zararı gibi gösterdikleri bu paraların (teşvik bedellerinin) müvekkil Şirketin kasasında değil …’nin ödeme talimatı ve karşılıklı hesap mutabakatları doğrultusunda havayolu firmalarına veya temsilcilerine …’nin onayı ile ödendiğini, kendilerinin zarar olarak gördükleri bu rakamları yine kendilerinin onayı ile ödedikleri havayolu şirketlerinden talep etmeleri gerektiğini, müvekkili Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkil şirketin haksız kazanç elde etmediğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Somut olayda; davacı …, 23.06.2004 tarihli Dalaman Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası Yapım İşletim ve Devir İşlerine Ait Uygulama Sözleşmesi uyarınca, davalı tarafça 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında tahsil edilerek kendilerine ödenmeyen dış hat yolcu servis ücretlerinin 6.371.205,00 USD olduğunu ileri sürerek şimdilik 497.145,00 USD’nin aynen veya fiili ödeme günündeki satış kuru üzerinden TL karşılığının avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı ise; davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının oluşan zararının bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davacı, davadaki talebini, Teftiş Kurulu Soruşturma Raporundaki tespitlere dayandırmakta ve yolcu servis hizmet ücretinin davalı tarafça tarifede yazılı esaslara göre tahakkuk ve ödemesinin yapılmadığını, dış hat seferlerinde garanti edilen yolcu sayısının aşılması halinde tarifelerde öngörülen indirimin uygulanması gerektiği halde davalı yanın garanti sayıya ulaşmamasına rağmen tarifelerde yazılı aylarda indirim yapmak suretiyle kurum zararına sebebiyet verdiğini ileri sürmektedir. Buradan hareketle, uyuşmazlığın; 23.06.2004 tarihli Uygulama Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki sayılan (2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılı) Yolcu Servis Hizmeti Tarifeleri uyarınca, dış hat yolcu servis ücretlerinin davalı tarafından tahakkukunun yerinde olup olmadığı, bu kapsamda tahsil edilip davacıya ödenmesi gereken ücret bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.
… ile … A.Ş., … A.Ş, …A.Ş, ortak girişimi grubu adına hareket eden pilot firma … A.Ş. arasında akdedilen 23.06.2004 tarihli Uygulama Sözleşmesi ile; Dalaman Hava Limanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası ve Mütemmimlerinin yapım, işletim ve devir işleri düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusunu oluşturan işlerin gerçekleştirilmesi amacıyla sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içerisinde Görevli Şirketin katılımıyla ana sözleşmesi İdarece onaylanmış yeni bir şirket kurulacaktır. Kurulacak şirketin tescil ve ilanı ile … grubu adına pilot firma … A.Ş.’nin bu sözleşme ile üstlendiği tüm hak ve yükümlülükler bu şirkete devredilmiş sayılacaktır.
Uygulama Sözleşmesinin 27. maddesinde, “İdarece, işletme süresince Görevli şirkete tahsis ve garanti edilen dış hat yolcu servis ücretine tabi dış hat yolcu sayısı, ihale şartnamesinin 15. maddesinde belirtilmiştir“ denilmekte ve garanti edilen yolcu sayısının aşağıda yer alan maddelere göre hesaplanacağı belirtilmiştir,
28. madde, dış hat yolcu servis ücretine tabi yıllık yolcu sayısının nasıl tespit edileceğini düzenlemektedir. Buna göre;
“Dış hat yolcu servis ücretine tabi yıllık gerçekleşen yolcu sayısı 1 Ocak saat 00,01 ile 31 Aralık saat 24,00 arası gerçekleşen yolcu sayısıdır.
Bu sayının tespitinde havayolu şirketi ve veya havayolu şirketinin temsilcisi olan yer hizmet kuruluşunca düzenlenen ‘yolcu bildirim listesi’ esas alınacaktır.
Taraflar her ayın ilk on beş günü içinde bir ay önce gerçekleşen yolcu sayısı üzerinde yolcu bildirim listesini esas alarak mutabakat sağlayacaklardır.
… ücret tarifesinde dış hat yolcu servis ücretine tabi olmayacağı belirtilen yolcular, yolcu bildirim listesindeki mutabakat sağlanan sayıya dahil edilmeyecektir.
Mutabakat sağlanmış olması, tarafların yolcu bildirim listelerini kendi imkanlarıyla kontrol etmelerine engel değildir.
İdare, saptanan yanlış bildirimler konusunda ilgili şirket hakkında takibe geçilmesinde ve alacağın tahsili için yasal yollara başvurulmasında Görevli şirkete yardımcı olacaktır”.
29. maddede ise; “Tarifelerin Tespiti“ düzenlenmektedir:
Dış hat yolcu servis ücretinin tarife tespiti tamamiyle İdareye aittir.
İsletme dönemi süresince her yıl için garanti edilen dış hat giden yolcu sayısına ulaşılana kadar yolcu servis ücret tarifesi, kişi başına 15 ABD Dolan olarak esas alınır.
“Yolcu servis ücretinin tahakkuk ve ödenmesi’ başlıklı 30. maddeye göre;
Dış hat yolcu servis ücretinin tahakkuk ve tahsili ile tarafların bu madde kapsamında birbirlerine yapacakları ödemelerde uyulacak usul vc esaslar aşağıda belirtilmiştir.
Bir işletme yılında gerçekleşen tüm dış hat yolcu servis ücretinin tahakkuk ve tahsilinden Görevli Şirket sorumlu olup, Görevli Şirket gerçekleşen dış hat yolcu servis ücretinin tahakkuk ve tahsilini yapamadığından bahisle İdareden herhangi bir istemde bulunamaz. İdareye karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınamaz,
Bir işletme yılında dış hat yolcu servis ücret tarifesinin 15 ABD Doları olarak uygulanması halinde, ilgili işletme yılı için İdarece garanti edilen dış hat giden yolcu servis ücretine tabi yolcu sayısına ulaşılana kadar tahakkuk eden tüm dış hat giden yolcu servis ücret geliri Görevli Şirkete ait olacaktır. İdarece garanti edilen yolcu sayısına ulaşıldıktan sonra, tahakkuk eden dış hat giden yolcu servis gelirinin tamamı İdareye aittir.
Bir işletme yılında dış hat yolcu servis ücretinin 15 ABD Dolarından düşük belirlenmesi halinde, uygulanmakta olan ücret tarifesi ile 15 ABD Dolan arasındaki fark, aylık bazda gerçekleşen dış hat yolcu servis ücretine tabi yolcu sayısı ile çarpılarak takip eden ayın sonuna kadar İdare tarafından Görevli Şirkete ödenecek olup, bu uygulamaya o işletme yılı için garanti edilen yolcu sayısına ulaşılana kadar devam edilir. O işletme yılında İdarece garanti edilen yolcu sayısına ulaşıldıktan sonra yolcu servis ücretinin tamamı İdareye ait olacaktır.
Bir işletme yılında dış hat yolcu servis ücretinin 15 ABD Dolarından yüksek belirlenmesi halinde, 15 ABD doları ile uygulanmakta olan ücret tarifesi arasındaki fark, aylık bazda gerçekleşen dış hat yolcu servis ücretine tabi yolcu sayısı ile çarpılarak takip eden ayın sonuna kadar Görevli Şirket tarafından İdareye ödenecektir. Garanti edilen yolcu sayısına ulaşıldıktan sonra bu ücretin tamamı İdareye ait olacaktır.
Bir işletme yılında, o işletme yılı için idarece garanti edilen dış hat yolcu servis ücretine tabi yolcu sayısına ulaşılmaması durumunda o işletme yılı için İdarece garanti edilen yolcu sayısı ile gerçekleşen yolcu sayısı arasındaki farkın 15 ABD Doları ile çarpımından elde edilecek tutar, takip eden yılın Ocak ayının son iş gününde Kuruluş tarafından Görevli Şirkete ödenecektir.
Tarafların bu madde hükmü çerçevesinde birbirlerine yapacakları ödemeler Sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça takip eden ay içerisinde ve madde 28’de belirtilen yolcu mutabakatının sağlanmasını müteakip on beş gün içerisinde ABD Doları olarak yapılacaktır”.
Uygulama sözleşmesinin eki 2009 yılına ilişkin Ücret Tarifeleri, Bölüm 2: Yolcu Servis Ücreti 1/e maddesine göre; “ 01.01.2009-30.04.2009 ve 01.11.2009-31.12.2009 tarihleri arasında Dış Hat yolcu ücretinin % 50 si uygulanır”
Aynı şekilde 2010-2014 yıllarını kapsayan Yolcu Servis Hizmeti Ücret Tarifeleri (tüm tarifeler için Bölüm 2: Yolcu Servis Ücreti m.1/e) uyarınca; 2010 yılında 01 Ekim-30 Nisan tarihleri arasında, 2011 yılında 01 Eylül-30 Nisan tarihleri arasında, 2012 yılında 01 Eylül-30 Nisan tarihleri arasında, 2013 yılında 01 Ekim-31 Mayıs tarihleri arasında, 2014 yılında ise 01 Ocak-31 Mayıs ile 01 Ekim-31 Aralık tarihleri arasında, Hava Taşıyıcılarına yansıtılması kaydıyla … tarafından garanti edilen dış hat yolcu sayısı üzerinde gerçekleşecek yolcular için dış hat yolcu servis ücretinin % 50 ‘si uygulanır. Mahsuplaşma yıl sonunda yapılır. Garanti edilen sayıya ulaşılamaması durumunda yapılan indirim nedeniyle görevli şirkete geri ödeme yapılmaz.
… 2009 yılı Yolcu Servis Hizmeti Tarifesinin 3.d maddesine göre; Adnan Menderes, Dalaman ve Esenboğa Havalimanlarından 1 Kasım-31 Mart tarihleri arasında Hava Taşıyıcılarına yansıtılması kaydıyla Kuruluşumuzca garanti edilen dış hat yolcu sayısı üzerinde gerçekleşecek yolcular için dış hat yolcu servis ücretinin % 50’si uygulanır. Mahsuplaşma yıl sonunda yapılır. Garanti edilen sayıya ulaşılmaması durumunda yapılan indirim nedeniyle görevli şirkete geri ödeme yapılmaz”.
Dosyaya sunulmuş bulunan görevli şirket tarafından hazırlanmış ve davacı … tarafından onaylanmış Dalaman Havalimanı Dış Hat Yolcu Servis Ücreti Tarifelerinden 2009-2014 yılları arasında yolcu servis ücretinin 15 USD olarak belirlendiği görülmüştür. … Yolcu Servis Hizmeti Tarifesinin 3.d maddesi uyarınca da yolcu servis ücretinin 15 USD olarak uygulandığı görülmektir.
Yolcu servis ücretinin ne şeklide tahakkuk edeceği ve ödeneceği husunda esaslar düzenleyen Uygulama Sözleşmesinin 30. maddesine göre; garanti edilen yolcu sayısına ulaşılana kadar tahakkuk eden tüm dış hat giden yolcu servis ücreti geliri görevli şirkete ait olacaktır. Garanti edilen yolcu sayısına ulaşıldığında, davalı şirketin indirim öngörülen aylarda Yolcu Servis Ücretini % 50 uygulaması ise yukarıda belirtilen tarife hükmü gereğidir. Garanti yolcu sayısına ulaşılmasından sonraki yolculara indirim uygulanacağı şeklindeki davacı yan iddiası Yolcu Servis Ücreti Tarifesi m.1/e hükmüne arkırı düşmektedir. Gerçekten; 2009 yılında garantiyi aşan yolcu sayısı 353.349, indirimli tahsilat yapılan yolcu sayısı ise 30.044 olduğu tarafların kabulünde olup, davacı tarafın iddia ettiği gibi, garantiyi aşan yolcu sayısı için % 50 indirim yapılmış olsaydı, davacının daha fazla yolcuya indirim uygulaması gerekirdi. Dahası, 2009 yılı tarifesinde Ocak-Nisan ayları arasında indirim yapılması öngörüldüğü halde, garanti yolcu sayısının aşıldığı Eylül ayından sonraki yolculara indirim uygulanması gerektiğine dair davacı düşüncesi düzenlemenin amacına aykırı düştüğü gibi, garantiyi aşan yolcu sayısı 353.349 iken, davalı tarafından 30.044 yolcudan indirim yapılması davacı yanın lehine olduğu çok açıktır. Şu durumda, indirim uygulanmasında esas olan garantiyi aşan yolcu sayısından ziyade taraflarca belirlenen teşvikli ayların dikkate alınması olup, davacı şirket Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan Yolcu Servis Hizmeti Tarifesi ile 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında belirlenen aylarda indirim yapılması öngörülmüş olmasına göre; davalı şirketçe anılan yıllarında indirim öngörülen aylar için yolcu servis ücretinin % 50 indirimli tahsil edilmiş olmasında herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu değildir. Çünkü bu aylar, tarifelerde indirim yapılması belirtilen aylar kapsamındadır. Tarifenin ” Garanti edilen sayıya ulaşılamaması durumunda yapılan indirim nedeniyle görevli şirkete geri ödeme yapılmaz.” düzenlemesi dahi; davalı şirketin teşvikli aylarda indirim uygulaması için garanti yolcu sayısına ulaşması gerekmediğini ortaya koymaktadır. Kaldı ki, davalı şirket tarafından yapılan indirimler, uhdesinde kalmamış, havayolu taşıyıcısı şirketlere yansıtılmıştır. Bu bakımdan tarife hükümleri uyarınca belirlenen tarih aralıklarında davalı şirketçe indirim uygulaması nedeniyle davacı şirketin uğradığı bir zarar bulunmadığından davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkeme tarafından verilen kararın gerekçe kısmında, Uygulama Sözleşmesinin 30. maddesinde göre garanti edilen yolcu sayısına ulaşılana kadar tahakkuk eden tüm dış hat giden yolcu servis ücreti geliri görevli şirkete ait olacağının düzenlendiğini, dolayısıyla garanti edilen yolcu sayısına ulaşılıncaya kadar davalı şirkete ait olacak yolcu servis ücretlerinde müvekkil Kuruluş için her hangi bir indirim uygulanamayacağının tabii olduğunu, yolcu servis ücretlerinde uygulanacak indirimin ancak ve ancak bu ücretlerin müvekkil Kuruluşa ait olacağı dönemde mümkün olabileceğinden ve bu ücretler garanti edilen yolcu sayısına ulaşılmasından sonraki dönemde müvekkil Kuruluşa ait olacağından, indirimin de sadece garanti edilen yolcu sayısına ulaşıldıktan sonraki yolcu servis ücretlerinden yapılabileceğini, gerçek durum bu olmasına rağmen yerel Mahkemece, son bilirkişi heyetinin tarifelerdeki çok açık olan bu düzenlemeyi aşar nitelikteki yorumuna itibar edilerek, müvekkil Kuruluşa ait olmayan dönemdeki (garanti sayısına ulaşılmamış aylardaki) yolcu servis ücretlerinden de indirim yapılması gerektiği gibi hatalı bir sonuca varıldığını, kararın taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu gibi Borçlar Hukukunun temel ilkelerine dahi aykırı olduğunu, yine kararın gerekçe kısmında 2009 yılında garantiyi aşan yolcu sayısının 353.349 olduğu, indirimli tahsilat yapılan yolcu sayısının ise 30.044 olduğu hususunda tarafların kabulü olduğunun iddia edildiğini, oysa dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden de görüleceği üzere 30.044 sayısının, hatalı bir biçimde yersiz indirim uygulanan yolcu sayısı olduğunu, bu hesap hatasının, yerel Mahkemenin itibar ettiği bilirkişi raporundan aynen karara aktarıldığını, 2009 yılında gerçekleşen toplam yolcu sayısının 1.446.076 olduğunu, bu yıl için garanti edilen yolcu sayısı ise 1.092.727 olduğunu, dolayısıyla yolcu servis ücretlerinden 1.092.727 yolcu için tahsil edilen miktarın davalı şirkete; 353.349 yolcu için tahsil edilenler ise müvekkil Kurula ait olacağını, bu hesaba göre herhangi bir indirim uygulanmamış olsaydı davalı şirketin müvekkil Kuruluşa ödemesi gereken miktar (353.349 x 15 USD=) 5.300.235,00.USD olması gerektiğini, ancak 2009 yılında davalı şirket tarafından müvekkil Kuruluşa 4.960.785,00.USD ödenmiş olup yolcu servis ücretlerinden (5.300.235 – 4.960.785 =) 339.450,00.USD indirim yapıldığını, yolcu servis ücretindeki indirim miktarının 7,50.USD olduğu nazara alındığında indirim uygulanan yolcu sayısının (339.450,00.USD / 7,50.USD=) 45.260 olduğunu, yolcu servis ücretlerinin müvekkil Kuruluşa ait olduğu andan itibaren gerçekleşen yolcu sayısı, bir başka deyişle indirim uygulanması gereken yolcu sayısı 14.416 olmasına rağmen (45.260 – 14.416 =) 30.844 yolcuya fazladan yersiz indirim uygulandığını, dolayısıyla 2009 yılı için (30.844 yolcu x 7,50.USD=) 231.330.USD eksik ödeme yapıldığını, bilirkişilerin ise bu rakamı 2009 yılı için indirim uygulanması gereken toplam sayı olarak gösterdiğini, yerel Mahkeme de bu hesabı denetlemeden kararına gerekçe yaptığını, bilirkişilerin davayı anlamadıkları yukarıdaki hesap hatasından bile açıkça anlaşılmakta olduğunu, kaldı ki bilirkişilerin 2009 yılı dışındaki diğer yıllara dair her hangi bir hesap bildiriminde bulunmamalarının da manidar olduğunu, uyuşmazlıkta öncelikli olarak garanti sayılarının aşılıp aşılmadığı; aşıldı ise hangi tarihte bu sayıya ulaşıldığının tespitinın önemli olduğunu, zira Uygulama Sözleşmesinin 30. Maddesinde ifade edildiği üzere garanti edilen yolcu sayısına ulaşılıncaya kadarki tüm yolcu gelirleri görevli (davalı) şirkete ait olup bu sayıya ulaşıncaya kadar müvekkil Kuruluşa her hangi bir ödeme yapılmayacağını, bilirkişiler ve dolayısıyla yerel Mahkeme garanti sayılarına ulaşılıncaya kadarki gelirlerin müvekkil …’ye ait olduğunu düşündüklerinden Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarında yolcu ücretlerinde indirim uygulanmasını doğru kabul ettiklerini, halbuki taraflar arasında çekişmeye konu olmayan durum bilirkişilerin ifadelerinin tam tersi olup garanti edilen yolcu sayılarına ulaşılıncaya kadarki tüm gelirler davalı şirkete ait olduğunu, garanti sayısına ulaşılmadan müvekkilinin alacağının doğmamakta olup uyuşmazlık döneminin Ocak-Nisan ayları aralığında da bu sayıya ulaşılamadığı tartışmasız olduğundan müvekkili Kuruluşun kendisine ait olmayan bir gelirden indirim yapmasının mümkün olamayacağını, nitekim müvekkil Kuruluş tarafından onaylanan ücret tarifelerinde indirimin garanti edilen yolcu sayılarının üzerindeki yolcular için uygulanacağı tartışmadan uzak bir biçimde yazılı olup garanti edilen yolcu sayısından sonraki gelirlerin müvekkil Kuruluşa ait olacağı da nazara alındığında, müvekkili Kuruluşun sadece bu aşamadan sonra kendine ait olacak gelirlerde indirime gidebileceği gerçeği ortaya çıktığını, nitekim uçuş sayılarının, dolayısıyla da yolcu sayılarının nispeten düşük olduğu aylardaki teşvik uygulanmasının, garanti edilen yolcu sayısına daha erken ulaşılmasını sağlayarak hem havayolu şirketlerinin yılın geri kalan indirimli dönemde yolcu servis ücretlerindeki %50 indirimden istifade etmelerini özendirmeyi, hem de yolcu sayısının yüksek olduğu dönemde müvekkili Kuruluşun daha yüksek gelir elde edebilmesini amaçladığını, bunun aksinin teşvik uygulamasını anlamsız kılmakta olup sadece müvekkili Kuruluşun gelirlerinden vazgeçmesi anlamına geleceğini, garanti edilen yolcu sayısına ulaşılmayan dönemdeki şirkete ait yolcu gelirlerinin indirimli tahsil edilmesinin izahnın mümkün bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210.55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır