Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/36 E. 2022/228 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 15/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı şirketin müvekkilinin de kablo üretip vereceğini, müvekkilinin de para ödeyeceğini, müvekkilinin 164.000 USD’yi davalıya göndermesine rağmen davalı şirketin malları göndermediğini belirterek, 164.000 USD’nin fiili ödeme günündeki T.C. … Bankasının en yüksek kuru üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yabancı olması sebebiyle teminat göstermek zorunda olduğunu, davalı şirketin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak kabloları 09/10/2013 tarihinde üretip sevke hazır hale getirdiğini, ancak davacının 31/10/2012 tarihinde 164.000 USD ödemesine rağmen bakiye 477.943,14 USD’yi ödeyip kabloları teslim almadığını, davacı için üretilen kabloların başka bir müşteriye çok düşük bir fiyat üzerinden satıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, işbu dava ile ilgili 25/12/2018 tarihli kararda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 2020/595 Esas – 2021/684 Karar sayılı 24/06/2021 tarihli kararında belirtildiği üzere her ne kadar davalı tarafça, davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığı belirtilmiş ise de; bu husus savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup, davacı tarafça savunmanın genişletilmesine açıkça muvafakat edilmediği gibi, aşamalarda taraflarca dava konusu bedelin sebepsiz yere veya yanlışlıkla gönderildiğine dair iddia ve savunma da ileri sürülmediği, bu durumda; dava konusu alacağın eser sözleşmesine dayalı olarak istendiğinin kabulü ile uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, eser sözleşmelerinden doğan alacak talebi, 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamaşımının başlangıcı ise eserin teslim tarihinden itibaren başlayacağı, somut olayda; imal edilerek teslimi gerektiği iddia edilen kabloların davacıya teslim edilmediği, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemeyeceği, davanın esasına ilişkin dosya kapsamı arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, alınan bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının davalıya göndermiş olduğu 164.000 USD’nin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, tahsil edilen paraya karşılık herhangi bir mal tesliminin olmadığı, davalı tarafça malın teslimine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, dayandığı havale belgesinde gönderici olarak gözükmediğini, henüz tahkikat bitmeden cevap dilekçesini ıslah etme talebinin reddedildiğini, bu hususun HMK’nın 177.maddesine aykırı olduğunu, cevap dilekçesinin ıslahı talebi kabul edilseydi, davacı ile müvekkili arasında sözleşme olmadığını, davacının müvekkiline her hangi bir havalesinin bulunmadığını, davacının mal teslimi talebinde bulunmadığını bildireceklerini, havale dekontunda, alt kısmındaki isim ile müvekkili ile sözleşmeyi düzenleyen kişinin isimlerinin aynı olduğunu, ancak dekontta soyadı bulunmadığını, dekontun havale bilgisi başlıklı kısmında yer alan “…..” açıklamasının müvekkili şirket tarafından dosyaya sunulan eser sözleşmesinin numarası olduğunu, dekontun üst kısmındaki göndericinin ise; … olduğunu, bu durumun dikkate alınmadığını, müvekkili şirketin defter kaydında gelen paranın davacıdan geldiğine dair de bir kayıt bulunmadığını, davacının başka bir kişi olup, dekontta parayı gönderen kişi olmadığını, sözleşme yapılan kişinin soyadının “…” olduğunu, gönderilen paranın bu sözleşme için gönderildiğini, ancak paranın davacı tarafından gönderilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı tarafça dosyaya sunulan dayanak sözleşmede iş bedelinin 656.000,00 USD olduğu, bunun %25’inin 31/10/2012 tarihine kadar ödeneceğinin belirtildiği, bu miktarın %25’inin 164.000,00 USD’a tekabül ettiği, bu miktarın dekonttaki miktarla ve tarih ile uyumlu olduğu, davalı vekilince dosyaya sunulan sözleşmeyi imzalayan kişi ile sözleşme gereğince parayı gönderen kişinin aynı kişi olmasının zorunlu bulunmadığı, husumet ehliyetinin incelenmesi için cevap dilekçesinin ıslahının zorunlu olmayıp, mahkemelerce resen dikkate alınacağı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 41.649,92 TListinaf karar harcından peşin alınan 10.412,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.237,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.