Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/346 E. 2023/584 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/346 – 2023/584
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2022/346 Esas
KARAR NO : 2023/584

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2019/641 Esas-2022/22 Karar ( Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/367 Esas – 2020/373 Karar Sayılı Dosyası)

DAVACI/BİRLEŞEN DOSYA
DAVALISI :
VEKİLİ
DAVALI/BİRLEŞEN
DAVACISI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı/birleşen dosya davacısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. Şti. ile davalı …. Şti. arasında 09.12.2017 tarihinde akdedilen sözleşmenin konusunun karşı taraf işveren …. Şti.’nin taahhüdü altındaki “…” inşaatının daire içi yangın spring tesisatı, bodrum katlar ve mağaza katları yangın spring tesisatı, kat yangın dolap tesisatı, bodrum kat ve mağaza katları yangın dolap tesisatı kat itfaiye su alma tesisatı sistem odası kolektör bağlatışına kadar işlerin işçiliklerinin yapılması işi olduğunu, sözleşme bedelinin 5. maddede taraflar arasında kararlaştırılan özel fiyat şeklinde belirlendiğini, ayrıca 5. maddede işçilik ve montajın yanında, yemek, konaklama, ssk, vergi, nakliye, alet edevat, iskele, her türlü yatay ve düşey taşıma, yemek vs. ücretlerin bu fiyatların içerisine alındığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ödemeler, ödemeler hakediş raporu düzenlenmesi ve iş programı başlıklı 6/3 maddesinde hakedişlerin her ayın 15’inde yapılacağının belirtildiğini, hakedişlerin incelenip onaylandıktan takip eden 25 gün içerisinde taşerona nakit ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme süresi içerisinde tarafların 4 adet hakediş düzenlediğini, davalının 4 hakedişten sonra müvekkilinin yapmış olduğu işlerle ilgili olarak hakediş düzenlenmediğini, hakediş düzenlenmesine ilişkin talepleri de yerine getirmediğini, davalının düzenlenen son hakediş bedelini de ödenmediğini, sözleşmede malzemenin davalı şirket tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, davalının malzemeleri de müvekkil tarafından karşılanmasını, bu durumun faturaya yansıtılması halinde ödeneceğini taahhüt ettiğini, yapılan işte malzemelerin bir kısmının müvekkil tarafından karşılanarak faturalara yansıtıldığını, davalının hakediş bedellerini ödememenin yanısıra, malzeme bedellerini de gerçek değerinden ödememek için bir kısım faturaları fiyat farkı ve yemek bedeli şeklinde düzenlemek sureti ile müvekkilinin hakettiği bedellerden haksız kesinti yaptığını, tüm bu sebeplerle Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/132 sayılı Değişik İş dosyasında, sözleşme kapsamında yapılan işler ile bedellerinin tespiti için yapılan inceleme sonucunda müvekkil alacağının 273.027,00 TL + KDV olduğunun tespiti ile rapor düzenlendiğini belirterek müvekkilinin sözleşme hükümleri kapsamında yaptığı işlere karşılık alacağının şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, hükmedilecek miktara ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının tespit bilirkişi raporu doğrultusunda bütün işlerin kendileri tarafından yapıldığı iddiasında bulunduğunu, oysa davacı şirketin işi bıraktıktan uzunca bir süre sonra bilirkişi incelemesi yapıldığını, tespit isteyen tarafça iş bırakılıp şantiye sahasından ayrıldıktan sonra yarım kalan, eksik ve ayıplı bir şekilde imalatı yapılan işlerin müvekkili tarafından tamamlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; taraflar arasında 09.12.2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeye göre … işine ait daire için yangın spring tesisatı, bodrum katlar ve mağaza katları yangın dolap tesisatı, kat itfaiye su alma hattı tesisatı, kat itfaiye su alma hattı tesisatı, bodrum kat ve mağaza katları itfaiye su alma hattı tesisatı sistem odası kolektör bağlantısına kadar karşı tarafça yapılması hususunun kararlaştırıldığını, müvekkilleri şirketin sözleşme ile yüklenen edimlerine uygun hareket etmesine karşın davalı karşı tarafça sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğini, bir gerekçe belirtilmeksizin 08.06.2018 tarihinden sonra şantiye sahasında yapılan işin bırakıldığını, hatta davalı şirketin çalışanları şirketten maaşlarını alamadıkları için 08.06.2018 tarihinde davalı işvereni protesto ettiklerini, müvekkili şirketin davalı şirket işçilerine davalı şirket nam ve hesabına 10.000 TL elden ödeme yaptığını, davalı şirket çalışanları bu ödemeyi aldıktan sonra protestolarına son verse de o günden sonra bir daha şantiye sahasına gelinmediğini, davalı şirketin işe devam etmediğini, böylece davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin 15.2. maddesini ihlal ettiğini belirterek taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin hak kazandığı cezai şart bedelinin şimdilik 5.000 TL kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı taraftan tahsil ile müvekkil şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davacının cezai şart talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, zira dava konusu olayda kusurlu tarafın davacı işveren olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu işi sözleşmede belirtilen şartlarda yerine getirdiğini belirterek birleşen davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmeye konu işlerin tamamlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta ise de davacı taşeron, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında üstlendiği işi tamamladığını ancak iş bedelinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı yüklenici ise davacı taşeronun işi yarım bırakarak şantiyeyi terk ettiğini, eksik işlerin kendisi tarafından tamamlandığını savunduğu, Davalı yüklenicinin iş terk edilerek eksik bırakıldığı için, işin başkasına yaptırılacağına dair çekilmiş bir ihtarı veya işin eksik bırakıldığına dair yaptırdığı delil tespiti bulunmamakta olup davalı yüklenici işin eksik bırakıldığını savunmasına rağmen bu hususu kanıtlayamadığı, bu durumda sözleşmenin ayakta olduğunun ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edilen karine gereği işin davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulünün gerektiği, Bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlara göre davacı taşeron tarafından yapılan iş bedelinin 245.079,00 TL + KDV olmak üzere 289.193,22 TL olduğu belirtilmiş ise de mahkemece davacının beyanına göre imal edilen 19 adet kat su alma ağzı yönünden hesaplama yapılması gereği kabul edilerek iş bedelinin KDV dahil 286.927,62 TL olduğu, yine bilirkişi heyeti tarafından ödeme tutarlarının toplamında yapıldığı belirlenen maddi hata usul ekonomisi gözetilerek mahkememizce resen düzeltilmiş olduğu, davalı yüklenici tarafından yapılan toplam ödemenin 149.540,18 TL olduğu, davacı tarafından yapılan iş bedelinden davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşüldüğünde davacının toplam iş bedeli alacağının 137.387,44 TL kadar olacağı, asıl davaya yönelik olarak yapılan bu kabule göre davalının davacıdan taraflar arasındaki sözleşmenin 15/2 maddesinde öngörülen cezai şartı talep edemeyeceği belirtilerek, son tahlilde asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı/birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereğince işin 15/04/2018 tarihine kadar tamamlanarak 10/05/2018 tarihinde geçici kabule hazır hale getirilmiş olması gerektiğini, sözleşmenin 4.1 maddesi gereği tek taraflı fesih haklarının olduğunu, taşeronun sistemini çalışır şekilde teslim etmesi gerektiğini, … Şirketi çalışanlarının 3. Hakedişten sonra inşaatın çatısına çıkarak protesto eylemi gerçekleştirdiğini, protestoyu sona erdirmek için 10.000,00 TL elden ödemek zorunda kaldıklarını ancak taşeronun yine de 08/06/2018 tarihinde işi yarım bırakarak şantiyeyi terk ettiğini, iş sahibi ile 17/06/2018 tarihinde durum tespiti yaptıklarını, taşeronun 4 nolu hakedişe uygun fatura kestiğini, kalan işleri kendilerinin tamamladıklarını, faturaların hakedişlere uygun kesildiğini, müvekkilin taşerondan 5.022,13 TL alacaklı olduğunu, ayrıca taşeronun müvekkile 285.388,00 TL ceza ödemesi gerektiğini, 4. hakedişten sonra hakediş düzenlenmediğini, taşeron … Şirketi’nin işi fiilen 08/06/2018 tarihinde bıraktığını, taşeronun bu tarihten sonra imalat yapmadığını, bu tarihten sonra işçi sayılarının Temmuz ayında 2.5 kat artırdıklarını, bu hususta tanıklarının dinlenmediğini, mahkemenin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, taşeron tarafından yapılan delil tespitinin delil olarak kabul edilemeyeceğini, yeniden keşif yapılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davalı/birleşen dosya davacısı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı/birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı/birleşen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı/birleşen dosya davacısı yönünden asıl dosya üzerinden alınması gereken 9.384,93 TL istinaf karar harcı ile birleşen dosya üzerinden alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı toplamı 9.564,83 TL harçtan peşin alınan toplam 2.426,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.137,90 TL harcın davalı/birleşen dosya davacısından tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı/birleşen dosya davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır