Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/336 E. 2022/400 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/336 – Karar No:2022/400
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

ESAS NO : 2022/336
KARAR NO : 2022/400

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2021
NUMARASI : 2021/755 E-2021/1015 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, yatırım programında yer alan yatırımlar için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuatıyla belirlenen usule göre ihaleler yaptığını, bu kapsamda davacı … ile davalı … Mühendislik arasında H.234 işaretli sözleşme kapsamında 380 kV’lak Van-Siirt TM.Bışmn., H.246 K. işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV’luk Sütlüce-Gelibolu-Unimar(Kuzey), H.270 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV’luk Hilvan-Viranşehir, H.282 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV’luk Osmanca-Ada 2 DGKÇS E.İ.Hatlarına ait sözleşmeler imzalandığını, ancak, davacı … ile davalı …- … Mühendislik arasında imzalanan H.234 işaretli sözleşme kapsamında 380 kV’luk Van-Siirt TM.Brşmn., H.246 K. işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV’luk Sütlüce-Gelibolu-Unimar(Kuzey), H.270 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV’luk Hilvan-Viranşehir, H.282 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 XkV’luk Osmanca-Ada 2 DGKÇS E.İ.Hatlarına ait sözleşmelerin anılan şirketin kusuru nedeniyle 4734 ve 4735 sayılı Karsunlar kapsamında ve sözleşmeleri uyarınca feshedildiğini, müvekkilinin teşekkülün eksik bırakılan işi davalı nam ve hesabına yeniden ihaleye çıkması sebebiyle uğradığı zararın 71.981.234,65 TL tutarında doğduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile davacı TEİAŞ’ın, davalının kusuru nedeniyle uğradığı 71.981.234,65-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nin 124 maddesi hükmü ile; “ (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenlemeler getirildiği, somut olayda; davalı olarak gösterilen …’ın dava tarihinden önce 16/10/2021 tarihinde vefat ettiğinin tespit edilmesi üzerine, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklandığı, yine 04.05.1978 tarihli ve 4/5 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gereğince de ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün olmadığı gibi ıslahla hasım değiştirilemeyeceği ve ölenin mirasçılarının davaya dahil edilerek çekişmenin çözümlenmesine hukuken olanak bulunmayacağı belirtilmekle birlikte, 6100 sayılı HMK’nin 124. maddesinde usul ekonomisi gözetilerek, yargılamaların daha hızlı neticelenmesi ve sürüncemede kalmaması hedeflenerek, değişik durumlara göre taraf değiştirilmesine olanak sağlandığı, ancak HMK 124/3 maddesinin uygulanabilmesi için bu durumun maddi hatadan kaynaklanması veya dürüstlük kurallarına aykırı olmaması gerektiği, davacının arabuluculuk görüşmelerinde davalı …’ı taraf haline getirerek süreci yürüttüğü, Ticaret Sicil Gov. Tr ‘den basit bir araştırma ile … Mühendislik’in tüzel kişiliğinin bulunmadığı, tacir …’ın ticari unvanı olduğunun anlaşılabileceği, kaldı ki … Mühendislik ancak şirket şeklinde oluşturulabilecek olmakla devamında şirket türü açıkça bulunmadığından tüzel kişi olmadığının avukat ile temsil edilen davacı tarafından kolaylıkla fark edilebilecek nitelikte olduğu, bu haliyle ölü kişiye karşı dava açılmasının maddi hatadan kaynaklandığının kabul edilemeyeceği gibi davalının gerçek kişi olmasına rağmen dava dilekçesinde TC numarası ile birlikte doğru şekilde gösterilmemesi sebebiyle Uyap sisteminin uyarı vermediği dikkate alındığında dürüstlük kurallarına da uygun olmadığı, bu nedenle HMK’nin 124.maddesindeki düzenlemenin somut olaya uygulanma olanağı bulunmadığı ve ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle, davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davalı yönünden taraf ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının arabuluculuk görüşmelerinden önce değil sonra vefat ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde ya da haricen davalı vekili tarafından davalının vefat ettiğinin belirtilmediğini, arabuluculuk görüşmelerine vekilin katıldığını, bu sebeple HMK’nın 124/3 maddesinin uygulanmasının gerektiğini, dava dilekçesinde, davalının TC kimlik numarasının bulunmasının zorunlu olmadığını, davaların UYAP üzerinden açılmasının da zorunlu olmadığını, dava dilekçesinin arabuluculuk kapsamında açıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …