Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/302 E. 2022/354 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/302
KARAR NO : 2022/354

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2021/261 Esas – 2021/986 Karar

DAVACI:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı taraf arasında eser sözleşmesi niteliğinde 01/02/2018 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, eser sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin; İstanbul Yeni Havalimanı İGA 3. Havalimanı Portal Ahşap ve Kompakt Kaplama, Alçıpan Kaplama, Portal Karkas, FLB Karkas, Check-in Karkas Montaj işlemlerini tamamlamakla mükellef oladuğunu, davalı kurumun ise iş tamamlandıkça müvekkiline hak edişini vermekle yükümlü olduğunu, davalı kurumun sözleşme kapsamında herhangi bir ödeme yapmadığını, hak ediş raporunu da kasti olarak hazırlamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydı ile, 10.000,00 TL’nin daha sonra bilirkişi ile asıl bedelin tespiti yapılarak davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine, eserin inşa bedelinin arabuluculuk anlaşamama son tutanak tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak en yüksek faiziyle davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; usule ilişkin olarak yetki, görev, zamanaşımı, husumet ve diğer dava şartları açısından itirazlarını sunduklarını, davacı tarafın davadaki iddiasını ispatlayamadığını, HMK’nın 190. maddesi uyarınca ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, davacı dava dilekçesinde yer alan iddialarının gerçekliğini ispat edemediğini savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; “dava, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisine dayalı ödenmediği iddia edilen bedelin tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Yukarıda değinilen Bölge Adliye Mahkemesi ilamında da belirtildiği üzere; dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, taraflardan davalı tacir değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu” gerekçesi ile, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin tacir olduğunu, esnaf olma kriterinin ekonomik faaliyetin sermayeden fazla bedensel çalışmaya dayanması husus olduğunu, söz konusu işin kapsamlı bir iş olup, esnaf sınırının üzerinde olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Eser sözleşmelerinde görevli mahkeme, tarafların sıfatlarına göre belirlenir. Dosya arasına alınan Antalya Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısına göre davacı tacir değildir. Bu itibarla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …