Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/301 E. 2022/398 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/301 – Karar No:2022/398
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

ESAS NO : 2022/301
KARAR NO : 2022/398

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2022
NUMARASI : 2021/268 E-2022/8 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
BİRLEŞEN ANKARA 6 ATM’NİN 2017/485 ESAS SAYILI DOSYASINDA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve itirazın iptali istemlerine ilişkin davalarda, mahkemece asıl davada davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında 20/05/2015 tarihinde, … Tower İş Merkezi’nin giriş ve lobi kısmındaki inşaat, elektrik, sıhhi tesisat, özel imalat ahşap, duvar kağıdı, aydınlatma, aksesuar ve bitki alım işlerinin yapımı hususunda sözleşme imzalandığını, davalı yüklenicinin 31/07/2015 tarihine kadar sözleşme konusu işleri bitirmemesi halinde, 30 günü geçmemek üzere gecikilen her gün için 250,00 TL gecikme cezası ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin işin bedeli olarak kararlaştırılan 220.500,00 TL’yi ödeme planına uygun şekilde ödediğini, ancak çeşitli uyarılara rağmen davalı yüklenici tarafından sözleşmede kararlaştırılan sürede sözleşmeye uygun şekilde imalatların tamamlanmadığını, Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/416 D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını, bu dosyaya sunulan raporda bedel tespitine ilişkin kısımları kabul etmediklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı işler bedeli olarak 500,00 TL ve gecikme cezası olarak 7.500,00 TL’nin avans faizle birlikte tahsilini, ıslah dilekçesi ile eksik ve kusurlu işler bedeli olarak 22.871,96 TL’nin ve gecikme tazminatı olarak 7.500,00 TL’nin 31/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, sözleşmede iş bedeli olarak 220.500,00 TL kararlaştırılmış ise de; sözleşme dışı fazla işler göz önüne alınarak iş bedelinin 235.000,00 TL olarak yenilendiğini, sözleşmeye ait tüm edimlerin gereği gibi ifa edilerek 31/07/2015 tarihinde eksiksiz olarak teslim edildiğini, sözleşmeye konu işlerin yapılıp tesliminden sonra iş bedelinin 20.000,00 TL’sinin ödenmediğini, sadece 215.000,00 TL ödendiğini, davalı tarafın işi süresinde teslim almış olmasına karşın işin kusurlu olduğuna dair müvekkili şirkete her hangi bir bildirimde bulunmadığını, Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/416 D.İş sayılı dosyasında alınan rapor taraflarına ulaşmadığından aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, iş zamanında teslim edildiğinden gecikme cezası istenemeyeceğini, davacı işi teslim alırken görebileceği ayıpları dile getirmeyerek ve sonradan varmış gibi göstererek iddia etmesinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı asıl davada davalı vekili; taraflar arasında 20/05/2015 tarihinde, davalı … merkezinin ana girişinin yeniden yapılması, lobi içerisinin yeniden dizaynı ile yapılacak olan mobilya imalatlarının montajı iş ve işlemlerini kapsayacak şekilde sözleşme imzalandığını, iş bedeli olarak 220.500,00 TL kararlaştırıldığını, tarafların sözleşme dışı farklı işlerin yapılması hususunda anlaştığını, ek yapım işleri de dahil olmak üzere borcun 235.000,00 TL olarak yenilendiğini, müvekkilinin edimlerini sözleşmeye göre tam olarak ifa ederek 31/07/2015 tarihinde eksiksiz olarak teslim ettiğini, sadece 215.000,00 TL ödemede bulunulduğunu, 20.000,00 TL’nin ödenmediğini, davalı tarafın işi süresinde teslim almasına rağmen işin kusurlu olduğuna dair müvekkil şirkete her hangi bir resmi bildirimde bulunmadığını, Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2016/14772 Esas sayılı dosyası ile bakiye 20.000,00 TL alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı asıl davada davacı vekili; 2017/220 Esas sayılı dosyadaki dava dilekçesini tekrar ederek, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, kaldırma kararı öncesinde mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile, sözleşme kapsamı dışında fazladan yapılan imalat bulunmadığı, iş sahibi tarafından yükleniciye gönderilen 27/08/2015 ve 16/09/2015 tarihli e-postalar ile 08/01/2016 tarihli ihtarname içeriğinde eksik ve hatalı imalatların bildirildiği, bu hali ile işin 31/07/2015 tarihine kadar tamamlanarak teslim edilmediği, sözleşmenin 4.1, 4.4 ve 9. maddeleri uyarınca talep edilebilecek gecikme cezası miktarının 7.500,00 TL olduğu, sözleşme bedeline yönelik olarak 215.000,00 TL ödeme yapılması nedeniyle 5.500,00 TL eksik iş bedeli ödemesinin bulunduğu, eksik ve ayıplı iş bedelinin KDV dahil 22.365,67 TL olduğu tespit edildiği, tarafların rapora karşı itirazları üzerine düzenlenen ek raporda ise, sözleşme dışı fazladan yapılan imalat olmadığı, gecikme cezasının 7.500,00 TL’yi geçemeyeceği, eksik – kusurlu işler ve 2015 yılı esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda hak edilen bedelin 196.145,30 TL, yapılan ödemeye karşılık eksik ve ayıplı imalat tutarının 18.855,70 TL olduğunun tespit edildiği, kaldırma kararı sonrasında serbest muhasebeci mali müşavir tarafından iş sahibi … ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile, yüklenici tarafından düzenlenen 235.000,00 TL bedelli faturanın 18/02/2016 tarihinde kayıtlarına alındığı, ticari defter ve kayıtlara göre iş sahibi …nin yüklenicinin 20.000,00 TL borçlu olduğu ve önceki kararda belirlenen eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme cezasının düşülmesi halinde ise …nin 6.355,70 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında iş sahibi … tarafından sözleşme uyarınca 215.000,00 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile yüklenici tarafından düzenlenen 235.000,00 TL bedelli faturanın iş sahibi defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edilmesi üzerine sözleşme bedeli 235.000,00 TL olarak kabul edilmek ve 19/03/2018 tarihli raporda 2015 – 2017 yılları için tespit edilen 1,213 fiyat artış oranına göre hesaplanan eksik ve ayıplı iş miktarı 24.355,70 TL dikkate alınmak suretiyle anılan raporda belirlenen hesaplama yöntemine göre yapılan hesaplama sonucunda, eksik ve ayıplı iş miktarı dikkate alındığında gerçekleşen iş miktarının [sözleşme bedeli 235.000,00 TL – eksik ve ayıplı iş miktarı 24.355,70 TL] 210.644,30 TL olduğu, eksik ve ayıplı olarak gerçekleşen işin tüm işe oranının [gerçekleşen iş miktarı 210.644,30 TL / sözleşme bedeli 235.000,00 TL] 0,89636 olduğu, bu hali ile hak edilen iş bedelinin [sözleşme bedeli 235.000,00 TLXgerçekleşen iş oranı 0,89636] 210.644,30 TL olduğu, iş sahibi … tarafından sözleşme uyarınca yapılan 215.000,00 TL ödeme dikkate alındığında ise fazladan yapılan ödeme miktarının 4.355,70 TL olduğu, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 20/05/2015 tarihli anahtar teslim götürü bedelli eser sözleşmesi imzalandığı, …nin sözleşmede iş sahibi, …nin yüklenici olduğu, imzalanan sözleşmede sözleşme bedeli 220.500,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de, yüklenici tarafından iş nedeniyle düzenlenen 235.000,00 TL bedelli faturanın iş sahibinin ticari defter ve kayıtlarında yer alması nedeniyle sözleşme bedelinin 235.000,00 TL olarak kabul edilmesinin gerektiği, taraflar arasında yapılan e-posta yazışmaları ile iş sahibi tarafından yükleniciye noter aracılığı ile gönderilen ihtarname içeriği dikkate alındığında yüklenicinin sözleşme kapsamında yer alan işi sözleşme ile kararlaştırılan sürede bitiremediği ve teslim edemediği, sözleşmenin 4.1, 4.4 ve 9. maddesi hükümleri ve günlük gecikme cezası olarak belirlenen 250,00 TL dikkate alındığında iş sahibinin talep edebileceği gecikme cezası miktarının 7.500,00 TL olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında yüklenicinin sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı olmak üzere fazladan iş yaptığı hususunu ispat edemediği, kaldırma kararı öncesinde alınan bilirkişi raporunda yer alan yöntem dikkate alınarak mahkememizce yapılan hesaplama neticesinde tespit edilen iş miktarı dikkate alındığında ise iş sahibi tarafından yapılan ödemenin gerçekleşen iş miktarından fazla olduğu, bilirkişiler tarafından ayıplı olduğu tespit edilen imalatların büyük bir kısmının gizli ayıp niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, iş sahibi tarafından gönderilen ihtarname ve iş sahibi tarafından bakiye bedelin ödenmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde iş sahibi tarafından sözleşme konusu işte yer alan ayıplara ilişkin ihbarın süresinde yapıldığı sonucuna ulaşıldığı, eser sözleşmelerinde yüklenicinin sözleşme kapsamında eksik ve ayıplı işlerde dikkate alınmak suretiyle yerine getirdiği iş miktarı karşılığı bedeli yükleniciden talep etme hakkının bulunduğu, iş sahibinin ise yapılan işe göre fazladan yapmış olduğu ödeme bulunması halinde yaptığı fazla ödemenin iadesini talep edebileceği, mahkememizce kaldırma kararı öncesinde alınan bilirkişi raporunda yer alan hesaplama yöntemi ile yapılan hesaplama neticesinde iş sahibi tarafından yapılan fazla ödeme miktarının 4.355,70 TL olarak hesaplandığı, sonuç olarak yüklenicinin fazladan imalat yaptığı hususunu ispat edemediği, sözleşme kapsamında yapılan işlerde eksik ve ayıpların bulunduğu, bir kısım ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, iş sahibi tarafından e-posta ve ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulduğu, yüklenicinin talep edebileceği iş bedelinin olmadığı, iş sahibinin ise yapılan işe göre fazladan yapmış olduğu 4.355,70 TL ile gecikme cezası olarak hesaplanan 7.500,00 TL’yi talep etme hakkının bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine, yüklenicinin kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı ispat edilemediğinden iş sahibinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan hatalı işlerdeki ayıpların giderilmesi için yapılacak ödemelerin tahsiline karar verilmesi gerekirken fazla ödeme tutarının iadesine karar verildiğini, ayıpların giderilme bedelinin rayiç bedel üzerinden hesaplanması gerektiğini ve avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafın ayıp ihbarını içeren her hangi bir bildirimi bulunmadığını, bir kısım ödemelerin yapılmamasının ayıp ihbarı olarak kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, karşı tarfın ticari defterlerine göre fazladan imalat yapıldığının kanıtlandığını, işin süresinde teslim edilmediğine dair delil bulunmadığını, gecikme cezasının haksız olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizin kaldırma kararınına uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı ve özellikle ilk istinaf dilekçesinde faizin türü yönünden istinaf bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı-birleşen davada davalıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı-birleşen davada davacıdan asıl davada alınması gereken 809.86 TL istinaf karar harcından peşin alınan 283,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 526,69 TL harcın davalı-birleşen davada davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, birleşen davada alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan … Üye … Üye … Katip …