Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/284 E. 2023/842 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/284 – Karar No:2023/842
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/284
KARAR NO : 2023/842
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2021
NUMARASI : 2021/154 E-2021/997 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır Eskişehir ilinde elektronik, tasarım, yazılım ve otomasyon konularında hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı şirket ile davalının ürettiği çekel ocak kabinlerine elektrik kontrol ve ölçme sistemlerini müvekkili şirketin üretip montajını yaparak nihai ürün haline dönüştürmesi konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, karşılığında 08.07.2020 düzenleme tarihli … numaralı 20.900,00 TL bedelli faturayı düzenlediğini ve kendisine teslim ettiğini, davalı tarafından da söz konusu faturalara itiraz edilmediğini, buna rağmen davalının fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket adına davalı şirket aleyhine Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2020/3641 E sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe başlandığını, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun Eskişehir 5.İcra Dairesinin 2020/3641 E sayılı icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın icra takibinde dayandığı faturaya konu işi müvekkili şirkete teslim etmediğini, davacının müvekkilinin ürettiği çekel ocak kabinlerine elektronik kontrol ve ölçme sistemlerini yaptığını iddia etmiş ise de davacının bu edimini yerine getirmediğini, işin görüldüğünün ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, icra takibine girişmekte kötü niyetli olan davacının iddia edilen alacak miktarının %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…yapılan açıklamalara, yasal düzenlemelere ve yargısal içtihatlara göre somut olayda; davalının, davacı tarafından düzenlenen faturayı ticari defterlerine davacıya alacak olarak kaydetmiş olduğu, bu faturaları süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği, mal/hizmet alımına ilişkin takip konusu faturaları Vergi Dairesi’ne verdiği Ba (bilanço alış) beyannamesinde gösterdiği; bu aşamadan sonra kural olarak, aksine adet veya sözleşme mevcut olmadığı sürece, mal/hizmet alımlarında, mal/hizmet veren davacı ile alıcı/davalının aynı anda borçlarını yerine getirmekle yükümlü bulunduğu; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalının, davacının yukarıda belirlenen alacağını ödediğini, TMK. 6. m. ve HMK. 200-(1) maddesi uyarınca yazılı delille ispat edilemediği; bu nedenlerle, davacının, tespit edilen bakiye alacağını tahsil için icra takibi yapmakta ve işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu; buna göre, davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haksız bulunduğu anlaşılmakla; dosya kapsamı delillere göre davalının bu yöndeki savunmasını yasal delillerle ispatlayamadığı, davacının alacağının varlığını HMK.’nun 222. maddesi uyarınca ispatlamış olduğunun kabulü gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının Eskişehir 5 İcra Müdürlüğünün 2020/3641 e sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 17.025,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, dava; bir adet faturadan kaynaklanan bakiye alacak için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olup; alacağın davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir, yani likit alacak niteliğinde olduğu gözetilerek; davalının itirazı haksız ve alacak likit olduğundan asıl alacağın (17.025,99 TL) %20 sine karşılık gelen 3.405,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca dava açılmadan önce taraflar dava şartı olan arabuluculuğa başvurmuş, anlaşmazlık sonucu işbu dava açıldığından 7036 sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı yasanın 18. maddesi gereğince hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu yönetmeliğinin 26. ve 6100 sayılı HMK’nun 297 ve 326 maddeleri uyarınca tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil edilmek üzere adalet bakanlığı bütçesinden ödendiği sarf kararından anlaşıldığı…” gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın işi yapmadığını, güvene dayalı olarak müvekkilinin faturayı davalı defterlerine kaydettirdiğini, davacının teslime ilişkin belge sunamadığını, Yargıtay İçtihatlarına göre, deftere kayıt işleminin teslim edildiğini göstermediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.163,04 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 290,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 872,19 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan Üye Üye Katip