Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/276 E. 2023/841 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/276 – Karar No:2023/841
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2022/276
KARAR NO : 2023/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2021
NUMARASI : 2021/29 E-2021/676 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine Kırıkkale 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/1957 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takipte borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 05/06/2018 tarihinde borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun ilgili itirazında takibe karşı süresi içinde borca ve takibe itiraz ettiğini, borçlu itirazında davacı şirkete 2.400,00-TL borçlu olduğunu, başkaca borcu olmadığını iddia ettiğini, işlenmiş fatura karşılığı malların zamanında teslim edildiğini, kurum müfettişi tarafından onaylandığını, bunun üzerine ilamsız takibe başlanıldığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının ise 05/06/2018 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek davalı borçlunun Kırıkkale 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/1957 E sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında haksız bulunan davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili kurumun tacir sıfatını haiz olduğunu, işbölümü itirazlarının kabulü ile öncelikle dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, esas yönden ise; davacı firma ile 18/05/2017 tarihli teklif mektubu üzerine 29/05/2017 tarihli sipariş mektubu gönderilerek 3000 adet el ve 3000 adet cep kitabının teknik ve idari şartnamede yer alan koşullarda basımı konusunda anlaşıldığını, davacı tarafından yapılan takibin haksız olduğunu, firmanın 16/10/2017 tarih ve … nolu faturasının muteviyatı malzeme … Fabrikası tarafından tesellüm edilmiş olup ambar giriş yapıldığını, kabul edilen miktar için firma ile imzalanan sözleşme eki idari şartnamenin ilgili maddeleri gereği malzemenin 105 günlük bir gecikme ile teslim edilmiş olmasından kaynaklanan 10.911,60-TL gecikme cezası uygulandığını, reddedilen miktar için de 20/11/2017 tarih … nolu 25.015,50-TL değerinde iade faturası düzenlendiğini, akit pulu bedeli olarak binde 9,48 oranında 246,29-TL damga vergisi kesintisi yapılarak Vergi Dairesine ödendiğini, firmanın 53.333,70-TL’lik faturasından 10.911,60-TL gecikme cezası, 25.015,50-TL iade faturası ve 246,29-TL damga vergisi kesintisi yapıldıktan sonra firmanın işi aldıktan sonra yatırması gereken ancak yatırmadığı kesin teminat tutarı olan 2.935,80-TL’nin de firmanın teminat hesabına alacak kaydı yapılmak üzere bloke edilmesinden sonra kalan tutar olan 14.224,51-TL’nin 30/11/2017 tarihinde firmanın banka hesabına eft yapıldığını, daha sonra fabrika tarafından yapılan incelemede daha önce uygulanan gecikme cezasının tespitinde sehven hata yapıldığının fark edildiğini, yeni hesaplanan ceza tutarı düşüldükten sonra bakiye 1.039,20-TL7nin 21/12/2017 tarihinde ve 1.558,80-TL’nin ise 26/01/2018 tarihinde firmaya eft yaıldığını, buna ilişkin evrakların sunulduğunu, ayrıca kurum müfettişi tarafından yapılan inceleme sonunda daha önce iade faturası düzenlenen malzemelerin bir kısmının fiilen kullanıldığının tespit edildiğini, bunlara ilişkin ambar girişlerinin yapıldığı ve yüklenici tarafından fatura kesilmesi karşılığı 1200 adet cep kitabına istinaden 10.392,00-TL+kdv ve 486 adet el kitabına istinaden 3.717,90-TL+kdv ödemenin gerçekleştirilmesi gerektiği, ancak kullanıcı el kitabının geç teslimatından kaynaklanan ve daha önce tahsil edilen gecikme cezaları düşüldükten sonra bakiye 11.709,89-TL’nin firmaya ceza faturası tanzim edilerek istihkakından kesilmesi gerektiği ve yüklenicinin kesin teminat tutarı olan 2.935,80-TL’nin irat kaydedilmesi gerektiğinin tespit edildiğini ve akabinde gerekli muhasebeleştirme işlemlerinin yapıldığını, davacının 1200 adet cep kitabı ve 486 adet el kitabı karşılığı toplam 14.109,90-TL+kdv lik fatura tanzim etmesi karşılığında kurumca tanzim edilen 25/05/2018 tarihli ve … nolu ceza faturası bedeli olan 11.709,89-TL düşüldükten sonra kalan tutar olan 2.400,01-TL+kdv ödemenin davacıya yapılacağını, davacının başkaca alacağının bulunmadığını, reddedilen 1514 adet el kitabı ile 1800 adet cep kitabının gizlilik sebebi ile imha edilmiş olup imha tutanağının sunulduğunu, takibe itirazlarının hukuka aykırı bir yan bulunmadığından davacının davasının reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Mali müşavir bilirkişiden alınan 27.05.2019 tarihli raporda özetle; “davalı kurum ihale yönetmeliğine göre doğrudan temin yolu ile davacıdan 3.000 adet … … Tüfeği kullanıcı cep kitabı siparişi verdiği, davacı şirket kayıtlarına göre davalı kuruma kullanıcı el kitabı içeriği olan 2 adet 70.010,70 TL miktarlı fatura düzenlediği, ticari defter kayıtlarına işlediği, davalı kurum 25.459,67 TL ödeme yaptığı, 44.551,03 TL davacıdan alacağı bulunduğu, davacı kurum tarafından imha edilen 25.015,50 TL miktarlı kitapların mahkemece kabul edilmesi durumunda; davalı kurum 70.010,70 TL fatura düzenlediği, davalı kurum 25.015,50 TL kısmını red ederek imha edildiği kurum müfettişleri tarafından tutulan raporda 10.392,00 + 3.717,00 TL kısmının kullandığı yönünde rapor düzenlediği, davacının sipariş ürünlerini zamanında teslim etmediğinden 27.603,72 TL cezası olduğu, 391.33 TL akit pulu ve 2.935,80 kati teminat miktarı ve 25.459,67 davacıya ödeme yapıldığı, 2.713,68 TL davacının alacağı bulunduğu, davacı kurum tarafından imha edilen 25.015,50 TL miktarlı kitapların mahkemece kabul edilmemesi durumunda; davalı kurum 70.010,70 TL fatura düzenlediği, davalı kurum 25.015,50 TL kısmını red ederek imha edildiği kurum müfettişleri tarafından tutulan raporda 10.392,00 + 3.717,00 TL kısmının kullandığı yönünde rapor düzenlediği, davacının sipariş ürünlerini zamanında teslim etmediğinden 27.603,72 TL cezası olduğu, 391.33 TL akit pulu ve 2.935,80 kati teminat miktarı ve 25.459,67 davacıya ödeme yapıldığı, 27.729,18 TL davacının alacağı bulunduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkiden alınan 01.09.2021 tarihli raporda özetle; Davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı şirketin muhasebe kayıtlarında 2 adet ve toplam KDV dahil 70.010,70TL.’lik faturaların yer aldığını, taraflar arasında ticari işleme dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, takip tarihi itibari ile davacı şirketin 2 adet fatura karşılığı 70.010,70 TL. tutarında fatura düzenlediği, davalı Borçlu … Endüstrisi tarafından, 22.982,87 TL’nin davacının … Bankası hesabına banka havalesi olarak ödendiği, davacının Şirketin Muhasebe ve Kanuni Defter kayıtlarında 31.12.2017 tarihi itibarıyla 47.027,83 TL alacağının bulunduğu, davalı şirketin dava konusu işlemlerin kayıtlı olduğu 2017 mali yılına ait yasal defterlerinden Yevmiye Defteri’nin 12.12.2016 tarihinde Ankara 15. Noterliğine … no.lu yevmiye numarası, Defter-i Kebir’in 12/12/2016 tarihinde Ankara 15. Noterliğine … no.lu yevmiye numarası, Envanter Defteri’nin 12/12/2016 tarihinde Ankara 15. Noterliğine … no.lu yevmiye numarası, Kapanış tasdiki istenen kanuni defterlerden Yevmiye Defteri’nin ise 27/06/2018 tarihinde Ankara 15. Noterliğine … no.lu yevmiye numarası, belirtilen kanuni defterlerin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre uygun olarak yasal süresi içerisinde tasdik ettirilmiş olduğu, ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği güçte olduğu davacı Şirketin 2017 mali hesap dönemine ait Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterleri’nin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğu, Defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir, davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir.
Davacı davasında iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş,
Davalı ise taraflar arasında 3.000 adet el ve 3.000 adet cep kitabının teknik ve idari şartnamede yer alan koşullarda basımı konusunda sözleşme akdedildiğini, işin ayıplı ifa edildiğini 105 gün geç teslim edilmesi nedeniyle gecikme cezası uygulandığını, ayrıca damga vergisi ve kesin teminat tutarının da iş bedelinden minhası ile bakiye bedelin davalıya ödendiğini, ayıplı olduğu için kabul edilmeyen 1.514 adet el kitabı ile 1.800 adet cep kitabının gizlilik nedeniyle imha edildiğini ve davanın reddini savunmuştur.
Dosya kapsamının incelenmesinde; taraflar arasında doğrudan temin usulü ile davacı tarafından 17.05.2017 tarihli teklif mektubu ile davacı tarafından 3.000 adet … kullanıcı cep kitabı için 26.000,00 TL+KDV , 3.000 adet … kullanıcı el kitabının 22.950,00 TL+KDV üzerinden imal edilebileceğine dair teklif sunulduğu davalı tarafından ise 29.05.2017 tarihli sipariş mektubu ile 3.000 adet … kullanıcı cep kitabı için 25.980,00 TL, 3.000 adet … kullanıcı el kitabı için ise 22.950,00 TL+KDV üzerinden toplam 48.930,00 TL olmak üzere sipariş verildiği, sözleşme eki olan idari şartnamenin 6/a maddesinde işin yüklenici tarafından süresinde teslim edilmemesi halinde gecikilen her takvim günü için gecikmeye esas parti bedelinin %0,4’ü oranında gecikme cezası kesileceği, … kullanıcı el kitabı teknik şartnamesinde 6.1. Maddesinde ise kafileler gerektiğinde %100 kontrol edileceği, muayene sonucunda tashih olabilecek kitapların düzelmek üzere yükleniciye iade edileceği, tashihi mümkün olmayanların ise imha edileceğinin düzenlendiği ve yine taraflar arasında 29.05.2017 tarihli gizlilik anlaşması akdedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafından kesilen cezai şart bedelinin haklı olup olmadığı ve teslim edilen eserin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yine dosya kapsamındaki yazışmalardan ise; 28.08.2017 tarihinde teslim edilen kitapların ilk kontrollerinde 3.000 adet cep kitabının tamamının bozuk olduğu , 3.000 adet el kitabının ise büyük çoğunluğunun bozuk olduğu, cep kitabının tamamının yeniden basılması gerektiği, el kitabında ise uygun olanların olduğu ve ayıplı imalat miktarının o anda tespit edilmediği için 1.000 adet daha basılmasının istendiği,
16.10.2017 tarihinde ise 2. Kere teslim edilen kitapların muayenesini yapıldığı, 3.000 adet cep kitabının uygun bulunduğu, 1.000 adet teslim edilen el kitabının ise daha önce teslim edilen 3.000 adet kitaptan uygun olanların ayıklanmasının istenildiği, davacı tarafından ayıplı imalatın ayrıldığı, ve önce teslim edilen el kitabından ise 1.275 adedinin uygun bulunduğu ve toplamda 2.000 adet el kitabının iş sahibi davalı tarafından kabul edildiği kabul edilmeyen kitapların ise imha edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme eki idari şartnamede kararlaştırılan cezai şart ifaya ekli cezai şart olup, cezai şarta ilişkin madde metninden ihtirazi kayıt olmaksızın cezai şartın talep edilebileceğine dair bir sözleşme maddesi bulunmamakta olup, davalı tarafından da sözleşmeye konu kitapçıkların teslimi anında cezai şarta ilişkin ihtirazi kayıt konularak teslim alındığı da iddia ve ispat edilememiştir, bu nedenle davalı yanın sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı yanca teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de, dosyada mevcut imha tutanaklarından ayıba konu kitapçıkların imha edildiği anlaşıldığından ayıba ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılamamış ve son teslim edilen kitapçıklar sonrasında davacının edimini yerine getirdiği kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki yazışmalardan davacı tarafından 28.07.2017 tarihinde teslim edilen ve ayıplı olduğu için yeni baskısı istenen kitapçıklara ilişkin olarak ise, davacı yüklenici tarafından ayıp iddiasının kabul edilerek yeniden kitapçıkların basıldığı bu nedenle fazladan basılan kitaplara ilişkin olarak yüklenici tarafından iş bedeli talep edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle mahkememizce taraflar arasındaki kesin hesabın çıkartılmasında; toplam iş bedeli53.333,70 TL, ödenen iş bedeli 22.982,87 TL ile takipte kabul edilen 2.400 TL’nin iş bedelinden indirilmesi ile takibin 27.950,83 TL üzerinden devamına…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teknik şartnamede düzeltilebilecek olan kitapların düzeltilmesi için yükleniciye iade edileceği, düzeltilebilecek durumda olmayanların imha edileceğinin düzenlendiğini, gizlilik esası gereğince reddedilen ürünlerin imha edildiğini, ayıplı mal tespiti yapılamadığından, ayıpsız olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının işi tam olarak ifa ettiğini kanıtlaması gerektiğini, ayıplı olduğunun ispat külfetinin müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu, idari şartnamede ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin cezai şart uygulanabileceğine dair hüküm bulunmadığından, cezai şart talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, sözleşme hükümlerinin yorumlanmasından da anlaşılacağı üzere, ayıbın ortaya çıkması halinde; cezai şartın uygulanabileceğini, reddedilen kitapların teknik şartnameye uygun olarak teslim edilmediğinden, imha edilerek buna ilişkin tutanak düzenlendiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.909,33 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 477,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.432,00 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan Üye Üye Katip