Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/249 E. 2022/272 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/249 Esas
KARAR NO : 2022/272 Karar (İnceleme aşamasında/Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında dairemizce hüküm kurulması/ HMK m.353/1-b.2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2021
NUMARASI : 2021/400 Esas (Derdest)

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali
ve Tescil
İSTEM : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece 30/12/2021 tarihli ara karar ile davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacılar vekili tarafından verilen 08/07/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında düzenlenen … 18. Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı yüklenici ortaklık ile müvekkili arasında noterde düzenlenen 05/03/2015 tarihli devir sözleşmesiyle davacı müvekkillerine devredildiğini, bu devir sözleşmesi uyarınca … ili … ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde 2 bloktan oluşan bina yapıldığını, iskan ruhsatının da alındığını, bu sebeple kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve devir sözleşmesi uyarınca müvekkiline devri gereken bağımsız bölümlerin dava süresince üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydı üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi ve bu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
YANIT:
Davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından verilen 29/11/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; tebligatın müvekkilinin geçerli adresine yapılmadığını, bu sebeple dava dilekçesinin müvekkiline yapılan tebligatının geçersiz olup taraflarına cevaplarını sunmaları için iki haftalık ek cevap süresi verilmesini talep ettiklerini, esas yönünden ise müvekkili … A.Ş’nin arsa sahibi olup diğer davalılarla arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olduğunu, bu sözleşme ile işin yapımının devir ve temliki konusunda diğer davalılara yetki verdiğini, diğer davalıların da kendilerine verilen işin yapımını bu yetki kapsamında davacılara devir ve temlik ettiklerini, bu konuda 05/03/2015 tarihli devir sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili ile diğer davalılar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bahse konu taşınmazların süresi içinde tamamlanamadığını, tamamlanan kısımların ise kabul edilemeyecek seviyede ve kullanıma engel bir şekilde teslim dahi edilemediğini, davacı vekilinin proje değişikliğine gidildiği, bu sebeple sözleşme süresinin güncellendiğine dair itirazların doğru olmadığını, 05/03/2015 tarihli devir sözleşmesinin 4. maddesinde de teslim şartlarının ve süresinin kararlaştırıldığını, bu sebeple yüklenicinin süre uzatımına dair beyanlarının taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun düşmediğini, davalı müvekkilinin devir sözleşmesinin tarafı olmadığından müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, sözleşmeden kaynaklı zararları konusunda dava açma haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın dava dilekçesindeki diğer iddialarını da kabul etmediklerini,
Tüm bu sebeplerle davacı tarafın edimlerini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirmemiş olması halen çok fazla eksiği olan yapının tamamlanmamış olması sebepleriyle davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Diğer davalıların, mahkemenin ihtiyati tedbire ilişkin ara kararından önce dosyaya sundukları bir cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2021 tarihli, 2021/400 Esas numaralı ara kararında özetle; daire bedelleri 5.000,00 TL gösterilerek harcın tamamlandığı ve yeniden tedbir talebinde bulunulduğu görülmekle, taraflar arasında düzenlenen 05.03.2015 tarihli devir sözleşmesi 2 maddesinin B Blok’ta 4 ve 5 nolu bölümün üst ve altındaki hatlar ve üzerinde yer alan katlar ve eklentilerinin davacılara ait olacağının kararlaştırıldığı ancak numaralandırmanın bağımsız bölüm numarası değil paylaşım yerlerini netleştirmek amacı ile verilmiş numaralar olduğunun bildirildiği bir yana celp edilen tapu kayıtlarında tedbir istenen taşınmazların … A.Ş. adına kayıtlı olup intifa haklarının bulunduğu gibi izale-i şuyu davası açıldığı şerhinin olduğu HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca davacının bu taşınmazla ilgili iddiasında haklılığını yaklaşık ispat koşulunun taraflar arasındaki edimlerini ne şekilde gerçekleştirdiğinin ve talep edilen dairelerle ilgili haklılığı yaklaşık olarak ispat edilemediğinden mevcut delil durumu itibari ile tedbir talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili 24/01/2022 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbir istemlerinin reddine dair verilen ara kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, dosyaya sunmuş oldukları taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre B blokta yer alan 4 ve 5 numaralı bölümlerin üstünde ve altında kalan katların ve üzerinde yer alan katlar ve eklentilerinin müvekkillerine ait olduğundan bu bölümlerde yer alan …. numaralı bağımsız bölümlerin davacılara ait bulunduğunu, … numaralı bölüm altında ve üstünde yer alacak katlar ve eklentilerinin ise arsa sahibine ait olacağı için bu bölümler üzerinde yer alan …. numaralı bağımsız bölümlerin ise arsa sahibine ait olacağını, mahkemece daha önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönündeki taleplerinin, davacının hangi bağımsız bölümlerle ilgili talepte bulunduğunun anlaşılamamış olduğu belirtilerek reddedildiğini, bunun üzerine taraflarınca dosyaya beyanda bulunularak … ili … ilçesi … ada … nolu parsel üzerinde B blokta yer alan … numaralı bağımsız bölümler üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesinin talep edildiğini ancak mahkemece bu taleplerinin yeniden reddedildiğini, mahkemece red gerekçesi olarak tedbir istemindeki haklılığın yaklaşık olarak ispat edilemediğinden bahsedilmekte ise de taraflar arasında sözleşme imzalandığı ve müvekkillerince dava konusu yerde binaların yapılmış olduğunun dosya kapsamından net şekilde anlaşıldığını, böyle bir davada dahi ihtiyati tedbir kararı verilmeyecek ise kanundaki ihtiyati tedbire ilişkin düzenlemenin amacının sorgulanır hale geleceğini, zira müvekkili tarafından davaya konu taşınmaz üzerine 2 bloktan oluşan bina yapılacağının kararlaştırıldığı ve müvekkilleri tarafından tamamlanarak iskan da alındığını, bu sebeple yaklaşık olarak haklılığın ispatlanamadığının kabulünün anlaşılır nitelikte bulunmadığını, kaldı ki tescil istemli davalarda mahkemelerce tedbir isteminin dava konusu taşınmaza ilişkin olması halinde doğrudan kabulüne karar verildiğini, yine mahkeme kararının gerekçesinde yer alan taşınmazlar üzerinde … A.Ş adına irtifa hakkının bulunduğu, izaleyi şüyu davası açıldığına ilişkin şerhin bulunduğu yönündeki gerekçelerin anlaşılamadığını, bu hususların tedbir istemlerinin reddi için haklı bir gerekçe olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir istemlerinin kabulü ile davaya konu … numaralı bağımsız bölümler üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili 07/02/2022 havale tarihli, davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, talebin ve uyuşmazlık konusunun açık olmadığını, sözleşmenin ne şekilde yerine getirildiğinin tespitinin mümkün olmadığı gibi tüm taşınmazı kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle mahkemece talebin reddedildiğini, davacının haklılık durumunun da yaklaşık ispat seviyesinde ispat edilememiş olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili 31/01/2022 havale tarihli, davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin ara kararında ihtiyati tedbir talebinin red gerekçelerinin açıkça belirtilmiş olduğunu, davacının baştan beri taleplerinin açık olmadığını, harcın eksik yatırıldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin değeri üzerinden harcın yatırılması gerektiğini, bu sebeplerle mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, davalılar arasında … 18. Noterliği’nde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı yüklenici ile davacı şirketler arasında noterde düzenlenen 05/03/2015 tarihli devir sözleşmesi ile davacılara devredildiği, devredilen davacı yüklenicilerin davaya konu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde sözleşmeye uygun şekilde 2 bloktan oluşan bina yaptığı, binanın iskan ruhsatının da alındığı iddiasıyla taşınmaz üzerinde inşaa edilen B blok … numaralı bağımsız bölümlerin sözleşme uyarınca davacı yüklenicilere kalacak bağımsız bölümlerden olduğundan bu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tescili ile sözleşmeden kaynaklanan bir kısım alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacılar vekili dava dilekçesinde, dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu bağımsız bölümlerin iyi niyetli üçüncü kişilere satışının devir ve önlenmesi amacıyla bu bağımsız bölümlerin tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuş ve mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin 30/12/2021 tarihli ara karar ile üzerine tedbir konulması talep edilen bağımsız bölümlerin sözleşme uyarınca davacı yüklenicilere verilmesi gerekip gerekmediğinin tespit edilemediği, tapu kayıtlarında ihtiyati tedbir talep edilen taşınmazların davalılardan … A.Ş adına kayıtlı olduğu ve bu şirketin taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunduğu gibi tapu kayıtlarından taşınmazla ilgili izale-i şuyu davasının açılmış olduğunun anlaşıldığı, ihtiyati tedbirdeki haklılığın yaklaşık olarak ispat edilemediği gerekçeleriyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK.nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyatı tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın da iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Somut olayda, dava konusunun taraflar arasında noterde düzenlenen ve geçerli olduğu anlaşılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bu sözleşmenin yükleniciler arasındaki devrine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan tapu iptali tescil ile alacak istemine ilişkin olduğu ve davada tapu iptali ve tescili istenilen bağımsız bölümlerin tapu kaydı üzerine, dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmaması için üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi isteğinde bulunulmuştur.
Mahkemece, ihtiyati tedbir isteğine konu bağımsız bölümlerin sözleşme uyarınca davacı yüklenicilere ait olup olmadığının tespit edilemediği, taşınmaz üzerinde davalı … A.Ş lehine intifa hakkının bulunduğu, bu taşınmazla ilgili izale-i şuyu davasının açılmış olduğunun anlaşıldığı, tedbir istemindeki yaklaşık haklılığın ispat edilemediği gerekçeleriyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilmiş ise de yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve dosya kapsamındaki sözleşme örnekleri ile tarafların aşamalardaki beyan dilekçeleri ve tapu kayıtlarının incelenmesinden taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve devir sözleşmelerinin bulunduğu hususunun uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati tedbir konulması istenilen bağımsız bölümlerin aynı zamanda davada tapu iptali ve tesciline konu edilen bağımsız bölümler olması sebebiyle aynı zamanda uyuşmazlık konusunu oluşturduğu ve bu taşınmazların davanın devamı sırasında üçüncü kişilere devri halinde davaya konu hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği ihtimali göz önüne alındığında davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiği halde dosya kapsamına ve ihtiyati tedbir kurumunun mahiyetine uygun düşmeyen gerekçelerle bu talebin reddine karar verilmiş olması sebebiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusu dairemizce haklı görülmüş ve kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteğinin reddine ilişkin 30/12/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteğinin 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile takdiren teminatsız olarak davaya konu … ili … ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan … numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydı üzerine davalılar adına kayıtlı olması halinde dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi konulmasına dair dairemizce davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi konusunda yeniden karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2021 tarihli 2021/400 Esas sayılı ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2 – Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin, 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca KABULÜ İLE,
Davaya konu … ili … ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan B blok … numaralı bağımsız bölümlerin davalılar adına kayıtlı olması halinde tapu kayıtları üzerine takdiren teminatsız olarak İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİ KONULMASINA,
3 – İhtiyati tedbir ara kararının infazı için gerekli işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4 – Davacıların istinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf peşin karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
5 – Davacılar tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 391/3 ve 362/1-f maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …