Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/228 E. 2023/687 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/228 – 2023/687
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2022/228 Esas
KARAR NO : 2023/687

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2021
NUMARASI : 2019/525 Esas-2021/773 Karar ( Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/574 Esas Sayılı Dosyası)

ASIL VE BİRLEŞEN
DOSYA DAVACISI :
VEKİLİ
DAVALI (ASIL DOSYA) :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023

Taraflar arasında görülen İtirazın İptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Davacı vekili, davacı ile sözleşme imzalayan adi ortaklığı oluşturan şirketlerden davalı …. A.Ş.’den davacı yüklenicinin inşaat yapım sözleşmesi uyarınca iş bedeli alacağı için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, davalı iş sahibi adi ortaklığı oluşturan …. A.Ş. aleyhine asıl dosya ile aynı tutarda alacak için başka bir icra dairesinde başlatılan icra takibine davalının yaptığı itiraz ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın adi ortaklığa yöneltilmesi gerektiğini, davacı yüklenici tarafından işin teslim edildiği beyan edilmekte ise de henüz geçici ve kesin kabul ile ilgili işlemlerin yapılmadığını ayrıca dava konusu faturalardan kaynaklanan 30/10/2018 tarihli faturanın 62.810,34 TL’sini davacı tarafından verilen ibraname ile alacağının kalmadığını beyan etmiş olduğunu, 16/03/2019 tarihli 116.219,38 TL tutarındaki faturanın da iş bedeli alacağı kalmadığı için iade edildiği savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; İtirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalar olduğu için her iki fatura bedeli alacağın davacı yüklenici tarafından yapılan iş karşılığı olup olmadığı ve davalı ortaklık tarafından buna yönelik ödeme yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiği, 30/10/2018 tarihli fatura içeriğinde dava konusu sözleşmede yapılması ön görülen iş fatura konusu olarak gösterilmiş olup her iki taraf ticari defterinde de kayıtlı olduğu ve buna yönelik ödemenin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu , 16/03/2019 tarihli fatura içeriğinde işin konusunun yine dava konusu sözleşmede belirtilen inşaat, dış cephe mantolama imalatı yapım işi olup davacı ticari defterinde kayıtlı iken davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve vergi dairesine de davalılarca bildirilmediği, Davacı yüklenici tarafından düzenlenen 30/10/2018 tarihli ibranamede taraflar arasındaki eser sözleşmesine konu edilen işin açıkça yazılarak işin tamamlanıp teslim edildiği ve buna karşılık iş sahibi tarafından tüm iş bedeli alacağının ödendiği kabul edilerek iş sahibinin ibra edildiği, ibraname değerlendirildiğinde TBK’nın 132. maddesi uyarınca davalı iş sahibi borçlunun sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli borcunun davacı yükleniciye ödenerek dava konusu sözleşmeden kaynaklanan başka bir borcunun kalmadığı konusunda davalılara ibra edildiği, davacı yanca sözleşme kapsamı dışında iş yapıldığı ileri sürülmüş ise de dava konusu faturaların sözleşme kapsamında yer alan işlere ilişkin olması ve yerinde yapılan incelemede de sözleşme konusu işlerde talep edebileceği başka bir iş bedeli alacağının olmadığı değerlendirilerek davacının davalılardan talep edebileceği alacağı bulunmadığı belirtilerek asıl ve birleşen dava yönünden davaların reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşme kapsamında işi eksiksiz tamamladıklarını, fatura kestiklerini, sözleşme dışı işlere ilişkin 16/03/2019 tarihli, 116.219,38 TL’lik fatura düzenlediklerini, davalıların ödeme yapmadığını, 30/10/2018 tarihli faturadan bakiye 62.810,34 TL’nin ödenmediğini, faturaya 37 gün sonra itiraz edildiğini, delillerin değerlendirilmeden ve araştırılmadan karar verildiğini, bilirkişi raporlarıyla alacaklı olduklarının tespit edildiğini, usulüne uygun defterlerinin TTK’nın 64. Maddesi gereği müvekkil lehine delil niteliğinde olduğunu, diğer taşeronlar tarafından çatıların hatalı yapılması sebebiyle öncelikle çatı ile duvar arasındaki boşluğun doldurulduğunu, ekstra malzeme ile özel imalat yapıldığını, eksik inceleme ile rapor hazırlandığını, 28/01/2020 tarihli beyan dilekçesinde de bunu açıkladıklarını, alanında uzman bilirkişilerle yeniden keşif yapılması gerektiğini, müvekkile saçak altı payandaların teslim edilmemesi sebebiyle suni malzemelerle müvekkil tarafından yapıldığını, bu hususun bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, bilirkişi tarafından kule içi sıva ve boya işi yönünden bir blok eksik hesaplandığını, imalatta eksik ve hata bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken toplam 359,80 TL harçtan peşin alınan 161,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 198,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır