Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/200 E. 2022/284 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2021
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/03/2022

Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın redine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili; müvekkili …’in eşi ve diğer müvekkillerinin babası olan …’in 19/12/2014 tarihinde vefat ettiğini, muris … ile karşı taraf arasında 16/10/2014 tarihli sözleşme yapıldığını ve karşı tarafça sözleşmede ayrıntılı yazılan malzemelerle yapılan işlerin yapılıp 30/11/2014 tarihinde teslim edilmek üzere yüklenildiğini, sözleşmenin tarafı olan ve inşaatın yüklenicisi konumunda olan karşı tarafın ise belirtilen süreler içerisinde sözleşmede belirtilen işleri tamamlayıp teslim etmediği gibi bir kısmını yapmış olduğu işlerde de sözleşmede ayrıntılı olarak belirtilen kullanılacak malzemeler konusunda sözleşmeye aykırı davrandığını ve daha kalitesiz malzemeler kullanıldığını, tadilat masraflarının ne kadar olacağının tespiti için kendilerince sulh hukuk mahkemesinde tespit talebinde bulunulduğunu, mahkemece keşif yapıldığını ve hazırlanan bilirkişi raporunda 11.550,00 TL tadilat masrafı öngörüldüğünü, ayrıca kendilerince karşı tarafa ihtarname çekildiğini, bu zamana kadar herhangi bir ödeme olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla imalattaki eksikliklerin ve sözleşmeye aykırı olarak kullanılan malzemelerin değiştirilmesi ile tadilat masrafı ve gecikme bedeli olan şimdilik 70.725,00 TL nin ihtarname tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların yasal süresi içerisinde yasal yollara başvurmadığını, davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını, öncelikle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin olarak 16.10.2014 tarihli sözleşmede yapılacak 18 parça işin bedeli olarak 45.000,00 TL belirlendiğini,15.000,00 TL peşinat verilmesi, 15.000,00 TL ara ödeme yapılması ve kalan 15.000,00 TLnin de işin teslim tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince teslim tarihinde (30.11.2014) işin yeri davacılar murisince hazır edilemediğini, dolayısıyla müvekkilinin sözleşmede belirtilen tarihte teslimatı gerçekleştiremediğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacılar murisi …’in davalı ile 16/10/2014 tarihli sözleşmeyi imzaladığı ancak davalı tarafça sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği, sözleşmeye konu ürünlerin ayıplı olduğu ve bu ayıp nedeniyle zarara uğradıklarını ve ayrıca sözleşme gereği cezai şart alacağının da bulunduğu bildirilerek işbu davanın açıldığı, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulduğu, davalı cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşme gereği davacılar tarafından işlerin süresinde teslim edilmediği bu nedenle müvekkilin sözleşmede belirtilen tarihte teslimatı gerçekleştiremedikleri bu hususun tanık beyanları ile ispatlanacağı, Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan keşif ve bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, sözleşmede belirtilen malzemeleri kullandığı ve işin tam olarak yerine getirildiğinin bildirildiği ayrıca cezai şart taleplerinin de yerinde olmadığı, davaya ilişkin delillerin taraflarca sunulduğu ve ilgili yerlerden getirtildiği, mahkememize 2017/382 E. 2018/745 K. sayılı ilamıyla karar verildiği, kararın davacı ve davalı taraflarca istinaf edildiği ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. HD’nin 2020/418 E. 2021/382 K. Sayılı ilamıyla kaldırıldığı ve tekrar mahkememize gönderildiği, istinaf bozma kararı gereği davaya konu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları ve akit tablolarının getirtildiği ve diğer delillerde dikkate alınarak bilirkişi … tarafından 17/11/2021 tarihinde rapor düzenlendiği ve raporun sonuç kısmında davacı tarafın iş sözleşmesi kapsamında davalıya toplam 30.000-TL ödediği ancak davalı tarafça yapılan işin 33.450-TL olduğu ve davalı tarafın davacıdan 3.450-TL alacaklı olduğunun bildirildiği, rapora davacılar vekilince itiraz dilekçesi sunulduğu, öncelikle bilirkişi raporunun BAM kaldırma kararı gereği yapıldığı ve davacı tarafça da sözleşmenin götürü bedeli olan 45.000-TL’nin 15.000-TL’sini de ödemediklerini beyan ettikleri ve bu hususta davacılar vekilince bilirkişi raporunda tespit edilen bedellere açıkça herhangi bir itirazın olmadığı sadece gecikme tazminatı yönünden talepte bulunduğu, bilirkişi raporunun davacı tarafından talep edilen Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/50 D.İş sayılı dosyasıyla uyumlu olduğu ve bu raporun davacı vekiline ve her ne kadar tebliğ edilmediği bildirilmişse de davalı vekiline de tebliğ edildiği, D.iş dosyasındaki rapora taraflarca herhangi bir itirazın olmadığı ve bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda da eksik yapılan işin D.İş dosyasındaki raporla aynı miktarı belirttiği görülmekle bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği, eksik işle ilgili bedel ve davacının yaptığı ödemeler dikkate alınarak değerlendirildikten sonra işin süresinde teslim edilip edilmediği bu duruma davacıların kusurunun neden olup olmadığının incelenmesinin gerektiği, bu hususta taraflarca tanık deliline dayanıldığı ve tanıkların dinlenildiği, davacı tanığı …’ın beyanları dikkate alındığında davalının sözleşmeye uygun ve zamanında dolapları teslim etmediği bu sebeple iki yıl boyunca evine taşınamadığı, mutfak dolaplarının 1,5 metre yükseklik yönünden eksik olduğunu bildirdiği, davacı tanığı …’ın beyanları dikkate alındığında, dava konusu inşaat işlerini kendisinin takip ettiğini, … ile … ile yapılan sözleşmeden haberi olduğunu, dolaplar takılırken zararlarda verildiğini, dolapların takılma süresinin olduğunu ancak ne kadar süre olduğunu bilmediğini, dolaplar takıldıkça ödemeler yapıldığını ancak son ödemenin zamanında yapılmaması nedeniyle ödeme yapılmadığını bildirdiği, davalı tanığı …’ın beyanları dikkate alındığında, davalı …’ın yanında 2013 yılının 9. ayında 2017 yılının 4. ve 5. ayına kadar çalıştığını, davacıların davalıya yaptırdığı işi bildiğini, işlerin 2014 yılı Aralık ayına kadar teslim edilmesi gerektiğini, işi 2014 yılının Aralık ayı başında teslim ettiğini sadece birkaç eksik olduğunu, davacıların babasının vefatı nedeniyle onlardan haber beklediklerini ancak onların haber vermediğini bildirdiği, davalı tanığı …’ın beyanlarında ise, davalının yanında 2014 yılı Ağustos ayında Ekim’in 20’sine kadar çalıştığını, sözleşmeyi kendisinin düzenlediğini, işten ayrılmadan önce evler hazır olmadığından montajların yapılamadığını, işten ayrıldığı tarihte mutfak dolaplarının bitmek üzere olduğunu, ayrıca banyo dolaplarının da bitmek üzere olduğunu, işin ne zaman teslim edildiğini işten ayrılması nedeniyle tam olarak bilemediğini bildirdiği, davalı tanığı …’ın beyanlarında ise, toplam dört dairenin tezgahlarını taktığını, 2014 yılı Aralık ayında ölçü aldığını üç daireyi yılbaşından önce taktığını son dairenin ise davacılar tarafından teslim edilmediği için yıl başından bir hafta sonra da onu taktığını, Aralık ayı sonunda tüm mutfak dolaplarının takıldığını sadece bir dairenin tezgahının takılmadığını bildirdiği, bu hususta işin teslimi ile ilgili sözleşme maddeleri incelendiğinde, işin teslim tarihinin 30/11/2014 tarihi olduğu, teslim tarihinde işi isteyenin yeri hazır değil ise yüklenici firmanın yeni montaj tarihi geçerlidir hükmünün bulunduğu, davacı tanıkları tarafından işin ne zaman teslim edileceği ile ilgili sadece davacı tanığı …’ın sözleşme maddelerini bildiğini beyan ettiği, diğer tanığın ise sözleşme maddesindeki işin teslimini açıkça bilmediği sadece iki yıl boyunca evine taşınamadığını bildirdiği, davalı tanığı …’ın ise işi 2014 yılı Aralık ayı başında teslim ettiğini ancak birkaç eksiklik olduğunu beyan ettiği, diğer davalı … …’ın da işten ayrılması nedeniyle montajların tam olarak ne zaman yapıldığını bilmediği, diğer davalı tanığı …’ın ise Aralık ayı sonunda tüm mutfak dolaplarının takıldığını sadece bir dairenin tezgahının takılmadığını bildirdiği, işin teslimiyle ilgili sözleşme maddeleri dikkate alındığında yer hazır değil ise yüklenici firmanın yeni montaj tarihinin geçerli olduğu hususunun davalı tarafça ispat edilmesinin gerektiği ancak yeni montaj tarihinin sözleşme veya eklerine göre belirlenmediği ancak davalı tanığı …’ın dışında diğer tanık beyanlarında işin teslimiyle ilgili net bir beyanın bulunmadığı bu nedenle bu tanığın beyanı dikkate alınarak işin yıl başından bir hafta sonra teslim edildiğinin mahkememizce değerlendirildiği, yukarıda da belirtildiği üzere yeni montaj gününün davalı tarafça belirlendiğine dair bir delilin dosyaya konulmadığı, işin teslimiyle ilgili değerlendirmeler yapıldıktan sonra cezai şart hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtay 15 HD’nin 2009/1586 E. 2010/1330 K. Yargıtay 15 HD’nin 2010/7438E. 2011/2040 K., Yargıtay 15. HD’nin 2014/4445 E. 2014/6204, Yargıtay 15 HD 2020/18 E. 2020/3021 K. Sayılı örnek ilamları dikkate alındığında davacının talebinin ifaya ekli cezai şart olduğu ve bu cezai şartın TBK’nun 179.2 maddesi gereği ” Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklıya, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” davacının sözleşmeyi feshetmemesi halinde bu talepte bulunabileceği yada sözleşmenin feshi durumunda dahi sözleşmeye hüküm konulması halinde bu talepten faydalanabileceği ancak sözleşmede fesih halinde dahi bu cezai şartın talep edilebileceğinin kararlaştırılmadığı ve davacılar tarafından da sözleşmenin 20/08/2015 tarihli ihtarname ile tek taraflı olarak fesih edildiği görülmekle ifaya ekli gecikme cezasının yada müspet zararın fesih halinde talep edilemeyeceği, aksi de sözleşmede karalaştırılmadığından davacının cezai şart alacağının bulunmadığı ve davalının yaptığı iş miktarı dikkate alındığından davalının davacılardan alacaklı olduğu da belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; delil tespiti raporunda imalattaki ayıp ve eksiklerin tespit edildiğini, bu nedenle davacıların haklı olarak kalan 15 bin TL’yi ödemediklerini, bilirkişinin gecikme tazminatına ilişkin değerlendirmede bulunmadığını, tarafsız 3. Kişi tanıklar yerine neden davalının taşeronu ve işçilerinin beyanlarına üstünlük tanındığının gerekçelendirilmediğini, gecikmenin davalının kusurundan kaynaklandığını, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2007 tarih, 2006/2810 Esas, 2007/162 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar işlemiş gecikme cezasının tahsilinin gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller Dairemizin kaldırma kararına uygun olarak değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacılar vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılarca yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….