Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2021
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı-karşı davalı vekili, taşeronluk sözleşmesi gereği asansör tesis işlerinin tamamlanarak davalı yükleniciye teslim edildiğini, ancak asansör yapım işinden kaynaklanan ücret alacağının müvekkiline ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/11598 E sayılı takip dosyasından icra takibine başlanıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkili şirket tarafından yapılacak olan konut, kapalı garaj ve mağazaların inşaatı bünyesindeki asansör tesisi işlerinin davacı … San. Tic. A.Ş tarafından yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, davacı tarafından işin süresinde tamamlanmadığı gibi ayıplı ve eksik imalat gerçekleştirildiğini, 23/07/2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin ifasının talep edildiğini, ihtara rağmen sözleşmedeki hükümlerin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle 09/10/2008 tarihli ihtarname ile de sözleşmenin gereği gibi ifasının istendiğini, aksi halde cezai şart uygulanacağı ve oluşacak zararların tazmin edileceğinin bildirildiğini, bu ihtara rağmen de davacının gereğini yerine getirmediğini, tüm uyarılara rağmen davacı sözleşmedeki edimleri yerine getirmeyerek zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını; karşı davasında ayıplı olan ve tüm ihtarlara rağmen süresinde ve sözleşmeye uygun olmayarak imal edilen asansörler sebebiyle müvekkilinin yaptığı ödemeler ve adına düzenlenen faturalar neticesinde davacı-karşı davalıya fazla ödeme yapıldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 54.982,11 TL fazla ödemenin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, delillerin toplanıdığı, mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporları düzenlendiği, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. …’ın vekillikten çekildiğine dair dilekçesinin T.K. 35 maddesine göre asile tebliğ edildiği, Covid-19 pandemisi kapsamında alınan tedbirler doğrultusunda 04/05/2020 tarihli duruşma zaptının T.K 35 maddesi gereğince şirkete tebliğ edildiği, 26/11/2020 tarihli oturumda ise davacı-karşı davalı …Ş.’ni temsilen duruşmaya katılan olmadığı, davalı-karşı davacı iflas idaresi vekilince asıl davayı takip etmedikleri yönünde imzalı beyanları üzerine asıl dava dosyasının HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre içerisinde davanın yenilenmediği, düzenlenen bilirkişi raporlarında, … tarafından yapılan imalatların ayıplı olmadığı ve asansörlerin imalatını tamamladığı, takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan bir alacağının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamına denetime elverişli olmayan çelişkiler barındıran bilirkişi raporları ile hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporlarında gecikme cezası konusunda müvekkilince düzenlenen faturanın dikkate alınmadığını, site yönetimi tarafından yaptırılan delil tespiti raporunda, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirilmediğinin değerlendirildiğini, işin başka bir firmaya tamamlatıldığını, belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı-karşı davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.
….