Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/174 E. 2022/405 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı vekili; … il özel idaresi tarafından … … Merkezinin ikmal edilmesine karar verildiğini, … … Merkezinin dış cephesinin alüminyum kompozit panel cephe kaplaması işinin müvekkili tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince yapmayı taahhüt ettiği işi tamamlayarak teslim ettiğini, işin teslimi sırasında yapılan hesaplamalar taraflar arasında ihtilaf konusu olduğunu, davalı yanca müvekilinin yaptığı işin toplamının 5.086,10 m2 olarak hesaplandığındığını, tarafların işin tamamlamasının akabinde 07.03.2014 tarihnde bir araya gelerek görüştüklerini, 07.03.2014 tarihli tutanağın düzenlendiğini, 5.086,10 m2 tutarındaki iş toplamı üzerinden hesap görülmesine ve ileride sözleşme kapsamında yapılan işin daha fazla yada eksik olduğunun ortaya çıkması durumunda yeniden hesap yapmak konusunda anlaştıklarını, toplam 5.086,10 m2 işle sınırlı olmak üzere davalının ibra ettiğini, müvekkilinin 23.09.2013 tarihli sözleşme kapsamında yaptığı işin 5.806,10 m2 den daha fazla olduğunun tespit edilmesi halinde, 5.086,10 m2yi aşan kısmına ilişkin ayrıca hesaplama yapılacağı davalının kabulünde olduğunu, idare tarafından yapılması gereken işlerin yapıldığını, müvekkilinin tüm bu işleri tam ve eksiksiz olarak tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirdiğini, 24.01.2014 tarihinde teslim ettiğini, müvekkilince sözleşmeye konu işin sözleşmede öngörülen süre içinde tamamlanamaması nedeniyle 07.03.2014 tarihinde düzenlenen ibraname de de belirtildiği üzere müvekkiline yapılan ödemeden kesinti yapıldığını, müvekkili tarafından sözleşme kapsamında yapılan işin toplamının davalanın kabul ettiği gibi sadece 5.086,10 m2 olmadığını, 6.182,10 m2 sözleşme gereği iş yapıldığını ve teslim edildiğini, davalı yanca uhdesinde tutulan 29.000,00-TL kesin teminatında bugüne kadar müvekkiline iade edilmediğini, iş sahibi idare tarafından istenen ilave işlerin de müvekilince yapıldığını, bundan dolayı müvekkilinin 15.000,00-TL alacağının ortaya çıktığını, davalıya 50.000,00-TL bedelli bir adet teminat bonosunun teslim edildiğini, bononun 07.03.2014 tarihinde taraflar arasında hesap görüldüğünde ve halen davalının elinde bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan toplamda 124.154,80-TL alacağının bulunduğunu, alacaktan dolayı takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalı tarafın itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı tarafın 6.182,10 m2 birim iş yapıldığını, kendilerine ödenmeyen 1.096 m2 birim iş bedeli kadar alacaklı olduklarını iddia ettiklerini kabul etmediklerini, davacı taraf iş boyunca ölçümlerini yaptığını ve müvekkiline sunduğunu, müvekkilininde onayladığını, hakettikleri bedelin kendilerine ödendiğini, davacı tarafın tutanak isimli bir belgeye dayandığını mutat olarak düzenlenen bir belge olduğunu, davacı tarafından da gerek iş yapımı aşamasında ve gerekse daha sonra yapılan herhangi bir itirazda hiçbir zaman söz konusu olmadığını, 07.03.2015 tarihli ibranamenin mevcut olduğunu, işbu ibraname ile davacının gecikme cazasını kabul ettiğini, bu tarih itibariyle müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını kabul ve beyan ettiğini, ortak olarak düzenlenen hakediş raporlarındaki ölçümlerden başkaca bir ölçümü kabul etmediklerini, yapılan inşaatta panel kaplama metrajı yapılacak olan ilahe dosyası ile sabit olduğunu, davacı tarafından teslim edilen işte eksik ve kusur tespit edildiğini, bunların müvekkili tarafından tamamlandığın, değişikliklerin sözleşmenin aynı maddesine göre malzeme ve işçiliği arttırır mahiyette olmasının gerektiğini, davacının dilekçesinde belirttiği işleri yapmadığını, hakediş raporlarında sözleşme dışı yapılan işler adı altındaki bölüme veri girişinin hiçbir zaman yapılmadığını, müvekkili işbu işi kamu ihaleleri kapsamında yapmakta olduğunu, iş sahibi idare yani devlet olduğunu, davacıdan teminat alınmasın, geçici kabul, kesin kabul kesintisi yapılmasına engel olmadığını, taraflar arasında sözleşmede de bu hususta hiçbir madde söz konusu olmadığı gibi hem geçici kesin kabul kesintisi hem de teminatlar ayrı ayrı maddelerde düzenlendiğini, geçici kabu kesintisi yapmanın müvekkilinin sözleşmeden doğan haklarından olduğunu, yapılan kesinti ve miktarları hakediş tutanakları ile sabit olduğunu, davacının imzası olduğunu, davacı tarafın yapılan kesintileri kabul ettiğini ve dava tarihine kadar da bunlar için bir hak iddiasında bulunulmadığını, son ve kesin hakedişi ile birlikte 14.449,57-TL geçici kabul kesintisinin iade edilmediğini, işin eksiksiz teslimi ve kesin kabul halinde ödenmesi gereken kalan 21.993,92-TL nin kabulde meydana çıkan eksikliklerin müvekkili tarafından tamamlanması nedeniyle iade edilmediğini, davacının işi teslim ettiği 24.01.2013 tarihinde geçici kabul incelemesi yapıldığını ve eksik kusurların tespit edildiğini, müvekkilinin bu ve kesin kabulde ortaya çıkan eksiklikleri kendisinin gidermek zorunda kaldığını, imalat hatalarından taşeronunun sorumlu olduğunu, hatalı ve bozuk imalatların yeniden yapılması halinde taşeronun hiç bir ek ödeme talep edemeyeceğini, davacının geçici ya da kesin kabul kesintilerinden kaynaklanan hiçbir alacağının mevcut olmadığını, icra inkar tazminatının reddinin gerektiğini, likit alacak söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, bu hususta ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın yapılan işin metrekaresine yönelik olduğu, bu çerçevede yapılan incelemede tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra talimat yoluyla 24/11/2016 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre davacı tarafından yapılan işin M2’sinin 6041,81 m2 olarak hesaplandığı, yine söz konusu raporda davacı tarafından fazladan yapıldığı iddia edilen işin zeminde bulunduğu ve talep edilen 15.000,00-TL’nin piyasa rayiçlerine uygun olduğu yönünde rapor verildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak 18/06/2017 tarihli raporun alındığı, söz konusu raporda davacı tarafından yapıldığı belirtilen işin miktarının 586,10 m2 olarak hesaplandığı, söz konusu raporda ilk alınan rapordan farklı bir m2 hesabının çıkmasının sebebinin de raporun 19.sayfasında ” Söz konusu metraj farklılığının binanın teras kısmında bulunan ve yapılmayan kısımlar adı altında resimlerini sunduğumuz arduvazlı membran, kulelerdeki pvc kaplama ve sıvı boya metrajlarının hesaplanan yüzeylerden düşülmeden hesaplandığı görülmüştür.” şeklinde açıklandığı, yine söz konusu raporda fazladan yapılan işe yönelikse dava konusu işin kamu ihale kanunu kapsamında ihalesi olmuş ve yapım işleri genel şartnamesine göre yapımı gerçekleştirilen bir anahtar teslimi götürü bedel yapım işi olduğu, söz konusu işe ilişkin ihaleyi yapan kamu kurum ve kuruluşlarınca ihalesi olan tüm işlerde yapılacak olan iş kalemlerinin açık bir şekilde bildirimle yükümlü olduğu, söz konusu yapım işinin yaklaşık maliyette belli olan 10 inşaat kalemi ve 29 elektrik kaleminin yapılmasını içerdiği, söz konusu işin yaklaşık maliyet cetveli incelendiğinde bahsi geçen 15.000,00-TL bedel biçilmiş imalatların maliyet içerisinde bulunmadığı, bu imalatların davacı ile davacı arasındaki 25/09/2013 tarihli sözleşmede yer alan imalatlardan da olmadığı, dosya kapsamında ihaleyi yapan kurum tarafından ihale kapsamı dışında iş artışına ilişkin bir iş artışının da yapılmadığı, bu itibarla sözlü olarak imalat artışı yapılmasının usulüne uygun olmadığı belirtilerek taraflarca mutabakata varılıp imza altına alınan şahit huzurundaki ibranamede imzalanan 5086,10 m2 lik ölçümün doğru olduğu ve metraj farklılığının bulunmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulundan 20/12/2017 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek raporda da ana rapordaki görüşlerinin değişmediğinin bildirildiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davaya konu işin davalı firmaya kamu kurumu tarafından ihalesi yapılan bir iş olması, ihale edilen işin miktarının 5086,10 m2 olması, söz konusu ihaleyi yapan kurum tarafından herhangi bir iş artışının yapılmayarak bu m2 üzerinden davalıya ödeme yapılması, 18/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak hesaplanması, söz konusu hesaplamanın önceki rapordan neden ayrıldığının açık ve gerekçeli bir şekilde açıklanması, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1.maddeside göz önüne alındığında mahkememizde davacının yaptığı m2 iş miktarının 5086,10 m2 olduğu yönünde kanaatin oluştuğu, bundan dolayı davacının m2 ‘ye yönelik talebinin reddinin gerektiği, yine davacı tarafından fazladan yaptığı işe yönelik talebi değerlendirildiğinde söz konusu işin davalı tarafından, davacıya yaptırıldığına ilişkin dosyada bir kaydın bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin 5d maddesi uyarınca işverenin fazladan yapılan işe yönelik herhangi bir mutabakatının bulunmaması, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 3d maddesi gereğince fazladan yapılan işe ilişkin taşeronun bir talepte bulunmayacağına yönelik açık kaydının bulunması ve yine davacının fazladan yaptığını iddia ettiği işlerin ihale kapsamında olmaması nedeni ile mahkememizde davacının fazladan yaptığını iddia ettiği işin bedelini davalıdan istemeyeceği yönünde kanaatin oluştuğu, yine teminat kesintisine yönelik talep değerlendirildiğinde mahkememizce davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak kabul edildiği, söz konusu kabul çerçevesinde 07/03/2014 tarihli tutanak başlıklı ve aynı tarihli ibraname başlıklı belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak kabul edilmesi, söz konusu m2 üzerinden bahsedilen tutanak ve ibraname başlıklı belge uyarınca davacının davalıyı ibra etmesi nedeni ile her ne kadar İstinaf’ın kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda 28.807,79-TL’lik teminat kesintisi alacağının bulunduğu hesaplanmış ise de 5086,10 m2’lik iş üzerinden davacı, davalıyı ibra ettiğinden dolayı mahkememizde teminat kesintisine yönelik davacının bir alacağının bulunmadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davacının davasının tümden reddine, yine davacının dosya kapsamında kötüniyetli olduğuna dair bir kaydın bulunmadığı” gerekçesi ile davanın ve davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının taraflar arasındaki sözleşme gereğince üstlendiği işi zamanında teslim ettiğini, işin yapımı esnasında metrajda tarafların anlaşması ile değişiklikler yapıldığını, toplam metrajın sözleşmeye göre, 6.182,10 metre kare olduğunu, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile davacının 6.053,10 metre² iş yaptığının belirlendiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, denetime elverişli olmadığını, yerinde inceleme ve fiili ölçümleme yapılmadığını, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de çelişkili olduğunu, mahkemenin tanıklar dinlenmeden karar vermesinin de hatalı olduğunu, BAM kararı gereğinin de yerine getirilmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı ve vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının fazla imalatının olmadığının uzman bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.