Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/167 E. 2023/538 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2022/167 Esas
KARAR NO : 2023/538

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI : 2017/807 Esas-2021/798 Karar

DAVACI : 1 -… -…- …
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…- …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan sözleşme gereğince, … Elektrik Tesisatının Yer Altına Alınması Büyük Onarım İşi’nin müvekkili adi ortaklığa ihale edildiğini, İhale edilen bu iş kapsamında bulunan işlerden “yer altı kablolarının döşenme işçiliği, beton köşklerin montajı ve devreye alınması, aydınlatma direği, aydınlatma armatürleri, projektörlerin AG saha dağıtım kutularının montajı ve devreye alınması, trafolar, jeneratörler, ADP ve kompanzasyon panoları, jeneratör transfer setleri ve proje kapsamındaki tüm montaj ve demontaj işleri”nin 14.02.2015 tarihli sözleşme ile davalıya taşere edildiği, ayrıca davalı ile imzalanan 01.01.2014 tarihli sözleşme ile de sözleşme kapsamında yer alan malzemelerin temini ve naklinin davalı tarafa verildiğini, anılan sözleşmeler gereğince davalı tarafa tüm ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını, davalı tarafın yüklendiği edimleri tam olarak yerine getirmediğini, davalının üstlendiği edimleri eksik ya da hatalı yerine getirdiğinden ve kesin kabulde sorumlu bulunduğundan Ankara 24. Noterliğinin 11.07.2017 tarihli 24695 yevmiye nolu ihtarnamesi ile dava dışı idarenin kesin kabul görüşmelerine çağrıldığını ancak davalının görüşmelere gelmediğini, dava dışı idarece kesin kabul eksikliklerinin listelendiğini, Ankara 24. Noterliğinin 19.07.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı idarece belirlenen eksikliklerin tamamlanması, aksi halde müvekkilince tamamlanacağının davalıya ihtar edildiğini, Davalı tarafın ihtarnameye cevap vermediğini ve eksiklikleri de tamamlatmadığını, bunun üzerine müvekkilinin idareye karşı sorumluluğu bulunduğundan eksiklikleri tamamlandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davalının nam ve hesabına yaptırılan işlere karşılık şimdilik 10.000,00 TL’sinin ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili; Davacının kesin kabule çağırdığı ihtarnamesinin müvekkiline kabul işleminin son günü tebliğ edildiğini, kesin kabul işlemlerine katılma olanağının kalmadığını, davacının kesin kabul işlemlerini de kapsayan vekaletnamesini 03.02.2017 tarihinde iptal ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin kesin kabule katılma yetkisinin de bulunmadığını, yine davacının kesin kabul eksikliklerini bildirdiği ihtarnamenin müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, kaldı ki ihtarnamelerin, sözleşmede kararlaştırılan adresten farklı bir adrese gönderildiğini, 6098 sayılı TBK. M.113/1 gereğince mahkemeden izin alınmadan nama ifa hakkının kullanılmasının mümkün olmadığını, işveren tarafından işin geçici kabulü yapılmasına rağmen davacının, müvekkilinin 888.330,96TL hakediş alacağını ödemediğini, kendi edimini yerine getirmeyen tarafın, karşı tarafın edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, müvekkilinin de TBK nun 97. maddesinde belirtilen ödemezlik hakkını kullanarak, davacının borcunu ifa edinceye kadar kendi borcunun kalan kısmını ifa etmekten kaçındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında imzalanan anahtar teslim götürü bedel sözleşmesi kapsamına göre dava dışı idare tarafından düzenlenen kesin kabulde tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin tamamının davalının sözleşmeler ile yüklendiği işlerle ilgili olduğu, gerek geçici kabul eksiklerinin gerekse kesin kabul eksikleri ile ayıplı işlerin bizzat davacı tarafından davalı nam ve hesabına yaptırıldığı, bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalara göre bu tutarın KDV dahil toplam 177.973,35 TL olduğu, eksik ve ayıplı işlerin tüm işe oranının %4,42 olarak hesaplandığı, davalının toplam hakedişinin 4.577.426,65 TL olduğu, davacının defter kayıtlarına göre davalıya yapılan ödemeler toplamının 5.135.143,60 TL olduğu, davalının defter kayıtlarına göre ödeme tutarının ise 4.736.966,84 TL olduğu, bu verilere göre davacı defterleri esas alındığında davacının davalıdan ( 5.135.143,60-4.577.426,65) = 557.716,95 TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtları dikkate alındığında ise (4.736.966,84-4.577.426,65) 159.540,19 TL davacının alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu durumda davacının eksik ve ayıplı işler için yaptığı tüm harcamalar tutarının bilirkişiler tarafından davalı tarafından yapılan imalat tutarlarından mahsup edildikten sonra 177.973,35 TL olarak bilirkişile tarafından hesaplandığı açıkça anlaşıldığından davacı vekilinin 21/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi kapsamı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, geçici kabul tarihinin 18/11/2015, kesin kabul tarihinin 13/07/2017 olması dikkate alınarak ıslaha yönelik zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının eser sözleşmesi kapsamında tüm edimini ifa ettiğini, davacı tarafın yargılama aşamasında eksik ve kusurlu iş miktarını, detaylarını açıklamadığını, somut belge, fatura, delil ibraz edemediğini, süresinde sunulmayan delilleri kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda da bu durumun tespit edildiğini, davacının iddialarını ispatlayamadığını, müvekkilin kesin hesap görüşmelerine katılmadığı hususunun tamamen inceleme dışı bırakıldığını, müvekkilin kesin kabule katılmasının zaten mümkün olmadığını, müvekkile bildirilen eksik ve ayıp bulunmadığını, 15/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının müvekkilden yaptırılan işlerin bedelini talep edemeyeceğinin değerlendirildiğini, TBK’nın 113/1 maddesi gereği nama ifayı talebin hakimin iznine bağlı olduğunu, davacının eksik ayıp iddiasını tebliğ ettirmediğinden kusurlu olduğunu, davacının müvekkilin hak ettiği iş bedelini ödemediğini, davacının TBK’nın 97. Maddesi gereği ifayı isteme hakkının bulunmadığını, HMK’nın 297/1-c maddesi gereği delillerin gerekçeli kararda tartışılmadığını, hak edişlerin davacı tarafından ödenmediğini, sözleşme kapsamındaki işlerin geçici kabulünün eksiksiz yapıldığını, müvekkilin ödemezlik defini kullandığını, iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırı şekilde sunulan ve dava konusu ile ilgili olmayan belgelere dayalı düzenlenen rapora göre karar verildiğini, malzeme kullanım bedelinin şartname gereğince kullanıcı tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkil tarafından yapılan teknik personel harcamalarının dikkate alınmadığını, şantiye binasının yapım masrafının dikkate alınmadığını, tek bir taşerona yaptırılacak iş bölümlerinin toplam bedelinin sözleşme bedelinin %30’unu geçemeyeceğini, 2016 tarihli faturanın hesaba katılmasının hatalı olduğunu, itirazlarını karşılar ek rapor alınmadığını, ticari defterlere dayalı karar verilmiş olmasının da hatalı olduğunu, tarafların defterlerinin birbirini doğrulamadığını, ilgisiz faturalara göre karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 14/02/2015 tarihli eser sözleşmesinde, iş bedeli toplam 1.000.000,00 TL + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre taraflar arasında iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak götürü bedelli eser sözleşmelerinde, iş bedelinin tamamı veya bir kısmı ödenmemiş ise, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Bu şekilde belirlenen iş bedeli yapılan ödemelerden az ise, iş sahibi fazla ödediği bedelin iadesini; fazla ise yüklenici ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsilini isteyebilir. Sözleşme dışı iş kalemlerine ilişkin istemlerde ise, yapıldıkları yıl mahalli piyasa rayiç bedellerine göre hesaplama yapılarak iş bedelinin bulunması gerekir (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2020/2407 Esas, 2020/3033 Karar).
Ancak götürü bedelli sözleşmelerde iş bedelinin tamamı ödenmiş ise, eksik ve ayıplar nedeniyle fiziki oran kurulması gerekmez; bu durumda iş sahibi, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelini isteyebilir (ÖZTÜRK, Muammer; GÖZÜTOK Zeki: Usul ve Esaslarıyla Eser Sözleşmesi Uygulaması, 2019, s. 569).
O halde Mahkemece yapılacak işlem; dava dışı asıl iş sahibi Milli Savunma Bakanlığı’ndan tüm ihale dosyası örneği getirtilerek kesin kabul eksiklerinin davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti bakımından son bilirkişi heyetinden denetime elverişli, tarafların iddia ve itirazlarını karşılar ek rapor alınması; bu kapsamda yukarıdaki açıklamalara göre imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oran yöntemiyle iş bedelinin hesaplanması, bu kapsamda eser sözleşmesine dahil olmayan ve ayrı bir davanın konusu olan mal alım sözleşmesinden kaynaklı taleplerin bu hesaba dahil edilmemesi, bu şekilde ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/12/2021 tarih ve 2017/807 Esas-2021/798 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır