Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/151 E. 2022/334 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/151
KARAR NO : 2022/334

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2021
NUMARASI : 2020/569 Esas – 2021/673 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı … şirketinin …, …, … bölgeleri sayaç dışarı alma işi ile ilgili olarak, taraflar arasında imzalanan 13/08/2013 tarihli sözleşme kapsamındaki işlerin 30/12/2013 tarihi itibariyle tamamlandığını, geçici kabulün 05/02/2014 tarihinde yapıldığını tesiste herhangi bir noksanlık görülmediğini, işlerin davalı şirket tarafından kabul edildiğini, sözleşme konusu işin, sözleşme bedelinden % 50 daha düşük bir bedelle tamamlatıldığını, birim fiyatlar üzerinden tespit edilecek gerçek bedelin davacı firmaya ödenmesi gerektiğini, … bölgesinde 5.654 adet abone sayaçlarını dışarı alma işi ihale edildiğini, 50 adet aboneye işlem yapıldığını, kalan kısım için işlem yapılmadığını, ihale edilen miktarın %50’sine tekabül eden abone sayısı 2.827 adet olduğunu, işlem yapılan 50 adet abone düşüdükten sonra %50’ye tekabül eden miktarın 2.777 adet olduğunu, Karaman bölgesinde 1.564 adet, Nevşehir bölgesinde 2.203 adet, Kulu bölgesinde 432 adet olduğunu, bu adetler üzerinden birim fiyat hesaplaması yapılarak kesin hak edişlere dahil edildiğini, sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan özel teknik şartname gereği sayaç montaj bedelleri bir ve iki nolu ara hakediş raporlarına dahil edilmediğinden kesin hak ediş raporlarına dahil edildiğini, kesin hak ediş bedelinin toplam 2.408.447,53 TL olduğunu, Konya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2545 Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine 2.408.447,53 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında 13/08/2013 tarihinde ‘…, Nevşehir ve Karaman Bölgeleri Sayaç Dışarı Almak İşleri’ne ilişkin olarak sözleşme imzalandığını, ‘Kulu Bölgesi Sayaç Dışarı Alma İşi’ için ise bu sözleşme dışında haricen anlaşıldığını, davacıya sözleşme gereği yaptığı işlerin bedelinin ödenmesine rağmen, davacının alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi yaptığını, sözleşmenin birim fiyat sözleşmesi olduğunu, iş yapıldıkça kullanılan malzemenin metrajları toplanarak birim fiyatlarla çarpılması sonucu hak ediş tutarı oluşacağı için, bir sözleşme bedeli belirlenmediğini, davacının sözleşmenin 6.3 maddesini yanlış yorumlayarak alacaklı olduğu iddiasıyla takip yaptığını, davacının yapmadığı işler nedeniyle ücret talep edemeyeceğini, davacı şirketin kendisine tevdi edilen işin ancak %1,62’sini yapabildiğini belirterek, davanın reddine ve %20’den az olmamak şartıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Eldeki dava davacı ile davalı arasında akdedilen 18/07/2011 tarihli sözleşme uyarınca ödenmeyen sözleşme dışı bedel ve hakedişten kesilen gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre ise başlama tarihi 25/07/2011 bitiş tarihi ise 22/10/2011’dir. Davacı 14/12/2011 tarihli dilekçesine istinaden izin bitim tarihi olan 13/12/2011 tarihi itibariyle geçici kabul yapılmıştır. Davacı geçici kabul tutanağını itirazsız imzalamıştır. Geçici kabul tarihi itibariyle hesaplanan 1.560,00 TL gecikme cezası 13/12/2011 tarihli 1 nolu tek hakedişte kesinti olarak yüklenicinin alacağından düşülmüştür. Davacı sözleşme eki yapım işleri genel şartnamesinin 39-40 maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde itiraz kaydıyla hakediş raporunu imzalamadığından ceza kesintisi iade talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Sözleşme dışı iş bedeli talebine gelince; mahallinde yapılan keşif sonrasında hazırlanan bilirkişi raporuna göre sözleşme dışı iş bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayicine göre sözleşme iş bedelinden yükleniciye ödenecek tutarın %10 iş artışına karşılık gelen miktarının sözleşme fiyatlarıyla, kalanının ise vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca piyasa fiyatlarına göre hesaplaması yapılmış ve 18.974,00 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yargıtay içtihatlarına uygun olarak yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan sözleşme dışı iş bedeli olarak 18.947,00 TL alacak talebinin yerinde olduğu, yukarıda açıklandığı üzere ceza kesintisi için talebinin yerinde olmayacağı” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; istinaf mahkemesinin sözleşmenin 6.3 ve 6.5 maddesi ile ilgili yorumuna katılmadıklarını, sözleşmenin 6.3 maddesine göre, yükleniciye işin sözleşme bedelinden % 50’ye kadar daha düşük bir bedel ile bitirilmesi söz konusu olduğundan birim fiyatlar üzerinden gerçek bedelin ödenmesi gerektiğini, işin % 50’nin üzerinde bir oranda bitirilmesi halinde yüklenicinin ayrıca alacak talebinde bulunabileceğini, işin % 98,4’e kadar daha düşük bir bedel ile bitirildiğini, davacının yerini değiştirdiği 255 sayacın bedelinin ödenerek, uyuşmazlığın çözülmesinin hakkaniyetli olmadığını, sözleşme konusu işin yalnızca % 1.96’sının yapılabilmesinin davalının kusurlu iş ve işlemlerinden kaynaklandığını, yerel mahkemenin takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediğine ilişkin değerlendirmesinin de hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının bir gerekçesi bulunmadığını, davacı alacağının hesaplanabilir ve bilinebilir nitelikte olduğunu, mahkemenin icra inkar tazminatı talebini reddetmesinin doğru olmadığını, dava dilekçelerinde yasal faiz talep ettiklerini ancak sonradan sunulan 29/11/2016, 07/12/2016, 08/03/2017 tarihli dilekçeleri ile avans faizi talep ettiklerini bildirdiklerini bu nedenle avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda 50 adet sayacın dışarı alma bedelinin ödenmediğinin kabul edilmesinin, dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde iddiaları aşar nitelikte bulunduğunu, sadece 50 adet sayacın değiştirilmesi nedeni ile bu miktar kadar sayaç dikkate alınarak davacı alacağının belirlenmesi gerektiğini, mahkemenin kötü niyet tazminatı talebini reddetmesinin de doğru olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2.6. maddesinde davacı yüklenicinin iş yapacağı mahali gözden geçirdiği ve incelediği düzenlemesinin bulunduğunu, bu nedenle davacının işin mahiyetini bilmesi gerektiğini, davalı tanıklarının davacının bu işten zarar edeceğini anlayarak işi yapmaktan kaçındığını ifade ettiklerini işin yapılmama sebebinin tanık beyanları ile sabit olduğunu, davacının bu iş için yeterince personel hazır etmediği hususunun SGK kayıtları ile sübut bulduğunu, davacının düzenlenen hak edişleri itirazı kayıt koymadan aldığını, hak edişlere itiraz edemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin birim fiyat sözleşmesi olduğunu, davacının ancak yaptığı işin bedelini isteyebileceğini, sözleşmenin 6.3 maddesini bilirkişilerin doğru yorumlamadığını davacının fiiliyatta yaptığı iş kadar bedele hak kazabileceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verdiği kaldırma kararı doğrultusunda gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraftan alınması gereken 593,42 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 148,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 445,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilgilisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …