Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1297 E. 2023/64 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1297 – 2023/64
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.4)
DOSYA NO : 2022/1297 Esas
KARAR NO : 2023/64

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/687 Esas-2022/709 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi kapsamında idare tarafından hakediş neticesinde davalıya fazla ödeme yaptıklarının belirlendiğini, davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalının Ankara 9. İcra Dairesinin 2022/14802 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; açılan davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerekse dava dilekçesi eklerinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanın ve buna dair bir belgenin bulunmadığı, bu hali ile dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının yerine getirilmediği belirtilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ancak dava dilekçesinin ekine tutanağın sehven eklenmediğini, arabuluculuk başvuru numarasının dahil girildiğini, mahkeme tarafından bu konuda süre verilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacının işbu davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurduğu ancak arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmadığına dair tutanağı dava dilekçesi ekinde ibraz etmediği uyuşmazlık konusu değildir. 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre, bu durumda, davacıya arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibrazı için bir haftalık kesin süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir. Yasa hükmünün emredici nitelikte olduğu ve anılan hükümle, anlaşmazlık tutanağının dava dilekçesi ekinde sunulmaması durumunda ibrazı için kesin süre verilmesinin zorunlu tutulduğu açıkça görülmektedir. Ancak mahkemece, davacının yargılamanın hiçbir aşamasında anlaşmazlık tutanağının var olduğunu dahi iddia etmediğinden bahisle anlaşmazlık tutanağının ibrazı için süre verilmeksizin davanın reddine karar verilmiştir. Yasa hükmünün emredici niteliği gözetildiğinde, davacının anlaşmazlık tutanağının varlığını iddia etmemesi bu yoldaki tutanağın ibraz edilmeyeceğine ilişkin açık bir irade ortaya konulması niteliğinde olmadığından verilecek süreyi “nafile” kılacak mahiyette olmayıp salt bu sebeple davanın reddi sonucuna varılmasını gerektirmez (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/1467 Esas, 2021/617 Karar).
Somut olayda, davacının işbu davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurduğu ancak arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmadığına dair tutanağı dava dilekçesi ekinde ibraz etmediği uyuşmazlık konusu değildir. Dava dilekçesi içeriğinden dava öncesi arabuluculuğa başvurulmadığı açıkça anlaşılmadığından davacı vekiline 6325 sayılı kanun 18/A/2 maddesi gereğince bir haftalık süre verilmesi gerekirken yazılı şekilde son cümle gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilerek sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/11/2022 tarih ve 2022/687 Esas-2022/709 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır