Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1282 E. 2023/110 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1282 – 2023/110
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/1282
KARAR NO : 2023/110

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2022
NUMARASI : 2021/3 Esas – 2022/34 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı şirketin, Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan “…Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Üst Yapı İşleri Yapılması İşi’ni” üstlendiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında da aynı konuda 03.04.2011 tarihinde Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin işin yapımına başladığını, bir kısım imalatın hakedişinin davalı şirket adına Karayolları 10. Bölge Müdürlüğüne teslim edildiğini, davalı firma tarafından alacağın tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından Ankara 57. Noterliğinin 16.05.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde, sözleşmenin 21. maddesinin gereğinin yerine getirilmediği, yani Mart 2012 dönemine ait prim borcunun SGK’ya ödenmediğinden bahisle 7 gün içerisinde ödenmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, bu ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilemediğini, sözleşmenin feshedildiğinin müvekkili tarafından haricen 29.06.2016 tarihinde öğrenildiğini, ihtarnamenin öğrenilmesinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırma neticesinde, müvekkili şirkete ait … Şubesi’nde bulunan hesaptan otomatik ödeme yöntemi ile sigorta primlerinin ödemesi yapılırken hesapta bakiyenin sıfırlanması nedeniyle bahsi geçen aya ilişkin çalışanların sigorta primlerinin ödenemediğinin tespit edildiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından söz konusu döneme ilişkin olarak ödeme yapılmak istenmiş ise de, ödemenin davalı şirket tarafından 31.05.2012 tarihinde haricen yapıldığının öğrenildiğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkili şirket kar kaybına uğradığı gibi, işin başladığı dönemden sözleşmenin haksız feshine kadar olan dönemler arasında yapmış olduğu masraflarında karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haksız feshi nedeniyle belirsiz alacak olarak şimdilik 100.000,00 TL kar mahrumiyetinin, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından yapılan personel giderlerinden oluşan masraflar toplamı 221.301,73 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından kullanılmak üzere kiralanan iş makinaları ve ticari araçlara yapılan kira giderleri toplamı 94.000,00 TL olmak üzere toplam 411.301,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan yasal faiz ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; görevli mahkemenin ATM olmadığını, yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin sözleşme süresince kendisine verilen işin sözleşmesi şartlarına göre süresinde ve layıkıyla yerine getiremediğini, şifahi uyarı ve taleplerin sonuçsuz kaldığını, sözleşme kapsamında ödemesi gereken işçilere ait sigorta primlerini düzenli ödemediğini ve bu primlerin her seferinde müvekkili firma tarafından ödenmek durumunda kaldığını, sözleşmenin 21. maddesi kapsamında, Ankara 57. Noterliğinin 16.05.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek prim borcunun 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi taktirde başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın anılan sürenin sonunda feshedileceğinin bildirildiğini, ihtarname sonrası ilgili yükümlülüğünü yerine getirmeden davacının sözleşmesinin feshedildiğini, 2012 yılında gerçekleşen bu fesih sonrası 2017 yılında ikame edilen davada kötüniyetin açıkca ortada bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “sözleşmenin 21. maddesine göre, davacı taşeronun işçilerin sosyal sigorta işçi ve işveren primlerini ödeyip, ödendiğine ilişkin belgelerin örneğini davalı müteahhide vermesi gerektiği, dava dilekçesinde dahi SGK borcunun hataen de olsa ödenmediğinin kabul edildiği, sözleşmenin 30/a maddesinde, taşeronun sözleşme ve ekinde, tayin edilen taahhüt ve vecibelerinden herhangi birine riayet etmemesi halinde müteahhidin sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığı, davalı müteahhit tarafından keşide edilen ihtarnamenin davacı taşeronun sözleşmede belirtilen adresinden bila tebliğ iade edildiği, sözleşmenin 41.3. maddesinde, tarafların sözleşmede belirtilen adreslerinin tebligat adresi olarak kabul edildiği, bu adrese çıkartılan tebligatın geçerli olduğu, tebligat adresi değişikliğinin iddia ve ispat edilmediği, tüm bu açıklamalara göre davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshinin haklı bulunduğu” gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin sigorta primlerini ödememesi halinde, sözleşmenin feshedilebileceğine ilişkin bir hükmün sözleşmede bulunmadığını, böyle bir durumda hakediş veya teminatlardan kesinti yapılacağının karara bağlandığını, sözleşme gereği SGK prim ödeme borcunun müvekkilinin asli edimi olmadığını, keza müvekkilinin durumdan haberdar olması birlikte, borcu ödemek için harekete geçtiğini ancak, davalının bunu ödediğini öğrendiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hatalı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Katip