Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1273 E. 2023/860 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2022/1273
KARAR NO : 2023/860

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2022
NUMARASI : 2018/77 Esas – 2022/648 Karar

DAVACI :
ADRES :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkili arasında 06.03.2015 tarihinde … İli, … İlçesi’nde 25.000 m² arsa üzerine … Turizim tesis Alanı tanımlı İmar planlanı hazırlanması işi kapsamında sözleşme imzaladığını, davalı yüklenici şirketin bu işi 360 gün içinde yapmayı üstlendiğini, hizmet bedeli olarak 300.000,00 TL + KDV ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda 13.05.2018-5 tarihinde 118.000,00 TL, 13.07.2015 tarihinde 118.000,00 TL davalı şirket hesabına havale edildiğini, davalılardan …’un … İli … İlçesi … Entegre Mevkiinde … ada … parsel ve … parseldeki imar çalışmaları için 02.06.2015 tarihinde 300.000,00 TL ve 02.09.2015 tarihinde 500.000,00 TL elden teslim aldığını, geçen süreye rağmen, davalılardan üstlenilen iş kapsamında yapılan çalışma ve sonuçları hakkında bilginin müvekkili şirkete verilmemesi üzerine Bakırköy 18. Noterliğinin 22.06.2016 günü … yevmiye sayısı ile davalılardan …’ya keşide edilen ihtarname ile toplam 1.036.000,00 TL ödemeye karşılık hangi hizmetlerin gerçekleştirildiği, sonuçları, yasal masraflarıyla hak edilen ücretlerin kalem kalem bildirilmesinin istenildiğini, davalının bu ihtara cevap vermediğini, diğer şirketin 30.06.2016 günü 15104 sıra 800.000,00TL tutarlı açık faturayı müvekkili şirkete göndermesi üzerine Bakırköy 18. Noterliğinden keşide edilen 19.07.2016 günü … yevmiye ihtarnameyle faturaya itiraz ve iadesiyle, her iki davalının hizmetlerini ne zaman ne şekilde verildiğini açıklamaya davet edildiğini, bir sonuç çıkmaması üzerine Bakırköy 18. Noterliği’nden davalılara keşide edilen 31.01.2017 gün … yevmiye sayıyla ihtarnameyle “Sözleşmeler kapsamında üstlenilen işin yerine getirilmemesi ve tahsil edilen 1.036.000,00 TL’nin hesabı ile üstlenilen iş ve gelinen aşamaları hakkında bilgi verilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönüldüğü; dönme nedeniyle davalıların uhdesinde sebepsiz kalan 1.036.000,00 TL’nin 15 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ihtarnameden sonuç alınamadığını, müvekkilinin sözleşmeden dönmekte haklı olduğunu, davalıların aldıkları tutarları iade borcu altında olduklarını, belirsiz alacak davası ikame edilmiş olmakla, şimdilik harca esas değeri 3.600,00 TL oluğunu ileri sürerek, dönülen sözleşme uyarınca davalıların uhdelerinde haksız kalan tutarların tespitiyle 22.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline 15/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, 3.600,00 TL ilk dava değerini 796.400,00 TL artırdıklarını bildirmiş, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili; davacı şirket ile bağlantılı bulunan … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile 06.03.2015 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davanın sözleşmenin tarafı olmayan davacı tarafından açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak; söz konusu bu sözleşme gereğince müvekkilinin … İli, … İlçesi hudutları içerisinde kalan tapunun … ada 77-107-108 nolu parselindeki kayıtlı bulunan 25.000 m2 arsa üzerine … Turizm tesis alanı tanımlı taşınmazın 1/5000-1/1000 ölçekli nazım imar planların hazırlanması işini üstelendiğini, tarafların bu iş için 300.000,00 TL + KDV ödenmesi ve aynı zamanda da inşaat alanından anahtar teslimi şeklinde toplam inşaat alanının % 10’u kapalı alanın müvekkiline teslim edilmesi karşılığında anlaştıklarını, ayrıca tarafların daha sonra … İli, … İlçesi … Mevkki … Ada … nolu kadastro parseli ile ilgili olarak da danışmanlık hizmeti alımı ve bu kapsamda teknik rapor hazırlanması hususunda sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını, davacı tarafın bu kapsamda müvekkiline Yalova – Çınarcık ve Muğla-Bodrum işlerine ilişkin olarak imar ve zemin etütleri ve teknik rapor hazırlaması işi için 13.05.2017 tarihinde 118.000,00 TL, 13.07.2017 tarihinde 118.000,00 TL, 02.06.2015 tarihinde 300.000,00 TL, 02.09.2015 tarihinde 500.000,00 TL olmak üzere toplam 1.036.000,00 TL ödediğini, davaca tarafın söz konusu bu ödemeleri yazılı ve yazılı olmayan sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen danışmanlık hizmeti, hazırlanan teknik rapor ve yine sözleşmede yazılı olmayan sözlü sözleşmeye göre ilgili resmi kurumlardan görüş sorulması işlemlerine karşın yapmış olmasına rağmen sonrasında Bakırköy 18. Noterliği 22.06.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile ödemelerin dökümünü ve ödemelerle ilgili faturaların gönderilmesini istediğini, müvekkili tarafından bu istem üzerine her iki 118.000,00 TL ödemelerin faturasının daha önce davacı tarafa gönderdiğini ve davacı tarafça da muhasebe kayıtlarına işlendiğinden geri kalan 800.000,00 TL ödemeye ilişkin 19.07.2016 tarihli faturanın davacıya tebliğ edildiğini ancak davacının bu kez ödediği bedel ile ilgili faturayı hizmet almadığı bahanesi ile Bakırköy 18. Noterliği 19.07.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile iade ettiğini, ödeme belgeleri incelendiğinde ödemelerin imar çalışmaları – imar ve zemin etüdleri – jeolojik etüd raporuna ilişkin olduğunun aşikar olduğunu, davacı tarafın sözleşmeden dönmekte haklı olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu sözleşmeye ilişkin işlerin yapıldığını ve ödemelerinde bu işlerin karşılığında gerçekleştiğini, basiretli bir tacir olan davacının yapmış olduğu hele ki 1.036.000 TL tutarındaki bir ödemeyi belirli aralıklarla hiç bir hizmet almadan yapmasının ticaretin ve hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, aradan 2 yıl geçtikten sonra hizmeti almadığını iddia ederek ödediği tutarı geri isteyemeyeceği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca müvekkilinin temerrüde düşmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafın kurum görüşlerinin davacı tarafından alındığını beyanının gerçeği yansıtmadığı, aynı zamanda , sözleşmenin tarafı olan … Gayrımenkul A.Ş’nin yetkilisi olan ve sözleşmede de imzası bulunan …’e yapılan işlerle ilgili olarak sürekli mail yolu ile de bilgilendirme yapıldığını, davacı tarafın bu ödemeleri söz konusu işlerin karşılığında müvekkiline avans olarak ödediğini sözleşmenin 11. maddesinde göre, işverenin tek taraflı olarak sözleşmeyi iptal etmesi durumunda o tarihe kadar yapılan ödemelerin hiç birisinin işverene iade edilmeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili; … Ltd. Şti adına sunulan cevap dilekçesinde sehven belirtilen hususları işbu dilekçe ile cevap süresi içerisinde düzelttiklerini, aynı zamanda müvekkili … adına da cevap ve delillerini sunduklarını belirterk: davacı şirket ile bağlantılı bulunan … Gayrımenkul Geliştirme İnşaat San ve Tic A.Ş ile 06.03.2015 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davanın sözleşmenin tarafı olmayan … Yapı Turizm San ve Tic A.Ş tarafından açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, davanın davacı sıfatı yokluğundan, husumetten reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak yapılan yazılı ve sözlü sözleşmeler uyarınca Yalova – Çınarcık ve Muğla -Bodrum işlerine ilişkin olarak imar ve zemin etüdleri ve teknik rapor hazırlama işi için 13.05.2017 tahinde 118.000 TL – 13.07.2017 Tarihinde 118.000 TL , 02.06.2015 tarihinde 300.000 TL olmak üzere toplam : 536.000 TL ödendiğini, 05.04.2018 tarihli … Ltd. Şti adına sundukları cevap dilekçesin de 500.000 TL’nin davacıdan alındığını belirtmişlersede, müvekkili … ile yapılan son görüşme neticesinde davacı tarafından sunulan 500.000 TL’lik ödeme belgesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiğini, 05.04.2018 tarihli … Ltd. Şti adına sundukları cevap dilekçelerindeki 500.000 TL ile ilgili beyanlarının sehven yazıldığını, müvekkili … adına imza itirazında bulunduklarını, ödemelerin faturalarının davacıya gönderildiğini, davacının da bu faturaları tebliğ aldıktan sonra hiç bir şekilde itiraz etmediğini, faturalara davacı tarafından itirazda bulunulmamasının fatura konusu işin yapıldığına karine teşkil ettiğini, ödemelere karşılık olarak hiç bir iş yapılmadığını iddia eden davacının bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın söz konusu bu ödemeleri yazılı ve yazılı olmayan sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen danışmanlık hizmeti – hazırlanan teknik rapor ve yine sözleşmede yazılı olmayan sözlü sözleşmeye göre ilgili resmi kurumlardan görüş sorulması işlemlerine karşın yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “davalı şirket ile dava dışı … Gayrimenkul Geliştirme ve İnş. San. Tic. A.Ş, arasında 06.03.2015 tarihinde … İli, … İlçesi’nde 25.000 m² arsa üzerine … Turizim tesis Alanı tanımlı İmar planlanı hazırlanması işi kapsamında sözleşme imzaladığı, davacı tarafça davalı tarafa 1.036.000,00 TL ödenmiş olduğunun davalı tarafın kabulünde olduğu, bilirkişi raporlarına göre, davalı tarafından, davacıya düzenlenen 2 adet … nolu 118.000,00 TL ve … nolu 118.000,00 TL faturaların davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, faturaya itiraz yapıldığına yönelik kaydın bulunmadığı, bu faturalar karşılığı hizmetin davalı tarafça verilmiş olduğu, davacı tarafın bu faturalar karşılığı hizmet almadığına ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, 02/09/2015 tarihli belge ile 500.000,00 TL ve 02/06/2015 tarihli belge ile 300.000,00 TL olmak üzere toplam 800.000,00TL tutarın davacı tarafça davalı tarafa elden ödenmiş olduğu davalı tarafça kabul edildiğinden 800.000,00TL ödeme tutarı karşılığında hizmetin verildiğinin ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça Muğla İli Bodrum İlçesi Beldesindeki taşınmazlara ilişkin ekolojik araştırma raporu sunulmuş isede davacı tarafın Bodrum İlçesinde bulunan taşınmazla ilgili taraflar arasında sözleşme bulunmadığını beyan etmiş olması karşısında davalı taraf 800.000,00TL ödeme tutarı karşılığında hizmetin verildiğini ispat edemediğinden davacı tarafın ödemiş olduğu 800.000,00TL tutarın iadesini istemekte haklı olduğu, Bakırköy 18. Noterliği 31.01.2017 Tarihli … yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesinin 07/02/2017 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ihtarnamede belirtilen 15 gün süre dikkate alındığında davalı tarafın 23/02/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, bu tarihten itibaren davacı tarafın ödediği 800.000,00 TL tutarın işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini talep edebileceği” gerekçesi ile, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne, 800.000,00 TL’nin 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı … Yapı A.Ş.’nin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince, bir sözleşme neticesinde kazanılan hakların ancak sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebileceğini, sözleşmenin tarafı olmayan 3. kişilerce, alacağın temliki gibi bir durum söz konusu olmadıkça sözleşmeden kaynaklı alacak talepleri sözleşme taraflarına karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı halde, sözleşmeden doğan alacak hakkı ileri sürmesinin kabul edilemez olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının davasını kısmi dava açmış olması halinde, harca esas gösterdiği 3.600,00 TL’nin üzerine ıslahla arttırdığı 796.400,00 TL’lik kısmın ıslah tarihinde zamanaşımına uğramış olduğunu, zamanaşımına uğrayan kısma talep edildiği anda süresinde ve zamanında itiraz edildiğini, davanın öncelikle esastan, aksi taktirde davanın zamanaşımına uğrayan miktar yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, borcun tahsil edilebileceği ve sözleşmenin tarafı olan bir şirket bulunmasına rağmen, diğer davalı …’nın şahsen davalı olarak gösterilmesinin ve mahkemece borçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı şirket yüklenici, davalı gerçek kişi davalı şirket yetkili temsilcisi ve iş bedelinin ödendiği kişidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın sözleşme doğrultusunda imar planları hazırladığını ispat edemediği, davalı gerçek kişinin davalı şirketin yetkili temsilcisi olup, davacını iş bedeli ödemelerini bu şahsa yaptığı, bu itibarla kendisine husumet yöneltilmesinde ve söz konusu ödemeler nedeniyle sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54.648,00 TL istinaf karar harcından peşin alınan 13.662,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 40.986,00 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır